Bursa merkezli 7 ilde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) mahrem askeri yapılanmasına yönelik geçen haftalarda düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 12 şüpheliden 8'i itirafçı oldu. İtirafçıların ifadeleri doğrultusunda, daha önce haklarında işlem yapılmamış 83 kişinin de aralarında bulunduğu 254 isme ulaşıldı. İtirafçılardan asistan hekim şüphelinin 49, anketörlük yapan zanlının ise 104 ismi ifşa ettiği öğrenildi. Ankara'da yürütülen diğer bir soruşturmada ise kaymakam ve diğer bürokratların ankesörlü telefon görüşmelerini mercek altına alan savcılık 310 isme ulaştı.
18.10.2020 18:02 Bursa'da, bu il merkezli 7 ilde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) mahrem askeri yapılanmasına yönelik geçen hafta düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 12 şüpheliden 8'i itirafçı oldu.
6 Ekim'de basına yansıyan gelişmeye göre, Bursa'daki bazı ankesörlü ve büfe telefonlarından ardışık periyodik arandıkları tespit edilerek 14 Eylül'de Bursa merkezli Adana, Ankara, Çankırı, İstanbul, Kocaeli ve Kırıkkale'de yakalanan 12 zanlı hakkındaki soruşturma sürüyor.
Şüphelilerden, haklarında ifade bulunan ve örgüt bünyesinde mahrem imamlık yaptıkları belirlenen 6 şüpheliden 5'i ile FETÖ mensubu 3 zanlı, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandı.
İtirafçıların ifadeleri doğrultusunda, daha önce haklarında işlem yapılmamış 83 kişinin de aralarında bulunduğu 254 isme ulaşıldı. Asistan hekim şüphelinin 49, anketörlük yapan bir zanlının ise 104 ismi ifşa ettiği öğrenildi.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca söz konusu 83 kişi hakkında da soruşturma açıldı. Diğer kişilerle ilgili dava ve soruşturmaların sürdüğü öğrenildi.
Lisede başka, askeri öğrenci sorumlusuyken başka kod adı
İtirafçılar arasında bulunan, askeri okula gitmekten vazgeçince örgütün askeri okullara hazırladığı öğrencilerden sorumlu mahrem imamı yapılan Ü.A, savcılıktaki ifadesinde FETÖ'nün 17-25 Aralık sürecinde mensuplarına yaptığı baskıyı anlattı.
Lisede 'Hamza', askeri öğrenci sorumlusuyken 'Abdullah' kod adını kullanan Ü.A, Bursa'da 7'nci sınıfta örgütle tanıştırıldığını, askeri liseler ve harp okullarına özel olarak hazırlandığını hatta bu konuda zorlandığını belirtti.
İlköğretim okulu müdürü Y.G'nin, Anadolu lisesini kazandıktan sonra kendisini FETÖ'ye ait bir yurda yerleştirdiğini bildiren Ü.A, 'Bize gizlilik için kod adı almamız gerektiğini söylediler, ben Hamza'yı seçtim. Üst düzey sorumlular bize askeri okullara gireceğimizi, kendimize dikkat etmemiz gerektiğini, kızlarla arkadaşlık yapmamamız gerektiğini ve flört etmememizi söylüyorlardı.' ifadelerini kullandı.
Ü.A, liseden sonraki asıl amaçlarının, üniversite sınavlarından yüksek puan alarak harp okullarına girmek olduğunu vurguladı.
Örgüt sorumlularının, ders çalıştırmanın haricinde kendilerine spor yaptırdığı, koşuya götürüp süre tuttukları bilgisini veren Ü.A, şöyle devam etti:
'Halı saha maçlarına götürüyorlardı. Bu maçlara bölge sorumlusu olarak bildiğim şahıslar da geliyorlardı. Askeri okul sınavlarına başvurduğumuz dönemde bize mülakat provası yaptırıyorlardı. Fetullah Gülen'i tanımadığımızı ve alakamız olmadığını söylememizi istiyorlardı. Askeriye içinde adamları olduğunu, o okulları kazanmamıza yardımcı olacaklarını söylüyorlardı. FETÖ'ye ait kapatılan Bahar Hastanesine götürüp ön muayene yaptırdılar. Gözümde problem çıkınca ücretin yarısını karşılayarak beni ameliyat ettirdiler. 2011'den sonra ben ve bir arkadaşım askeri okula girmekten vazgeçtik, bunun üzerine ailelerimizle görüştüler ancak biz kararımızdan vazgeçmedik.'
İzmir'de üniversite okurken askeri öğrencilerle ilgilenmesi için Ankara'ya gönderiyorlardı
Örgüt sorumluları tarafından bir yurtta öğrenci mesulü olarak görevlendirildiğini kaydeden Ü.A, daha sonra üniversiteyi kazanıp İzmir'e gittiğini ve bu şehirde de askeri okullara hazırlanan öğrenci gruplarından sorumlu olduğunu belirtti.
Ü.A, 2012 yılında İzmir'den zaman zaman Ankara'ya gidip askeri öğrencilerle ilgilendiği itirafında bulunarak, şunları kaydetti:
'Ankara'ya gitmeden önce askeri öğrencilere hangi kitapları okutacağım, ne yaptıracağım söyleniyordu. Askeri öğrencilerle ankesörlü telefonlardan iletişime geçiyordum. 2013'te 3'üncü sınıftayken dershane problemleri yaşanmaya başlayınca bölge sorumlusu bize daha dikkatli olmamızı, aramızda ajanların olduğunu, okulda kendimize dikkat etmemiz gerektiğini, dershaneler konusunda sosyal medyadan gündem oluşturmamız gerektiğini söylüyor, hükümeti kötülüyorlardı. Bu olaylar yaşanınca ben öğrencilerimi aksatmaya başladım. Öğrencileri benden aldılar. 17-25 Aralık sürecindeki bu ters düşmeden dolayı bize sürekli tedbirli olmamızı söyledikçe bu durumdan rahatsız oldum, suçlu gibi hissetmeye başladım. Psikolojim bozuldu, beni psikiyatriste götürdüler. Bacaklarım titriyor, sürekli takip ediliyormuş hissine kapılıyordum. Anti depresan ilaçlar kullanmaya başladım. Örgütten ayrılmak istedim, karşı çıktılar. Sürekli 'Başına kötü şeyler gelir, şefkat tokadı yersin.' deyip beni engellemeye çalışıyorlardı ancak psikolojim daha da bozulunca kesin bir kararla ayrıldım.'
ANKARA'DA 310 İSİM DEŞİFRE EDİLDİ
Ankara'da diğer soruşturmada kaymakam ve diğer bürokratların ankesörlü telefonlarını mercek altına alan savcılık ise 310 isme ulaştı.
FETÖ'nün mahrem imamları tarafından kaymakamların arandığı tespit edilen ankesörlü telefonların incelenmesi tamamlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen, kaymakamlara ilişkin soruşturmada yeni detaylar çıkmaya devam ediyor. Soruşturma kapsamında, İçişleri Bakanlığı tarafından 31'i kaymakam, 17'si vali yardımcısı ve 10'u hukuk müşaviri olmak üzere toplamda 58 kişi açığa alınmıştı. 159 olan şüpheli sayısı 310'a çıktı. Şüpheliler arasında aktif görevde bulunan kaymakamların da olduğu öğrenildi. Savcılığın, operasyon düğmesine önümüzdeki günlerde basacağı belirtildi.
İNCELEMELER TAMAMLANDI
İstihbarat ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı, Türkiye geneli ankesörlü telefonların incelemesini tamamladı. 67 mahrem imamın irtibat kurduğu belirlenen kaymakamlar tek tek tespit edildi. Savcılık, şüphelilerin örgütle bağlantısını deşifre ederek, mahrem imam tarafından aranma sayısına göre bir değerlendirme yapacak. Bunların yanı sıra, görüşme içerikleri de araştırılmaya devam ediyor.
2017 YILINDA DA GÖRÜŞMELER ÇIKTI
Ayrıca, baz çakışmalarına bakılacak ve özellikle bölgede telefonlarını kapatıp daha sonra açan kişiler incelenecek. Böylelikle, hangi mahrem imamın hangi kaymakamı aradığı belirlenecek. Ankesör verilerinde, 2014-2020 yılları arasında yapılan görüşmeler dikkate alındı. Bu incelemelerde, ankesörlü telefonlardan en yoğun 2014 yılında görüşmelerin yapıldığı, 2016 ve 2017'de de bazı irtibatların olduğu tespit edildi.
ÖZEL TEMİZLEME PROGRAMI
Öte yandan, soruşturmada daha önce itirafçı olan bazı kaymakamların telefonları incelendi. Ancak, kaymakamların kullandığı kripto haberleşme programları tespit edilemedi. FETÖ'nün kaymakamlar için özel bir silme programı hazırladığı öğrenildi.
Paralel Yapı-Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
(18 Ekim 2020, 18:02)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: