Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yöneticiliği ve üyeliği suçlarından hapis cezasına çarptırılan eski Danıştay üyeleri Galip Tuncay Tutar, Vahit Bektaş ve Bülent Olcay'ın, 'görevi kötüye kullanma' suçu yönünden Yüce Divan'da yargılanmasına başlandı. Yargıtay'da görülen diğer bir davada ise eski Danıştay üyesi Ramazan Erol, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
17.12.2020 14:19 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yöneticiliği ve üyeliği suçlarından hapis cezasına çarptırılan eski Danıştay üyeleri Galip Tuncay Tutar, Vahit Bektaş ve Bülent Olcay'ın, 'görevi kötüye kullanma' suçu yönünden Yüce Divan'da yargılanmasına başlandı. Yargıtay'da görülen diğer bir davada eski Danıştay üyesi Ramazan Erol, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
24 Kasım'da, Anayasa Mahkemesi Yüce Divan'da görülen duruşmada, Hasan Tahsin Gökcan başkanlığındaki heyette, üyeler Basri Bağcı, Yıldız Seferinoğlu, Recai Akyel, Emin Kuz, Rıdvan Güleç, Yusuf Şevki Hakyemez, Selahattin Menteş, Celal Mümtaz Akıncı, Engin Yıldırım, Kadir Özkaya, Burhan Üstün, Hicabi Dursun ve Muammer Topal yer aldı.
Duruşmada, Bülent Olcay'ın avukatı Osman Emre Tekin ile Vahit Bektaş'ın avukatı Aytekin Erçoban'ın duruşmaya katılmasına karar verildi. Avukatının bulunmaması nedeniyle söz verilen sanık Tutar ise 'Avukatım tutuklu, 2-3 aydır görüşemiyorum.' dedi.
Duruşmada, iddianame yerine geçen Danıştay İdari İşler Kurulunun, sanıkların 'görevi kötüye kullanma' suçundan Türk Ceza Kanunu'nun 157. maddesi gereğince cezalandırılması talepli son soruşturma açılmasına ilişkin kararı okundu.
İddianame yerine geçen son soruşturma raporunda, sanık Vahit Bektaş'ın, Sakarya Şeker Fabrikasına verilen para cezasının kaldırılmasına ilişki dava, 2014'te Bakanlar Kurulunun kararıyla izin almadan yardım toplayabilen kuruluşlar listesinden çıkarılan kimse Yok mu Derneğine ilişkin dava ile Adalet Akademisinde hazırlık eğitimine 2 gün gelmediği için memuriyet görevine son verilen hakim adayı Gülay Tezcan hakkındaki Danıştay'daki davada, FETÖ talimatıyla oy kullandığı, fikir birliği içinde örgüt lehine hareket ettiği öne sürülüyor.
Son soruşturma raporunda, sanık Bülent Olcay'ın da Kimse Yok mu Derneğinin yardım toplama izniyle ilgili davadaki oylamada FETÖ talimatı doğrultusunda oy kullandığı, sanık Galip Tutar'ın ise aynı davanın İdari Dava Daireleri Kurulundaki görüşmeleri sırasında sanık Vahit Bektaş ile görüşerek kararın yazımının geciktirilmesini isteyerek görevini kötüye kullandığı iddia ediliyor.
İddianame yerine geçen raporun okunmasının ardından sanıklardan Vahit Bektaş'a savunma için söz verildi. Vahit Bektaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesinde, Adapazarı-Sakarya Şeker Fabrikası ile ilgili para cezasına ilişkin dosyada verilen kararla ilgili kendisine telkinde bulunulduğunu, Bank Asya'nın iştiraklerinden Sakarya Şeker Fabrikası lehine karar vermesinin istendiğini belirtti.
Ancak dosyada kendisinin aleyhte oy kullandığını söyleyen Bektaş, savcılık ifadesinde de lehe oy kullandığını söylemediğini aktardı.
Bu dosyaya bakan daire heyetinin oy birliğiyle karar verdiğini, kendisinin de bunun onanması yönünde oy kullandığını anlatan Bektaş, 'Yani ortak eylem birliği içinde hareket etme yok. Adapazarı Şeker Fabrikası lehine oy kullanılan karar önüme getirilmiş, örgüt lehine hareket ettiğime ilişkin ifademde ve dosyada bir delil yok.' savunmasını yaptı.
Adalet Akademisi'nde hazırlık eğitimine iki gün gelmediği için memuriyet görevine son verilen hakim adayı Gülay Tezcan hakkındaki dosyada kullandığı oyla ilgili de suçlandığını belirten Bektaş, bu dosyanın görüşülmesi sırasında, 'İki gün göreve gelmemiş, raporları var. Bu işlem şekil yönünden hukuka uygun gözükse de vicdanen, iki gün göreve gelmemenin bu kadar ağır cezası olmamalı. Esas aşamasında buna göre karar vereceğim.' dediğini aktardı. Bektaş, verdikleri bozma kararı sonrası bu kişinin mesleğine geri döndüğünü belirtti.
Vahit Bektaş, 2014'te Bakanlar Kurulu kararıyla 'izin almadan yardım toplayabilen kuruluşlar' listesinden çıkarılan Kimse Yok mu Derneği'ne ilişkin Danıştay'daki davada verdiği karar nedeniyle de suçlandığını söyledi.
Bu derneğe ilişkin açılan davada Daire'nin, Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğini, yapılan itiraz üzerine dosyanın kendisinin görev yaptığı Danıştay İdari Dava Daireleri'ne geldiğini anlatan Bektaş, 'Dosya gelmeden önce müzakere öncesi kimse bana 'şöyle karar verin' diye telkinde bulunmadı. O tarih itibarıyla zaten bu yapıya yakın, sempatiyle bakan birisiydim. Oy birliğiyle gelmiş bir karardı. Derneğin amacını, niyetini, yardım toplama ötesindeki esas amaçlarını o anda algılamış bir insan değildim. Mevzuata da uygun bir karardı. Karar bu şekilde heyete geldi, müzakerede de çok tartışılmadı. Oylamada oy çokluğuyla itiraz kabul kararı verildi.' diye konuştu.
Heyetten çıktıktan sonra bir Danıştay üyesinin, bu kararın uygulanmasının olumsuz sonuçlar doğurabileceğini, azlık oylarının yazımının geciktirilmesini istediğini anlatan Vahit Bektaş, 'Benim böyle bir şey yapma imkanım olmadığını söyledim. Olay burada bitti. Sonrasında da ıslak imzaya geldi, matbu bir karar yazdım, imzaladım. Kararın yazımının seçimlerden sonrasına kalması talebini yerine getirmedim. Sonuçta, verdiğim karar sonucu kamu zararı oluşmamıştır, dolayısıyla görevi kötüye kullanma suçunun unsurları oluşmamıştır.' dedi.
Yargıtay'da FETÖ üyeliği suçundan yargılandığını, buradaki suçlamaların da FETÖ lehine görev yapması nedeniyle açıldığını anlatan Bektaş, sonuçlanmış bir davayla ilgili kinci kez yargılandığını savunarak, davanın reddine, davanın reddi düşüncesinin uygun bulunmaması halinde beraatine karar verilmesini talep etti.
Vahit Bektaş'ın avukatı Aytekin Erçoban da Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde, bu dosyanın tamamının tartışıldığını, sonunda da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini hatırlattı. Erçoban da davanın reddine, bunun olmaması durumunda müvekkilinin beraatine karar verilmesini istedi.
Galip Tuncay Tutar savunma için süre istedi
Sanık Galip Tuncay Tutar, savunma yapmaya hazır olmadığını, tebligatın kendisine geç ulaştığını, duruşma gününden dün haberinin olduğunu kaydetti.
Savunmasını hazırlamak için süre isteyen Tutar, avukatının FETÖ nedeniyle tutuklandığını, 2-3 aydır irtibatının bulunmadığını belirterek, müdafi yardımından yararlanmayı talep etti. Sanık Tutar ayrıca, bir sonraki duruşmaya SEGBİS ile katılma talebinde de bulundu.
Duruşmada daha sonra sanık Bülent Olcay'a savunma için söz verildi. Savunmasında öncelikle usul itirazlarını dile getiren Olcay, hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olarak Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde yargılandığını, yargılamada kabul edilemez hak ve hukuk ihlalleri yaşadığını ileri sürdü.
Yüksek yargı üyesi olması nedeniyle özel soruşturma hükümlerine göre yargılanması gerektiğini savunan Olcay, Yargıtay'daki yargılamalarda adil yargılanma hakkını ihlal edildiğini öne sürdü.
Olcay, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun kişisel bir suç olmadığını, yargılamasının Yargıtay yerine Yüce Divan'da yapılması gerektiği yönündeki taleplerinin duruşmalarda dikkate alınmadığını ifade etti.
Bülent Olcay, 'Hukukun ayaklar altına alınmasına ızdırabım var. Bir akademisyen olarak dertlerimi anlatıyorum. Danıştay üyesi bir terörist olarak karşınızdayım, silahım bile olmadı. Kimse Yok mu Derneğinin lehine oy kullanmakla suçlanıyorum. Benimle birlikte 6 Danıştay üyesi de muhalefet kararı vermiştir. Diğer üyeler yargılanmamaktadır.' dedi.
Olcay, Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvurusunun bu yargılamada bekletici mesele yapılmasını talep etti.
Usul itirazlarının ardından esasa ilişkin savunma yapan Olcay, verilen kararla kamu zararının ortaya çıkmadığını, dosyadaki davacı Kimse Yok mu Derneği'nin kapatıldığını, davalı Bakanlar Kurulunun da lağvedildiğini söyledi. Olcay, bu davaya ilişkin dosyanın da Danıştay'da işlemden kaldırılmasına karar verildiğini aktardı.
'Hukuk aleminde var olmayan bir dosyadaki üç satırlık karşı oyum nedeniyle yargılanıyorum.' diyen Olcay, karşı oy kullanan yargıcın yargı yetkisini kullandığını, bunun sorgulanamayacağını ifade etti.
Kendisiyle birlikte 6 üyenin yazdığı karşı oy gerekçesinde, 'yürütmenin durdurulmasına ilişkin daire kararının yerinde olduğu'nun yazıldığını belirten Bülent Olcay, Daire'nin oy birliğiyle verdiği kararın altında imzası bulunanların emekli olanlar dışında hala görevde olduklarını dile getirdi.
Olcay, 'Bense bu karar yerindedir dediğim için Yüce Divan'dayım. Hakimin bağımsız ve tarafsız olmasının ihsan hakları bakımından önemi büyüktür. Hiç kimseden telkin, talimat almadım. Hiçbir gruba yanaşmadım, beklentiye girmedim, hiçbir seyahate gönderilmedim, seçimlere aday olmadım, arkamda kimse yoktu. Hiçbir idari göreve getirilmedim.' savunmasını yaptı.
Duruşmada Olcay, Danıştay'ın 10 Mayıs 2013'teki kuruluş yıl dönümündeki sempozyumda yaptığı konuşmasının izlenmesini istedi. Ekrana yansıtılan görüntü ile Olcay'ın o tarihte yaptığı, 'yargıç tarafsızlığı ve bağımsızlığı'na ilişkin konuşması heyete izletildi.
Bunun ardından savunmasına devam eden Olcay, görevi kötüye kullanma suçunun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını öne sürdü.
Karşı oy kullanmanın, görevin yerine getirilmesi olduğunu, görevi kötüye kullanmak için kamunun zararına neden olunması gerektiğini ifade eden Olcay, 'Kararda talimat, korku, baskı, örgüt veya cemaati kayırma ile hareket ettiğimi gösteren bir somut, nesnel veri olmadan suçlanmaktayım. Haksızlığa karşı verdiğim başka kararlar da vardır. 42 senedir hukukçuluk yapıyorum, bana taraflı davranıyorsun derlerse ayıp etmiş olurlar. Beraatıma karar verilmelidir.' diye konuştu.
Hakkındaki Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin verdiği mahkumiyet kararı ve adli sicil kaydı okunan Bülent Olcay, 'Suçlamayı kabul etmiyorum, bunların adli sicilden kısa zamanda silineceğine inanıyorum.' dedi.
Savunmaların tamamlanmasının ardından Başkan Gökcan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekiline taleplerle ilgili söz verdi. Başsavcıvekili Rıdvan Gündoğdu, iddialara konu kararların imzalanmasında gecikme olup olmadığının belirlenmesi için Danıştay Başkanlığına yazı yazılmasına karar verilmesini istedi. Gündoğdu, Bülent Olcay'ın, yaptığı bireysel başvurunun bekletici mesele yapılması talebinin, dosyayla ilgisi bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etti.
Duruşmaya verilen aranın ardından devam edilecek.
Duruşmaya verilen aranın ardından heyet başkanı Hasan Tahsin Gökcan, ara kararları açıkladı. Buna göre, FETÖ üyeliğinden 9 yıl hapis cezası verilen eski Danıştay üyesi Hamza Eyidemir'in, gelecek duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar verildi.
Suçtan zarar gördüğü belirtilen, meslekten ihraç edilen ve açtığı dava sonucu göreve iade edilen hakim Gülay Tezcan'ın, çağrı kağıdıyla duruşmaya çağrılmasına hükmedildi.
Danıştay Başkanlığına yazı yazılarak, Kimse Yok mu Derneği ile ilgili kararın imza sürecinin sorulması, kararların üyeler tarafından hangi tarihlerde imzalandığı, imzalarda gecikme yaşanıp yaşanmadığı hususlarında bilgi istenmesi kararlaştırıldı.
Sanık Galip Tuncay Tutar'a savunmasını hazırlaması için süre veren heyet, avukatı bulunmayan Tutar'a Ankara Barosu'ndan avukat görevlendirilmesi için yazı yazılmasına karar verdi.
Heyet, Bülent Olcay'ın, Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvuru dosyasının, bu davada bekletici mesele yapılarak durma kararı verilmesi talebini reddetti.
Duruşma, 16 Şubat 2021'e ertelendi.
Diğer dava: Eski Danıştay üyesi Ramazan Erol'a 7 yıl hapis
Ankara'da, eski Danıştay üyesi Ramazan Erol, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
7 Aralık'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Erol ile avukatı katıldı.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan Erol, örgüt üyesi olmadığını iddia etti.
Savunmaların ardından Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyetinin aldığı karar, Daire Başkanı Maruf Alikanoğlu tarafından açıklandı.
Ramazan Erol'a, FETÖ üyeliğinden Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2. maddesi gereğince 6 yıl hapis cezası veren mahkeme heyeti, terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddesi uyarınca cezayı 9 yıla çıkardı.
TCK'nin 62. maddesindeki indirimi uygulayarak sanığın cezasını 7 yıl 6 aya indiren mahkeme heyeti, Erol hakkında yurt dışına çıkış yasağına da hükmetti.
Bu karara karşı temyiz yolu açık bulunuyor. Temyize gidilmesi durumunda talebi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.
Paralel yapı-Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, HSYK üyelerine açılan davalar
Paralel yapı-08 Ekim (2017) 'Ankara 77 sanık Yüksek Yargı Yapılanması' soruşturması/fezlekesi (Yargıtay)
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(17 Aralık 2020, 14:19)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: