Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki (KKK) eylemlere ilişkin 142 sanığın yargılanmasına devam edildi.
28.06.2019 14:59 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki (KKK) eylemlere ilişkin 142 sanığın yargılanmasına devam edildi.
24.06.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tanıklar, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı, dava dosyasına gelen evrakı okuduktan sonra tanık beyanlarının alınmasına geçildi.
Olay tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığında vatani görevini er olarak yapan tanık F.Ş, 15 Temmuz saat 21.00 civarında bir binbaşının araç sevk amirliğine geldiğini ve Genelkurmay Başkanlığına desteğe gidileceğini emrettiğini aktardı.
Bunun üzerine bir uzman çavuş, bir astsubay ve erlerden oluşan tim ile hafif ticari araçla Genelkurmaya doğru yola çıktıkları anlatan F.Ş, saat 22.00 civarında Genelkurmaya gittiklerini ancak kapıdan içeri alınmadıklarını anlattı.
Birliğine geri döndüğünde darbe girişiminden haberdar olduğunu ifade eden F.Ş, sabaha kadar aracın içerisinde beklediğini söyledi.
Tanık F.Ş. soru üzerine, araçta bulunan astsubay ve uzman çavuşun araçtaki erlere "Genelkurmaya desteğe gidiyoruz." dediklerini aktardı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen sanık eski Cari Harekat Daire Başkanı tuğgeneral Adem Boduroğlu'nun habercisi E.Y. de olay tarihinde KKK Destek Grup Komutanlığında vatani görevini yaptığını söyledi.
Darbe girişiminin yaşandığı gün saat 14.30'da sivil giyimli bir astsubayın Boduroğlu'nun odasına girdiğini yarım saat görüşüp çıktıktan sonra dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kuvvet Geliştirme Daire Başkanı eski tuğgeneral Erhan Caha'nın odaya geldiğini söyledi.
Tanık E.Y, Boduroğlu ile Caha'nın darbe girişiminden birkaç saat önceki görüşmelerine ilişkin şunları söyledi:
"Erhan Caha odaya girdikten sonra benden kahve istediler. Adem Boduroğlu'nun habercisi olduğumdan odaya girebilen birkaç kişiden biriydim. Makam masasının önünde karşılıklı oturuyorlardı. Önlerinle ters çevrilmiş evraklar vardı. Kahve servisi yaptım. Bir saat görüştükten sonra Caha odadan ayrıldı."
Boduroğlu'nun saat 19.30'da karargahı terk ettiğini kendisinin de koğuşlar bölgesine geçtiğini belirten E.Y, "Dinlendiğim esnada saat 21.00 civarı alay içtima alınacağı söylendi. Başımızda hiç tanımadığımız komutanlar vardı, sakallı, rütbeleri, isimlikleri yoktu. Orada konuşan kişi 'ordu yönetime el koydu' diye konuştu." ifadesini kullandı.
Tanık beyanına karşı söz alan Boduroğlu, "Erhan Caha'nın o dönem karargaha vekalet ettiğini ve beni denetleme yetkisi olduğunu bilmiyor musun? diye sordu.
Tanık E.Y, "Ben askerliğini er olarak tamamlayan biri olarak böyle konuları bilmek zorunda değilim." şeklinde cevap verdi.
Tanık B.Ç. de KKK'nda onbaşı rütbesiyle vatani görevini yaptığını, olay günü akşam saatlerinde Özbek Garajı bölgesindeki içtimada tanımadığı bir subayın "Ordu yönetime el koymuştur." dediğini belirtti.
İçtimadan sonra rütbeli personelin yanı sıra erlerin de nizamiyeye ve çeşitli yerlere nöbete gönderildiğini anlatan B.Ç, başka birliklerden gelen rütbeli personelin o gece karargahta bulunanlara emirler verdiğini vurguladı.
Duruşmaya yarın tanık beyanlarıyla devam edilecek.
25.06.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları katıldı.
Tanık sıfatıyla ifade veren Melih B, 15 Temmuz'da onbaşı rütbesiyle KKK Destek Kıtaları Komutanlığında vatani görevini yaptığını dile getirdi.
Olay günü saat 20.00 sıralarında karargahtaki erler toplanarak alay içtiması yapıldığını anlatan Melih B, kendisinin silahlık nöbeti olduğu için içtimaya geç katıldığını ifade etti.
İçtimadan sonra bazı erlere nöbet görevi verildiğini aktaran Melih B, bir üsteğmen ile rütbesini ve açık kimliğini bilmediği 2 kişinin gelerek kendisinden silahlığı açmasını istediğini ve buradaki silahların tamamını aldıklarını bildirdi.
Melih B, ilerleyen saatlerde erlerin çoğunun koğuşlara alındığını ve burada bekletildiklerini anlattı.
Polise ve sivillere ateş emri
Tanık Umut K, olay tarihinde er olarak KKK'de görevli olduğunu, olay akşamı yapılan içtimada tanımadığı bir yarbayın gelerek emir komutanın kendisinde olduğunu söylediğini belirtti.
İçtimada verilen emirle muhafız taburunun silahlandırıldığını ve kendisinin de arasında olduğu erlerin 5'erli gruplar halinde nizamiyelere gönderdiğini söyleyen Umut K, emir komutayı devralan yarbayın, "Dışarıdan herhangi bir polis ya da sivil içeri girmeye çalışırsa ateş edin." emrini verdiğini belirtti.
Kendisinin 16 Temmuz sabah saatlerine kadar nizamiyede beklediğini dile getiren Umut K, bazı uzman çavuşların ise silahlardaki dolu şarjörleri çıkarttırarak boşları takmalarını söylediğini ve sivillere ateş etmemeleri talimatı verdiğini bildirdi.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
26.06.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları katıldı.
Tanık H.K, olay günü Harekat Kontrol Merkezinde dış istihbarat vardiya subayı olarak görev yaptığını belirtti.
Olaylar öncesinde yakınında veya çevresinde herhangi bir sıra dışılığa şahit olmadığını ifade eden H.K, akşam saat 21.00 civarında yanında görev yapan iç istihbarat subayı E.E'nin telaşlı bir şekilde gelerek, "Ya bir tane tümgeneralin elini kolunu bağlamışlar götürüyorlar." dediğini, vardiya amirinin ise "Olmaz öyle şey." diye cevap verdiğini anlattı.
Daha sonra dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kuvvet Geliştirme Daire Başkanı eski tuğgeneral Erhan Caha'nın odaya geldiğini söyleyen H.K, Caha'nın, "Herkes bana dönsün. Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu. Buranın komutanı benim. Karargahın başında ben varım. Birazdan Genelkurmaydan yazı gelecek herkes işine baksın sabah raporunu hazır etmeye çalışsın. Herkes işine baksın. Dışarıya çıkmayın, telefon etmeyin." dediğini aktardı.
H.K, saat 01.00-02.00 arasında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı Cari Harekat ve Komuta Kontrol Daire Başkanı eski tuğgeneral Adem Boduroğlu'nun Harekat Merkezine geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Adem Boduroğlu geldi masasına geçti. Ona telefonlar geliyor. Soruyorlar bu bir kalkışma mı falan. Önündeki emre göre telefondaki kişilere 'Sıkıyönetim emrini uygulayın.' 'İdari izinlisiniz komutanım gidin yatın.' 'Sizin yeni göreviniz şudur.' dediğini duyduk. Bu arada konuştuğu bir kişi muhtemelen 'Bak televizyonlar kalkışma oluyor diyor.' gibi bir şey söyleyince, o da cevaben 'Merak etme iki saat sonra onlar susacak.' dedi."
Sanıkların tanık H.K'ye sorular yöneltmesinin ardından duruşmaya öğle arası verildi.
27.06.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları katıldı.
Tanık sıfatıyla ifade veren emekli kurmay albay İlhan Ö, FETÖ'nün askeri casusluk kumpasıyla ordudan tasfiye edildiğini, kumpasın ortaya çıkması ve göreve dönüş kararından sonra da kendi isteğiyle emekliye ayrıldığını söyledi.
Sanıklardan eski tuğgeneral Erhan Caha'yı 1982'den bu yana tanıdığını anlatan İlhan Ö, Caha'nın devre arkadaşı olduğunu beyan etti.
Kara Harp Akademisinde görev yaptığı dönemde Caha ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı darbe davasının sanığı eski kurmay albay Tanju Poshor'un da burada görevli olduğunu aktaran İlhan Ö, kurmay adayı subaylara sınavlarda sorulan soruların ağırlıklı olarak Caha ve Poshor'un hazırladığı sorulardan seçilerek sorulduğunu belirtti. Bu durumun FETÖ kapsamında olabileceğini değerlendirdiğini ancak somut bir bilgisinin olmadığını dile getiren İlhan Ö, konunun araştırılması gerektiğini ifade etti.
Tanık İlhan Ö, "2010 KPSS gibi bu da incelense sonu çorap söküğü gibi gelecektir." diye konuştu.
İlhan Ö'nün ifadesinin ardından çapraz sorgusuna geçildi.
Sanık Erhan Caha'nın, kendisi hakkında FETÖ iltisakına ilişkin bir bilgisinin olup olmadığını sorduğu İlhan Ö, "Bu yönde bir şey duymadım. Caha, erken terfileriyle en dikkat çekenlerden birisiydi." ifadelerini kullandı.
141 kez ağırlaştırılmış müebbet
Ankara Cumhuriyet başsavcılığınca hazırlanan darbe iddianamelerinde yurtta sulh konseyi üyesi olarak gösterilen eski tuğgeneral Caha, yargılandığı diğer dava olan Genelkurmay çatı davasında "anayasayı ihlal" ve "Cumhurbaşkanına suikast" suçlarından birer, 139 kişiye yönelik "kasten öldürmek" suçundan da 139 kez olmak üzere 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Tanıkların beyanlarının alındığı duruşmada, hakkında görülmeye devam eden başka bir dava sebebiyle görevinden ihraç edildiğini belirten eski yüzbaşı Serdar Ü'nün bilgisine başvuruldu.
Serdar Ü, sanıklardan eski tuğgeneral İbrahim Lütfü Nuhoğlu'nu tanıdığını, Nuhoğlu'nun Ağrı'da görev yaptığı dönemde kendisinin tabur komutanı olduğunu dile getirdi.
Belirli aralıklarla "sohbet" adı verilen FETÖ toplantılarına katıldığını, Ağrı'da da bunu sürdürdüğünü anlatan Serdar Ü, örgüt kapsamında görüşme yaptığı FETÖ imamının kendisinden 2 personelinin sicilini bozmasını istediğini ancak bunu kabul etmediğini belirtti. Tanık Serdar Ü, teklifi kabul etmemesi üzerine sözde imamın, "Bunu tabur komutanın istese de yapmaz mısın?" sözlerini kullandığını, yapmayacağını söylemesi üzerine görüşmeyi sonlandırdığını ifade etti.
Bahse konu personellere kendisinin tam sicil notu verdiğini, tabur komutanı Nuhoğlu'nun da verdiği notlara müdahalede bulunmadığını aktaran Serdar Ü, Nuhoğlu'nun FETÖ bağlantısı olup olmadığını bilmediğini söyledi.
Diğer tanıkların da beyanlarını alan mahkeme, duruşmayı yarına erteledi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-10 Nisan (2017) 'Ankara 142 sanık (ilk 150) Darbe/Kara Kuvvetleri Kom.' davası
(28 Haziran 2019, 14:59)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: