Adana, Ankara, Antalya, Gaziantep ve İstanbul'da görülen Fetö davalarında bazıları örgütte yönetici konumunda görev yapan 16 sanığa toplam 135 yıl hapis cezası verildi. Fetö soruşturmaları kapsamında iki de yeni dava açıldı. Gaziantep'te tuvalete bıraktığı notlarla FETÖ'cüleri yönlendiren askerlerden sorumlu müdüre 22,5 yıl hapis talebiyle iddianame hazırlandı. Kocaeli'de ise, örgütün "şantaj imamı" olduğu iddiasıyla gazeteci G.A. hakkında, terör örgütüne üye olmamakla birlikte "terör örgütüne yardım etmek" ve FETÖ adına "şantaj yapmak" suçlarından 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
29.03.2020 20:39 Adana, Ankara, Antalya, Gaziantep ve İstanbul'da görülen Fetö davalarında bazıları örgütte yönetici konumunda görev yapan 16 sanığa toplam 135 yıl hapis cezası verildi. İşte kronolojik sıralamaya göre o davalarda yaşananlar:
Ankara: İzdivaç abisine 8 yıl hapis cezasının gerekçesi
Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "izdivaç abisi" Burak Okuç'a verilen 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasının gerekçeli kararında sanığın, ByLock'a 30 binden fazla bağlantı yaptığı tespitine yer verildi.
9 Mart'ta Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi, "izdivaç abisi" Okuç'a verilen 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasının gerekçeli karar yazımını tamamladı.
Kararda, Okuç'un, 2 ayrı GSM hattından örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığı ve 30 bin 219 defa programa bağlantı yaptığı belirtildi.
FETÖ'ye dair bilgilerin yer aldığı gerekçeli kararda, 17-25 Aralık kumpasları sonrası örgütün gizliliğe daha fazla önem veren bir yapıya büründüğü ve örgüt üyeleri arasında iletişim amaçlı ByLock programının kullanılmaya başlandığı anlatıldı.
Kararda, Okuç'un son iki hanesi 26 ve 72 olan GSM hatlarından kriptolu haberleşme programını 12 Ağustos 2014'ten itibaren kullanmaya başladığı kaydedildi. Okuç'un ByLock kullanıcı listesindeki kişilerce "Bora" ve "Kerem" olarak adlandırıldığı, bu isimlerin Okuç'un örgüt içinde kullandığı kod adları olduğu bildirildi.
Sanığın programı kullanımına ilişkin tespitlere yer verilen kararda, Okuç'un sonu 26 ile biten GSM hattından ByLock sunucusunun hizmet verdiği hedef IP'lerine 5 ay 13 gün süreyle toplamda 30 bin 219 kez bağlantı sağladığı ifade edildi.
Gerekçeli kararda, "ByLock yazışma içeriklerinden sanığın örgüt içi evlendirme sorumluluğu bulunduğu, sanığın ByLock yazışma içeriklerinden de çok sayıda örgütsel toplantılara katılarak örgütle hiyerarşik ilişki içerisine girip örgütün yapılanmasıyla iradi şekilde organik bağ oluşturmak suretiyle FETÖ silahlı terör örgütü üyeliği suçunu işlediğinin sabit olduğu anlaşılmıştır." ifadelerine yer verildi.
Okuç'un mahkemedeki savunmasında üzerine atılı suçlamaları kabul etmediği ve ByLock'u kullanmadığını savunduğu, dinlenen tanıklar ve toplanan deliller kapsamında sanık savunmasına itibar edilemeyeceği kaydedildi.
Bu kapsamda Okuç'a, atılı suçun ceza alt sınırından uzaklaşılarak "FETÖ üyeliği" suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildiği bildirildi.
Gaziantep: Mahrem asker imamına 8 yıl hapis
Gaziantep'te, FETÖ/PDY'ye yönelik davada, örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasında askerlerden sorumlu "mahrem imam" olduğu iddia edilen sanığa 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi.
9 Mart'ta Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Mahsun Akçakoca ile avukatı katıldı.
Sanık Akçakoca, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, herhangi bir terör örgütüyle bağlantısının bulunmadığını öne sürdü.
Duruşma savcısı, sanığın askeri öğrencilerden sorumlu "büyük bölge talebe mesulü" olduğunu, daha sonra askerlerden sorumlu "öğretmen" konumunda bulunduğunu ve ByLock ile Eagle programlarını kullandığını kaydetti.
Sanığın "Alper" kod adını kullandığını ve sorumlu olduğu askerleri sabit hattan arayarak iletişim kurduklarını belirten savcı, sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık Akçakoca'ya "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası vererek, tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Adana: Komiser yardımcısına 9 yıl hapis
Adana'da, FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında 2010'da yapılan Polislikten Komiser Yardımcılığına Geçiş Sınavı sorularını örgütün mahrem imamlarından aldığı öne sürülen eski komiser yardımcısına 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verildi.
10 Mart'ta Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanık Abdulkadir K. ile avukatı katıldı.
Duruşma savcısı, sanığın FETÖ'nün mahrem emniyet yapılanmasında yer aldığını ve örgütsel toplantılara katıldığını belirterek, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Savcı ayrıca bilirkişi raporu dikkate alınarak, sanığın üzerine atılı "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçundan cezalandırılması, "resmi belgede sahtecilik" suçundansa beraatine karar verilmesi yönünde görüş sundu.
Sanık Abdulkadir K. ise FETÖ/PDY üyesi olmadığını iddia ederek, komiser yardımcılığı sınavı sorularını kimseden almadığını öne sürdü.
Mahkeme heyeti, sanığı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay ve "kamu kurumu aleyhine nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün olmak üzere 9 yıl 4 ay 15 gün hapis ve 18 bin 100 lira adli para cezasına çarptırdı.
Sanığın "resmi belgede sahtecilik" suçundansa beraatine karar verildi.
Antalya: Eski öğretmene 10 yıl hapis cezası
Antalya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik davada yargılanan tutuklu sanık eski öğretmen 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
11 Mart'ta Antalya 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Mehmet M. ile avukatı katıldı.
Duruşma savcısının mütalaasında, sanığın FETÖ'nün hiyerarşisinin içerisinde yer aldığını ve örgütün eğitim ayağını oluşturan dershanelerde öğretmenlik ve genel müdürlük görevleri yaptığını belirtti.
Savcı, sanığın kapatılan Bank Asya ve Zaman gazetesinin kapanmasıyla ilgili protesto gösterilerine katıldığı ve tüm çalışanlarının da bu gösterilere katılmasını koordine ettiğine vurgu yaptığı mütalaasında, sanığın ByLock kullanıcısı olmasını da gerekçe göstererek "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Sanık Mehmet M, son savunmasında, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, örgütle bağının olmadığını öne sürdü.
Mahkeme heyeti, "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdığı sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Ankara: Emniyet mahrem imamına 17 yıl hapis ve para cezası
Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) emniyet mahrem imamlarından Mesut Zabun, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 12 yıl, 2010 KPSS sorularının örgüt üyelerince ele geçirilmesi suçlamasından da 5 yıl hapis ve 384 bin lira adli para cezasına çarptırıldı.
12 Mart'ta Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasında tutuklu sanık Zabun ile tutuklu bulunduğu cezaevinden video konferans yöntemiyle bağlantı kurulurken, avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
Görüşü sorulan duruşma savcısı, önceki celse açıkladığı esas hakkındaki mütalaasını tekrarladığını belirtti ve A vasfında emniyet mahrem imamı olduğu belirtilen sanığın "FETÖ üyeliği" ile "kamu kurumunun aleyhine zincirleme dolandırıcılık" suçlarından cezalandırılmasını istedi.
Esasa ilişkin savunma yapan Zabun ise üzerine atılı suçlamaları işlemediğini ifade ederek hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.
Sanık avukatlarının beyanlarının alınmasının ardından mahkeme heyeti hükmü açıkladı.
Buna göre sanık Zabun'a, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 12 yıl, 2010 KPSS sorularını elde ederek sınavı kazandığı ve kamu kurumuna atandığı gerekçesiyle de "kamu kurumunun aleyhine zincirleme dolandırıcılık" suçundan 5 yıl hapis cezası verildi.
Sanığın kamu kurumunda çalıştığı süreyi göz önünde bulunduran mahkeme, Zabun'u ayrıca, 384 bin lira adli para cezasına çarptırdı.
İstanbul: Üsküdar Fetö toplantısında 6 sanığa 3-8 yıl hapis
İstanbul'da, Üsküdar'daki bir evde toplantı yapan FETÖ üyelerinin yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme, 5 sanığı 'örgüt üyeliği' suçundan, 1 sanığı ise 'örgüte yardım etmek' suçundan hapis cezasına çarptırdı.
12 Mart'ta Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin Üsküdar'da bir evde toplantı yaptıklarına ilişkin ihbar üzerine gözaltına alınan ve haklarında 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan dava açılan 6 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sanıklar Ahmet İlhan, Çelebi Kayaer, Ahmet Kolakoğlu, Hüseyin Yorulmaz ile Serhat Yazar ve sanık avukatları hazır bulundu.
Gelen ihbar üzerine operasyon düzenlendi
Duruşmada görüşü sorulan duruşma savcısı, bir önceki celse açıkladığı esas hakkındaki mütalaasını tekrar ettiğini kaydetti. Savcı mütalaasında, 16 Mart 2017 tarihinde gelen bir ihbarda 'Üsküdar'da FETÖ'cüler toplanıyor. Darbe yapacaklar bunlar. Evin sahibi Çelebi Kayaer. Şu anda toplanıyorlar' şeklinde ifadeler yer aldığını, bunun üzerine polis ekiplerinin eve operasyon düzenlediği ve sanıkların olay mahallinde bulunduğunu belirtti.
Çiğnenmiş sakız ve iç çamaşırı ele geçirildi
Eve düzenlenen operasyonda bulunan bir siyah çanta içerisindeki kağıtta, 'Albay Binbaşıya, Binbaşı Yüzbaşıya, Yüzbaşı Teğmene, Teğmen Başçavuşa, Başçavuş Askere' yazılı bir not bulunduğunun belirtildiği mütalaada, örgütsel doküman ve bir kadın çantası içerisinde ise 3 adet şeffaf poşete sarılı çiğnenmiş sakız, çok sayıda kullanılmış peçete, 4 adet iç çamaşırı bulunduğu kaydedildi.
Örgütün 'Dua listesinde' bir kısım sanıkların ismi olduğu belirlendi
Mütalaada, sanıkların örgüt talimatı sonrasında Bank Asya'daki hesaplarında artış olduğu, örgüt ile ilişkili olan sendika ile kuruluşlara üye oldukları, örgütsel haberleşme programı kullandıkları belirtilerek, sanık Ömer Bilgiç'in örgütün tepe yöneticileri ile irtibatlı olduğu, KHK ile meslekten ihraç edildiği, sanık Ahmet İlhan'ın kayyum atanan Kaynak Dış Ticaret firmasında bir dönem sermaye ortağı olarak göründüğü, bir dönem Sürat Kargo Dağıtım'da şirket müdürü olarak SGK kaydının bulunduğu ve örgüt tarafından hazırlanan 'Dua listesinde' adı olduğu ifade edildi.
Sanık Çelebi Kayaer'in kayyum atanan Kaynak Medya A.Ş.'de sermaye ortağı olarak kaydının bulunduğunun belirtildiği mütalaada, örgüte müzahir firmalarda çalıştığı, örgütün üst yöneticilerinden Ali Ursavaş ve Mustafa Özcan ile telefonla görüştüğüne ilişkin kayıtların bulunduğu ve 'Dua listesinde' adının bulunduğu kaydedildi.
Savcının ardından söz alan tutuksuz sanıklar, suçsuz olduklarını söyleyerek beraatlerini talep etti. Sanıkların ardından söz alan avukatları ise, müvekkillerinin beraatlerine ilişkin taleplerini dile getirdi.
Mahkeme başkanı, davanın karara bağlanacağını belirterek, sanıklara son sözlerini sordu. Son sözleri sorulan sanıklar, 'takdir mahkemenindir' dedi.
Mahkeme heyeti, sanıklar Ahmet İlhan ile Çelebi Kayaer hakkında her ne kadar 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan dava açılmışsa da suçu işlediklerine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.
Sanık Ömer Bilgiç'i, 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 8 yıl 3 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle sanığın hükmen tutuklanması amacıyla yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. Mahkeme, sanık Serhat Yazar'ın 'silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapse mahkum edilmesine hükmetti.
Mahkeme, sanıklar Ahmet İlhan, Çelebi Kayaer, Ahmet Kolakoğlu ve Hüseyin Yorulmaz'ı 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçunu işlediklerinin sabit olduğu gerekçesiyle 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırdı.
Sanıklar Çelebi Kayaer, Ahmet İlhan, Hüseyin Yorulmaz ve Serhat Yazar hakkındaki yurtdışına çıkış yasağı yönünde adli kontrol tedbirlerinin devamına karar veren mahkeme, sanık Ahmet Kolakoğlu hakkındaki ev hapsi şeklinde adli kontrol kararını kaldırarak, il dışına çıkmamak şeklinde adli kontrol hükmü uygulanmasına karar verdi.
Antalya: Fetö yöneticine 15 yıl hapis
Antalya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davada örgüt yöneticiliği suçundan yargılanan sanık 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
13 Mart'ta Antalya 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Osman A. ile avukatı katıldı.
Duruşma savcısının mütalaasında, sanık Osman A'nın örgütte 2010-2016'da aktif olarak görev aldığı, sorumlu olduğu, örgüt elebaşının talimatlarını ilettiği belirtti.
Sanığın telefonunda bazı ülkelere ait numaraların olduğu, cep telefonu kişileri listesinde FETÖ'nün tepe yönetiminde bulunan ve firari olarak da aranan kişilerin kayıtlı olduğu belirtilen mütalaada, sanığın örgüt adına himmet toplayarak yurt dışına gönderdiğini kaydetti.
Mütalaada, sanığın örgüt içerisinde imam olarak görevlerde bulunduğu, bölge imamlarıyla örgüte ait ev ve yurtları gezip sohbet ettiği gerekçesiyle de "Silahlı Terör Örgütü Kurma ve Yönetme" suçundan cezalandırılması talep edildi.
Söz verilen Osman A, suçlamaları kabul etmeyerek, beraatine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, sanık Osman A'yı "Silahlı Terör Örgütü Kurma ve Yönetme" suçundan 15 yıl hapis cezasına çarptırarak, tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Ankara: Eski tuğamiral Bozkurt'a 8 yıl hapis
Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olduğu ve ByLock kullandığı gerekçesiyle yargılanan eski tuğamiral Doğan Bozkurt, 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.
19 Mart'ta Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Bozkurt ve avukatı katıldı.
Görüşü sorulan duruşma savcısı, 15 Ocak'taki celsede açıkladığı esas hakkındaki mütalaasını yineleyerek, FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığı ve örgütsel amaçlı operasyonel hat ile örgütün mahrem imamları ile irtibat sağladığı tespit edilen sanık Bozkurt'un "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Esasa ilişkin savunma yapan Bozkurt ise üzerine atılı suçlamaları reddederek, beraatini talep etti.
Sanık avukatının da beyanlarının alınmasının ardından mahkeme heyeti hükmünü açıkladı.
Heyet, "FETÖ üyeliği" suçundan eski tuğamiral Bozkurt'a 8 yıl 9 ay hapis cezası verdi ve hükümle birlikte tahliyesini kararlaştırdı.
Gaziantep: Karı koca iki sanığa 6-8 yıl hapis gerekçesi
Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davada, 8 yıl 9 ay ve 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan çift hakkındaki gerekçeli kararda, sanıkların inkar ettiği ByLock'ta kızlarının isimlerini kullandıkları yer aldı.
21 Mart'ta Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesince, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan sanıklardan Ali Ü'ye 8 yıl 9 ay, eşi Nuray Ü'ye de 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen kararın gerekçesi açıklandı.
Örgüt hakkında bilgi, tanık beyanları ve delillerin yer aldığı gerekçeli kararda, sanıkların inkara yönelik savunmalarına da yer verildi.
Sanıklar hakkında ByLock tespit ve değerlendirme tutanaklarına yer verilen kararda, sanık Nuray Ü'nün kullanıcı adının "ahsen27" şifresinin "kadri27", programa 109 bin 635 kez erişim sağlayan Ali Ü'nün ise kullanıcı adının "uzumcu" ve şifresinin "ahsen51" olduğu belirtildi.
Sanıkların nüfus kayıt bilgilerinin incelenmesinde ise "Kadri" isminde erkek, "Ahsen" isminde de kız çocuklarının bulunduğu kaydedilen kararda, tüm teknik veriler bir arada değerlendirildiğinde sanıkların, şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandıklarının sabit görüldüğü aktarıldı.
Sanık Ali Ü'nün emniyet yapılanmasında yer aldığı, "Ayhan" kod adını kullandığı, sözde "müdür yardımcısı" konumunda bulunduğu, ByLock ve Eagle programlarını kullandığı vurgulanan kararda, sanığın Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinde sorumlu olduğu, örgüt toplantılarını organize ettiği, "burs", "sadaka" ve "himmet" adı altında para topladığı ifade edildi.
Sanığın komiserlik sınavına girecek örgüt mensubu polisleri örgüte ait evlere yönlendirdiği ve bu evlerde sınav sorularının önceden gösterildiği anlatılan kararda, "Tanık beyanları karşılaştırmalı olarak değerlendirildiğinde hem kendi içerisinde hem de örgütün mahrem yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında elde edilen tespitlerle örtüştüğü ve bir bütünlük arz ettiği anlaşılmıştır." ifadesi yer aldı.
Kararda, sanık Ali Ü'nün örgüt içerisindeki konumu, bulunduğu süre, faaliyet çeşitliliği ve yoğunluğu ile suç işleme kararlılığı dikkate alınarak cezada artırım yapıldığı bildirildi.
Adana: Yeniden yargılanan polise 7 yıl hapis
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin davada hapis cezasına çarptırılan 5 sanığın, istinaf mahkemesinin "hükmün yeniden incelenmesi kararı" üzerine yeniden yargılandığı davada, eski emniyet müdürüne 7 yıl 6 ay hapis cezası hapis cezası verildi.
27 Mart'ta Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin kararının ardından Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülen davanın duruşmasında tutuksuz sanıklar A.M.D, A.Ş, E.G. ve E.Y. ile avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık eski Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Halil D. ise cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Duruşmada ilk önce esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanık Halil D'nin FETÖ'nün gizli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu, veri inceleme raporunda FETÖ'ye sadakati ve bağlılığı en üst düzeyde olan kişilerin bulunduğu "A5" kodu ile derecelendirildiği ve örgütsel toplantılara katıldığı dikkate alınarak "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Savcı, ayrıca diğer sanıklar A.M.D, A.Ş, E.G. ve E.Y. yönünden tefrik kararı verilerek yargılamalarına ayrı bir esas üzerinden devam edilmesini istedi.
Sanık Halil D, mütalaayı kabul etmediğini belirterek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Örgütsel bir konumum yoktur. ByLock programını kullanmadım. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanık Halil D'yi "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırarak tutukluluğunun devamına karar verdi.
Heyet, dört sanık yönünden ise dava dosyasının tefrik edilmesine karar vererek yargılamalarına ayrı bir esas üzerinden devam edilmesini kararlaştırdı.
Gaziantep: Tuvalete bıraktığı notlarla FETÖ'cüleri yönlendiren askerlerden sorumlu müdüre 22,5 yıl hapis talebi
Gaziantep'te, Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, örgütün TSK yapılanmasında Gaziantep, Kilis ve Kahramanmaraş bölgesinde subaylardan sorumlu "müdür" konumunda yer aldığı gerekçesiyle tutuklanan eski öğretmen M.E.K. hakkında "silahlı terör örgütü yönetme" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
17 Mart'taki gelişmeye göre, iddianamede, sanığın gözaltında bulunduğu süreçte, gözaltındaki örgütün sözde "müdür yardımcıları"na etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade vermeye ikna edebileceğini belirterek, onlarla görüşme yapmak istediğini ifade ettiği aktarıldı.
M.E.K'nin yaptığı görüşmelerde diğer şüphelilere bildiklerini anlatmalarını söylediği ancak nezarethane tuvaletini kullandıktan sonra polisler tarafından yapılan kontrollerde, sanığın yemeklerin sarılı olduğu kağıtlara yazdığı notlarla diğer şüphelileri yüzeysel bilgi vermeleri konusunda uyardığının belirlendiği kaydedildi.
İddianamede, sözde müdür ve müdür yardımcılarına terör örgütünün "İtirafçı olun ve bilinen deşifre olmuş örgüt elemanlarının isim ve eşkalini verin" talimatına uygun olarak hareket eden sanığın not kağıtlarına da bu yönde talimatlar yazdığı belirtildi.
Sanığın tuvalete bıraktığı 19 not kağıdının muhafaza altına alındığı aktarılan iddianamede, "Not içeriklerinden şüphelinin gözaltında bulunduğu süreçte bile örgüt hiyerarşisi içerisinde kendisine bağlı bulunan diğer şüphelilere talimatlar verdiği, örgüt yöneticisi olarak eylemlerine devam ettiği ve pişmanlık duymadığı sonucuna varılmıştır." ifadelerine yer verildi.
Notlarda örgütsel talimatlar çıktı
Sanığın diğer şüphelilerden bildiklerinin hepsini anlatmamasını ve ifadelerini yüzeysel vermesini istediği notlardan bazıları şöyle:
"Verdiğin isimleri özellikle öğretmen öğrenci buraya yaz. Senden sonra bana sorarlar açığa düşmeyelim. Hem de seni doğrulamış olurum. Ayrıca dikkatini çeken bir husus varsa belirt kağıdı okuduğuna dair bir iz koy."
"Her seferinde kalem orada olacak. Kağıdın yanında. Gelişmeleri yaz. Dürüm kağıtları cebinde olsun. Okuduğun kağıdı yırt tuvalete at."
Sanığın yazdıklarına cevap verilmeyince bıraktığı notta da şu ifadeler yer aldı:
"Namık ne yapmaya çalışıyorsun. Bilgi ver, kimleri söyledin. Üçler ve onların durumunu yaz dedim ısrarla kaçıyorsun. Ne olduysa oldu, kaçmak da neyin nesi? Murat'a yazdığım iki kağıdı da yırtıp atmışsın derdin nedir? Üzerine sakın yırtma Murat'a yazdım dememe rağmen. Buraya bir açıklama yaz. Yoksa dünya ahiret irtibatımı keseceğim! (Not: Kağıdı bıraktığım şekilde aynen öyle koy.)"
Bu arada, sanığın adresinde yapılan aramada, ankesör kartları, numaraların yazılı olduğu not kağıtları, sahte kimlik ve çok sayıda sim kartı ile cep telefonu ele geçirildi.
M.E.K. hakkında hazırlanan iddianame, Şanlıurfa ve Ankara'da daha önce hakkında açılan davalarla birleştirilmesi talebiyle bu illere gönderildi.
Kocaeli: FETÖ'nün şantaj imamı gazeteciye 18 yıl hapis istemi
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında, örgütün "şantaj imamı" olduğu iddiasıyla gazeteci G.A. hakkında, terör örgütüne üye olmamakla birlikte "terör örgütüne yardım etmek" ve FETÖ adına "şantaj yapmak" suçlarından 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
23 Mart'taki gelişmeye göre gazeteci G.A. hakkında Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı.
Terör örgütüne üye olmamakla beraber "terör örgütüne yardım etmek" ve "şantaj" suçlarından 18 yıla kadar hapis cezası talebiyle zanlı G.A. hakkında hazırlanan iddianame, 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Dava dosyası, zanlının aynı mahkemede "FETÖ/PDY'ye bilerek isteyerek destek vermek" ve "gizliliği ihlal" suçlamasıyla yargılandığı davanın dosyasıyla birleştirildi.
İddianamede, müşteki iş adamı H.Ç'nin, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına gelerek kendisine şantaj yapıldığını iddia etmesi üzerine, G.A. hakkında üzerine atılı suçtan soruşturma başlatıldığı belirtildi.
İş adamına uygunsuz kasetle şantaj yapmış
Müşteki H.Ç. ifadesinde, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra KHK ile kapatılan Bizim Kocaeli gazetesine 2010 yılında verdiği röportaj dolayısıyla G.A'yı tanıdığını belirtti.
Gazeteye reklam verdiğini, 2014 yılının başlarına doğru, G.A'nın reklam anlaşmasını yenilemek üzere fabrikasına geldiğini anlatan H.Ç, sanığın kendisine konuşma sırasında uygunsuz görüntülerinin olduğunu, bu görüntülerin kendisine gönderilmek istendiğini, gönderecek kişiyi tanıdığını, bu kasetin kendisi dışında başka kimselere de gidebileceğini, istemesi halinde bu duruma engel olabileceğini ama bunun bir bedelinin olacağını söylediğini aktararak kendisinin de şüpheliye, "Madem bu arkadaşları tanıyorsun, ulusal basın da dahil, sen de dahil bu kaseti haber yapmazsanız adam değilsiniz." tarzında bir cümle kurduğunu kaydetti.
Şantajla aldığı paraları Kocaeli imamıyla paylaşmış
Müşteki H.Ç, G.A'nın kendisine zaman zaman "Yazmadıklarımdan kazanıyorum." dediğini, cemaat üyelerinin, cemaatteki iş adamlarının kaset, fotoğraf ve gayriresmi birtakım işlerini G.A. üzerinden pazarladıklarını savunarak G.A'nın bu fotoğraf ve belgelerle iş adamlarına gazeteci kimliğiyle şantaj yaptığını, para aldığını ve bu parayı cemaatin "Kocaeli imamı" olan firari sanık Mehmet Akif S. ile belli oranda paylaştığını duyması üzerine taşların yerine oturduğunu ve kendisinin nasıl bir şahıs olduğunu anladığını kaydetti.
Zanlının FETÖ/PDY'nin halen faaliyette olan Kocaeli "şantaj imamı" olduğunu, örgütteki görevini sürdürdüğünü öne süren müşteki H.Ç, darbe girişiminden hemen sonra G.A. hakkında "FETÖ üyeliği" suçlamasıyla soruşturma başlatıldığını belirtti.
Müşteki beyanında, zanlının maksadının kendisine gözdağı vermek, yalan ve asılsız haberlerle şantaj yapmak ve kendisinden menfaat sağlamak olduğunu iddia ederek ayrıca G.A'nın FETÖ ile bağlantısı olduğu hususunda kendisinden duyduğu birtakım şeylerin de olduğunu kaydetti.
Zanlının şantaj suçunu işleyerek FETÖ/PDY'ye menfaat sağladığı kanaatine varıldı
Zanlı G.A'nın, FETÖ'den soruşturması devam eden kişilerle yoğun şekilde telefon görüşmelerinin bulunduğu, örgüt mensuplarınca düzenlenen sohbet toplantılarına katıldığı belirtilen iddianamede, "Şüphelinin imtiyaz sahibi olduğu gazetenin, KHK'nin ilgili maddesi gereğince milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğundan kapatılmasına karar verildiği, şüphelinin gazete üzerinden 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü günü ve devamında örgütün temel amaç ve stratejileri doğrultusunda haber yaptığı ve bu kapsamda şüphelinin örgüte yardım ettiğinden bahisle Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldığı, yargılamanın derdest olduğu, şüphelinin sempati ve iltisak boyutunu aşan yukarıda bahsedilen eylemlerinin, örgüte finansman sağlama boyutunda değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda şüphelinin örgütün stratejisi ve amaçları doğrultusunda şantaj suçunu işleyerek örgüte menfaat sağladığı, bu suretle üzerine atılı suçları işlediği kanaatine varılmıştır." ifadelerine yer verildi.
Zanlı suçlamaları kabul etmedi
İddianamedeki beyanında, Kocaeli'de "FETÖ'nün şantaj imamı" olduğu yönündeki iddiaları kabul etmeyen G.A, KHK ile gazetesinin kapatıldığını ve hakkında dava açıldığını belirterek "FETÖ üyesi" olmadığını öne sürdü.
İddianamede, zanlının terör örgütüne üye olmamakla beraber, "terör örgütüne yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla, "şantaj" suçundan ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Zanlının yargılanmasına gelecek günlerde Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(29 Mart 2020, 20:39)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: