Adana, Ankara, Denizli, Gaziantep, Hatay, İstanbul, Kayseri ve Trabzon'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan davalarda çoğu yönetici konumdaki 22 sanığa toplam 110 yıl hapis cezası verildi. Ankara'da meslekten ihraç edilen eski istihbaratçı Yıldıray Pala'ya verilen 17 yıl, Hatay'da yakalanan eski öğretmen M.T.'nin aldığı 10 yıl ile eski emniyet müdürü Hüsrev Salmaner'e verilen 7 yıl hapis cezaları bunlar arasında yer aldı. Yine bazı illerde yönetici konumundaki sanıkların davalarına başlandı ya da devam edildi. MİT tarafından Kırgızistan ve Özbekistan'dan getirilen Orhan İnandı ile Özbekistan'dan getirilen Gürbüz Sevilay'ın davaları görülmeye başlandı.
02.08.2021 12:58 Adana, Ankara, Denizli, Gaziantep, Hatay, İstanbul, Kayseri ve Trabzon'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan davalarda çoğu yönetici konumdaki 22 sanığa toplam 110 yıl hapis cezası verildi. İşte kronolojik sıralamayla o gelişmeler:
Ankara: Eski emniyet müdürü Hüsrev Salmaner'e 7 yıl hapis
Ankara'da, hücre evinde yakalanan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi eski emniyet müdürü Hüsrev Salmaner'in "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılanması sona erdi. Salmaner'e 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
16.06.2021 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuklu sanık Ceylan ile bulunduğu cezaevinden videokonferans yöntemiyle bağlantı kurulurken, avukatı duruşma salonunda hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı dava dosyasına gelen evrakı okuduktan sonra Cumhuriyet savcısına esas hakkındaki mütalaasında değişiklik olup olmadığını sordu. Savcı mütalaasını tekrarlayarak, Salmaner'in 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Sanık Salmaner, yasa dışı herhangi bir eylemde bulunmadığını, örgütsel hiçbir faaliyet içerisinde yer almadığını, dosyasında da ceza almasını gerektirecek delil olmadığını iddia etti.
Savcılığın esasa ilişkin mütalaasını reddeden Salmaner, "Huzurunuzda savunma yapabilmem için süre istiyorum. Avukatımla bir kez görüşebildim, şu aşamada söyleyebileceğim pek bir şey yok. Son savunmamı duruşma salonunda yapmak istiyorum." dedi.
Avukat beyanın ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın gelecek celse duruşma salonunda hazır edilmesi için cezaevine müzekkere yazılmasına karar verdi.
Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı 30 Haziran'a erteledi.
30.06.2021 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına tutuklu bulunduğu cezaevinden getirilen Salmaner'in yanı sıra sanık avukatı da salonda hazır bulundu.
Esasa ilişkin son savunmasını yapan Salmaner, meslek hayatı boyunca hiçbir örgüte üye olmadığını ve hakkındaki suçlamaların somut delillere dayandırılmadığını öne sürdü.
Sanığın ve sanık avukatının beyanını dinleyen mahkeme heyeti, Salmaner hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Soruşturma geçmişi
Salmaner, 2011-2014 yılları arasında Artvin İl Emniyet Müdürü olarak görev yaptı. 2015'te çıkarılan KHK ile resen emekli edilen 1776 emniyet müdürü arasında yer aldı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Salmaner'in rütbeleri geri alındı.
FETÖ'nün emniyet mahrem yapılanmasına yönelik soruşturmada ele geçirilen dijital belgelerde Salmaner "A5" olarak kodlanmış, bunun da örgüte sadakat ve bağlılığı en üst seviyede olan kişiler için kullanıldığı ortaya çıkmıştı.
FETÖ'nün 'altın nesil' olarak nitelendirdiği isimler arasında olan Hüsrev Salmaner, 8 Ekim 2020'de örgüt evine yapılan operasyonla gözaltına alınmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
Fetö Yöneticilerine 39 Yıl Hapis, Hüsrev Salmaner'e dava
İşte Hüsrev Salmaner dahil 71 paralel polis şefi
İstanbul: FETÖ'nün sivil sorumlusu Kemal Batmaz'ın eşine 6 yıl hapis
İstanbul'da, FETÖ'nün sivil sorumlusu Kemal Batmaz'ın eşinin de aralarında bulunduğu 3 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme, Kemal Batmaz'ın eşi Gonca Batmaz'ı 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırarak tahliyesine karar verdi.
18 Haziran'da İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu sanık Gonca Batmaz, tutuksuz sanıklar Mustafa Caymaz ve Cemal İbrahim Demirhisar ve sanık avukatları hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Gonca Batmaz, "Ders anlattım koca amfilerde ama sizin karşınızdaki hissi hissetmedim. Vereceğiniz yanlış bir karar sadece o insan değil, onun ailesinin de hayatını karartacaktır. Sizden ricam önyargıyla karar vermemenizdir. Herhangi bir oluşumda yer almadım, siyasetle ilgilenemedim" ifadelerini kullandı. Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan diğer sanıklar da beraatlerini talep etti.
Sanık Gonca Batmaz'ı 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, tutuklu kaldığı süre nedeniyle tahliyesine hükmetti. Sanık Mustafa Caymaz'ı 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım' suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptıran heyet, sanık Cemal İbrahim Demirhisar'ı aynı suçtan 2 yıl 6 ay hapse mahkum etti. Tutuksuz sanık Cemal İbrahim Demihisar'ın şehir dışına çıkma yasağı şeklindeki adli kontrol hükmünün kaldırılmasına karar veren heyet, 3 sanık hakkında da yurtdışına çıkış şeklinde adli kontrol hükmü uygulanmasına hükmetti.
Kayseri: Aynı aileden 3 sanığa 6-8 yıl arası hapis
Kayseri'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında görülen davada aynı aileden 1'i tutuklu 3 kişinin yargılandığı davada sanıklara, 6 yıl 3 ay ile 8 yıl 1 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.
22 Haziran'da Kayseri 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında tutuklu sanık E.K. ile tutuksuz yargılanan annesi S.Ü. ve babası B.Ü. hazır bulundu.
Haklarında yapılan suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, örgüt ile hiçbir bağlantılarının olmadığını öne sürerek, beraatlerini istedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık E.K.'yi, 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 8 yıl 1 ay, tutuksuz yargılanan anne S.Ü. ile baba B.Ü.'yü aynı suçtan 6'şar yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırdı. Heyet, tutuksuzluk sanıklar ile tutuklu sanığın mevcut hallerinin devamına karar verdi.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Bank Asya'ya para yatırdıkları ve bazı tanık beyanları olduğu iddiasıyla S.Ü. ve kocası B.Ü. ile örgütün gizli haberleşme programı 'ByLock' kullandığı iddiasıyla kızları E.K. hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan dava açıldı.
Hatay: 10 yıl hapis cezası bulunan öğretmen yakalandı
Hatay'da, FETÖ/PDY'ye üye olmak suçundan kesinleşmiş 10 yıl hapis cezasıyla aranan eski öğretmen M.T., düzenlenen operasyonla yakalandı.
22 Haziran'da Dörtyol Emniyet Müdürlüğü ekipleri, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan kesinleşmiş 10 yıl hapis cezası bulunan M.T.'nin Yeşil Mahallesi'ndeki evde gizlendiği saptadı. Ekiplerin düzenlediği operasyonla yakalanan M.T., hakkındaki işlemlerin ardından cezaevine gönderildi.
Ankara: Komedyen Atalay Demirci'nin 5 yıl hapis onandı
Ankara'da, Komedyen Atalay Demirci, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ilişkin davada "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Atalay Demirci hakkında verilen hüküm, istinaf mahkemesince hukuka uygun bulundu. Dosya, temyiz incelemesi için Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderildi.
29 Haziran'da Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nce mahkum edilen Demirci'nin dosyasına ilişkin kanun yolu incelemesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesince tamamlandı.
Kararda, yerel mahkemenin verdiği hükümde usul ve esas yönünden hukuka aykırılığın bulunmadığı, yargılama aşamasında eksiklik olmadığı ve ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu vurgulandı.
Delillerin hukuken geçerli ve elverişli olduğu, sanığa yönelik ceza indiriminin yasal gerekçeye dayandığı belirtilen kararda, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinin hükmünün yerinde olduğu kaydedildi.
Bu kapsamda sanık ve avukatının istinaf başvurusunu esastan reddeden ceza dairesi, Demirci'nin tutuksuz yargılanma halinin devamını kararlaştırdı. Dosya, temyiz incelemesi için Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderildi.
GEREKÇELİ KARAR
Atalay Demirci'nin hakkındaki hükmün gerekçeli kararında, sanığın darbe karşıtı mesajlar vermesine rağmen 15 Temmuz'dan sonra da örgüt mensuplarından aldığı talimatları yerine getirdiği belirtildi.
Gerekçeli karara göre Demirci, 1995'te Bayındırlık ve İskan Bakanlığına memur olarak atandıktan bir yıl sonra istifa ederek sahne hayatına atıldı.
Daha sonra FETÖ'ye ait Dünya Radyo'da program yapmaya başlayan Demirci, örgütün düzenlendiği etkinliklerde sahne aldı. Demirci, örgüt imamlarından "Vefa" kod adlı Muhammet Yusuf Kulaksız ile 2005'te Pensilvanya'da örgüt elebaşı Fetullah Gülen'i ziyaret etti ve onun için gösteri yaptı. Daha sonra bir televizyon kanalının düzenlediği yetenek yarışmasına katılarak birinci oldu.
Örgütün kapatılan finans kurumu Banka Asya'da hesabı bulunan Demirci'nin, hakkında FETÖ'den işlem yapılan çok sayıda kişiyle para transferi olduğu, ayrıca örgütün tepe yöneticilerinden Cemil Koca ile 2011'de telefon görüşmesi yaptığı belirlendi.
Gerekçeli kararda Demirci'nin örgütle ilişkisini darbe girişiminden sonra da devam ettirdiğine ilişkin örgütün firari isimlerinden Hakan Şükür ve ABD'deki basketbolcu Enes Kanter ile yazışmalarının yanı sıra tanık beyanları kanıt olarak gösterildi.
HÜKÜM
Gerekçeli kararda, söz konusu yazışmalar, tanık beyanları ve dava dosyasındaki diğer deliller dikkate alındığında Demirci'nin FETÖ ile organik bağ kurarak örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu kaydedildi.
Bu kapsamda "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunu işlediği sabit olan Demirci'nin ilk önce 6 yıl hapis cezasına çarptırıldığı, Terörle Mücadele Kanunu'nun ilgili maddesince cezası yarı oranda arttırılarak 9 yıla çıkarıldığı belirtildi. Ancak Demirci'nin, soruşturma aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanma talebiyle duruşmalarda gösterdiği tavrı nedeniyle cezasının 5 yıla indirildiği aktarıldı.
Fetö Komedyenine Hapis gerekçesi
İstanbul: Azeri iş adamı Mubariz Gurbanoğlu'nun 5 yıl hapsi onandı
İstanbul'da, İstinaf Mahkemesi, Azeri iş adamı Mubariz Gurbanoğlu'nun Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) kapsamında 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan aldığı 5 yıllık hapis cezasını onadı.
30 Haziran'daki gelişmeye göre, FETÖ'ye üye olma suçundan hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Azeri iş adamı Mubariz Gurbanoğlu, geçtiğimiz Mart ayında İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 5 yıl hapse çarptırılmıştı. Mahkeme, Gurbanoğlu hakkında 'konutu terk etmemek' şeklinde ev hapsi kararı vermişti.
Dosya İstinaf Mahkemesi'ne taşındı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, dosya üzerindeki incelemesini tamamladı. Yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet kararında hukuka aykırılığın olmadığını belirten Ceza Dairesi, istinaf başvurusunun esastan reddine hükmetti. Bu kararla birlikte yerel mahkemenin kararı onanmış oldu.
Dosyanın geldiği aşamayı dikkate alan daire, 'konutunu terk etmeme' şeklindeki adli kontrol tedbirinin hürriyeti kısıtlayıcı niteliğini göz önünde bulundurarak yerel mahkemenin verdiği 'ev hapsi' kararını kaldırdı. Gurbanoğlu hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devamına hükmeden daire, sanık hakkında İstanbul sınırlarını terk etmemek şeklinde adli kontrol kararı verdi.
Gaziantep: Polislerden sorumlu sözde "mahrem imam"a 7 yıl hapis
Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davada, örgütün polis memurlarından sorumlu "mahrem imamı" olduğu öne sürülen sanığa 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
30 Haziran'da Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Mehmet T. ile avukatı katıldı.
Sanık, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, ByLock kullanmadığını ve FETÖ ile hiçbir bağlantısının bulunmadığını savundu.
Duruşma savcısı, sanığın ByLock kullandığını, örgütün Siirt mahrem yapılanmasında polislerden sorumlu "öğretmen" konumunda yer aldığını ve "Alper" kod adını kullandığını belirterek, cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık Mehmet T'ye "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası vererek, tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Denizli: Haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 10 sanık yakalandı
Denizli'de Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) üye olmak suçundan haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 10 firari hükümlü, operasyonla yakalandı.
30 Haziran'da Denizli Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, bazı firari hükümlülerin bulunduğu adresler, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince belirlendi.
Operasyonda örgütün sözde mütevelli ve özel eğitim yapılanması içinde bulundukları tespit edilen, haklarında "örgüt üyeliği" suçlamasıyla çeşitli yıllarda kesinleşmiş 1'er yıl 13'er ay ile 7'şer yıl 6'şar ay arasında hapis cezaları bulunan firari 10 hükümlü yakalanarak cezaevine sevk edildi.
Ankara: Eski gelir uzman yardımcısına 8 yıl hapis
Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Osman Tatlıeşme'ye ‘silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
7 Temmuz'da Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşma daha öncesinden Ankara Bölge Adliye Mahkemesince bozulmuştu. Bozma kararının ardından tekrar görülen davada Osman Tatlıeşme'ye ‘silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
Örgüt üyeleriyle iletişim kurmak için operasyonel hat kullandığının ifade edildiği iddianamede, Tatlıeşme'nin örgüt mensupları tarafından en üst seviye olduğu ileri sürülen ‘5A' sınıflandırılması içinde yer aldığı ve ‘Emre' kod adını kullandığı da belirtildi. Görülen karar duruşmasında esasa ilişkin son savunmasını yapan Tatlıeşme, hakkındaki suçlamaları reddederek beraatini talep etti.
ByLock kullanıcısı olmadığını söyleyen Tatlıeşme suçsuz olduğunu ileri sürdü. Sanığın savunmasının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Tatlıeşme hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezası verdi.
Ankara: Eski istihbaratçıya 17 yıl hapis
Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'yle (FETÖ) bağı olduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edilen eski istihbaratçı Yıldıray Pala'ya 17 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
16 Temmuz'da Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanık Pala tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Bir önceki duruşmada verilen esasa ilişkin mütalaaya karşı son savunmasını yapan Pala, örgütle bir bağlantısı olmadığını ve hakkındaki suçlamalara karşı somut deliller olmadığını belirtti.
Sanığın ve sanık avukatının savunmasını dinleyen mahkeme heyeti, sanık hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 13 yıl 6 ay, 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan ise 3 yıl 9 ay hapis cezasına karar verdi. Mahkeme, sanık Pala'ya verilen cezaya ilişkin herhangi bir indirim uygulamadı.
Trabzon: Kesinleşmiş hapis cezası bulunan iki kişi yakalandı
Trabzon'da, biri 7 yıl 6 ay, diğeri 6 yıl 3 ay kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi iki sanık yakalandı.
17 Temmuz'da Beşikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmada FETÖ üyeliğinden kesinleşmiş hapis cezası bulunan bir kişi yakalandı. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütü'ne üye olduğu gerekçesiyle hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 6 yıl 3 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan M.P., Beşikdüzü'ndeki çalışma sonucu yakalandı. Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü, Giresun İlamat ve İnfaz Bürosunda arama kaydı bulunan ve yakalanan M.P.'nin gerekli işlemlerin yapılmasının ardından cezaevine gönderildiğini duyurdu.
27 Temmuz'da İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada da, ekiplerin FETÖ/PDY'ye yönelik çalışma yürüttüğü belirtildi. Açıklamada, "Bölge Lise Mesulü ve Bölge Üniversite Mesulü olduğundan bahisle, hakkında 7 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Y.Y. isimli şahıs, saklandığı adres tespit edilerek, yakalanmıştır." ifadelerine yer verildi.
GÖRÜLEN DAVALAR
Adana: Daha önce hapis cezası almış olan emniyet müdürlerinin MİT görevlisini yasa dışı yolla dinleme davası
Adana'da, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa dışı yolla dinledikleri ileri sürülen ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında hüküm giyen eski Adana İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ve terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in 25'er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
16 Haziran'da Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya başka suçlardan hükümlü olan sanıklar Ahmet Zeki Gürkan ve İsmail Bilgin bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Mahkemede sanık avukatları da hazır bulundu.
Duruşmada ilk önce söz hakkı verilen müşteki Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) avukatı, sanıklardan şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmalarını talep etti.
Mahkemede tanık olarak dinlenen K.E.T. (FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, bir MİT mensubunun yasa dışı dinlenmesine yönelik Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada TEM şube teknik takip bürosunda görevli polis memuru K.E.T. 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.), o dönemde TEM şube müdürlüğünde çalıştığını ve konuyla ilgili istihbarat şubeden destek aldıklarını söyledi.
İstihbarat şubeye dinleme hususunun uygun olup olmadığını sorduklarını ve dinlemenin 'uygun olduğu' yönünde cevap aldıklarını belirten K.E.T, "Dinleme konusuyla alakalı dönemin Adana İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ve terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'e bilgi verilip verilmediği hususunda bir duyumum yoktur. Dinlenen kişinin MİT mensubu olduğunu sonradan öğrendik." ifadesini kullandı.
Diğer tanık, dönemin eski Adana İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü R.D. ise (FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, bir MİT mensubunun yasa dışı dinlenmesine yönelik Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada R.D. 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.) konuyla ilgili ilk istihbarat talep formunun İsmail Bilgin'in imzasıyla kendilerine ulaştığını anlatarak, "Bu belge üzerinde İsmail Bilgin'in isim ve imzasının olduğunu çok iyi hatırlıyorum. Ayrıca bu konuya ilişkin o süreçte bilgisayarımı yanıma alarak dönemin İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan'ın odasına gittim. Terör şubenin talebini kendisine anlattım. Bize verilen adresin ve irtibat numarasının MİT lojmanlarıyla ilgili olduğunu izah ettim." dedi.
Sanık İsmail Bilgin ise suçlamaları kabul etmediğini beyan ederek, "Bana bilgi talep formu gösterdiler. Bilgi talep formunun üçüncü sırasında bulunan numara kısmında isim yoktu. Beraatimi talep ederim." dedi.
Savunması alınan sanık Ahmet Zeki Gürkan da suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi.
Cumhuriyet savcısı ise mütalaasında dava dosyasındaki eksik hususların giderilmesi yönünde görüş sundu.
Mahkeme heyeti de sanıkların mevcut hallerinin devamına ve diğer tanıkların gelecek celse dinlenilmesine karar vererek eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Olay
Adana'da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, bir MİT mensubunun yasa dışı dinlenmesine yönelik Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada eski TEM Müdürü firari Mehmet K, yardımcısı A.K, eski İstihbarat şube müdürü R.D, TEM şube soruşturma büro amiri V.S, teknik takip bürosunda görevli polis memurları K.E.T. ve R.A, 8 yıl 4'er ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı da olayla bağlantıları olduğu iddiasıyla Gürkan ve Bilgin hakkında soruşturma başlatmıştı.
Bu arada, FETÖ üyeliğinden yargılanan Ahmet Zeki Gürkan'a Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince 10 yıl 6 ay, İsmail Bilgin'e de Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti.
Ankara: Fetö Polislerine 17 hapis
Adana 37 sanık: Fetö Polislerine 22 hapis
Ankara: MİT tarafından Özbekistan'dan getirilen Gürbüz Sevilay'ın davası
Ankara'da, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığının operasyonuyla Özbekistan'dan Türkiye'ye getirilen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) sanığı Gürbüz Sevilay'ın yargılandığı davanın duruşması görüldü.
13 Temmuz'da, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanık Sevilay, tutuklu bulunduğu cezaevinden video konferans aracılığıyla katılırken, avukatı ise mahkeme salonunda hazır bulundu.
Önceki duruşma alınan ara karar gereği dava dosyasına gelen evrakın okunmasının ardından savunma yapması için Sevilay'a söz verildi.
Sevilay, FETÖ üyesi olmadığını, isnat edilen suçlamaların somut delillere dayanmadığını iddia etti.
Organik bağı olmamasına rağmen örgütle ilgili bildiği her şeyi soruşturma aşamasında anlattığını ifade eden Sevilay, bu tutumu dolayısıyla hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını talep etti.
Daha sonra duruşmada tanık olarak dinlenen Ceyhan A, 2017'de görüştüğü Sevilay'ın kendisini "Gazi" ismiyle tanıttığını söyledi.
Sevilay'ın yanında bulanan Özgür Deniz'i de MİT mensubu diye kendisiyle tanıştırdığını anlatan Ceyhan A, "Sonradan isminin Özgür Deniz olduğunu öğrendiğim Hasan Yılmaz ile Gürbüz Sevilay ofisime gelerek, bana iş teklif etti. Ellerindeki kolilerin güvenliğini sağlamamı istediler. Ben de devlet adamı olduklarına güvenip ev kiraladım. Aracımla evin anahtarını Özgür Deniz'e verdim. Bu ikisi araca üç koli koyarak eve götürmemi istedi. Daha sonra polis eve baskın yaptı. Küçük kolide 17 kilo altın, diğer kolilerde ise kokain çıktı. 'Uyuşturucu ticareti yapmak' suçlamasıyla tutuklandım." ifadelerini kullandı.
Yeniden söz alan sanık Sevilay, tanığı tanımadığını, anlattıklarının ise gerçeği yansıtmadığını öne sürdü.
Sevilay, tanığın kendisiyle görüştüğünü iddia ettiği tarih aralığında yurt dışında olduğunu belirterek, "Tanığın ziyaretine gittiğimi söylediği tarihler olan 2017 yılının 6, 7 ve 9'uncu aylarında Ukrayna ve Kırgızistanda'ydım. Tanığı kendisini ilk defa burada görüyorum. Söylediklerini kabul etmiyorum." dedi.
Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Sevilay'ın tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.
MİT operasyonuyla Özbekistan'dan getirildi
İddianameye göre hakkında yakalama kararı bulunan Gürbüz Sevilay, MİT'in operasyonuyla 15 Şubat'ta Özbekistan'dan Türkiye'ye getirildi.
Savunma sanayi alanında faaliyet gösteren Sevilay'ın 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında KHK ile kamudan ihraç edilen FETÖ mahrem imamlarına şirketinde görev verdiği, söz konusu kişiler vasıtasıyla 2017'de PKK/KCK mensuplarıyla irtibatlandığı belirlendi.
Irak ve Suriye'deki PKK/KCK mensuplarının füze, anti-drone, radar sistemi ve termal üniforma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 2019'da ilk olarak Irak'ın kuzeyine giden Sevilay'ın, PKK/KCK organizasyonuyla illegal yollardan Suriye'ye geçtiği, Haseke'de örgütün mühimmat üretim ve geliştirme tesislerini ziyaret ettiği, ayrıca PKK/KCK sorumlularıyla örgüte ait karargahlarda görüştüğü tespit edildi.
Görüşmelerde PKK/KCK'dan kendisine iletilen ihtiyaçları karşılamak amacıyla uluslararası bağlantılarını devreye sokan Gürbüz Sevilay, yabancı menşeli firma sorumlularıyla PYD/YPG'nin Suriye'deki İHA/drone ile mücadele sürecini bizzat yönlendiren "Mazlum Kobani/Şahin Cilo" kod adlı Ferhat Abdi Şahin ve diğer üst düzey PKK/KCK mensuplarını Suriye'de bir araya getirdi.
Sevilay'ın, FETÖ'ye Özbekistan'da maddi yardımda bulunduğu, devlet kurumlarına sızan FETÖ mensuplarının iltimasıyla yurt dışında usulsüz ihaleler alarak kazanç sağladığı, Kırgızistan ve Ukrayna'da şirketler açtığı bilgisi de iddianamede yer aldı.
Sevilay, "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "örgüte silah sağlama" suçlarından 30 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
Şırnak: Sözde Şırnak İmamı olan Bedirhan Önem'den adliye personeline tehdit
Şırnak'ta, sözde FETÖ Şırnak İmamı olduğu gerekçesiyle Şırnak 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Bedirhan Önem’in duruşma öncesinde adliye çalışanlarına tehdit savurduğu öğrenildi.
14 Temmuz'daki gelişmeye dair gelen bilgilere göre, geçmişte Fetullah Gülen’in çok yakınında bulunan Nurettin Veren’in “Fetullah Gülen özel olarak yetiştirdi, Şırnak mahrem imamıdır” dediği Bedirhan Önem’in 12 Temmuz günü Şırnak 3. Ağır Ceza Mahkemesinde duruşması vardı. Duruşma günü Aydınlık dava ile ilgili gelişmeleri ve bir önceki duruşma tutanaklarından bölümler yayınladı. Duruşma öncesi adliyeye gelen Önem’in adliyede mahkeme personeline tehditler savurduğu, mahkeme tutanaklarının Aydınlık gazetesinin eline nasıl geçtiğini sorguladığı, “Bu dosyalara Aydınlık nasıl ulaşıyor, hepinizden hesap soracağım” diyerek çalışanlara suçlamalar yönelttiği belirlendi.
Mahkemede gizlilik kararı olmamasına rağmen Bedirhan Önem’in bu telaşı sorgulandı. Önem’in avukatlığını, HDP Diyarbakır İl Eş Başkanlığı da yapmış olan, hakkında PKK/KCK soruşturması devam eden Cabbar Leygara’nın yapması tartışılırken, Önem’in üniversitede ve Şırnak esnafı ile sohbetlerinde, “Bana ceza verecek hakim anasından doğmadı” ifadeler kullandığı da bildirildi. Bedirhan Önem mahkemede HTS kayıtlarında belirlenen FETÖ mahrem imamları ile görüşmelerini önce reddetmiş, daha sonra ise bu ifadelerini değiştirmişti. Önem, mahkemenin kendisine yeniden sorması üzerine Abdulkerim Demir, Emrah Teke ile görüşmelerini ise "Elazığ'da beraber çalıştığımız arkadaşlar olabilir" demişti.
Adana: Dava açılan itirafçı eski askeri lise öğrencisi 'şok mangası' uygulamasını anlattı
Adana'da, Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün ankesörlü hatlar ve büfe telefonlarından arandığı belirlenen eski askeri okul öğrencisi A.D. hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak dava açıldı.
14 Temmuz'da Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanık A.D. hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, sanık A.D'nin FETÖ'nün "mahrem imamları" tarafından büfe, market ve fatura ödeme merkezi gibi yerlerde kurulu kontörlü hatlar ile kamuya açık alanlardaki sabit ve ankesörlü telefonlardan farklı zamanda ardışık arandığının tespit edildiği belirtildi.
FETÖ'nün mahrem yapılanması ve 15 Temmuz darbe girişiminin anlatıldığı iddianamede, etkinlik pişmanlıktan yararlanmak isteyen A.D'nin itirafları da yer aldı.
A.D, Adana'da ortaokul sürecinde halı saha maçlarına gittiğini ve bu sırada tanımadığı kişilerin kendisini bir eve ders çalışmak için davet ettiğini belirterek, "Bu kişiler bana sürekli ders çalışmak amacıyla evlerine gelebileceğimi söylediler fakat ben farklı bir dershaneye gitme kararı verdim. Sonrasında askeri lise sınavlarına girerek Kuleli'yi kazandım." ifadesini kullandı.
Sınavı kazandıktan sonra aynı kişilerin tekrar kendisiyle irtibat kurduğunu bildiren A.D, şunları anlattı:
"Bu kişiler bana 'Bizimle irtibatta kalırsan askeri okulda daha çok rahat edersin' dedi. Sonrasında beni aramaya başladılar. Ben de 2-3 kez bu kişilerle görüşmeye gittim. Görüşmeye katılmadığım haftalarda sürekli disiplin cezası alıyordum. Ayrıca hafta sonu izinlerim birden iptal ediliyordu. Saçma sebeplerden dolayı sürekli ceza alıyordum. Askeri okulda okurken herhangi bir internet kafeye gittiğimde yanıma gelen örgüt üyeleri, 'Neden görüşmelere gelmiyorsun, okulda aldığın cezalar bu yüzden. Seni aradığımızda telefonlarına mutlaka bak' şeklinde telkinlerde bulunuyordu."
"FETÖ'nün sohbet toplantılarına katılmayanları 'şok mangası'na alıyorlardı"
A.D, örgüt üyelerinin kendisini sürekli farklı numaralardan aradığı bilgisini vererek, şöyle devam etti:
"Okulda ilk iki yıl kıdemli olmama rağmen bana sürekli disiplin cezası veriyorlardı. Edebiyat gibi benim için kolay olan bir dersten bile geçemiyordum. Benim gibi FETÖ'nün sohbet toplantılarına katılmayanları 'şok mangası'na alıyorlardı. Yazın götürüldüğümüz kamplarda ağır baskı uyguluyorlardı. Örgüt üyeleriyle görüşmeleri tamamen bırakınca benim için bir sağlık raporu çıkartıp beni askeri okuldan attılar. Okuldan neden atıldığımı araştırdıkça sağlık sorunlarımın olduğunu söylediler. Okula geri dönebilmek için dava açtımsa da olumsuz sonuçlandı. Askeri okulda o kadar ağır baskı gördüm ki orada yaşadığım stresten dolayı beynimde damar çatlaması meydana geldi. Okuldan atıldıktan sonra bu nedenle İstanbul'da ameliyat geçirdim."
Askeri okuldan atıldıktan sonra Adana'ya döndüğünü ve bir dil kursuna yazıldığını kaydeden A.D, "V.K. isimli bir örgüt üyesi tekrar benimle irtibat kurarak beni evine yemeğe çağırdı. Benim eski bir askeri okul öğrencisi olduğumu bildiğini belirterek, 'Askeri okula hazırlanan öğrencileri yetiştirir misin?' diye sordu. Ben de kendisine 'Bu çocuklarla önce bir görüşmek istiyorum' dedim. Beni, askeri okula hazırlanan öğrencilerin olduğu eve götürdüler. Burada daha önce benimle irtibat kuran A.K. isimli örgüt üyesi vardı. Ben öğrencilere, 'Ben bunların yüzünden askeri okuldan atıldım, sakın bunlarla görüşmeyin' dedim. Bunu dedikten sonra A.K. ile aramızda tartışma çıktı. Daha sonra bu yapıyla tamamen irtibatım koptu." ifadelerini kullandı.
Örgütün gizli haberleşme programlarını kullanmadığını öne süren A.D, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini kaydetti.
Trabzon: Eski Akçaabat Jandarma Komutanı yüzbaşı Y.G. davası
Trabzon'da, FETÖ/PDY'nin "askeri mahrem" yapılanmasına yönelik ankesör soruşturmasında tutuklanan eski Akçaabat İlçe Jandarma Komutanı yüzbaşı Y.G. hakkında hazırlanan iddianame tamamlandı.
14 Temmuz'da mahkemece kabul edilen iddianamede, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) örgütlenmesi, örgütün askeri mahrem birimi ve birimin terminolojisi, nasıl iletişimde bulunulduğu ve örgüt içi buluşma sistemine yer verildi.
İddianamede, sanığın yüzbaşı rütbesiyle Akçaabat İlçe Jandarma Komutanı iken açığa alınan ve ankesörlü telefonlarla ardışık arama yöntemini kullanan FETÖ/PDY üyesi "mahrem imamlarla" görüştüğü tespit edilerek gözaltına alındıktan sonra tutuklandığı hatırlatıldı.
TSK içerisinde gizlenen FETÖ/PDY mensuplarının ve askeri mahrem yapının deşifresine yönelik çalışmalarda, mahrem imamların TSK'ye yerleştirdikleri örgüt üyelerine birebir imamlık yaptıkları, mahrem imamın birebir örgüt üyeleriyle hücre sistemiyle ilgilendiği ve bir hücrenin diğer hücreden haberinin olmadığı, aynı birlik içinde görev yapan örgüt üyelerinin dahi birbirini tanımadığını aktarılan iddianamede, imamların üyelere ulaşmak için cep telefonu yerine sabit hatlardan arandığı belirtildi.
FETÖ/PDY'nin askeri mahrem biriminin anlatıldığı iddianamede, her askeri kuvvetin başında bir sorumlunun bulunduğu, onların altında bölge temsilcileri, müdür, müdür yardımcıları, öğretmen ve öğrencinin (askeri personel) yer aldığı belirtilerek, toplantılarda mahrem imamlar tarafından örgüt üyesinin çalıştığı birlik ve askeri personel hakkında bilgi aldığı, üyelerin imamlara maaşlarının bir kısmını himmet olarak verdiği, imamlar ve askerlerin kod isim kullandıkları ve örgüt yapısını sorgulamaya kalkan örgüt mensupları ile örgüte üye olmayan askeri personelin haksız yere disiplin cezaları ile cezalandırıldığı ve meslekten ayrılmak zorunda bırakıldıklarına yer verildi.
Haberleşmede yüz yüze buluşma, telefon, haberleşme programları, kriptolu IP hat ve canlı kurye yöntemlerini kullanan örgütün, TSK içerisinde görevli mensuplarla market ve büfe gibi yerlerden ankesörlü hatları kullandığı belirtildi.
Kendi sorumluluğu altında bulunan askerlerin deşifre olmaması için telefon numaralarını şifreleme metodu
Örgütün askeri mahrem imamlarının deşifre olmamak amacıyla görüştüğü askeri personelin telefon numaralarını çeşitli rakamlara tamamlayacak şifreleme metoduyla telefonlarına kaydettiklerine yer verildi.
İddianamede, söz konusu telefon numarası şifreleme metotlarından bazıları şu şekilde sıralandı.
"On rakamına tamamlama; telefon numaralarının son 4 rakamının 10'a tamamlanarak ortaya çıkan rakamı, doksan dokuza tamamlama; kayıtlı telefon numarasının son iki rakamını 99'dan çıkararak ortaya çıkan rakamı, yüze tamamlama; kayıtlı telefon numarasının son iki rakamını 100 sayısına tamamlanarak ortaya çıkan rakamı yazmak. Ayrıca sondan dördüncüyü dört artırma yöntemi ile de telefon numarasının sondan dördüncü rakamına dört eklenerek kaydedilmesi."
"Selam vermeden göz göze iletişim talimatı"
İddianamede, FETÖ'nün TSK içerisindeki kripto yapılanmasında, örgüt üyesi askerin tayin olduktan sonra yeni görev yerindeki askeri mahrem abisi ile eski görüştüğü mahrem imam tarafından tanıştırıldıktan sonra, ankesörlü hattan aranarak buluşacakları, buluşma anında imamın yanına gitmemesi, göz göze gelinmesi, selam verilmemesi, gittiği yere kadar arkasından takip edildikten sonra gidilen kapalı mekanda konuşmaya başlayacakları talimatı verildiği belirtilerek, askeri personelin mahrem imamlarla bu şekilde irtibat sağladıklarına yer verildi.
Tutuklu sanık Y.G'nin, FETÖ/PDY'nin askeri mahrem yapılanmasında yer aldığına yer verilen iddianamede, mahrem imamlar tarafından ankesörlü telefonlarla 5 kez arandığının tespit edildiği aktarıldı.
Mahrem imam tarafından sanığın ankesörlü telefondan Eylül 2010 tarihinde arandıktan 1 dakika sonra tutuklu yargılanan üsteğmen Y.Y'nin arandığı, daha sonraki aramalarda ise ankesörlü telefonlardan sanık ve üsteğmenler Y.Y. ve M.K'nın ardışık olarak arandığı belirtildi.
İddianamede tanık olarak beyanlarına yer verilen askeri mahrem imamlardan O.U, sanık Y.G'yi ortaokul döneminde örgüt sorumlusu M.Ç. tarafından örgüte kazandırıldığı ve örgüt evlerinde yetiştirilerek subay yaptırıldığı şeklindeki ifadeleri yer aldı.
Ortaokul döneminden itibaren örgüt tarafından TSK içine yerleştirilmek için yetiştirilen sanığın örgütsel hiyerarşik yapıya bağlı olduğu, örgüt mensuplarıyla irtibat kurduğu, gizli sohbet toplantılarına katıldığı tespit edilen Y.G'nin, FETÖ/PDY'nin ideolojisini benimsediği ve örgüt üyeliği suçunu işlediğinin tespit edildiği kaydedildi.
Ankara: MİT tarafından Kırgızistan'dan getirilen Orhan İnandı'ya 22 yıl hapis talebi
Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün sözde Orta Asya sorumlusu Orhan İnandı hakkında "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
16 Temmuz'da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamaya göre, Terör Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianame nöbetçi ağır ceza mahkemesine gönderildi. İddianamede, İnandı için "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 15 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.
İnandı'ya açılan kamu davası hakkında Başsavcılıktan yapılan açıklamada, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlan Soruşturma Bürosunca yürütülmekte olan FETÖ/PDY yurtdışı yapılanması soruşturması kapsamında; şüpheli Orhan İnandı'nın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yurtdışı yapılanması içerisinde ülke imamı ve Orta Asya mesulü olarak yer aldığı, örgüt ile iltisaklı SAPAT Eğitim Kurumlarında yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı, örgüt tepe yönetimi ile birebir irtibatlı olduğu, örgüt üyeleri arasında haberleşmeyi sağlayan ByLock yazışma programını kullandığı, yurtdışına kaçan üst düzey örgüt üyelerinin vatandaşlık kazanmalarına ve barınmalarına yardımcı olduğu tespit edildiğinden Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından TCK'nın 314/1 maddesi kapsamında silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan tutuklanması talebiyle sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmasına karar verilmiş, ve elde edilen delillerin değerlendirilmesi sonucunda şüpheli hakkında TCK'nın 314/1 maddesi gereğince silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan iddianame tanzim edilerek Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açılmıştır" denildi.
27 Temmuz'da da iddianame, Ankara 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede İnandı'nın, Türkiye'ye geldiği 2015'te örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock programını yüklediği ve programa 2 bin 158 kez giriş yaptığı tespiti yer aldı.
MİT operasyonuyla Kırgızistan'da yakalanıp, Türkiye'ye getirilen Orhan İnandı, 6 Temmuz'da Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne teslim edildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen İnandı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince 'silahlı terör örgütü yöneticisi olmak' suçundan tutuklandı. Orhan İnandı hakkında yürütülen soruşturma tamamlanırken, iddianame düzenlendi. İddianamede, İnandı'nın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün 'yurt dışı yapılanması' içinde 'ülke imamı' ve 'Orta Asya mesulü' olarak yer aldığı, örgüt ile iltisaklı SAPAT Eğitim Kurumları'nda yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı, örgüt tepe yönetimi ile bire bir irtibatlı olduğu, örgüt üyeleri arasında haberleşmeyi sağlayan 'ByLock' yazışma programını kullandığı aktarıldı.
'BYLOCK ÜZERİNDEN 13 ARAMA YAPIP, 1206 MAİL ALIP GÖNDERDİ'
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'silahlı terör örgütü yöneticiliğinden' cezalandırılması talebiyle hazırlanan iddianame, Ankara 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, İnandı için 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan 15 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi. İddianameye göre, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemeyen İnandı, FETÖ'nün Orta Asya sorumlusu olduğunu kabul ederek, örgütün bu bölgedeki yapılanması hakkında bilgi verdi. İddianamede İnandı'nın, Türkiye'ye geldiği 2015'te örgütün kriptolu haberleşme programı 'ByLock' programını yüklediği ve yaklaşık 1 yıl boyunca 17 kişinin bulunduğu yazışma grubundan örgüt üyeleri ile irtibata geçtiği tespit edildi. İnandı'nın, programa 2 bin 158 kez giriş yaptığı ve 13 arama gerçekleştirip, 1206 mail alıp gönderdiği ifade edildi.
'ORTA ASYA SORUMLUSU OLDUĞUNA İLİŞKİN 8 TANIK BEYANI'
İddianamedeki ifadesinde 'ByLock' hesabını kabul eden İnandı, "Bahsedilen şifre ve kullanıcı adı bana aittir. ByLock programını, 2015'te İstanbul'a geldiğimde İsmail Köklü veya Ahmet Gürcan Çapraz kurmuştu. Kimlerle yazıştığımı hatırlamıyorum, bana isim ve soy isim sorulması halinde şahısların pozisyonları hakkında bildiğim kadarıyla bilgi veririm" ifadelerini kullandı.
İnandı'nın, FETÖ'nün sözde Orta Asya sorumlusu olduğuna ilişkin 8 tanık beyanı bulunduğu belirtilen iddianamede, "FETÖ'nün yönetici kadrosu içinde yer aldığı belirlenen, örgüt içinde karar veren, organize eden, örgüt üyelerini yönlendiren, emir ve talimat veren şüphelinin, üzerine atılı 'silahlı terör örgütünü kurma veya yönetme' suçunu işlediği anlaşılmıştır" denildi.
ÖRGÜTLE İLK TEMAS ÜNİVERSİTE DÖNEMİNDE
MİT operasyonuyla Türkiye'ye getirilen İnandı, 5 Temmuz'da adli makamlara teslim edilmişti. Sorgusunda etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemediğini söylediği belirtilen Orhan İnandı, 1990'da Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü'nden mezun olduğunu, örgütle ilk temasının üniversiteyi kazandıktan sonra Ankara'da başladığını anlattı. Üniversite yıllarında örgüte bağlı evlerde kaldığını belirten İnandı, bu yıllarda örgüt içinde ‘Bilal’ kod adını kullandığını söyledi. Örgüt evlerinde kaldığı dönemde FETÖ’nün sohbet toplantılarına da katıldığını anlatan İnandı, "O dönem 'Ankara İmamı' İsmail Büyükçelebi'nin örgüte ait Samanyolu Koleji'nde verdiği sohbet toplantılarında yer aldım. İsmail Büyükçelebi'den sonra örgütün 'Ankara imamlığı'na Kemalettin Özdemir getirildi. Bu toplantılara katılmamı sağlayan Abdullah San, daha sonra Fetullah Gülen'in yanında ders alan ve 'mollalar' olarak tabir edilen öğrenci grubuna girdi" dedi.
‘BİDEN’ İTİRAFI: ÖRGÜTÜ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI
DHA’nın edindiği bilgilere göre Orhan İnandı, kendisine yakın gördüğü örgüt üyeleriyle yaptığı toplantıda dikkat çeken değerlendirmeler yaptı. İnandı örgütün ABD’de Biden ve ekibinin yönetime gelişine çok güvendiğini, ilk birkaç ayın bu inancın koruduğunu anlattı.
ÖRGÜT NE YAPACAĞINI BİLEMEZ DURUMDA
FETÖ yöneticisi Orhan İnandı, ABD’nin jeopolitik gerekçelerle Türkiye ile ilişkilerinde örgütün beklediği olumsuz adımları atmayacağının anlaşıldığını ifade etti. Bu durumun örgüt içinde büyük bir şaşkınlık yarattığını belirten Orhan İnandı, FETÖ’de ne yapacağını bilememe hali oluştuğunu söyledi.
36 YILDIR FETÖ İÇİNDEYİM
Kırgızistan'dan getirilen FETÖ'cü Orhan İnandı'nın ifadesi ortaya çıktı. Örgüt üyesi olduğunu itiraf eden İnandı, "36 yıldır bu hareketin içindeyim." dedi. Örgüt içerisinde 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra kriz yaşandığını anlatan İnandı, FETÖ elebaşı Gülen ile en son Mart ayında bir araya geldiğini söyledi. İnandı'nın terör örgütü yerine "cemaat", elebaşı yerine de "hoca efendi" dediği öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın MİT operasyonuyla Türkiye'ye getirildiğini duyurduğu FETÖ'nün sözde Orta Asya genel sorumlusu Orhan İnandı'nın ifadesine ulaşıldı.
TRT Haber'de yer alan yazıya göre İnandı ifadesinde, örgüt içerisinde yıl yıl nasıl faaliyet yürüttüğünü, FETÖ'nün yurtdışında nasıl yapılandığını, para kaynaklarını ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası durumu anlattı.
TERÖR ÖRGÜTÜ DİYEMEDİ
FETÖ'nün sözde Orta Asya sorumlusu İnandı ifadesinde FETÖ için "örgüt" ya da "terör örgütü" ifadelerini kullanmadı. Bunun yerine FETÖ'ye "cemaat" örgüt elebaşısına da "hoca efendi" demeyi sürdürdü.
BELİRLİ ARALIKLARLA GÜLEN'İ GÖRMEYE GİTMİŞ
İnandı ifadesinde 15 Temmuz darbe girişiminin en kritik isimlerinden Adil Öksüz ile üniversite yıllarında tanıştığını belirtti. Türkiye'de FETÖ'nün farklı kademelerinde bulunduktan sonra Kırgızistan'a görevlendirildiğini söyledi. Orhan İnandı belirli aralıklar ile FETÖ'nün ABD'deki yerleşkesine giderek hem oradaki üst düzey sorumlular hem de örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile görüştüğünü belirtti. İfadeye göre bu görüşmelerin sonuncusu mart ayında gerçekleşti.
15 TEMMUZ'DAN SONRA ÖRGÜT PANİKLEMİŞ
İnandı ifadesinde örgütün 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında girdiği kriz dönemini de anlattı. Buna göre FETÖ'nün mal varlıklarına el konulması ile maaş bile ödeyemez hale geldi ve mal varlıklarını satmaya başladı. Ayrıca yurt dışındaki örgüt mensuplarını da yakalanma korkusu sardı.
5 TEMMUZ'DA ANKARA'YA GETİRİLMİŞTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın MİT tarafından yakalandığını duyurduğu FETÖ'nün sözde Orta Asya genel sorumlusu Orhan İnandı’nın, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edildiği öğrenilmişti.
2007 YILINDA BÖLGENİN GENEL SORUMLUSU OLDU
Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, hakkında, “Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme” suçundan yakalama kaydı bulunan Orhan İnandı, FETÖ’nün 2001 yılından bu yana Kırgızistan Sorumlusu olarak faaliyet yürütmekte olduğu öğrenildi. Örgüt üyesi İnandı’nın 2017 yılında ise örgüt lideri Fetullah Gülen’in talimatı ile hem Kırgızistan hem de Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Özbekistan’ı içerisine alan bölgenin genel sorumlusu olduğu tespit edildi.
EN SON MART AYINDA PENSİLVANYA'YA GİDEREK TALİMAT ALDI"
Yine güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Kırgızistan’da bulunduğu süreç içerisinde sık sık FETÖ elebaşı F. Gülen’in Pensilvanya/Saylorsburg’daki karargahına ziyaretler gerçekleştiren İnandı’nın, son olarak 2021 yılı mart ayı içerisinde karargaha giderek talimatlar aldığı, ayrıca örgüt üst düzey yöneticileri Mustafa Özcan, Naci Tosun, Barbaros Kocakurt gibi isimler ile de irtibatlı olduğu öğrenildi.
25 ÜST DÜZEY FETÖ/PYD MENSUBUNA YASADIŞI YOLLARDAN KIRGIZİSTAN PASAPORTU TEMİN ETTİ
Öte yandan örgüt üyesi İnandı’nın, FETÖ’nün kripto haberleşme programı olan Bylock kullanıcısı da olduğu tespit edildi. Ayrıca edinilen bilgiye göre örgüt üyesi İnandı’nın, Pensilvanya’dan Bylock vasıtasıyla aldığı talimatlar doğrultusunda örgütün Türkiye’den kaçan firari unsurlarının Kırgızistan’da barınmasını sağladığı ve aralarında Mustafa Özcan ile Bank Asya Eski Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çelik’in de bulunduğu 25 üst düzey FETÖ/PDY mensubuna yasadışı yollardan Kırgızistan pasaportu temin ettiğinin tespit edildiği öğrenildi.
TÜRKİYE'DE BULUNDUĞU 1985-1995 YILLARINDA DA AKTİF GÖREV ALDI
Ayrıca örgütün Orta Asya Sorumlusu olduğu tespit edilen İnandı’nın, Türkiye’de bulunduğu 1985-1995 yıllarında da FETÖ’nün mahrem yapılanmasında yer alarak, mezkur dönemde ev sorumlusu, belletmen, müdür, eğitim danışmanı pozisyonlarında da terör örgütüne hizmet etmiş, Bekir Ünal ve Sait Aksoy isimli örgüt yöneticilerine bağlı olarak faaliyetler gösterdiği öğrenildi. Ayrıca edinilen bilgiye göre örgüt üyesi İnandı’nın, Ankara’da bulunduğu söz konusu dönemde Adil Öksüz ile de örgüt evlerinde yapılan toplantılarda bir araya geldiği de tespit edildi.
İstanbul: Irak sözde eğitim sorumlularının davası
İstanbul'da, Ukrayna'da yakalandıktan sonra Türkiye'ye gönderilen Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Irak'taki sözde eğitim sorumluları Salih Fidan ve Samet Güre'nin, yargılanmasına başlandı.
16 Temmuz'da İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Salih Fidan ve Samet Güre, bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Sanıkların avukatı da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, iddianamenin okunmasının ardından kimlik tespitleri yapılan sanıkların savunmaları alındı.
Öğretmen olduğunu belirten tutuklu sanık Salih Fidan, FETÖ ile 1997 yılında, Samsun Sakarya Dershanesinde üniversite sınavına hazırlanırken tanıştığını söyledi.
Bu dershaneyi "Samsun'daki en iyi dershanelerden biri" olması nedeniyle tercih ettiğini, sınav sonucunda da biyoloji bölümünü kazandığını anlatan sanık Fidan, maddi imkansızlıklar nedeniyle dershanede tanıştığı "Mustafa" isimli kişinin yardım teklifini kabul ederek örgüte ait ev ve yurtlarda kaldığını savundu.
Sanık Fidan, okulu bitirdikten sonra ailesinin yanına döndüğünü ve Irak'ta çalışma teklifi aldığını belirterek, "Örgüt tarafından teklif edilen bu işi maddi nedenlerle kabul ettim. Afganistan, Kosova ve Irak'ta örgüte ait okullarda öğretmen olarak çalıştım. Bunun dışında hiçbir işim olmadı. Yurt dışında bulunduğum süreçte her ay fakir öğrenciler için 100 dolar yardımda bulundum. Örgütte bu 'himmet' olarak isimlendiriliyordu." iddiasında bulundu.
Darbeden sonra örgüte tek kuruş yardımda bulunmadığını iddia eden Fidan, "Türkiye'ye dönmeyi istedim ama örgütün yoğun propagandası yüzünden gelemedim. Bize, 'Türkiye'ye dönerseniz hapse gireceksiniz.' dediler. Vazgeçtim ancak örgütten ayrılma isteğim devam etti. Pandemi nedeniyle başka iş bulamadım. Örgütten tamamen çıktıktan sonra Samet Güre'yle birlikte Ukrayna'ya gittim. Burada tutuklanarak Türkiye'ye getirildim. Türkiye'ye geldikten sonra örgütün gerçek yüzünü gördüm. Böyle bir yerde olduğum için son derece pişmanım." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti başkanı, savunmasını tamamlayan sanığa, "Siz neden pişmansınız?" diye sordu.
Sanık Fidan da darbeden sonra devlete karşı gizli ve kötü bir yapılanma olduğuna dair şüpheleri olduğunu söyleyerek, "Böyle bir örgütte olduğum için pişmanım. Buraya geldikten sonra örgütün nasıl bir örgüt olduğunu anladık. Bize örgüt tarafından Türkiye'de işkence göreceğimiz söyleniyordu. Türkiye'ye gelince korkulacak bir şey olmadığını anladım." yanıtını verdi.
"İfademde şematik olarak örgütü anlattım"
Tutuklu sanık Samet Güre de terör örgütü ile üniversitede okurken tanıştığını, maddi sıkıntılar nedeniyle taşındığı arkadaşının evinin "örgüt evi" olduğunu sonradan anladığını öne sürdü.
Burada 1 yıl kaldıktan sonra ayrıldığını aktaran Güre, "Kahraman isimli örgüt mensubu bana Irak'ta öğretmenlik teklifinde bulundu. Parası iyiydi. Kabul ettim. Uzun yıllardır yurt dışındayım. Herhangi bir eylemim olmadı, suça karışmadım, talimat almadım. 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'ye dönmeyi çok istedim ama örgüt baskı yaptı. Kötü muamele göreceğimi söylediler o yüzden korkup gelemedim. Türkiye'de olanları düşünüp sorguluyordum. Pasaport süremin dolması nedeniyle 2020 yılı Kasım ayında Ukrayna'ya gittim. Orada güvenlik güçleri tarafından tutuklandım, Türkiye'ye getirildim." diye konuştu.
Güre, Türkiye'de örgüt üyeleri ile ilgili kendilerine anlatılan şeyleri duyunca FETÖ'nün ne kadar tehlikeli bir oluşum olduğunu anladığını savunarak, "İfademde şematik olarak örgütü anlattım. Emniyette dahi olmayan örgüt mensuplarının isimlerini verdim. Bu terör örgütüyle anılmak istemiyorum. Vatanını, milletini seven biriyim. Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum." dedi.
Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
İddianame
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün Irak'taki eğitim yapılanmasında sözde öğretmenlik yapan Salih Fidan ve Samet Güre'nin, Ukrayna'dan başka bir ülkeye çıkmaya çalışırken yakalandıkları ve 6 Ocak 2021'de getirildikleri İstanbul'da 11 Ocak'ta tutuklandıkları anlatılıyor.
İddianamede, FETÖ ile organik bağ kurarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerde bulunan sanıkların, örgütün Irak yapılanması içerisinde yer aldıkları belirtilerek, sanıkların örgütle mensubiyetlerinin yakalanarak Türkiye'ye iade edildikleri 6 Ocak 2021 tarihine kadar devam ettiği ifade ediliyor.
İddianamede, sanıklar Salih Fidan ve Samet Güre'nin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(02 Ağustos 2021, 12:58)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: