İstanbul'da, Yargıtay'ın beraat kararlarını bozmasının ardından yeniden görülen Çarşı davası ile Gezi Parkı davasının birleştirilmesine karar verildi. Yargıtay Çarşı sanıklarının beraatlerini oybirliği ile bozmuş, sanıkların ihtilal girişiminde bulunduklarını açıkça ifade etmelerine ve iş makinesi çalarak Beşiktaş'taki başbakanlık ofisini kalabalık bir grupla basmaya gitmelerine dikkat çekmişti. Birleşmeler sonrası Gezi davası 52 sanıklı hale geldi. Davanın sanıkları arasında firari olan ABD istihbarat teşkilatı CIA danışmanı Henri Barkey de var.
31.07.2021 17:36 İstanbul'da, Yargıtay'ın beraat kararlarını bozmasının ardından yeniden görülen Çarşı davası ile Gezi Parkı davasının birleştirilmesine karar verildi. Yargıtay Çarşı sanıklarının beraatlerini oybirliği ile bozmuş, sanıkların ihtilal girişiminde bulunduklarını açıkça ifade etmelerine ve iş makinesi çalarak Beşiktaş'taki başbakanlık ofisini kalabalık bir grupla basmaya gitmelerine dikkat çekmişti. Birleşmeler sonrası Gezi davası 52 sanıklı hale geldi. Davanın sanıkları arasında firari olan ABD istihbarat teşkilatı CIA danışmanı Henri Barkey de var.
İstanbul'da, Yargıtay'ın beraat kararlarını bozmasının ardından yeniden görülen Çarşı davası ile Gezi Parkı davasının birleştirilmesine karar verildi.
30 Temmuz'daki gelişmeye dair gelen bilgilere göre, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat kararının bozulmasının ardından Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu 17 sanıklı dava, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlanmıştı. Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında verilen beraat kararları ise Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yargıtay 16. Ceza Dairesi bozma kararında, Gezi Parkı ile Çarşı davasının arasında hukuki bağlantı olduğu gerekçesiyle birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi 15 Haziran tarihinde, Çarşı davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği yazıda, 'Mahkemenizdeki yargılamaya konu iddianamenin mahkemeniz dosyasındaki iddianameden daha eski tarihli olması, mahkemeniz dosyasının daha üst bir kanun yolu incelemesinden geçmiş olması da gözetilerek mahkemenizde birleştirilmesine muvafakat edilip edilmeyeceği' diyerek görüşünü sordu. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise 28 Temmuz tarihli kararında, iki dosyanın birleştirilmesine muvafakat verdiğini kaydetti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin de birleştirmeye onay içeren yazısının ardından iki davanın tek dosya üzerinde görülmesine önümüzdeki günlerde başlanacak
Bunun yanı sıra İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mahmut Başbuğ'un adli tatil dolayısıyla kendi mahkemesinin dışında 13. ve 23. Ağır Ceza Mahkemelerinde vekaleten görevlendirildiği ve görevlendirme nedeniyle Çarşı davasının görüldüğü İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin onay yazısını hazırlayan heyet içinde yer aldığı öğrenildi.
Öte yandan Gezi Parkı davasının avukatları, birleştirme kararına itiraz edeceklerini belirtti.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş adamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu 16 sanığın 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan yargılandığı dava, 18 Şubat 2020'de karara bağlanmıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu sanık Osman Kavala'nın da aralarında olduğu 9 sanığın beraatına, firari sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora'nın ise dosyalarının ayrılmasına hükmetmişti. Savcılığın yerel mahkemenin kararını istinafa taşımasının ardından İstanbul Bölge Adliye 3. Ceza Dairesi 22 Ocak 2021'de 9 sanık hakkındaki beraat kararını bozmuştu.
Bozma kararının ardından İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Nisan 2021'deki duruşmada bu dava ile yakalamalı sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyasının birleştirilmesine karar vermişti. Bunun yanı sıra Osman Kavala ile CIA eski danışmanı Henri Barkey'in FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 'Anayasa'yı ihlal' ve 'Devletin gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme' suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları davanın Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilmesine karar verilmişti.
Öte yandan Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince verilen karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Gezi Parkı olaylarına ilişkin dava ile Çarşı davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun belirtildiği kararda, 'örgüt üyeliği suçunun özelliği nazara alınarak, her iki dosyanın birleştirilmesi tarafına gidilmesi, sanıkların hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma neticesinde beraatlarına karar verilmesi'nin bozma nedeni sayıldığı vurgulanmıştı.
ÇARŞI DAVASI 12 TEMMUZ'DA GÖRÜLDÜ
İstanbul'da, Yargıtay'ın beraat kararlarını bozmasının ardından Çarşı davası 12 Temmuz'da yeniden görülmeye başlanmıştı. Duruşmada sanıklar ve avukatları Yargıtay kararına direnilmesini istemişti. Ancak mahkeme bu talepleri reddederek bozma kararına uymuştu. Sanıkların tüm inkarlarına karşın ortaya çıkan görüntülerde Gezi olaylarında aktif yer aldıkları ve Başbakanlık Ofisini iş makineleriyle basmaya kalkıştıkları açıkça görülüyordu. Mahkeme, verdiği diğer bir ara karar ile bozma kararındaki Osman Kavala'nın sanıkları arasında bulunduğu Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilmesi hususunun ise celse arasında değerlendirilmesine hükmetmişti.
12 Temmuz'daki o duruşmada şu gelişmeler yaşanmıştı:
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, aralarında Cem Yakışkan'ın da bulunduğu tutuksuz bazı sanıklar ile çok sayıda avukat katıldı. CHP'li milletvekilleri Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, Turan Aydoğan da duruşmayı takip etti.
Duruşmada Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma kararı okunduktan sonra sanık ve avukatlarına bozma kararına karşı beyanları soruldu.
Sanıklar ve avukatlar mahkemenin kararında direnmesini istedi
İŞ MAKİNELERİNDEN DEĞİL KIZILAY'A KAN VERMEKTEN BAHSETTİLER!
'Kızılay'a kan verdik, Cumhurbaşkanı ödül verdi, Mustafa Kemal'in askerleriyiz!'
Sanık Cem Yakışkan, Çarşı grubunun 40 yıllık bir taraftar grubu olduğunu belirterek “Bize bu suçlamaları yönelten hakim ve savcılar neredeler? Biz şu an buradayız. Her zaman haksızlığın karşısında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Van'daki depremden sonra yardım ettiğimiz için Cumhurbaşkanı bize empati ödülü verdi. Defalarca Kızılay'a kan bağışında bulunduk. Gezi Parkı'na katıldık ama bize örgüt suçlaması yöneltilecekse ‘Mustafa Kemal'in askerleri' diyebilirsiniz” diyerek mahkemenin kararında direnmesini istedi.
Sanık Arda Mutlu Doğan, “Davayı açan savcı FETÖ'den kaçtı. Burada yargılanmamız garip geliyor” diyerek bozmaya uyulmamasını talep etti. Sanık Ayhan Güner ise Yargıtay'ın kararını doğru bulmadığını söyleyerek “Deplasmanlarda polis geldi bizden özür diledi. Yaratılan algının sonucu nereye varacak kimse bilmiyor. Mağdur edildik” dedi.
Avukat Devrim Alparslan, Gezi'deki tüm olayların Çarşı grubuna yüklendiğini belirterek “Bayrak yakma olayıyla Çarşı grubunun ne alakası olabilir? Çarşı'nın herhangi bir şiddet olayıyla alakası olmadığı, görüntü kayıtlarıyla tespit edilmiştir. Sadece yürüyüş yapan bir gruba, terör örgütü muamelesi yapılmak isteniyor. Oysa Çarşı grubu nerede bir yardım konusu varsa orada olmuştur. Çarşı grubu terör örgütü ise 19 yıl milletvekilliği yapmış Binali Yıldırım neden ziyaret etti? Çarşı yasadışı bir örgüt değildir. Vicdani bir topluluktur. Çarşı bu ülkenin yüz akıdır” dedi.
Avukat Ali Rıza Dizdar ise Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin kararından utanç duyduğunu belirterek, davanın polis fezlekesini Fetullah Gülen taraftarlarından olan Nazmi Ardıç tarafından yazıldığını, bu kişiler tarafından Çarşı grubunun menfaat örgütü olarak yansıtıldığını ifade etti. Dizdar, “Hem terörist diyorsunuz, hem de Beşiktaş Spor Kulübü bünyesindeki grup diyorsunuz. Dosyada Türk bayrağı yakılmasından söz ediliyor. Türk bayrağı başımızın tacı, amblemimizde tek bizde var” şeklinde konuşarak eski kararda direnilmesini talep etti.
Avukat Derviş Yıldız da “Bizim Mimarlar Odası ile Osman Kavala ile öncesinde sonrasında yakınlığımız, ahbaplığımız olmamıştır. 40 yıllık Çarşı grubuna terör örgütü demeniz abes. Bu ülkede Çarşı'yı tanımayan var mı? Kim terör örgütü olduğuna inanır ki” diye konuştu.
Avukat Ersan Şen de ağır ithamlarda bulunulduğunu vurgulayarak, “finans kaynağı olduğu iddia edilen Osman Kavala ve Taksim Dayanışması olarak bir kısım isimlerin geçtiği kişilerin nasıl olup da bu birlikteliği sağladığı anlatılmamış ve illiyet bağı kurulmamıştır” diyerek bozma kararına uyulmamasını talep etti. Duruşma sanık ve avukatların bozma kararına karşı beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.
Kısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma kararına uyulmasına hükmetti. Heyet, sanık avukatlarına Gezi Parkı ana davasıyla birleştirme hususunda yazılı beyanda bulunmaları için süre verilmesine, birleştirme hususunda muvafakat verilip verilmeyeceği hususunun celse arasında değerlendirilmesine de karar verdi. Gelmeyen sanıkların zorla getirilmesine hükmeden heyet, Cumhurbaşkanlığı avukatının katılma talebinin de kabulüne karar verdi. Duruşma, 8 Ekim tarihine bırakıldı.
Beraatler Yargıtay'da oybirliğiyle bozulmuştu
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 35 sanık hakkında 29 Aralık 2015'te”Darbeye teşebbüs”, “Terör örgütü kurmak ve yönetmek”, “Suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “Polise direnmek”, “Gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet” suçlarından beraat kararı vermişti. Savcılığın temyiz talebi üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 18 Mart 2021'de yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle bozdu. Bozma kararında, sanıkların eylemlere katılıp katılmadıklarına yönelik Adli Tıp, TRT ya da TÜBİTAK'tan rapor alınmaması, Cumhurbaşkanlığı'nın davadan haberdar edilmemesi gerekçe gösterildi. Ayrıca davanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki aralarında Osman Kavala'nın da bulunduğu Gezi Parkı ana davasıyla hukuki ve fiili irtibatı bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesi yoluna gidilmesine hükmedildi. Bozma kararında sanıkların iletişimlerinin tape dökümlerinde şu ifadeler yer alıyordu: “Park mark benim umurumda değil. Bana ne, yemişim AVM'sini de Gezi Parkı'nı da ağacını da ihtilal başladı. Bu hükümeti düşüreceğiz. Her gün savaş, her gün direniş. Kemalist, memalist. Abi yaksınlar, kaos var, gidiyoruz. Başbakanlık konutuna saldırı olacak bugün. Bu bir iç savaşa dönüşebilir. Polise güçlü saldıralım. Ses getirecek bir şeyler yapmamız lazım. Ölen kişi olursa toplumsal refleks çok daha fazla artar…”
657 SAYFALIK GEZİ OLAYLARI ANA DAVA İDDİANAMESİNİN TAM METNİ (pdf)
Paralel yapı-05 Kasım (2017) 'İstanbul 17 sanık (ilk 16) Gezi-17/25 Aralık-15 Temmuz darbeleri bağlantısı' davası
Paralel Yapı-08.10.2020-İstanbul 2 sanık Osman Kavala ve Henry Barkey darbeye destek davası
Yargıtay beraatleri bozdu.. Fetö Kapatamadı: Geziciler Endişeli
Kavala'ya Şok: Gezi davasındaki beraatler bozuldu
Beraat kararlarına itiraz.. Gezi İstinafta: Çarpıcı Tespitler
Çarşı'nın beraatine itiraz
Gezi Olaylarında Çarşı grubuna darbe davası açıldı
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı-Gezi olayları bağlantısı manşetlerimiz
Taksim Gezi olaylarıyla ilgili manşetlerimiz
Gezi Belgeseli
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(31 Temmuz 2021, 17:36)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: