Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hakimler Savcılar Kurulu (HSYK) ve AYİM gibi yargı kurumlarındaki üyelerinin ayrı ayrı yargılanmasına devam edildi. Sonuçlanan bazı davalarda sanıklara hapis cezaları verildi. Bu kapsamda eski HSYK üyesi Ahmet Kaya'ya 12 yıl, eski AYİM üyesi Ertuğrul Şahin'e 12 yıl, eski Askeri Yargıtay üyesi Mehmet Şimşek'e 7 yıl ve eski AYİM üyesi Turgay Akgül'e 7 yıl hapis cezaları verildi. Bir diğer davada ise eski Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanı Sedat Bakıcı'nın yargılanmasına devam edildi.
08.02.2020 17:08 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hakimler Savcılar Kurulu (HSYK) ve AYİM gibi yargı kurumlarındaki üyelerinin ayrı ayrı yargılanmasına devam edildi. Duruşmalarda yaşananlar kronolojik olarak şu şekilde gerçekleşti:
ESKİ YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ BAŞKANI SEDAT BAKICI'NIN DAVASI
28 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un, üç astsubayın "hipnoz ve işkence" ile ifadelerini aldığı suçlamasıyla 7,5 yıl hapis cezasına çarptırıldığı kararı onayan heyetin başkanı, eski Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanı tutuksuz sanık Sedat Bakıcı ile avukatı katıldı.
Dosyaya gelen bilgi ve belgelerin Daire Başkanı Maruf Alikanoğlu tarafından okunmasının ardından, tanıkların dinlenmesine geçildi.
Tanık sıfatıyla ifadesi alınan Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanvekili Haydar Metiner, Bakıcı'nın Yargıtay 8. Ceza Dairesine başkan seçildiğinde dairede üye olarak görev yaptığını hatırlattı.
Bakıcı'nın başka bir dairede üye olduğunu söyleyen Metiner, başka dairede görev yapan birinin diğer dairenin başkanlığına aday olmasının Yargıtay teamüllerinde istisnai bir durum olduğunu belirtti.
Metiner, sanık Bakıcı'nın "FETÖ'nün yargıdaki taktiksel beyin takımı"nda yer aldığı belirtilen ve örgüt yöneticiliğinden 17 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan eski Yargıtay üyesi Hüseyin Yıldırım'ın isteği üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanlığına aday olduğunun söylendiğini aktardı.
Bakıcı başkan olduktan sonra dairenin iş ve işlemlerinin FETÖ firarisi eski Yargıtay üyesi Mehmet Şahin'e verildiğini ifade eden Metiner, baskılar nedeniyle çok sayıda hakimin daireden ayrılmak zorunda kaldığını ileri sürdü.
Metiner, Bakıcı'nın Divan Üyesi olduğu dönemde aldığı 4 hakimin FETÖ'den açığa alındığını, bunun kayıtlarda da bulunduğunu söyledi.
Sanık Bakıcı'nın dairede elindeki mektup ve CD'leri göstererek "Üyeler arasında Ergenekoncularla görüşenler var" dediğini anlatan Metiner, kendisinin de "Bunu tehdit unsuru yapmayın, yasal gereği neyse onu yapın" karşılığını verdiğini bildirdi.
Tanık Metiner, 2014'teki Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliği seçimleri öncesinde tetkik hakimlerinin Kütahya gezisine götürüldüğünü, bu gezide FETÖ üyeliğinden hapis cezasına çarptırılan eski Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Muzaffer Karadağ'ın örgüt mensuplarının desteklenmesi yönünde telkinlerde bulunduğunun söylendiğini dile getirdi.
"Bakıcı'nın Daire Başkanlığını şeklen yaptığı, iş ve işlemlerin örgüt tarafından yürütüldüğü söyleniyor, bu dışarıda da biliniyordu." diyen Metiner, dairenin resmi mührünün kaybolmasının ardından Bakıcı'nın talimatıyla kendilerinin haberi olmadan odalarında arama yapıldığını belirtti.
- "Hipnoz davası"nın onama süreci
Kamuoyunda "Hipnoz davası" olarak bilinen ve emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un, üç astsubayın "hipnoz ve işkence" ile ifadelerini aldığı suçlamasıyla 7,5 yıl hapis cezasına çarptırıldığı davada yerel mahkeme kararını onayan heyete sanık Bakıcı'nın başkanlık yaptığını ifade eden Metiner, şöyle devam etti:
"Hipnoz davasında, Ahmet Zeki Üçok'un cezasının onandığını evime gittiğim sırada arabada radyodan öğrendim. Ertesi gün dairedeki görevlilere sorduğumda kararın yazılmadığı söylendi. Karar yaklaşık 2 ay sonra yazıldı ve gerekçe 4 sayfaydı. Hipnoz davası müzakere salonunda görüşülmedi, kapalı kapılar ardında görüşüldü."
Tanık Metiner, sanık Bakıcı'nın FETÖ'nün telkinleriyle kaleme aldığı Yargıtay seçimlerinin hukuksuz olduğuna yönelik bildiriyi Yargıtay'da dağıttırdığını, bunun da Yargıtay tarihinde ilk olduğunu dile getirdi.
- "FETÖ beni Yargıtay'a sokmamayı bile amaçladı"
Duruşmada tanık olarak dinlenen emekli Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan da başka dairede üye olan Bakıcı'nın 8. Ceza Dairesi Başkanlığına aday olduğu dönemde kendisinin de daire üyesi olduğunu anımsattı. Bakıcı'ya adaylık sürecinde "Seni kim gönderdi?" dediğini aktaran Aktan, "O dönem 8. Ceza Dairesine adeta transfer yapılmıştır." ifadesini kullandı.
Bakıcı'nın başkan seçildikten sonra FETÖ firarisi eski 8. Ceza Dairesi üyesi Şahin'in başkan gibi çalıştığını, Şahin'in de "Burayı ben yönetiyorum" hissini verdiğini söyleyen Aktan, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Müslüm Canpolat'ın sorusu üzerine FETÖ'nün kendisini Yargıtay'a sokmamayı bile amaçladığını, 8. Ceza Dairesine başkan olmasını istemediğini kaydetti.
Tanık Aktan, bir soru üzerine, 17-25 Aralık sürecinden önce FETÖ'nün karargahının Adalet Akademisi olduğunu, tüm organizasyonun buradan yapıldığını, bu tespitini çeşitli yerlerde de dile getirdiğini aktardı.
Tanık olarak dinlenen emekli Yargıtay üyesi Halit Baysoy ise Bakıcı'nın başkanlığı döneminde, FETÖ üyeliğinden 10 yıl hapis cezası verilen eski Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Mustafa Akarsu'nun başkan gibi, Mehmet Şahin'in ise idari işlerden sorumlu başkan gibi çalıştığını belirtti.
Bakıcı'nın talimatıyla Akarsu ve Şahin'in dairenin mührünün kaybolması nedeniyle haber vermeden, kendilerinin olmadığı bir zamanda odalarını aradığı bilgisini veren Baysoy, hipnoz davasına bakan heyette kendilerine yer verilmediğine işaret etti.
Tanık beyanlarının alınmasının ardından mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.
- Ahmet Zeki Üçok ile ilgili süreç
Ahmet Zeki Üçok, 2009'da Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcısı olduğu dönemde, Kayseri'de "Fetullah Gülen Grubu" diye bilinen oluşumla ilgili soruşturma yürütmüş, Hava Kuvvetleri Komutanlığının elektronik yazışma sistemine girdikleri ve bazı TSK personelini "Ergenekon" örgütü üyesi göstermek amacıyla sahte emirler ürettikleri iddiasıyla 3 astsubay hakkında soruşturma açmıştı.
Astsubayların tutuklanmasından yaklaşık 9 ay sonra Ahmet Zeki Üçok, bu soruşturma sırasında astsubaylara hipnozla işkence yapmakla suçlanarak tutuklanmıştı.
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17 Nisan 2012'de Üçok hakkında işkence suçundan verdiği 7,5 yıl hapis cezası kararı, Yargıtay 8. Ceza Dairesince onanmıştı. Onama kararını veren heyete Bakıcı başkanlık yapmış, FETÖ'den hapis cezasına çarptırılan Muzaffer Karadağ ile Mustafa Akarsu heyet üyeleri arasında yer almıştı.
Üçok'un başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi, yargılamanın yeniden yapılmasına karar vermişti. 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, dava konusu suçun Üçok'un askeri personel olduğu dönemde gerçekleşmesi nedeniyle dosyanın Askeri Yargıtaya gönderilmesine hükmetmişti.
Üçok'un itirazı üzerine Yargıtay, yeniden yargılamada Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin yetkili olduğuna karar vererek, dosyayı geri göndermişti. Bunun üzerine yapılan yargılamada Üçok, delil yetersizliğinden beraat etmişti.
ESKİ AYİM ÜYESİ ERTUĞRUL ŞAHİN'E 12 YIL HAPİS
30 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul salonunda görülen duruşmada Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden tutuksuz yargılanırken imza verme yükümlülüğünü yerine getirmediği için yakalama kararı çıkarılan eski Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) üyesi Ertuğrul Şahin'in avukatı Hüseyin Aygün hazır bulundu.
Duruşmada Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın avukatı aracılığıyla katılma talebinde bulunduğu açıklandı ve savcıdan görüşü soruldu.
Savcı, Akar'ın, sanık Şahin'in üzerine atılı suç bakımından doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle talebin reddini istedi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyeti de savcılığın istemi doğrultusunda katılma talebini reddetti.
Esas hakkındaki savunma için söz verilen sanık avukatı Aygün, dosya içeriğinde müvekkilini "FETÖ üyeliği" suçundan cezalandırmaya yeter delil bulunmadığını ileri sürdü.
Sanık Şahin'in yurt dışına kaçtığını, kaçtıktan sonra kendisini aramasıyla öğrendiğini beyan eden Aygün, "Ne Ertuğrul Şahin'in kaçmasına gerek vardı ne de bu delillerle Şahin'in cezalandırılmasının istenilmesine gerek vardı. Keşke kaçmasaydı, masum olduğunu savunmaya devam etseydi." ifadelerini kullandı.
Avukat Aygün, müvekkili Şahin'in beraati yönünde karar verilmesini talep etti.
Müzakere sonrası Yargıtay 9. Ceza Dairesi, sanık Şahin hakkında "FETÖ üyeliği" suçundan hüküm kurdu. Şahin'e, Türk Ceza Kanunu'nun 314/2. maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşarak 8 yıl hapis cezası veren mahkeme, terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddesini uygulayarak cezayı 12 yıla çıkardı.
Temyize gidilmesi halinde talebi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.
ESKİ ASKERİ YARGITAY ÜYESİ MEHMET ŞİMŞEK'E 7 YIL HAPİS
30 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde sıkıyönetim direktifinde Askeri Yargıtay Genel Sekreteri olarak görevlendirilen ve tutuksuz yargılanan eski Askeri Yargıtay üyesi Mehmet Şimşek ile avukatı katıldı.
Sanık Şimşek, FETÖ üyeliğinden yargılandığı davada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının geçen celse açıkladığı esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yaptı.
Mütalaadaki ilk dayanağın meslekten ihraç edilmesi olduğunu söyleyen Şimşek, idari mercinin yaptığı işlemin yargı makamını bağlayamayacağını ileri sürdü.
Şimşek, mütalaadaki ikinci dayanağın ise evinde bulunan 1 dolar olduğunu belirterek, bunun yurt dışı görevinden kalma bozuk bir para olduğunu ve örgütsel bir anlam taşımadığını iddia etti.
Darbeden sonra bir doların ne anlama geldiğini bilen kişilerin bunları imha ettiklerini öne süren Şimşek, suçsuz olduğunu düşündüğü için böyle bir şeye ihtiyaç duymadığını, parayı imha etmenin aklına gelmediğini söyledi.
Şimşek, darbecilerin atama listelerinde FETÖ üyesi olmayan insanların isimlerinin de yer aldığını iddia ederek bu konuyla ilgili çeşitli beyanlar olduğuna dikkati çekti.
"Ben aklımı kiralamış insanlardan değilim"
Dosyadaki tanık beyanlarında FETÖ üyesi olduğuna dair herhangi somut bir delil bulunmadığını ileri süren Şimşek, beyanların kişisel zan, yorum ve şüphelerden ibaret olduğunu iddia etti.
Şimşek, tanıkların sıkı yönetim listesinde adının olması ve tutuklanması sebebiyle kendisine şüpheyle yaklaştığını belirterek, "Sıkı yönetim listesi ve tutuklu olmak insanlarda önyargı oluşturuyor." dedi.
FETÖ üyesi olmadığının en büyük delilinin 30 Ağustos'ta emekli olmayı planlaması olduğunu söyleyen Şimşek, bu tarihe kadar beklemesinin sebebinin ise Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na göre emekliliğini şubat ve ağustos aylarında isteyebilmesi olduğunu, diğer türlü özel bir nedeninin bulunması gerektiğini iddia etti.
FETÖ üyesi olmadığını savunan Şimşek, "Ben aklımı kiralamış insanlardan değilim." ifadesini kullandı.
Şimşek son sözlerinin sorulması üzerine, "Suçsuzum, size güveniyorum. Beraatime karar verilmesini istiyorum." diye konuştu.
Karar
Mahkeme heyeti, sanığa "FETÖ üyeliği" suçundan, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2. maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşarak 6 yıl hapis cezası verdi. Terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddesi uyarınca cezayı 9 yıla çıkardı.
TCK'nin 62. maddesindeki indirimi uygulayarak sanığın cezasını 7 yıl 6 aya indiren mahkeme heyeti, Şimşek hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmetti.
Bu karara karşı temyiz yolu açık bulunuyor. Temyize gidilmesi durumunda talebi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.
ESKİ HSYK ÜYESİ AHMET KAYA'YA 12 YIL HAPİS
5 Şubat'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesince Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi Ahmet Kaya, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Duruşmada Kaya'nın avukatı hazır bulundu.
Duruşmada, Türkiye Adalet Akademisi müdür yardımcılığı ve müdürlüğü görevlerinde de bulunan ve örgütün şifreli haberleşme ağı ByLock kullandığı belirlenen Kaya ile avukatı esas hakkındaki savunmalarını yaptı.
Suçlamaları reddeden Ahmet Kaya, beraatine ve tahliyesine karar verilmesini istedi.
Karar
Esas hakkındaki savunmaların tamamlanmasının ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi heyetinin oy birliğiyle aldığı karar, heyete başkanlık eden Daire Üyesi Fevzi Yıldırım tarafından açıklandı.
Sanığın "silahlı terör örgütü FETÖ/PDY'ye üye olmak" suçunun sabit olduğu belirtilen karara göre, Kaya'ya "FETÖ üyeliği" suçundan, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2'nci maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşılarak 9 yıl hapis cezası verildi.
Terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca sanığa verilen ceza artırılarak 13 yıl 6 aya çıkarıldı.
Sanığın cezası, duruşmalardaki iyi hali nedeniyle TCK'nin 62'nci maddesi uygulanarak 12 yıla indirildi. Heyet, sanık Ahmet Kaya'nın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Karara karşı temyiz yoluna başvurulabiliyor. Temyiz istemini, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.
Suçlamalar
Esas hakkındaki mütalaada, ByLock kullanıcısı sanık Ahmet Kaya'nın, HSYK üyesi olarak görev yaptığı dönemde aralarında Ergenekon ve Balyoz davalarına bakan hakim ve savcıların da bulunduğu kişilerle ilgili "soruşturma izni verilmemesi" yönünde oy kullandığı kaydedilmişti.
Kaya'nın firari eski savcı Zekeriya Öz ile FETÖ'den yargılanan eski savcı Sadrettin Sarıkaya'yla ilgili de "soruşturma izni verilmemesi" için oy kullandığı vurgulanan mütalaada, sanığın, Türkiye Adalet Akademisinde müdür ve müdür yardımcılığı yaptığı dönemde hakim adaylarının eğitim süresi sonunda girdikleri sınavda çıkacak soruları örgüt üyelerine dağıttığı ifade edilmişti.
ESKİ AYİM ÜYESİ TURGAY AKGÜL'E 7 YIL HAPİS
6 Şubat'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesince Yargıtay Genel Kurul salonunda görülen duruşmaya, eski Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) üyesi Turgay Akgül ve avukatları katıldı.
Duruşmada, sanık ve avukatları esas hakkındaki savunmalarını yaptı.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Turgay Akgül, beraatine ve tahliyesine karar verilmesini istedi.
Esas hakkındaki savunmaların tamamlanmasının ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi heyetinin oy birliğiyle aldığı karar, heyete başkanlık eden Daire Üyesi Abdurrahman Orkun Dağ tarafından açıklandı.
Sanığın, "silahlı terör örgütü FETÖ/PDY'ye üye olmak" suçunun sabit olduğu belirtilen karara göre, Turgay Akgül'e "FETÖ üyeliği" suçundan, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2'nci maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşarak 6 yıl hapis cezası verildi.
Terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca sanığa verilen ceza artırılarak 9 yıla çıkarıldı.
Sanığın cezası, duruşmalardaki iyi hali nedeniyle TCK'nin 62. maddesi uygulanarak 7 yıl 6 aya indirildi. Tutuksuz sanık hakkındaki adli kontrol hükümlerinin devamına karar verildi.
Karara karşı temyiz yoluna başvurulabiliyor. Temyiz istemini, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.
SUÇLAMALAR
Esas hakkındaki mütalaada, sanık Akgül'ün terör örgütü içerisinde yer aldığı, AYİM'de örgüt amaçları doğrultusunda faaliyet yürüttüğü belirtilmişti.
FETÖ'nün askeri yüksek yargı üyelerine özel önem verdiğine işaret edilen mütalaada, darbe girişimi sırasında yayınlanan sözde sıkıyönetim mahkemeleri listesinde Akgül'ün görevine devam edeceğinin bildirildiği kaydedilmişti.
Mütalaada, Akgül'ün AYİM'de çalıştığı süre içerisinde de örgüt üyelerini korumaya yönelik çaba sarf ettiği, FETÖ'nün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) hücre yapılanmasında yer aldığı bildirilmişti.
Paralel yapı-Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, HSYK üyelerine açılan davalar
Paralel yapı-08 Ekim (2017) 'Ankara 77 sanık Yüksek Yargı Yapılanması' soruşturması/fezlekesi (Yargıtay)
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(08 Şubat 2020, 17:08)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: