Adana'da, FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında 2010 yılında yapılan Polislikten Komiser Yardımcılığına Geçiş Sınavı sorularını, örgütün mahrem imamlarından aldığı iddia edilen eski komiser yardımcısı tutuksuz 19 sanık hakkında açılan davanın duruşması görüldü. Ankara'da 12 Şubat 2019'da 76 ilde düzenlenen operasyonda bu sınavda soruları önceden örgüt aracılığıyla aldıkları belirlenen 1112 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiş, bunlardan 130'unun aktif görevde oldukları belirtilmişti. Soruşturmalar kapsamında çok sayıda ilde davalar açılmış bulunuyor. Bazılarında hapis kararları da verildi.
21.12.2019 09:49 Adana'da, FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında 2010 yılında yapılan Polislikten Komiser Yardımcılığına Geçiş Sınavı sorularını, örgütün mahrem imamlarından aldığı iddia edilen eski komiser yardımcısı tutuksuz 19 sanık hakkında açılan davanın duruşması görüldü.
3 Aralık'ta Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Sanık M.Ç. savunmasında, FETÖ/PDY üyesi olmadığını ve tanık beyanlarını kabul etmediğini belirtti.
FETÖ'nün mahrem emniyet yapılanmasında yer almadığını savunan sanık M.Ç, "Komiser yardımcılığı sınav sorularını kimseden almadım. ByLock programını yüklemedim ve kullanmadım. Örgütsel bir konumum yoktur. Hakkımda uygulanan adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını ve beraatime karar verilmesini talep ederim." dedi.
Diğer sanıklar da örgüt mahrem imamlarından soru almadıklarını savunarak beraatlerini istedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
BAŞKA DAVALAR DA AÇILDI
2010 yılında yapılan Polislikten Komiser Yardımcılığına Geçiş Sınavı sorularını Fetö talimatları kapsamında sınav öncesi elde ederek sınava katıldıkları iddiasıyla çok sayıda dava açılmış ve bazılarında hapis kararları verilmiş bulunuyor. Örneğin 12 Kasım 2019'da görülen davada sınav sorularını örgütün mahrem imamlarından aldığı öne sürülen eski komiser yardımcılarından ikisine 9'ar yıl hapis cezası verildi.
OPERASYON ANKARA'DA 1112 GÖZALTIYLA BAŞLADI
Bu davaların kaynağı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. Başsavcılığın 2010'da yapılan Polislikten Komiserliğe Geçiş Sınavı'nda FETÖ üyelerinin, yazılı sınav öncesinde sorulara erişerek bunları örgüt mensuplarına verdiklerini tespit etmesi üzerine, soruların verildiği 76 ilde eş zamanlı operasyon planlandı. 12 Şubat 2019'da düzenlenen geniş çaplı operasyon oldu. 2010 yılındaki komiser yardımcılığı sınavında usulsüzlük yaptıkları iddiası ile 76 ilde bin 112 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.
130 KOMİSER YARDIMCISI AKTİF GÖREVDE: ŞİMDİYE KADAR TESPİT EDİLEMEMİŞLER
Ankara Başsavcı Vekili Ender Coşkun'un koordinasyonunda yürütülen soruşturmada gözaltı kararı verilen şüphelilerden 130'unun aktif görevde olduğu belirtilmişti. Gelen açıklamada,
"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada; 2010 yılında yapılan Polislikten Komiserliğe Geçiş Sınavı'nda FETO silahlı terör örgütü üyelerinin yazılı sınav öncesinde sınav sorularına erişerek sınav sorularını örgüt üyelerine verdiklerinin tespiti üzerine, sınav sorularının verildiği illerle eş zamanlı operasyon planlanmıştır. Bu kapsamda tüm illerin kom şube müdürlüklerinden çağırılan görevlilere operasyon öncesi KOM Daire Başkanlığı tarafından bilgi ve eğitim verilmiştir. Sınav sorularını bahsi geçen sınavda aldığı tespit edilen 1112 kişinin bilgileri ve delilleri operasyon öncesi 75 ilimize gönderilmiştir.
Aynı şekilde Ankara’da sınav sorularını alarak komiser yardımcısı olan 45 şüpheli hakkında da Ankara dahil 16 ilde 12.02.2019 tarihinden itibaren gözaltı kararı verilmiş olup, gözaltı kararı verilen FETÖ şüphelilerinin işlemleri Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Şube Müdürlüğünce devam etmektedir." denilmişti.
DAHA KAÇ TANE TESPİT EDİLMEMİŞ ÖRGÜT MENSUBU VAR?
Öte yandan 1112 şüpheliden 130'unun aktif görevde olduğunun ortaya çıkması bu kişilerin şu ana kadar nasıl ortaya çıkarılamadığı sorusunu da akıllara getirdi.
Bylock kullanmaları, 17/25 Aralık döneminde Fetullah Gülen'in çağrısı sonrası Bank Asya'ya para yatırmaları, ankesörlü telefonlardan örgüt mensuplarıyla irtibat kurmaları ve diğer bazı açılardan yapılan incelemelere takılmamış olmaları bu isimlerin örgütle başka şekillerde bağlantı kurmakta oldukları ihtimalini düşündürüyor.
Fetöcü çevrelerin, 15 Temmuz hain askeri kalkışmalarının millet tarafından ağır şekilde bastırılmasına rağmen hala tehditler savurabilmesi yeni bir askeri darbe tehlikesi olabileceğini akıllara getirmişti. O günlerde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler'in koruma subayı Yüzbaşı Burak Akın, deşifre olmak üzere olduğu korkusuna kapılıp kendi isteğiyle yetkililere teslim olmuş, yaptığı itiraflarda çok sayıda subayın ismini vermişti. Gözaltına alınan bu isimlerin daha önce bilinen yöntemlerle örgütle irtibat kurmadıkları, yani Bylock ve Bank Asya'yla bağlantı kurmadıkları, büfelerden ankesörlü telefonlarla sistematik şekilde bir yerlerle görüştükleri anlaşılmıştı. Bu izin takip edilmesiyle "kripto/ankesör askerler" adı verilen şüpheliler ortaya çıkarılmış, bunların çapraz sorgularında etkin pişmanlık kapsamında yaptıkları itiraflarla çoğu muvazzaf üç binden fazla örgüt mensubu asker tespit edilmişti.
Bu gelişmeler Mayıs 2018'de yaşandı. Ancak bugüne kadar deşifreler hala bitmiş değil. Operasyonları sürdüren unsur bu kez bir çok şüphelinin yaptığı itiraflar oldu. İtiraflarda isimlerin verilmesi adeta bir kartopunun yuvarlanarak büyümesi gibi bir etki yaptı. Operasyonlar bazan bir kaç gün ara verse bile çoğunlukla hemen her gün gözaltı fırtınaları yaşanıyor. Sadece TSK ve Emniyet değil diğer devlet kurumlarında da toplu gözaltılar yaşanıyor. Fetö ile mücadele 17/25 Aralık 2015 tarihlerinde örgütün hükümet yetkililerini "yolsuzluk" adı altında gözaltına alıp devirmeye kalkıştığı darbe girişimi üzerine Başbakan Erdoğan'ın kararlı şekilde hemen tepki göstermesiyle başladı. 15 Temmuz'da örgüt askeri uzantısını kullanarak en büyük hamlesini yaptı. Başarısız oldu. 17/25 Aralık 2013'ten bügüne geçen altı yıl sonra bakıldığında örgütün hala ortaya çıkarılamamış üyeleri olduğu açıkça görülüyor. Bunların sayısının operasyonlarda halen yüzlerce şüphelinin gözaltına alınıyor olmasına bakılarak binlerce olduğunu söylemek abartı değil.
"Su uyur düşman uyumaz" atasözünün ne kadar yerinde bir söz olduğunu gösteriyor bu durum. Belki deşifre edilmemiş kadrolarının çapı nedeniyle hala örgüt tehditler savurabiliyor. Belki daha önemlisi ABD 15 Temmuz gibi açık bir darbe girişimine karşı Türkiye gibi bir müttefikine karşı Fetö'yü kollayabiliyor. Dünya tarihinde abartısız, ne terör ne istihbarat, hiç bir örgüt Fetö kadar geniş çaplı ve etkili olmamıştır. ABD işte bu nedenle onları kolluyor olsa gerek. 2011'de Özbekistan'daki Türk okullarına yapılan baskın sonrası ABD'ye ajanlık yaptıkları gerekçesiyle bazı öğretmenler tutuklanmıştı. Benzer tutuklama ve davalar daha sonra Rusya'da açıldı. Rusya o dönem "cemaat okulları" denilen örgüt okullarını kapatma kararı aldı. Ardından bir süre sonra Türkiye'de Fetö ile mücadele başladığında Azerbaycan'da yaşananlar çok dikkat çekici oldu. Ülkedeki bir Fetö yöneticisinin ABD yetkililerine yazdığı ve Azerbaycan'a baskı yapılmasını istediği mektup ortaya çıktı. Örgütün Azerbaycan'daki üst düzey bir enerji toplantısına ABD'li senatörlerin katılmasını sağladığı enerji alanında ABD lehine kararlar alınması için girişimler yaşandığı ortaya çıktı. Ancak Türkiye ve Azerbaycan'da art arda ortaya bilgiler üzerine Azerbaycan ABD'ye karşı tavır aldı. İşte bu çarpıcı durumun da gösterdiği gibi 150 civarında ülkede faaliyet gösteren ve okullarında üstün nitelikte eğitim verdiği iddiasıyla o ülkelerin en üst yetkililerinin dahi çocuklarını gönderdiği bu örgütün ABD için nasıl bir fayda sağladığı açık. Bu nedenle deniliyor ki "ABD Türkiye'den vazgeçer ama bu örgütten vazgeçmez."
Bu nedenle örgüt liderini ve dolayısıyla örgütü Türkiye'ye teslim etmeyen, aksine ABD'deki örgüt okullarına yılda 1 milyar dolara yakın ödeme yaparak finanse eden ABD'nin, elde edilen finansmanın bazan bavullarla bazan çeşitli banka hesapları üzerinden Türkiye'ye transfer edilerek örgüt mensuplarının ailelerine ve firari durumdaki isimlerine ulaştırılması düşünüldüğünde Türkiye'ye örgüt kanalıyla örtülü bir savaş yürüttüğü açıktır.
Çok açık görünüyor ki, haberin yazıldığı şu an dahi görev yapmayı sürdüren ve henüz tespit edilememiş yüzlerce, belki binlerce Fetö mensubu asker ve polis mevcut. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün "dumanla bile haberleşseler onları bulup çıkaracağız" şeklindeki kararlı açıklaması bu duruma işaret ediyor. Yetkililer, Fetö'nün henüz deşifre olmamış kadrolarını açığa çıkarabilmek için yeni yöntemler bulmaya, soruşturmalarda elde edilen bilgileri didik didik ederek daha önce gözden kaçmış olabilecek örgüt içi irtibat yöntemlerini tespit etmeye çalışıyor.
İşte o soruşturma kapsamındaki davalardan bir kısmının duruşmalarında yaşananlar:
KOMİSER YARDIMCISI M.A.T.'YE 9 YIL HAPİS
Adana'da FETÖ'ye yönelik sürdürülen soruşturmada, 2014 yılındaki komiser yardımcılığına geçiş sınavı sorularını örgütün mahrem imamlarından aldığı belirtilen eski komiser yardımcısı Mehmet Ali Turan'a 9 yıl 4 ay hapis cezası verildi.
12 Aralık'ta Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanık Mehmet Ali Turan ile avukatı katıldı.
Duruşma savcısı, sanığın, FETÖ'nün mahrem emniyet yapılanmasında yer aldığını ve örgütsel toplantılara katıldığını belirterek, ''silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Savcı ayrıca bilirkişi raporu dikkate alınarak, sanığın üzerine atılı "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçundan cezalandırılması, ''resmi belgede sahtecilik'' suçundan ise beraatine karar verilmesi yönünde görüş bildirdi.
Sanık Mehmet Ali Turan ise FETÖ/PDY üyesi olmadığını iddia ederek, komiser yardımcılığı sınavı sorularını kimseden almadığını ileri sürdü.
FETÖ'nün mahrem emniyet yapılanmasında yer almadığını savunan sanık, beraatine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık Mehmet Ali Turan'ı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay ve "kamu kurumu aleyhine nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün olmak üzere 9 yıl 4 ay 15 gün hapis ve 19 bin 440 lira adli para cezasına çarptırdı.
Sanığın "resmi belgede sahtecilik" suçundan ise beraatine karar verildi.
KOMİSER YARDIMCISI K.K.'YE 9 YIL HAPİS
Adana 12 Kasım 2019'da Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Kenan Kaplankıran ile avukatı katıldı.
Cumhuriyet savcısı, sanığın veri inceleme raporunda FETÖ'ye sadakati ve bağlılığı en üst düzeyde olan kişilerin bulunduğu "A4" kodu ile derecelendirildiğini ve örgütsel toplantılara katıldığını belirterek, ''silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Savcı ayrıca bilirkişi raporu dikkate alınarak sanığın üzerinde atılı "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçundan cezalandırılması, ''resmi belgede sahtecilik'' suçundan ise beraatine karar verilmesi yönünde görüş sundu.
Sanık Kenan Kaplankıran ise FETÖ/PDY üyesi olmadığını iddia ederek komiser yardımcılığı sınav sorularını kimseden almadığını öne sürdü.
FETÖ'nün mahrem emniyet yapılanmasında yer almadığını savunan sanık, beraatine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, Kenan Kaplankıran'ı "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 3 ay, "kamu kurumu aleyhine nitelikli dolandırıcılık" suçundan ise 3 yıl 1 ay 15 gün hapis olmak üzere 9 yıl 4 ay 15 gün hapis ve 19 bin 440 lira adli para cezasına çarptırdı.
Sanığın "resmi belgede sahtecilik" suçundan ise beraatine karar verildi.
9 SANIKLI DİĞER DAVA
Bir başka davada ise, FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında, 2010 yılında yapılan Polislikten Komiser Yardımcılığına Geçiş Sınavı sorularını, örgütün mahrem imamlarından aldığı iddia edilen eski komiser yardımcısı tutuksuz 9 sanığın yargılanmasına devam edildi.
27 Kasım 2019'da Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı.
Tanık olarak dinlenen C.A, sanık E.A'yı tanıdığını belirterek, "Sohbet toplantılarını H.K. isimli mahrem imam organize ediyordu. Her gruba yönelik ayrı toplantı yapılıyordu. Bu sohbetlerde örgüt elebaşına ait kitaplar okunuyor ve kasetler izleniyordu. H.K. isimli mahrem imamın evindeki sohbet toplantısına sanık E.A'da gelmişti. " ifadesini kullandı.
Sanık E.A. ise FETÖ/PDY üyesi olmadığını ve tanık beyanlarını kabul etmediğini öne sürdü.
FETÖ'nün mahrem emniyet yapılanmasında yer almadığını savunan sanık E.A, "Komiser yardımcılığı sınav sorularını kimseden almadım. ByLock programını yüklemedim ve kullanmadım. Örgütsel bir konumum yoktur. Beraatime karar verilmesini talep ederim." dedi.
Diğer sanıklar da FETÖ/PDY üyesi olmadıklarını ileri sürerek beraatlerini istedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
1 SANIKLI DAVA
Aynı suçlamayla açılan diğer davada sınav sorularını, örgütün mahrem imamlarından aldığı iddia edilen eski komiser yardımcısı M.P. hakkında açılan davanın duruşması görüldü.
5 Kasım 2019'da Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanık M.P. ile avukatı katıldı.
Mahkemede ilk önce tanık olarak dinlenen F.G. huzurda bulunan sanığı tanıdığını belirterek, "Adana'da komiser yardımcılarına yönelik düzenlenen sohbet toplantılarında sanık M.P'yi gördüm. Sohbet toplantılarını F.A. isimli mahrem imam organize ediyordu. Her gruba yönelik ayrı toplantı yapılıyordu. Bu sohbetlerde örgüt elebaşına ait kitaplar okunuyor ve kasetler izleniyordu." ifadesini kullandı.
Sanık M.P. ise FETÖ/PDY üyesi olmadığını ve tanık beyanlarını kabul etmediğini öne sürdü.
FETÖ'nün mahrem emniyet yapılanmasında yer almadığını savunan sanık M.P, "Komiser yardımcılığı sınav sorularını kimseden almadım. ByLock programını yüklemedim ve kullanmadım. Örgütsel bir konumum yoktur. Beraatime karar verilmesini talep ederim." dedi.
Cumhuriyet savcısı ise sanık hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin devamına karar verilmesi ve eksik hususların giderilmesi yönünde mütalaasını sundu.
Mahkeme heyeti de sanığın mevcut halinin devamına karar vererek, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi.
1 SANIKLI DAVA
Bir başka davada sınav sorularını örgütün mahrem imamlarından aldığı öne sürülen eski komiser yardımcısı tutuklu sanık Selahattin A.'nın yargılanmasına başlandı.
11 Eylül 2019'da Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanık Selahattin A. bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada sanığın avukatı da hazır bulundu.
Hakkındaki iddialar hatırlatılarak savunması alınan sanık Selahattin A, FETÖ/PDY üyesi olmadığını iddia ederek komiser yardımcılığı sınav sorularını kimseden almadığını söyledi.
FETÖ'nün mahrem emniyet yapılanmasında yer almadığını savunan sanık Selahattin A, ''Hakkımdaki A5 koduyla yapılan fişlemeyi kabul etmiyorum. Örgütsel bir konumum yoktur. ByLock programını yüklemedim ve kullanmadım. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim.'' diye konuştu.
Cumhuriyet savcısı ise dosya kapsamındaki mevcut delil durumu dikkate alınarak sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesi ve eksik hususların giderilmesi yönünde mütalaasını sundu.
Mahkeme heyeti de sanık Selahattin A'nın tutuklulukta kaldığı süreyi dikkate alarak adli kontrol tedbiriyle tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(21 Aralık 2019, 09:49)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: