İzmir'de, Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan sanık Yusuf Bekmezci hakkında 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede Bekmezci'nin Gülen'in en yakınlarından ve örgüt içinde 'hayır' demediği tek kişi olduğu, şüphelinin 15 Temmuz 2016'daki silahlı darbe girişiminden de sorumlu olduğu belirtiliyor. FETÖ'nün bir tv kanalında konuşan Bekmezci, FETÖ lideri Fetullah Gülen'i görünce heyecanla üzerine atladığını, beline sarılıp orasını burasını öptüğünü, giderek daha da acayipleştiğini, o anlarda yaşadığı mutluluk dolu dakikaları anlatmıştı.
23.02.2020 10:46 İzmir'de, Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan sanık Yusuf Bekmezci hakkında 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
18 Şubat'taki gelişmeye göre, Fetullahçı Terör Örgütü'nde (FETÖ) sözde 'kadim abi, irşatçı' olarak nitelendirilen Yusuf Bekmezci hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianamede, 'Bekmezci'nin, FETÖ'nün bizzat Gülen'e bağlı birkaç kişiden oluşan 'ilk mütevelli' grubunda yer aldığı, örgütün hücre tipi yapılanmasının kuruluşunu, oluşumunu ve devamını sağladığı, kurucularından ve en üst düzey yöneticilerinden olduğu silahlı terör örgütünün 15 Temmuz 2016'daki silahlı darbe girişiminden de sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.' şeklinde değerlendirmeler yer aldı.
İddianamede, sanık Bekmezci'nin, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in İzmir'de görev yaptığı dönemde FETÖ'nün çekirdek kadrosunu oluşturarak müstakilen hareket etmeye başladığı belirtildi.
Sanık Bekmezci'nin o dönem faaliyetlerini 13-18 yaş grubundaki öğrenci ve genç kesim üzerinde yoğunlaştırdığı vurgulanan iddianamede, sanığın çeşitli toplantılar düzenleyerek terör elebaşının görüşlerini bu gruplara ulaştırdığı kaydedildi.
Örgütün ilk mütevelli grubunda yer almış
Bekmezci'nin o dönem örgütün sözde idari heyetinin başında ve FETÖ'nün finansal organizasyon ve şemasının kurucuları arasında olduğu aktarılan iddianamede, 'Sanık Bekmezci, FETÖ'nün bizzat Gülen'e bağlı birkaç kişiden oluşan 'ilk mütevelli' grubunda yer almıştır. Ayrıca örgütün genel çatı yapılanması kapsamında görev alan üst düzey yöneticilerdendir.' denildi.
Hazırlanan iddianamede, örgüt yapılanmasında il-bölge-ülke imamlarının dahi üstünde manevi bir konumda ve 'Kadim abi-irşatçı' gibi sıfatlarla tanınan Bekmezci'nin, polis kayıtlarına göre 'Ege Bölgesi Alevi yapılanması sorumlusu' olarak bilindiği, ayrıca örgüte müzahir Türkiye'deki tüm 'vakıfların sorumlusu' olduğuna dair bilgiler bulunduğu kaydedildi.
Sanık Bekmezci'nin, Gülen tarafından 'Bekmezci'yi üzen beni üzmüş kadar olur' şeklinde sözlerle anıldığı ve örgüt içerisinde Gülen'in 'hayır' demediği tek kişi olarak bilindiğinin vurgulandığı iddianamede, sanığın, örgüt içindeki anlaşmazlıkları çözümleme noktasında 'manevi hakem' olarak da görev yaptığı belirtildi.
İddianamede, silahlı terör örgütünün ilk kurumsallaşma hareketlerinden Akyazılı Orta ve Yüksek Eğitim Vakfının kurucuları arasında yer alan Bekmezci'nin, bu süreç öncesinde ise örgütün bizzat kasası konumunda olduğu ifade edildi.
Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen örgütsel bilgi, belge ve dökümanları toplayan Bekmezci'nin örgütte 'canlı kurye' olarak tabir edilen bir uygulamayla ABD'ye gittiğinin aktarıldığı iddianamede, sanığın, örgüt adına bizzat himmet parası topladığı, Gülen'e gidecek parada özel payı ayrılan kıdemli yönetici olduğu, TSK öğrencilerine mahrem imamlık yapan ilk örgüt mensuplarından olduğu belirtildi.
Yusuf Bekmezci'nin ayrıca FETÖ silahlı terör örgütünün en önemli finans kaynaklarından Bank Asya'da 2013 Aralık ayından itibaren 1 milyon lira ve üzerinde para bulundurduğunun tespit edildiğine işaret edildi.
'Silahlı darbe girişiminden de sorumludur'
Bekmezci hakkında hazırlanan iddianamede şu tespitlere yer verildi:
'Sanık Bekmezci'nin örgütte karar alma, strateji ve aksiyon belirleme yetkileri bulunduğu anlaşılmaktadır. Yusuf Bekmezci'nin, FETÖ terör örgütünün bizzat Gülen'e bağlı birkaç kişiden oluşan 'ilk mütevelli' grubunda yer aldığı, örgütün hücre tipi yapılanmasının kuruluşunu, oluşumunu ve devamını sağladığı, kurucularından ve en üst düzey yöneticilerinden olduğu silahlı terör örgütünün 15 Temmuz 2016'daki silahlı darbe girişiminden de sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Bekmezci, örgütten 40 yıl boyunca hiç ayrılmaksızın bu amaca matuf eylem, faaliyet ve organizasyonlar içerisinde yer almıştır. Bundan dolayı silahlı terör örgütünün 15 Temmuz 2016 tarihindeki silahlı darbe girişiminden de sorumlu olduğundan eylemine uyan 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçunu işlediğine dair yeterli şüphe oluşturacak nitelikte delil elde edilmiştir.'
İddianamede ifadesine yer verilen Bekmezci, terör örgütüyle ilişkisini reddetti.
Operasyonun geçmişi
İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekipleri, 20 Ocak'ta Çiğli ilçesindeki bir lüks siteye yaptıkları operasyonda, örgütte sözde 'kadim abi, irşatçı' olarak nitelendirilen FETÖ firarisi Yusuf Bekmezci ile ona bakıcılık ve korumalık yapan sözde örgüt yöneticisi Mehmet Fatih Arslan'ı gözaltına almıştı.
İzmir polisi, aynı operasyonda örgütün bir dönem sözde 'Karşıyaka eyalet imamı' olan Akif Sarı'yı da bir başka hücre evinde yakalamıştı.
Şüphelilerin ikamet ve araçlarında, örgüt mensuplarına verilmek üzere ayrı zarflara konulmuş 41 bin 466 dolar ile 66 bin 625 lira ve önemli örgütsel dokümanlar ele geçirilmişti.
Zanlılar, sevk edildikleri adliyede tutuklanmıştı.
GÜLEN'İN ÜZERİNE NASIL ATLADIĞINI ANLATMIŞTI
Yusuf Bekmezci, FETÖ'nün Irmak TV kanalında söyledikleri gündeme gelmişti. FETÖ'nün kanalı Irmak TV'ye konuşan Yusuf Bekmezci, FETÖ lideri Fetullah Gülen'i görünce üzerine nasıl atladığını ve Gülen'le neler yaşadıklarını anlatmıştı.
Gülen'in müridi Bekmezci şunları söylemişti:
“Yanına vardım ayak uçlarını gördüm, aramızda da kimse kalmadı. Böyle kaldırınca kafamı, içimden böyle bir his kabardı. Hocaefendinin üstüne bir atladım. Hocaefendi beni bir itti. Eli ellerime değdi. Böyle yüksek voltlu bir ceryana kapılmışım gibi bir titredim. Böyle ceryan çarptı. O heyecanla atladım hocaefendinin üzerine pazularından tuttum. Çektim kendime böyle boyunlarını, gözlerini öptüm. O zaman daha da acayipleştim. Bir daha atıldım üstüne. Hocaefendi kucağımdan kurtulmak için uğraşıyor. Böyle iyice sardım beline, çektim kendime adeta kaburgalarının çıtırdadığını hissettim. Ben alacağımı aldım, manevi bir gevşeme olunca ben de bıraktım.”
(23 Şubat 2020, 10:46)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: