Kahramanmaraş'ta, Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmalara Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) talimatıyla müdahale ettikleri iddiasıyla 19 sanığın yargılandığı davaya ikinci duruşma ile devam edildi. Mahkeme heyeti, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden ByLock yazışmalarında Muhsin Yazıcıoğlu adının geçip geçmediğinin sorgulanmasının istenmesine, var ise buna ilişkin belgelerin bir suretinin talep edilmesine, sanık avukatı hakkında yürütülen Fetö soruşturması bilgisinin istenmesine, yakın zamanda yakalanan ve Yazıcıoğlu olayına dair önemli itiraflarda bulundukları ileri sürülen Fetö yöneticileri Kamil Bakum ve Abdullah Önder ile bu sanıkların ifadelerinde geçen kişilerin bir sonraki celsede dinlenmesine, sanık avukatının yayın yasağı talebinin de merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun kamuoyuna mal olmuş kişiliği ve haber alma özgürlüğü gözetilerek reddedilmesine karar verdi.
02.08.2021 10:05 Kahramanmaraş'ta, Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmalara Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) talimatıyla müdahale ettikleri iddiasıyla 19 sanığın yargılandığı davaya ikinci duruşma ile devam edildi.
29 Haziran'da Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ikinci duruşmaya, haklarındaki farklı davalar nedeniyle cezaevinde bulunan 6 sanık ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Tutuksuz sanıkların bazılarının da hazır bulunduğu duruşmada Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer, kızı Firuze, oğlu Fatih Furkan Yazıcıoğlu ile taraf avukatları katıldı. Covid-19 tedbirleri nedeniyle duruşmaya sınırlı sayıda kişi alındı.
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanına suikast timinde yer aldığı gerekçesiyle mahkum olan sanık Aydın Özsıcak, delil klasörünü incelemek için bir örneğinin kendisine gönderilmesini talep ederek, dosyayı inceledikten sonra savunma yapacağını söyledi.
Aynı suikast timinde yer alan ve cezalandırılan Davut Uçum da yargılamanın doğru yapılmadığını iddia ederek, heyetin çekilmesini talep etti.
Söz alan Yazıcıoğlu ailesi avukatı Kemal Yavuz, kanunda sanığın duruşmayı uzatma amacı açıkça anlaşılıyorsa geri çevirme talebinin reddedilmesinin yer aldığını hatırlatarak, sanığın asıl amacından çıktığı ve talebin reddedilmesi gerektiğini belirtti.
Mahkeme başkanı, kısa süren müzakerenin ardından, heyetin davadan çekilme talebinin reddedildiğini kaydetti.
Sanık Uçum, duruşmayı uzatmaya çalışmadığını savunarak, helikopterden cihaz sökülmesi iddiasına ilişkin 'O görüntüleri izleyen bir insan Aydın'ın (Aydın Özsıcak) cihazları sökmesinin imkansız olduğunu görür.' dedi. Uçum, iddiaların soyut, savunmalarının ise somut delillere dayandığını, bu nedenle iddianamenin kabulü yerine, iade edilmesi gerektiğini öne sürdü. Yazıcıoğlu'nun ölümüne ilişkin olayın cinayet olduğunu düşündüğünü belirten Uçum, ancak Yazıcıoğlu ailesinin avukatlarının iddia ettiği gibi yanından uçakla geçerek helikopteri düşürmenin mümkün olmadığını ileri sürdü. FETÖ ile ilgili herhangi bir bağlantısının olmadığını öne süren Uçum, bu olayda algı oluşturulduğunu, algı oluşturanların mutlaka bu olay hakkında bilgisi olduğunu, bunların araştırılması gerektiğini savundu.
Yazıcıoğlu avukatı Kemal Yavuz'un, 'Helikopter kırıma uğradığında ekibin sorumlularından biri olarak, enkazın başına gittiniz, kimlerle gittiniz sayar mısınız?' sorusuna Uçum, 'Dosyada yer alan fotoğraflardan görebilirsiniz.' cevabını verdi. Olay günü Malatya hava üssünden arandığını ve 203 saniye görüşme gerçekleştirildiğini hatırlatan Yavuz, 'Görüşmede talimat aldınız mı?' sorusuna ise sanık 'Ne münasebet.' yanıtını verdi.
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Selami Ekici'nin 'Kırıma uğrayan helikopterin yanına gittin mi?' sorusuna ise sanık, talep edildiği için gittiklerini ancak yalnızken gitmediğini söyledi.
Olayın kaza değil suikast olduğunu ve uçakların helikopteri düşürebilmesinin mümkün olmadığını söylediğinin hatırlatılması üzerine sanık Uçum, 'Pilot bilincini kaybetmiş ama ne şekilde kaybetmiş bilemem. Teknik olarak uçakla düşürülmesi imkansız.' dedi.
Mahkeme başkanından sanık avukatına uyarı
Sanık Uçum ve Özsıcak'ın avukatı, usul hatası yapıldığını, tarafların konuyu başka yere çekmek istediğini öne sürdü.
Bunun üzerine mahkeme başkanı, Türk siyasi hayatında önemli bir yeri olan insanın ölümüne ilişkin bir dava görüldüğünü belirterek, dava konusundan uzaklaşılmamasına ilişkin sanık avukatını uyardı.
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı, mahkemeye, sanık avukatı hakkında örgütlü suçlar yönünden soruşturma olduğunu, avukatın birçok mahkemede benzer yöntemler kullandığını belirterek, davadan el çektirilmesine ilişkin dilekçe sundu.
Emekli albay tutuksuz sanık Ebubekir Semih Y. ise olay günü kırıma uğrayan askeri helikopter için olay yerine gittiklerini belirterek, çok yakınında sivil helikopter olduğunu aktardı. Askeri helikopterle ilgili çalışmaya başladıklarını ifade eden sanık, 'Diğer kaza kırım ekibinin yanına giderek, yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı diye sordum. Sonra yine gelip kendi işimizi yapmaya çalıştık. Davut Uçum 'bizden kesici talep ettiler' dedi. Ben de 'tabii ki vermemiz lazım' dedim. Bizim enkazda kendi başımızı kaşıyacak vaktimiz yoktu. Ne yaptılar bilmiyorum.' dedi. Daha sonra helikopterden parça sökülmesine ilişkin çekilen görüntülerin basında yansıması üzerine Genelkurmay'dan sorulmasıyla öğrendiğini ifade eden sanık, 'O personelin oraya gittiğini görmedim, kesinlikle müdahale ederdim, gereken neyse yapardım. Vazifesini yapmayıp, işini bırakan insanlar yüzünden bunları yaşıyorum.' diye konuştu.
'FERUDUN SEREN'İN ADI DOSYADAN SİLİNDİ İDDİASI'
Sanık Ebubekir Semih Y, 'FETÖ'ye yardım' suçuna ilişkin de hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Kişinin ölümünden yararlanarak hırsızlık ve silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan yargılanan Ebubekir Semih Yüksekkaya da savunmasında olay tarihinde pilot yarbay olduğunu ve Yazıcıoğlu'nun helikopterini ararken kırıma uğrayan askeri helikopteri kurtarmak için bölgeye gittiğini söyledi. Helikopterdeki GSP cihazlarının çalınmasıyla ilgili suçlamaları kabul etmeyen Yüksekkaya, Sicil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün kaza kırım heyetinde yer alan Ferudun Seren'in isminin ve ifadelerinin dosyadan silindiği öne sürdü. Yüksekkaya'nın avukatı Zafer Tınazcı da SEGBİS kayıtlarının olmadığını söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı konunun araştırıldığını belirtti.
'ALPER AKPAK, SAVCILIĞA GİTTİKTEN BİRKAÇ GÜN SONRA ÖLDÜRÜLDÜ'
'Silahlı terör örgütü adına suç işleme, yalan tanıklık, iftira, suç uydurma, suçu ve suçluyu övme' suçlarından BBP eski MKYK üyesi Emrullah Önalan da suçlamaları kabul etmedi. Emrullah Ö, Yazıcıoğlu'nun ölümünün kaza görünümlü bir suikast olduğunu düşündüğünü, olayın araştırılması için çaba gösterdiğini kaydetti. En başından beri olayın suikast olduğuna inandığını ifade eden Önalan, Yazıcıoğlu'nun helikopter başındayken çekilmiş görüntüsünü de izlediğini söyledi. Görüntüleri, merhum gazeteci Ahmet Akpak'ın izlettirdiğini öne süren Önalan, kendisini şöyle savundu:
'Muhsin başkanın sırtı dönük yeni kalkmış gibi, arkasından biri de bunu kameraya çekiyor'
'Alper ile bir karayolunda buluştuk. Araç içerisinde bana 10-15 saniyelik görüntü izletti. Görüntüde helikopter düşmüş, 3 parkalı adam helikoptere doğru gidiyor, Muhsin başkanın sırtı dönük yeni kalkmış gibi, arkasından biri de bunu kameraya çekiyor.'
Mahkeme başkanının, 'Emin misiniz Muhsin Yazıcıoğlu olduğuna?' sorusuna sanık, Yazıcıoğlu olduğunu söyledi.
Emre Ö şöyle devam etti: 'O zaman Mustafa Destici'yi aradım o da 'Bu işlere savcılık bakıyor' dedi. Görüntünün devamı ya da öncesi olabilir. Uzun görüntüden bana bir kesit izlettiler. O gün bana bunu izlettiler ama başka bir amaçları var mıydı bilmiyorum. Tabi bütün bunlar varken hiçbir şey yokmuş gibi yapamazdım. Avukat arkadaşlarla görüşüp savcılığa anlatmaya karar verdik. O zaman Malatya Savcılığına gidip ifade verdik. Savcılığa ifade verdikten sonra Alper Akpak ile görüşüp görüntüleri rica ettik, o da 'Bana bir hafta süre verin' dedikten sonra Kasımpaşa'da öldürüldü. Biz savcılığa ifade verdikten birkaç gün sonra Alper Akpak öldürülüyor. Alper'in görüntüyü başka kişilere gösterdi mi bilmiyorum. Alper'in kaynağı babası. Babası, normal bir gazeteci değildi, farklı ilişkileri olan biriydi.'
Tutuksuz sanık Nedim B. de olay günü merak saikiyle sivil helikopterin bulunduğu yere gittiğini belirterek, 'Hiçbir malzemeyi sökmedik, hiçbir malzemeyi almadık.' ifadesini kullandı.
Hakkında ifade veren tanığın doğruyu söylemediğini ve bu tanık hakkında suç duyurusunda bulunacağını kaydeden sanık Nedim B, hiçbir terör örgütüyle uzaktan yakından irtibatı olmadığını savundu.
FETÖ hükümlüsü Mustafa Atalar da dosyaların tarafına ulaşmasını talep ederek, inceledikten sonra savunma yapacağını söyledi.
Sanıkların katil örgütlü yapının amacına hizmet eden kişiler olduğunu ısrarla söylemek istediğini aktaran Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz ise helikopterin uçakla düşürülmesinin imkansız olduğu iddialarına ilişkin, 'Bir uçak pilotu ise 'çocuk oyuncağı' olduğunu söylüyor. Havada tutunması zor olan helikopterin jetlerin oluşturacağı hava sirkülasyonu ile düşürüleceğini uzmanlar söylüyor.' şeklinde konuştu.
KAMİL BAKUM'UN İFADELERİ
Duruşma savcısı, FETÖ soruşturmasında etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade veren Abdullah Önder ile Kamil Bakum'un ifadelerinin dosyaya getirilmesini ve ifadelerde geçen şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunulup bu davayla birleştirilmesini talep etti.
Savcı, ayrıca, sanık avukatı hakkındaki soruşturma dosyasının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından incelenmek üzere istenmesini talep etti.
SANIK AVUKATI HAKKINDA YÜRÜTÜLEN FETÖ SORUŞTURMASI
Diğer sanıkların da dinlenmesinin ardından Yazıcıoğlu ailesinin avukatlarından Muammer Çolakoğlu, Davut Uçum ve Aydın Özsıcak'ın avukatı Ayten İzmirli hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan işlem yapıldığını, bu nedenle İzmirli'nin davada müdafilik görevinin yasaklanmasını talep etti. Avukat Kemal Yavuz ise, ByLock havuzu olduğunu, bu havuzda Muhsin Yazıcıoğlu'nun isminin geçip geçmediğinin sorulmasını istedi.
Yaklaşık 16 saat süren duruşma sonunda mahkeme heyeti; Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'na müzekkere yazılarak ByLock yazışmalarında Muhsin Yazıcıoğlu adının geçip geçmediğinin sorgulanmasının istenmesine, var ise buna ilişkin belgelerin bir suretinin talep edilmesine, Avukat Ayten İzmirli'nin Davut Uçum ve Aydın Özsıcak'ın müdafiliğinin yasaklanması talebinin de hakkında soruşturmanın akıbeti sonrası değerlendirilmesine ve bu avukat hakkındaki soruşturma bilgisinin istenmesine, Kamil Bakum, Abdullah Önder ve bu sanıkların ifadelerinde geçen kişilerin bir sonraki celsede dinlenmesine, sanık avukatının yayın yasağı talebinin de merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun kamuoyuna mal olmuş kişiliği ve haber alma özgürlüğü gözetilerek reddedilmesine karar verdi.
Duruşma 25 Ekim'e ertelendi.
DAVA SÜRECİ
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca, Büyük Birlik Partisinin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmaya FETÖ'nün talimatıyla müdahale ettikleri iddiasıyla 17 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame 25 Aralık 2020'de kabul edilerek, Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.
Bu dosya ile Göksun Asliye Ceza Mahkemesindeki, helikopterden GPS cihazının sökülmesine ilişkin 10 sanığın yargılandığı dava, sanık ve eylem yönünden bütünlük oluştuğu gerekçesiyle 6 Ocak'ta birleştirilmiş, sanıklardan 7'si her iki dosyada da yer aldığı için 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada sanık sayısı 20'ye çıkmıştı.
Sanıklardan Muharrem Tunç'un vefatı nedeniyle yargılanan sanık sayısı 19 olmuştu.
Paralel Yapı-03.10.2016-Kahramanmaraş 20 sanık (ilk 9) Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldüğü helikopter kazası davası
Paralel Yapı-Muhsin Yazıcıoğlu’nun şüpheli ölümü
(02 Ağustos 2021, 10:05)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: