Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi, itirafçı Abdülkadir Aygan´ın ifadeleri üzerine Nisan 2009´da gerçekleştirilen kazılarda bulunan 461 kemik parçası ile başka kazılarda bulunan kemiklerle ilgili 10 aydır sürdürdüğü incelemelerini tamamlayarak sonuçları açıkladı. Adli Tıp, 461 kemiğin tamamının hayvan kemiği olduğunu bildirdi.
Adli Tıp: 461 kemik insana ait değil
Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi, itirafçı Abdülkadir Aygan´ın ifadeleri üzerine Nisan 2009´da gerçekleştirilen kazılarda bulunan 461 kemik parçası ile başka kazılarda bulunan kemiklerle ilgili 10 aydır sürdürdüğü incelemelerini tamamlayarak sonuçları açıkladı. Adli Tıp, 461 kemiğin tamamının hayvan kemiği olduğunu bildirdi.
İtirafçı Abdülkadir Aygan´ın ifadeleri üzerine Nisan 2009´da Diyarbakır-Hani kara yolunun Karaçalı ve Deveyolu mevkisinde, 1994-1996 yıllarında öldürüldükleri bildirilen Fethi Yıldırım ile Hakkı Kaya´nın cesetlerinin bulunması için yapılan kazılarda çıkan ve Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi´ne gönderilen 461 kemik parçasıyla ilgili rapor tamamlandı. Adli Tıp Kurumu´nca hazırlanan 4 sayfalık rapor, soruşturmanın yürütüldüğü Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderildi. Raporda, Diyarbakır´da 05 Ocak 1994 tarihinde kaybolan Fethi Yıldırım ile 18 Aralık 1996 tarihinde kaybolan Hakkı Kaya´nın öldürülüp gömüldüğü yer olarak değerlendirilen Diyarbakır-Hani kara yolunun 3. ve 12. kilometrelerinde yapılan kazı çalışmaları sırasında bulunan kemik parçalarının tümünün hayvan kemiği olduğu kaydedildi.
Mezardan çıkan insan kemikleri de, Yıldırım ve Kaya´ya ait değil
Raporda ayrıca, Yıldırım ve Kaya ailelerinin yaptığı başvuru üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığının kararı uyarınca, Mardinkapı Mezarlığı´ndaki kimsesizlere ait 4 mezardan da alınan numunelerin de incelendiği anlatıldı. Diyarbakır-Hani kara yolunda 1996-1997 yıllarında bulunup Mardinkapı Mezarlığı´ndaki kimsesizlere ait mezarlara defnedilen 4 cesetten alınan örnekler, Hakkı Kaya´nın oğlu Hakkı Kaya ile kardeşi Ömer Kaya ve Fethi Yıldırım´ın annesi Düre Keskin ve kardeşi Süleyman Yıldırım´dan alınan kan örnekleriyle karşılaştırıldı. Yapılan DNA karşılaştırılmasında, cesetlerin Fethi Yıldırım ve Hakkı Kaya´ya ait olmadığının belirlendiği bildirildi. Dört ayrı mezardaki cesetlerden alınan örneklerden 3´ünün erkek, birinin de kadına ait olduğu kaydedildi. Erkeklerden ikisinin aynı soydan geldiğinin belirlendiği ifade edildi. İtirafçı Abdülkadir Aygan´ın ifadeleri üzerine Nisan 2009´da Diyarbakır-Hani kara yolunun Karaçalı ve Deveyolu mevkilerinde Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla kazı başlatılmış ve kazılarda bulunan bulunan 461 kemik incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu´na gönderilmişti. ( AA)
Aygan´ın diğer ihbarı doğrulanmıştı: Elazığ´daki kazıda bulunan insan kemikleri Hasan Ergül´e ait
Terör örgütü PKK´dan ayrıldıktan sonra Jandarma İstihbarat Teşkilatı´nda (JİTEM) çalışan itirafçıların açıklamalarıyla Güneydoğu´da başlatılan kazılarda ilk somut bulguya ulaşılmıştı. Adli Tıp, cumhuriyet savcısının talebi üzerine Elazığ´daki kimsesizler mezarlığından çıkarılan cesedin 14 yıl önce kaçırılan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Hasan Ergül´e ait olduğunu tespit etmişti. Cesetten numuneleri Hasan Ergül´ün oğlu Velat´ın kan örnekleriyle karşılaştıran Adli Tıp, Yüzde 99,99 uyum gösteriyor. dedi. Hazırlanan rapor Elazığ Cumhuriyet Savcılığı´na gönderildi. İsveç´te yaşayan itirafçı Abdulkadir Aygan, Hasan Ergül´ün JİTEM tarafından kaçırıldığını ve öldürülerek Hazar Gölü´ne atıldığını iddia etmişti. Aygan´ın itiraflarından sonra harekete geçen Ergül´ün yakınları savcılığa başvurarak Elazığ´daki kimsesizler mezarlığında kazı yapılmasını istemişti. Hasan Ergül, Şırnak´ın Silopi ilçesinin Çukurca köyüne bağlı Yeniköy mezrasında yaşıyordu. 23 Mayıs 1995´te Silopi´ye traktörüyle buğday götürdü. Bir süredir hasta olan oğlu İslam Ergül´ü de doktora göstermek amacıyla yanına almıştı. Dönüş yolunda baba oğulun önü Renault Toros marka araç tarafından kesildi. Arabadan 4 kişi indi ve Hasan Ergül´ü zorla otomobile bindirdi. 5 yaşındaki Velat, babasının ardından yol ortasında bakakaldı. Oradan geçen köylüler Velat´ı alıp ailesine teslim etti. Aradan yıllar geçti. Hasan Ergül´den bir daha haber alınamadı. Ta ki, JİTEM ve PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan´ın açıklamalarına kadar. Aygan, 3 yıl önce bir gazeteye verdiği röportajda şu bilgileri vermişti: Hasan isimli Silopili bir şahıs, Çukurca köyünden olması gerekir. JİTEM´de çalışan ve maddi durumu iyi olan, ismi Cindi soyadı Acut veya Acet olan ´Koçero´ lakaplı kişi, Hasan adlı kişiyi alarak, Silopi timine götürdü. Ardından Diyarbakır timine, sonra da Elazığ timine götürülen Hasan öldürüldü. Burada da cesedi çuval içerisine konularak Hazar Gölü´ne atıldı.
(11 Şubat 2010,12:57)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Silopi asit kuyularında ve diğer yerlerdeki ceset arama kazılarıyla ilgili bazı manşetlerimiz
Abdulkadir Aygan´la ilgili manşetlerimiz