CHP'de sular durulmuyor. Son yıllarda Fetö ve PKK'nın meclis uzantısı HDP ile girilen ittifak, partiden Atatürk'ün giderek dışlanması gibi tavırlar CHP'de parçalanmalara yol açmaya başladı. Halen CHP milletvekili olan Muharrem İnce'nin başlattığı isyan hareketi giderek büyüyor. Son olarak 3 CHP milletvekili zehir zemberek açıklamalarla istifa etti, partiyi Atatürk çizgisinden uzaklaşmakla suçladı. Özel'in istifaları "Saray operasyonu" olarak nitelendirmesine istifa edenlerden Çelebi sert yanıt verdi: Menemen'i kim sattı?
03.02.2021 11:25 CHP'de sular durulmuyor. Son yıllarda Fetö ve PKK/HDP ile girilen ittifak, partiden Atatürk'ün giderek dışlanması gibi tavırlar CHP'de parçalanmalara yol açmaya başladı.
29 Ocak'ta yaşanan gelişmeye göre, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Karabük Milletvekili Hüseyin Avni Aksoy ve Yalova Milletvekili Özcan Özel partisinden istifa etti. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel bu istifaları, "Saray Operasyonu" diyerek tanımlarken, Çelebi sert bir yanıt verdi ve "Bizi itham eden Sayın Özgür Özel, açıkça soruyorum, Menemen'i kim sattı?" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na mektup yazarak partinin politikasını eleştiren ve duydukları rahatsızlıkları dile getiren İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Karabük Milletvekili Hüseyin Avni Aksoy ve Yalova Milletvekili Özcan Özel partisinden istifa ettiler.
Çelebi, istifalarla ilgili mecliste bir açıklama yaptı. Siyasi yaşamının, Cumhuriyete kurulmuş siyasi bir kumpas davası olan Ergenekon'da, 2008'de başladığını, FETÖ kumpaslarına karşı Silivri'de bir subay ve Atatürk genci olarak büyük Türk milleti adına amansız mücadele verdiğini ve 41 ay tutuklu kaldığını anımsatarak, "Asıl milletimizin vekilliğini o zor şartlarda, FETÖ'cülerin yüzlerine 'Beni Cumhuriyet devrimlerinin neferi olma suçundan ıslah edemezsiniz.' diyerek o zaman yaptığıma inanıyorum." dedi.
Çelebi, CHP'nin topluma hızlı veri aktarmak için kurmuş olduğu ve 24 Haziran 2018 seçim gecesi çöken Adil Seçim Platformu sisteminden sorumlu olanların istifasını istediğini anımsatarak, ancak gereğinin yapılmadığını ilgililerin ne istifa ettiğini, ne de görevden alındığını, el üstünde tutularak üst yönetimde görev almaya devam ettiğini belirtti. Bunun, kendisi için ilk ciddi kırılma anı olduğunu, halka verilmesi gereken hesabın verilmediğini, bedel ödenmediğini savunan Çelebi, "CHP yönetimindeki bu keyfiyet kan kusup kızılcık şerbeti içmemize neden olmuştur." ifadesini kullandı.
-"Yine kan kusup, kızılcık şerbeti içtim"
Mehmet Ali Çelebi, Temmuz 2018'de, milletvekili olmasından 1 ay sonra partide gördüğü sorunlara dair bir bildiriyi, şahsi twitter hesabımdan yayınlayarak, 20 Temmuz 2018'de partide ilkesel değişim için imza verdiğini, kurultaya gidilerek partinin dinamik bir dönüşümden geçmesi adına tartışma yapılmasını doğru bulduğunu anlattı.
Verdiği imzanın, şahıslarla ilgili değil ilkelere dair olduğunu ancak kasıtlı olarak şahıslara indirgenip ötekileştirme aracı olarak kullanıldığını ileri süren Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yetmedi, imza sürecinde kraldan çok kralcı mevcut bir milletvekili tarafından İzmir'e sokulmamakla tehdit edildim. Yine kan kusup kızılcık şerbeti içtim. Parti içi demokrasi istediğim ve partimizin ilerlemesi adına düşündüğüm ilkeleri talep ettiğim için Eylül 2018 Abant milletvekili kampı dahil sonrasındaki 1,5 senelik süreçte mobinge varan ötekileştirme (imzacılar, darbeciler söylemleriyle taciz, selam vermeme, uzak durma, aba altından sopa gösterme, beraber itiraz ettiğimiz vekillerden koparmaya çalışma vb.) artan bir şiddetle devam etti. Yel kayadan ne koparırsa sonuç o olmuştur. Silivri'de yıllarca cezaevinde çürütülme tehdidine meydan okumuş Çelebi'ye bunlar işlememiştir. İktidara yürümek için çözülmesi elzem olan yapısal sorunları sürekli gündemde tutmaya devam ettim."
Mehmet Ali Çelebi, 2 yıl boyunca onlarca itiraz ve birçok görüşmeden sonra son çağrılarını 10 Aralık 2020'de CHP yönetimine ve milletvekillerine gönderdikleri mektupla yaptıklarını ifade ederek, 26-27 Ocak 2021 tarihlerinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile yaptıkları görüşmelerde, "partide birlik için adım atılmalı" diye ısrar ederek, 3 vekil imzalı görüşlerini sunduklarını ancak çabalarının sonuçsuz kaldığını söyledi.
"Siyaset biter kendisine saygım asla bitmez"
Çelebi, Meclis'teki çalışmalarıyla, kendisini Türk siyasetine sokan Kılıçdaroğlu'nu yanıltmadığını düşündüğünü ifade ederek, "Siyaset biter kendisine saygım asla bitmez." ifadesini kullandı.
CHP yöneticilerinin, yanlışları düzeltmektense kendisinde "bozguncu bir ruh" görmeyi tercih ettiğini, susturmak, bastırmak, yok saymak istediğini öne süren Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben yaşadım ve gördüm ki; bu CHP, o CHP değil. CHP, CHP'den sürgün edilmiş. Nereden nereye geldik. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinden doğmuş özgüveni yüksek CHP'den, AKP'nin ve saray rejiminin miadı dolmuşken, kendi değerleri ve mücadelesiyle 1. parti olmaya çabalamayan, başka partileri parlatan ve siyasi sebil gibi besleyen, iktidar çöplüğünde yeni dostlar ararken partinin başarılı evlatlarını dışlayan CHP'ye geldik. Emperyalizme diz çöktürmüş CHP'den, S-400, Mavi Vatan, Kıbrıs, Libya, Azerbaycan, Suriye gibi milli konularda kekeleyen yöneticilere, 'Hangi istiklal vardır ki yabancıların planlarıyla yabancıların nasihatlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir.' diyen Mustafa Kemal Atatürk'ten, yabancılardan demokrasi dilenen yöneticilere, Atatürk demekten imtina edenleri sahiplenen ve el üstünde tutan CHP'ye geldik. Kuldan yurttaş yaratan CHP'den; ülkeye hem demokrasi vadedip hem parti içinde AKP tipi demokrasiyi yani 'itaat et rahat et.' anlayışını hakim kılanlara, Parti Meclisi üyelerine, milletvekillerine, il-ilçe başkanlarına tuzluk muamelesi yapan anlayışa, 'Işığımız Öcalan' diyen kumpas tetikçilerini CHP için şans görebilen yöneticilere, Atatürk'ü alenen soykırımcı olarak niteleyen HDP yönetimine ses çıkaramayan yöneticilere, kadınlara seçme seçilme hakkı veren CHP'den, grup başkanvekili seçimlerinde milletvekillerinin dahi seçme seçilme hakkını yok sayan, grup başkanvekillerini dahi atayan CHP'ye geldik."
Çelebi, CHP'yi, "örgütünün kararlarına değer veren anlayıştan, belediye başkanlıklarını, belediye meclis üyeliklerini parselleyen anlayışa, örgütünün emrinde olan belediye başkanlarından parti meclisi şekillendirip 'Ben seni seçeyim, sen beni seç.' kirli organizasyonuna dahil olanlara ve partinin ve ülkenin rotasını dizayn eden kurultaylardan, gizli liste dolaştırarak türlü oyunlar çevrilen, kumpaslarla dizayn edilmiş kurultaylara" sahip olmakla eleştirdi.
CHP'nin "ayrıştıran ve bölen siyasete tepki koyamayan, etnisite/mezhep üzerinden sorun tarifi yapan; HDP'nin gölgesinde, dostların dizinin dibinde, AKP'nin hurdalığında iktidarın güneşini aradığını" da söyleyen Çelebi, "Anadilde eğitim tartışmalarına net tavır koyamayan, 'yerel yönetimlere özerklik' adı altında bölgesel yönetimleri 2018 Anayasa ilkeleri görüşmelerinde tartışabilen, 'eşit yurttaşlık' adı altında farklı etnisitelerin veya grupların eşitliğini ikame etmeye çalışan anlayışa prim veren CHP'ye geldik." sözlerini sarf etti.
"Hem kumpasçılarla dostluk hem Çelebi olmaz"
Mehmet Ali Çelebi, bir tercih yapmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Hem kurucu felsefeye aykırı tercihler hem Çelebi olmaz. Hem Ahmet Altan hem Çelebi olmaz. Hem Abdullah Gül ve türevleri hem Çelebi olmaz. Hem 'PKK terör örgütüdür.' demeyenlerle iş tutma hem Çelebi olmaz. Hem Cumhuriyet yıkıcılarla ve kumpasçılarla dostluk hem Çelebi olmaz. Hem özgüvensizlik, hem ürkeklik, hem liyakatsizlik hem Çelebi olmaz. Silivri'de teslim olmamıştım, şimdi de teslim olmuyorum. Müebbet hapisler karşısında tehditlere boyun eğmemiştim, şimdi de eğmiyorum. Atatürk, Cumhuriyet ve Halk için boynumu kaldırıyorum."
CHP içerisinde çok güzel insanlar tanıdığını ve çok şey öğrendiğini belirten Çelebi, "CHP'nin altı okunu, Cumhuriyet'in ateşini, Anadolu'nun ücra köşelerinde imkansızlıklar içerisinde taşımaya çalışan nice onurlu insanlara dokundum. Bunca kirlenmişlik içerisinde o duru ve namuslu yüzleri görmek beni her şeye rağmen evimde, yuvamda hissettirdi. Sonsuza dek saklayacağım hatıralar için teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Çelebi, kendisini, "Silivri'de tanınan Atatürk Cumhuriyeti'nin evladı Teğmen Çelebi" olarak nitelendirerek, "Ateş parçasıdır, şahsi çıkarı ve ikbali için sönmüş mum olamaz. Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?" diye konuştu.
Mehmet Ali Çelebi, CHP'den istifa ettiğini açıkladı.
CHP: İSTİFALAR SARAY OPERASYONU
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel konuyla ilgili olarak değerlendirme yaparken, 3 vekili hedef göstererek istifaları, "Saray Operasyonu" olarak tanımladı.
ÇELEBİ: MENEMEN'İ KİM SATTI?
Özel'in bu ifadesine tepki gösteren Çelebi sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. Çelebi, "Saray operasyonu diyerek bizi itham eden Sn. Özgür Özel, açıkça soruyorum Menemen'i kim sattı? Sizin genel merkezden yazdığınız belediye meclis üyeleri mi? İttifak ortağı olduğunuz dostlarınızın belediye meclis üyeleri mi? Pm de itiraz ederek gizli oylamaya götüren bendim" dedi.
"SARAY OPERASYONU ARIYORLARSA MENEMEN'E, URLA'YA BAKSINLAR"
Bu açıklamalarından sonra yeni paylaşım yapan Çelebi, "CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in istifa değerlendirmesi istifa gerekçelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koymuştur. AKP FETÖ ortaklığında gerçekleştirilen kumpaslardan cezaevine girmiş biri olarak bana iftira atamazlar. Bir saray operasyonu arıyorlarsa Menemen'e, Urla'ya baksınlar" ifadelerini kullandı.
MENEMEN OLAYI NE?
Eski CHP'li Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, yolsuzluk operasyonu kapsamında tutuklanırken, belediyede başkan vekilliği için oylama yapıldı. Uzun süren oylama sürecinde CHP'li aday vekillik için seçilirken, AK Parti bu duruma itiraz etti ve son oylamada AK Parti'nin adayı Aydın Pehlivan belediye başkanlığına vekillik yapacak isim oldu.
CHP-FETÖ BAĞLANTILARI
CHP'li Tunus: Siyasi ayak içimizde
İzmir'in Urla belediye Başkanı Burak Oğuz'un FETÖ ilişkisi nedeniyle tutuklanmasına CHP yöneticilerinden tepki gelirken CHP'nin eski Konak İlçe Başkanı Aytekin Tunus ise tutuklamaya destek vermişti. FETÖ ilişkisi nedeniyle tutuklanan eski Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz'un kendi döneminde Konak ilçe üyesi olduktan sonra, milletvekili aday adayı olduğu süreçte, Oğuz hakkında kendisine gelen cemaat üyesi uyarılarını dikkate alıp genel merkeze bildirdiğini ve aday olmasını engellediğini anlatmıştı. Tunus, "Günlerdir 'FETÖ'nün siyasi ayağı' diyerek suni gündem oluşturmaya çalışanlar için bir fırsat; eğer dertleri bağcıyı dövmek değil de üzüm yemekse, FETÖ ilişkisi nedeniyle yargılanan bir CHP'li siyasetçiye kimin referans olduğunu açıklamalıdırlar. Bu sorunun cevabı FETÖ'nün CHP'deki siyasi ayağının deşifre olmasına vesile olacaktır" ifadelerini kullanmıştı.
CHP'li Ateş'ten Kılıçdaroğlu'na şok
CHP yöneticilerine bir başka tepki eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş'ten gelmişti. Kamuoyuna 'Darbe ve İşgal' başlıklı yazılı bir açıklama yapan, çok çarpıcı ifadeler kullanan Yılmaz Ateş, kaset kumpasıyla genel başkanlık koltuğuna oturan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Fetullahçı Terör Örgütü'ne yakınlığını gözler önüne sermişti. Ateş, Kasım 2013'te ABD'ye giden Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'nün üst düzey yöneticileriyle bir araya geldiğini, dönüşte, 'Başbakan yurtdışına kaçacak, getirip yargılayacağız' dediğini iddia etmişti.
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler: Seçimlerinde cemaatle ittifak yaptık
CHP yöneticilerine ilk büyük tepki CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'den gelmişti. Güler, "Her ne kadar parti yönetimimiz inkar etse de 30 Mart seçimlerinde bir ittifak yaptı, cemaatle ittifak yaptı. İllerde ve ilçelerde cemaatin çeşitli unsurlarının Cumhuriyet Halk Partisi'yle yürüdüğünü hepimiz gördük" demişti. Güler daha sonra partiden ihraç edilmişti.
Belediye başkanı, avukat ve danışman konumundaki bir çok ismin son bir kaç yıl içinde Fetö üyeliği suçlamasıyla yargılanıp hapis cezası almış olması bir bulgu. Partinin PKK ve onun meclisteki uzantısı HDP'yi savunan açık ve örtülü açıklamaları partiyi karıştıran bir başka bulgu. Atatürk'e karşı PKK'lıların açık saldırılarına karşın parti yönetiminin sessiz kaldığı iddiası bir başka bulgu. Öyle ki Küçükçekmece ve Esenyurt'taki örneklerde olduğu gibi PKK açıkça belediyelerde boy göstermişti. Ancak parti yönetimi bu skandalların üzerine gitmedi. Parti'den ulusalcıların ve Atatürkçülerin uzaklaştırıldığı tartışmaları Birgül Ayman'dan beri yaşanıyor. Partiyi içten eleştirenler Saray'la bağlantılı denilerek itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Hatta 3 milletvekilinin CHP'den istifa etmesinin dahi parti yönetimince Saray komplosu olarak nitelenmesi istifacılardan eski teğmen Mehmet Ali Çelebi'yi çıldırttı. Yıllarca Fetö'nün Ergenekon kumpasıyla hapiste kalan ve Atatürkçülüğüyle bilinen Çelebi çıldırmasın da kim çıldırsın.
CHP-Fetö ilişkisi: Kim kimi sardı?
CHP'li Tunus: Siyasi ayak içimizde
Darbeyi Öven CHP'li Başkana Hapis
CHP'li Ateş'ten Kılıçdaroğlu'na şok
CHP'ye iki şok: Başkan tutuklandı
Paralel yapı-CHP bağlantısı
Darbe kötüye gidince ortaya çıktı: Sosyal Medyada Binler Sordu: Asıl Sen Neredeydin?
(03 Şubat 2021, 11:25)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: