İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'futbolda şike' soruşturmasında kumpas kurdukları gerekçesiyle 88 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. 48 sanığa 5 yıl 1 ay ile 1971 yıl arasında değişen hapis cezaları verilirken, 40 sanıkla ilgili de 'beraat' veya 'karar-ceza verilmesine yer olmadığına' yönelik hüküm kuruldu. Davada en büyük cezayı İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube eski Müdürü Nazmi Ardıç 1972 yıl ile aldı. Yardımcısı Ahmet Kalender 1766 ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca da 1292 yıl hapis cezası aldı. Mahkeme Heyeti Başkanı, sanıklar tarafından yaklaşık bir yıldır tehdit edildiklerini de söyledi.
17.06.2021 17:38 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'futbolda şike' soruşturmasında kumpas kurdukları gerekçesiyle 88 sanığın yargılandığı davada son karar açıklandı.
4 Haziran'da İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki binada yapılan duruşmada mahkeme heyeti başkanı kararı okudu.
Buna göre, kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, 76 kez uygulanmak üzere 'haberleşmenin gizliliğini ihlal', 166 kez 'resmi belgede sahtecilik' ve 91 kez 'iftira' suçlarından 1292 yıl hapisle cezalandırıldı.
FETÖ'nün 'futbolda şike' soruşturma sürecini başlattığı iddiasıyla yargılanan eski polis memuru Lokman Yanık, 'silahlı terör örgütüne yardım etmek', 91 kez uygulanmak üzere 'iftira' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından toplam 161 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç, 74 kez 'haberleşmenin gizliliğini ihlal', 86 kez 'iftira' ve 148 kez 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından toplam 1972 yıl 10 ay hapse mahkum edildi.
Davada, diğer sanıklara da çeşitli suçlardan hapis cezaları verilirken bazıları da beraat etti.
DETAYLAR
Kararın detayları ilerleyen günlerde ortaya çıktı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki binada 4 Haziran Cuma günü yapılan duruşmada 88 sanıkla ilgili açıklanan karar, biraz gecikme yaşandıktan sonra Ulusal Yargı Ağı Projesi'ne (UYAP) kaydedildi. Verilen hüküm, sanık ve taraf avukatlarına 7 Haziran itibariyle tebliğ edildi.
Hidayet Karaca, Lokman Yanık ve Nazmi Ardıç
Sanıklardan kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca 76 kez 'haberleşmenin gizliliğini ihlal' suçundan 1 yıl 6'şar ay, 166 kez 'resmi belgede sahtecilik' suçundan 6'şar yıl ve 91 kez 'iftira' suçundan da 2'şer yıl olmak üzere toplam 1292 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Eski polis memuru Lokman Yanık, 'silahlı terör örgütüne yardım etmek' suçundan 5 yıl, 91 kez 'iftira' suçundan 1 yıl 8'er ay ve 'resmi belgede sahtecilik' suçundan da 5 yıl olmak üzere toplam 161 yıl 8 ay hapisle cezalandırıldı.
Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç ise 70 kez 'haberleşmenin gizliliğini ihlal' suçundan 5 yıl 7 ay 15'er gün, yine 4 kez 'haberleşmenin gizliliğini ihlal' suçundan 4 yıl 6'şar ay, 134 kez 'resmi belgede sahtecilik' suçundan 9 yıl 4 ay 15'er gün, yine 13 kez 'resmi belgede sahtecilik' suçundan 7 yıl 6'şar ay, 17 kez 'iftira' suçundan 2'şer yıl, yine 69 kez 'iftira' suçundan da 2 yıl 6'şar ay olmak üzere, müşteki ve mağdurlara karşı tüm bu suçlardan 1971 yıl 1 ay hapse mahkum oldu.
Dönemin İstanbul Organize Şube Müdür Yardımcısı Kalender'e 1766 yıl 6 ay hapis
Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Kalender ise, 76 kez 'haberleşmenin gizliliğini ihlal' suçundan 5'er yıl, 155 kez 'resmi belgede sahtecilik' suçundan 7 yıl 6'şar ay, 80 kez 'iftira' suçundan 2 yıl 6'şar ay ve yine 12 kez 'iftira' suçundan da 2'şer yıl olmak üzere toplam 1766 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Benzer suçlardan sanıklardan Muhammed Kaya 1381 yıl 6 ay ve Ramazan Haktan Helvacı da 1005 yıl 3 ay hapisle cezalandırıldı.
Sanıklardan Furkan Durmaz'ın beyanlarında örgütün hücresel yapısının sebep olduğu sınırlı bilgi ağı kapsamında bildiği tüm hususları anlatmak suretiyle örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi verdiğine dikkat çekilirken, sanığın beyanlarının 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan cezasında indirime yol açtığı aktarıldı.
Buna göre sanık Durmaz 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan diğer sanıkların aldığı cezalardan daha az olan 1 yıl 6 ay 22 gün hapisle cezalandırıldı. Sanık Durmaz, bu suç ve diğer suçlarla toplam 302 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı.
Diğer sanıkların hapis cezaları: 5 yıl ile 675 yıl arası
Benzer suçlardan diğer sanıklardan Ahmet Karakaya 675 yıl 6 ay, Necmettin Karapınar 582 yıl 11 ay, Özlem Cebeci 513 yıl 9 ay, İsmail Özcan 414 yıl, Harun Birsen 396 yıl 11 ay, Soner Koç 368 yıl 9 ay, Yalçın Çilbiroğlu 330 yıl 5 ay, Yunus Memişbey 296 yıl 9 ay, İbrahim Gündüz 292 yıl 11 ay, Tunahan Tunçay 234 yıl 6 ay, Mehmet Aslan 190 yıl, İbrahim Emre 170 yıl 3 ay, Kemal Atılgan 93 yıl 4 ay, Haşim Gülal 76 yıl 10 ay, Abdullah Çelik 66 yıl 11 ay, Talip Yıldırım 56 yıl 10 ay, Mesut Aydın 54 yıl 2 ay, Celal Yasin Özdemir 53 yıl 1 ay 22 gün, Mustafa Okumuş 44 yıl 9 ay, Halil Ardıç 38 yıl 4 ay, Kerim Küçük 32 yıl 6 ay, Seyfi Erdoğan 27 yıl, Salih Mümin Baykuş 17 yıl 6 ay, Hakan Şahin 12 yıl 3 ay, Veysel Barlas 5 yıl 10 ay ve İdris Çağatay Yıldırım da 5 yıl 1 ay hapis cezasına mahkum oldu.
Mahkeme heyeti, 15 sanığa sadece 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan hapis cezaları verdi. Buna göre, sanıklardan Musa Siyahkoç 7 yıl 6 ay hapisle cezalandırılırken, diğer sanıklar Abdulmüttalip Özmen, Ahmet Seçgin, Ali Gökkaya, Engin Yüksel, Erdal Afşar, Etem Ekici, Etem Taşbulut, Eyüp Aytar, Muhammed Kuş, Murat Turhan, Müslüm Atmaca, Necati Keskin, Recep Dadak ve Samet Selvi 6 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırıldı.
Beraat ve karar-ceza verilmesine yer yok kararları
Mahkeme, yargılanan sanıklardan Ekrem Açıkel'in tüm suçlardan beraatine hükmetti. İlhan İşbilen de tüm suçlardan beraat edilirken 9 sanıkla ilgili 'herhangi bir karar veya ceza verilmesine yer olmadığına', 29 sanıkla ilgili ise 'beraat ve karar veya ceza verilmesine yer olmadığına' yönelik hükümler kurdu.
Buna göre sanıklar Aslan Keleş, Ahmet Alır, Aziz Uruç, Battal Gazi Karadağ, Burhan Koçak, Engin Değirmenci, Ferah Zor, Haluk Alemdar, Haydar Aydoğdu, Hüseyin Duran, İlkay Çelik, Kadir Taş, Mehmet Oyan, Mehmet Soydemir, Mustafa Tunç, Nilüfer Duman, Ömer Faruk Okşaş, Resul Karagöl, Serdar Othan, Serkan Kankan, Sezai Akgün, Sırrı Kızılırmak, Tekin Öğül, Tevfik Sami, Veli Engin, Yafes Çağlayan, Yakup Karaçizmeli, Yasin Şahin ve Zafer Sırlan hakkında 'beraat' ve 'karar verilmesi ya da ceza verilmesine yer yok' kararları alındı.
Sanıklar Aydın Güven, Cengiz Cabbar, Eren Gökhan, İsmail Tekin, Mehmet Emin Çağan, Mustafa Yaşar, Onur Baltacı, Samet Ordukaya ve Zahide Sağlam hakkında da herhangi bir karar veya ceza verilmesine yer olmadığına yönelik hüküm kuruldu.
Tutuklama, yakalama ve mal varlığına el konulması kararları
Tutuklu sanıklar İbrahim Emre ve Furkan Durmaz'ın bu hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, sanık Soner Koç hakkındaki 'kaçaklık' kararının devamına ve bu sanığın Türkiye'de bulunan malvarlığının tamamına el konulmasına hükmetti.
Heyet, sanıklardan Lokman Yanık hakkında da tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına hükmederken, fazla ceza alan sanıklar Nazmi Ardıç, Ahmet Kalender ve Muhammed Kaya'nın da tutuklanmasını karara bağladı.
Hakimlere Tehdit
Öte yandan dava karara bağlanırken, Mahkeme Heyeti Başkanı Ahmet Uğuz, sanıklar tarafından yaklaşık bir yıldır tehdit edildiklerini söyledi. Davanın Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki duruşma salonunda 4 Haziran'da karara bağlanmasının ardından konuşan Mahkeme Heyeti Başkanı Ahmet Uğuz, '7 Şubat MİT kumpası dosyasının yargılamasına başlamamızın ardından bu dosya da dahil olmak üzere bugüne kadar, yaklaşık bir yıldır sanıklarca sistematik bir şekilde devrin ve konjonktürün değişeceğine ve yargılanacağımıza dair, kimi zaman üstü kapalı kimi zaman açık tehdit ediliyoruz' ifadelerini kullandı.
Türk hakim ve savcılarının bu tehditlerle karar vermekten korkacak insanlar olmadığını belirten Başkan Uğuz, 'Çünkü bize birilerinden farklı olarak devlete sadakatin omuzda bir yük değil, göğüste taşınacak bir şeref olduğunu öğrettiler. Çünkü bize birilerinden farklı olarak devletle hesaplaşmayı değil, ortada bir hesap varsa o hesabı devletin soracağını öğrettiler. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti, varlığına kast edenleri, kimi zamanlar gardırop arkasından kimi zaman Meriç Nehri'nin kıyısından kimi zaman ise yurt dışında saklandığı çukurdan yakalayıp Türk adaletine teslim ederek hesap soruyor, sormaya da devam edecektir. Takdir yüce Türk milletinindir' diye konuştu.
Paralel Yapı-06.02.2016-İstanbul 88 sanık (ilk 108) Futbolda Şike Soruşturmasında Kumpas davası (bitti)
Paralel Yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması haberleri
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(17 Haziran 2021, 17:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: