Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) faaliyetleri kapsamında siyasetçi, sanatçı, gazeteci ve iş insanı birçok kişiyi usulsüz dinledikleri iddiasıyla, 30'u tutuklu 210 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.
21.09.2019 16:47 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) faaliyetleri kapsamında siyasetçi, sanatçı, gazeteci ve iş insanı birçok kişiyi usulsüz dinledikleri iddiasıyla, 30'u tutuklu 210 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.
03.09.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Tutuklu sanıklar arasında yer alan ve daha önce Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcılığı ve Bitlis İl Emniyet Müdürlüğü görevlerinde bulunan Sadettin Akgüç, esasa ilişkin savunmasını yaptı.
Suç tarihlerinde 'silahlı terör örgütü üyesi olmak', 'zincirleme biçimde haberleşmenin gizliliğini ihlal' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından yargılanan Akgüç, kendisine isnat edilen tüm suçlamaları reddetti.
Akgüç, Bank Asya'da kendisine ait bir hesabın bulunmadığını, terör örgütleriyle ilişkili vakıf ve derneklere üye olmadığını ve telefon kayıtlarında FETÖ/PDY ile herhangi bir bağlantısının ortaya çıkmadığını iddia etti.
HTS, CGNAT, GPRS ile ByLock tespit ve değerlendirme kayıtlarına ilişkin bilirkişi raporlarında çelişkiler olduğunu öne süren Akgüç, telefonunda ByLock uygulaması olmadığını, kendisine ait olduğu iddia edilen mail adresini kullanmadığını savundu.
Akgüç, suç işlediğine dair herhangi bir somut bilginin olmadığı iddiasında bulundu.
İstihbarat Daire Başkanlığı Bilişim ve Teknik Sistemi üzerinde sorgu ve dinleme yetkisinin bulunmadığını, herhangi bir şifreye sahip olmadığını öne süren Akgüç, sadece satın alma ve lojistik işlemleri yaptığını, istihbari dinleme yetkisinin ise alanının dışında olduğunu ileri sürdü.
Akgüç, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya öğle arası verildi.
Savunmasını yapan tutuksuz sanıklardan eski polis memuru Yasin Köse, FETÖ/PDY üyesi olduğu ve Edirne'ye Yunanistan'a kaçmak için gittiği iddiasına ilişkin, eşiyle birlikte otizm hastası olan çocuklarına daha iyi bir eğitim vermek için Yunanistan'a gitmek istediklerini savundu.
Tutuksuz sanık eski komiser yardımcısı Serap Özyiğit, esasa ilişkin yaptığı savunmasında kendisine isnat edilen 'usülsüz dinleme' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarını reddetti.
Dinleme yapmak için herhangi bir şifreye sahip olmadığını ve dinlediği iddia edilen şahısları tanımadığını iddia eden Özyiğit, mahkeme heyetinden beraatini talep etti.
Tutuksuz sanıklardan eski polis memuru Sinan Özdemir de suçun işlendiği tarihlerde dinleme yetkisinin olmadığını, görevinin sesleri deşifre ederek yazıya geçirmek olduğunu savundu.
Özdemir, kendisine isnat edilen 316 siyasetçi, sanatçı, gazeteci ve iş insanını dinlediği iddiasını reddederek, kayıtlarda kendisinin dinleme yaptığına ilişkin herhangi bir somut delilin olmadığını öne sürdü.
Bilirkişi raporunda Gaziantep, Diyarbakır ve Kayseri'de bulunan Bylock sunucularına bağlandığına ilişkin Özdemir, ByLock'u kullanmadığını, örgütle bağlantılı olan bir kod adının olmadığını savundu.
Özdemir suçsuz olduğunu iddia ederek beraatini talep etti.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
04.09.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Suçun işlendiği tarihlerde Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde çalışan tutuksuz sanık eski polis memuru Recep Şahin, kendisine isnat edilen 'resmi belgede sahtecili' ve 'usülsüz dinleme' suçlamalarını reddetti.
Memur olarak kimseyi dinleme yetkisinin olmadığını savunan Şahin, dinlendiği iddia edilen şahısların bizzat kendisi tarafından dinlendiğine ilişkin somut belgelerin olmadığını öne sürdü. Şahin, dinlemeyi yapan personelin kimlik bilgilerinin tespit edilmediği iddiasında bulundu.
Şahin, görev süresince yaptığı işlemlerin yasal çerçevede olduğu, silahlı, silahsız hiçbir terör örgütü ve cemaatle birlikte olmadığını ve FETÖ ile herhangi bir bağının ortaya çıkmadığını ileri sürdü.
ByLock uygulamasını kullanmadığını ve Bank Asya'da bir hesabının olmadığını iddia eden Şahin, mahkeme heyetinden beraat talebinde bulundu.
Tutuksuz sanıklardan eski polis memuru Ramazan Çalışkan da 'resmi belgede sahtecilik' ve 'FETÖ/PDY üyesi olduğu' iddialarını reddederek örgütün dershane ve diğer kurumlarıyla bir bağının olmadığını, ByLock uygulamasını kullanmadığını iddia etti.
Bank Asya'da hesabının olduğunu ifade eden Çalışkan, örgütün talimatı doğrultusunda hesap açmadığını, bir bankada hesap açmanın suç olmadığını savundu.
Çalışkan, kendisine isnat edilen suçları kabul etmediğini belirterek, mahkeme heyetinden beraatini talep etti.
Tutuklu sanıklardan eski Ankara İstihbarat Şube görevlisi Harun Dağlı ise 'kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği', 'usülsüz dinleme' ve ByLock kullandığı yönündeki tespitleri kabul etmeyerek iddia makamının şahsına isnat ettiği tüm suçlamaları reddetti.
FETÖ/PDY üyesi olmadığını öne süren Dağlı, tahliyesini istedi.
Duruşmaya öğle arası verildi.
Sanıkların esasa ilişkin savunmalarının alınmasının ardından mahkeme heyeti, ara karara yönelik tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlarının talebini dinledi.
Daha sonra, ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tüm sanıkların tahliye ve beraat taleplerini reddederek, mevcut durumlarının devamına hükmetti.
Davanın görülmesine 14 Ekim Pazartesi devam edilecek.
Paralel yapı-11 Mayıs (2015) 'Ankara 210 sanık (ilk 208) yasadışı (VIP) dinleme' davası
(21 Eylül 2019, 16:47)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: