Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 475 kişinin yargılandığı davanın sanıkları, savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yaptı.
01.06.2019 13:43 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 475 kişinin yargılandığı davanın sanıkları, savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yaptı.
20.05.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu sanıklar ve yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu.
Darbe girişimin yaşandığı dönemde MEBS Okulu'nda kursiyer teğmen olan Şuayip Aksoy savunma yaptı.
Aksoy, iddiadan öteye geçmediğini ve hukuki dayanağı olmadığını savunduğu mütalaayı reddettiğini söyledi.
15 Temmuz akşam saatlerinde Kızılay'da bir kafede oturduğu sırada 22.00 civarı bölük komutan vekilinin, derhal birliğe gelmelerine yönelik WhatsApp grubuna mesaj attığını anlatan Aksoy, tabur komutanı Metin Bilgici'nin emri olduğu belirtilen talimat üzerine kurs gördüğü MEBS Okulu'na gittiğini ifade etti.
Aksoy, nizamiyeden içeri alınmadığını, bunun üzerine bölük komutan vekilini, o açmayınca da tabur komutanı Bilgici'yi aradığını vurgulayarak, onun da kendisine beklemesini emrettiğini öne sürdü.
Bir süre sonra tabur komutanı ve diğer kursiyerlerin araçlarla çıktığını, kendisinin de bir arkadaşının arabasına bindiğini aktaran Aksoy, buradan Bilgici'nin aracını takip ederek Akıncı Üssü'ne gittiklerini anlattı.
Aksoy, üste tabur komutanının emriyle gruplara ayrıldıklarını, buradan iç nizamiyeye götürüldüklerine işaret ederek, sonra kendisi ve birkaç kursiyerin lojman nizamiyeye sevk edildiklerini aktardı.
Sivil kıyafetli, teçhizatsız ve silahsız olduğu için nizamiye gerisinde beklemesinin istendiğini iddia eden Aksoy, bir süre sonra gelen seslerden dolayı nizamiyeye yaklaştığını ve toplanan bazı vatandaşları gördüğünü söyledi.
Aksoy, karışıklıktan dolayı iç nizamiyeye geçtiğini, bu sırada Binbaşı Emre Salim Kaya'nın aradığını, illegal bir girişim içinde bulunduklarını ve geri dönmelerini emrettiğini bildirdi.
Bu sırada bir şok yaşadığını ve ardından iç nizamiyedeki diğer kursiyerlerle görüştüğünü, sonra da diğer arkadaşlarına haber vermeye çalıştıklarını savunan Aksoy, çıkmak için fırsat buldukları sabah saatlerinde üsten ayrılıp MEBS Okulu'na döndüklerini kaydetti.
Darbe girişimini 03.00'te, illegal bir girişimde olduklarına yönelik bilgi verilene kadar bilmediğini ileri süren Aksoy, suçlamaları kabul etmedi.
Aksoy, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Sanık eski kursiyer pilot üsteğmen Hasan Kepez de suçlamaları kabul etmediği savunmasında, 15 Temmuz'da uçuş yaptıktan sonra filo da brifing için beklerken kursiyerlerin ayrılmamasına yönelik anons yapıldığını söyledi.
Filo komutanı Hakan Karakuş'un terörle mücadele harekatı olacağından, kursiyerlere de görevler verileceğinden bahsettiğini anlatan Kepez, kendisine otopark bölgesinden geçecek olanları yönlendirmek için görev verildiğini ifade etti.
Karacı teğmenler gelince otoparktan ayrılıp filoya gittiğini, dinlendiği sırada da kuleye gitme emri verildiğini iddia eden Kepez, kuleye de Nihat Altıntop yarbay gelince, kendilerini dışarı çıkardığını bildirdi.
Kepez, yine filoya geçtiklerini, sabah olunca F-16 ve top sesleriyle irkildiğini, ardından kursiyerlerin ayrılabileceği söylenince lojmandaki evine gittiğini kaydetti.
Su ve elektrikler kesik olduğu için, ayrıca öğleye doğru pist de bombalanınca lojmandan çıkış yaptığını belirten Kepez, 27 Temmuz'a kadar telefonla yoklama verdiğini söyledi.
Kepez, 27 Temmuz'da birliğe çağrılarak gözaltına alındığını ve darbe girişimine karışmadığını savundu. Kepez de tahliyesini ve beraatini istedi.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
21.05.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu sanıklar ve yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu.
Darbe girişimin yaşandığı dönemde kursiyer pilot teğmen olarak görev yapan Uluç Hüseyin Hançer, 15 Temmuz'da kendisine ve diğer kursiyerlere, filo komutanı Hakan Karakuş tarafından terörle mücadele harekatı olacağının söylendiğini iddia etti.
Hançer, "Terörle mücadele harekatı olarak bildiğim için verilen emirlere uydum. Sistematik bir şekilde amirlerim tarafından kandırılmışım. Ben sabah olup lojmanıma dönene kadar ne olduğunu anlayamadım." dedi.
Darbe kastıyla hareket etmediğini savunan Hançer, daha önce verdiği ifadelerin de arkasında olduğunu söyledi.
Hançer, kolluk, savcılık ve mahkeme huzurunda verdiği ifadelerinde itirafçı olduğunu belirterek, beyanları doğrultusunda örgüt mensubu kişilerin yakalandığını bildirdi.
Buna rağmen örgütün amaçları doğrultusunda hareket ettiğine yönelik de suçlandığını öne süren Hançer, suçlamayı kabul etmedi.
Hançer, tahliyesini ve beraatini istedi.
Sanık eski kursiyer pilot teğmen Samet Avşar da önceki beyanlarını kabul ettiğini belirterek, 15 Temmuz'da 143. Filo komutanı Mustafa Azimetli'nin emri üzerine, erken biten mesai sonrası evine gitmesine rağmen kışlaya döndüğünü söyledi.
Avşar, Azimetli'nin terörle mücadele harekatı ve sosyal faaliyet yapılacağını, bu doğrultuda kursiyerlere de görev verileceğini bildirdiğini belirterek, kendisinin de filo giriş kapısında görevlendirildiğini iddia etti.
Suç içermeyen, amirlerince verilen emirlere uyduğunu savunan Avşar, darbe girişimine yönelik bir faaliyette bulunmadığını öne sürdü.
Avşar, bir araya gazinoya gittiğini ve televizyonda bildiri okunduğunu gördüğünü, bundan dolayı ortamın karışık olduğunu anladığını savundu.
Gazinoda uyuya kaldığını, sabah uçak ve top sesleriyle uyandığını, daha sonra eşyalarını da alıp evine gittiğini iddia eden Avşar, 27 Temmuz'da gözaltına alındığını bildirdi.
Avşar, atılı suçları kabul etmediğini belirterek, tahliyesini ve beraatini talep etti.
Mihmandarlık yapmış
Sanık eski kursiyer pilot teğmen Suat Fatih Karadağ da 15 Temmuz'da sosyal faaliyet sebebiyle mesaiyi terk etmemeleri ve ayrılanların da dönmesi için emir verildiğini söyledi.
Karadağ, gazinoda yapılan toplantıda, 143. Filo komutanı Mustafa Azimetli'nin gün içinde sadece sosyal faaliyet değil, terörle mücadele harekatının da icra edileceğini söylediğini, bu nedenle de telefonları topladığını bildirdi.
Kendisine verilen mihmandarlık görevini saat 19.00-21.00 arasında lojman nizamiyenin iç kısmında yaptığını anlatan Karadağ, nöbet tutmadığını savundu.
Karadağ, filoya döndüğünde bir hareketlilik olduğunu gördüğünü, ancak terörle mücadele harekatı yapıldığı için durumu yadırgamadığını iddia etti.
Filodayken saat 02.00 civarı televizyonu izlediğinde hain girişimden haberdar olduğunu, ancak filodaki hareketlilikle bunu ilişkilendiremediğini öne süren Karadağ, ilerleyen saatlerde üsten ayrılıp evine gittiğini anlattı.
Karadağ, 27 Temmuz'da gözaltına alınana kadar telefonla yoklama verdiğini belirterek, suçlamaları kabul etmedi.
Terör örgütüyle de bir bağı bulunmadığını savunan Karadağ, tahliyesini ve beraatini istedi.
22.05.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu sanıklar ve yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu.
Darbe girişimin yaşandığı dönemde 143'üncü Filo'da kursiyer pilot teğmen olan Taner Doğan, savunmasında, o gün terörle mücadele harekatı olacağının söylendiğini, kendisine de saat 18.00 gibi filo önünde bekleme görevi verildiğini anlattı.
Doğan, burada 1-1,5 saat kadar bekledikten sonra gazinoya geçtiğini ve yorgun olduğu için sabaha kadar istirahat ettiğini ileri sürdü.
"Mütalaayı kabul etmiyorum. Ben masumum" diyen Taner Doğan, FETÖ ile de bir bağı bulunmadığını iddia etti.
Doğan, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Sanık eski kursiyer pilot teğmen Ertuğrul Dinçer de 141'inci Filo'da yarbay Hakan Karakuş'un terörle mücadele harekatı yapılacağını bildirdiğini ve bilgi güvenliği açısından telefonları topladığını söyledi.
O gece sadece terörle mücadele harekatına katılmak ve tecrübe kazanmak için üste bulunduğunu iddia eden Dinçer, üste kaldığı sürece darbeye dair bir duyum almadığını ve 16 Temmuz sabahına kadar bu girişimden habersiz olduğunu öne sürdü.
Ertuğrul Dinçer, bu süre boyunca darbeye ilişkin bir eylemi bulunmadığını, darbe olduğunu da sabah üsten çıkıp ailesinin evine giderken arabasının radyosundan öğrendiğini iddia etti.
İsnat edilen suçlamaları kabul etmeyen Dinçer, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
15 Temmuz'da 141'inci Filo'da görevli olan sanık eski kursiyer pilot Ertuğrul Cihat Sungur da suçlamaları reddederek, tahliyesini ve beraatını istedi.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
23.05.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu sanıklar ve yakınlarıyla taraf avukatları hazır bulundu.
Darbe girişiminin olduğu tarihte 143. Filo'da kursiyer pilot teğmen olan Hüseyin Mermer, 15 Temmuz gecesi, dışarıya hava almak için çıktığını, Akıncı Üssü'nde bir hareketlilik olduğunu gördüğünü ve o esnada derdest edilen bazı üst düzey rütbelilerden haberdar olmadığını ileri sürdü.
Kimseden kanun dışı ve illegal bir emir almadığını öne süren Mermer, darbeyi ilk öğrendiği anda korkuya ve paniğe kapıldığını ve tam olarak ne yapacağını bilmediğini iddia etti.
Tutuklanan üst düzey rütbelilere cebir ve şiddet uygulama ve o esnada silah bulundurma iddiasına ilişkin Mermer, 15 Temmuz gecesi silahının evinde olduğunu ve gözaltına alınıp şiddet gören üst düzey personeli hiç görmediğini öne sürdü. Mermer, müşteki ve tanık ifadelerinin kendisini desteklediğini söyledi.
Mermer, bilerek ya da isteyerek kanun dışı hiçbir eylemde bulunmadığını iddia ederek mütalaada geçen darbe bastırılana kadar darbecileri desteklediği iddiasının doğru olmadığını savundu.
U.I.'nın kendisi hakkındaki FETÖ/PDY üyesi olduğu iddiasına ilişkin Mermer, örgütle hiçbir zaman ilişkisinin bulunmadığını, itirafçı U.I'nın beyanının soyut ve yalan olduğunu ileri sürdü.
Amirleri tarafından kandırıldığını iddia eden Mermer, mahkeme heyetinden tahliye ve beraatini talep etti.
Eski kursiyer pilot üsteğmen Yunus Emre Hoşoğlu ise 15 Temmuz'da sadece kendisine verilen emirleri yerine getirdiğini, darbeden haberinin olmadığını iddia etti.
Suçsuz olduğunu öne süren Hoşoğlu, tahliye talebinde bulundu.
Eski kursiyer pilot teğmen Muhammet Muzaffer Durmaz da kendisine isnat edilen tüm suçlamaları reddederek savunmasına başladı.
15 Temmuz gecesinde filo komutanı tarafından acilen çağrıldığını, akabinde cep telefonlarının toplandığını belirten Durmaz, kendisine emredildiği gibi 01.00'e kadar bir aracın başında beklediğini söyledi.
Gazinoya gittiğinde darbeden haberdar olduğunu ve büyük bir şok yaşadığını ifade eden Durmaz, ne yapması gerektiğini bilmediğini ve sabaha kadar bekledikten sonra evine gittiğini iddia etti.
Kendisini hukuken ve vicdanen akladığını belirten Durmaz, darbecilerin safında yer aldığına ilişkin iddiayı kabul etmeyerek FETÖ'yle hiçbir bağının olmadığını ileri sürdü.
Durmaz, mahkeme heyetinden tahliyesini talep etti.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
24.05.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu sanıklar ve yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu.
Darbe girişimin yaşandığı dönemde kursiyer pilot teğmen olan Mehmet Ceylan, 15 Temmuz'da 143. Filo'da görevli olduğunu ve filo komutanı Mustafa Azimetli'nin terörle mücadele harekatı gerçekleştirileceğini, kendilerine de görev verileceğini belirtmesi üzerine üste kaldığını söyledi.
Darbe girişimi olduğunu bilmeden ve bu kasıtla hareket etmeden o geceyi geçirdiğini iddia eden Ceylan, silah kullanmadığını ileri sürdü.
"Suçsuzum, masumum. Hiçbir zaman devletime bir ihanet içinde bulunmadım." diyen Ceylan, örgüt üyesi olduğuna yönelik iddiayı da reddetti. Ceylan, FETÖ üyesi olduğuna yönelik herhangi bir delilin bulunmadığını savundu.
- İtirafçı eski teğmenler de suçlamaları kabul etmedi
Sanık eski kursiyer teğmen Yıldırım Kılıçarslan, daha önce örgütü, namaz kılıp kitap okuduğu için cemaat olarak bildiğini anlattı. Bir terör örgütüne üye olmadığını savunan Kılıçarslan, örgütle alakalı daha önce verdiği ifade ve savunmasını kabul ettiğini belirtti.
15 Temmuz'da da kendilerine terörle mücadele harekatı olacağının söylendiğini anlatan Kılıçarslan, o zaman meşru olarak emir verme yetkisine sahip kişilerden emir aldığını ve emirleri sorgulamadığını söyledi.
Kılıçarslan, konusu suç teşkil etmeyen emirler aldığını, darbe faaliyetinde bulunmadığını iddia ederek suçlamaları kabul etmedi.
Sanık eski kursiyer pilot teğmen Raif Can Dursun da darbe gecesi 141. Filo'ya amirleri tarafından terörle mücadele harekatı olacağı gerekçesiyle çağrıldığını, yaşananları öğrendikten sonra darbe girişimine destek vermediğini iddia etti.
Derdest edilerek Akıncı Üssü'ne getirilen kişileri ne gördüğünü ne de onları taşıdığını savunan Dursun, darbeden geç saatlerde haberdar olduğunu ileri sürdü.
Örgütle ilgili itiraflarda bulunduğunu ve ilk savunmasını da kabul ettiğini belirten Dursun, ifadeleri sonucunda pek çok kişiye ulaşıldığını bildirdi.
Dursun, Hava Kuvvetleri Komutanlığı mahrem yapısına ait ilk ifade verenlerden olduğunu iddia ederek, itirafçı olanların FETÖ elebaşı tarafından "kafir" ilan edildiğini, ancak kendisi için bunun bir önemi bulunmadığını söyledi.
"Darbeye iştirak edecek kadar FETÖ'ye bağlı biri olsaydım örgütü bitirmek adına bir şey yapmazdım." diyen Dursun, hakkındaki suçlamaları reddetti.
- "Amirlerimiz gençliğimizi çaldı"
Önceki savunmasında itiraflarda bulunan sanık eski kursiyer pilot teğmen Hakan Doğan ise darbe gecesi amirlerinin "terörle mücadele harekatı var" diyerek görevlendirme yaptığını ileri sürdü. Amirlik vasıflarını kullanan kötü niyetli kişilerin, yalan söyleyerek, gençlik zamanlarını çaldığını savunan Doğan, kimseye iftira atmadığını ve yalan beyanda bulunmadığını söyledi.
Doğan, 25 Temmuz 2016'da ifade verdiğini, bildiklerini anlatarak adalete yardımcı olduğunu söyledi.
Savunmalarında, isnat edilen suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
- "Üstlerim tarafından kandırıldım"
Sanık eski kursiyer pilot teğmen Ali Mert Tüfekçi ise cezaevinde ifadesini inkar etmesinin mantıklı olacağı yönündeki telkinlere, bazı arkadaşlarının terörist diyerek konuşmaması, "gerçekleri söylediniz de ne oldu" diyenlere karşı önceki beyanlarını kabul ettiğini belirtti.
"Baştan sona doğruyu söyledim. Ben ifademde darbe teşebbüsünün aydınlatılması için ne olduysa olduğu gibi anlattım." diyen Tüfekçi, buna rağmen iddia makamınca varsayımlar üzerinden suçlanmasının doğru olmadığını savundu.
Tüfekçi, 15 Temmuz'da 141. Filo komutanı Hakan Karakuş'un terörle mücadele harekatı olacağı için üssü terk etmemesini ve Mustafa Mete Kaygusuz'un emirlerini yerine getirmesini istemesi üzerine filoda kaldığını ileri sürdü.
Kaygusuz'un, terörle mücadele harekatı kapsamında filo minibüsüne binmesini istemesi dışında başka bir eylemi olmadığını savunan Tüfekçi, "Üstlerim tarafından kandırıldım, anayasayı ihlal gibi bir kastım olmadığı, terörle mücadele harekatı kastıyla hareket ettiğim ortadadır." diye konuştu.
Tüfekçi, anormal bir şeyler olduğundan şüphelendikten sonra olaylardan uzak kaldığını iddia etti. Tüfekçi, "Ben bu Allah'ın belası FETÖ ile küçük yaşta tanıştım. Örgüt beni kandırdığı gibi Türkiye ve dünyada milyonlarca kişiyi kandırmak için çeşitli yollar kullandı. Ben 15 Temmuz'a kadar bunları eğitim gönüllüsü bir cemaat olarak gördüm." ifadelerini kullandı.
15 Temmuz'da örgütün gerçek yüzünü gördüğünü, örgütün deşifre olması için elinden geleni yaptığını, devletinin yanında olduğunu savunan Tüfekçi, hakkında bir yakalama ve gözaltı kararı yokken 25 Temmuz 2016'da ifade vermeye gittiğini anlattı.
Tüfekçi, 15 Temmuz'da kandırıldığını, ancak bir darbe girişimine karışmadığını ileri sürerek suçlamaları kabul etmedi.
Sanık eski kursiyer pilot teğmen İbrahim Yılmaz'ın da savunma yaptığı duruşmada sanıklar suçlamaları kabul etmeyerek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya 27 Mayıs pazartesi devam edilmek üzere ara verildi.
27.05.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu sanıklar ve yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu.
Sanık eski kursiyer pilot teğmen Mehmet Oruç, 143. Filo'da görev yaptığı 15 Temmuz'da, İngilizce sınavına girdikten sonra filo komutanı binbaşı Mustafa Azimetli'nin emri üzerine mesaide kaldığını söyledi.
Azimetli'nin terörle mücadele harekatı yapılacağını söylediğini ve kursiyer teğmenlere de görevler verildiğini anlatan Oruç, kendisinin de filo kapısında bir süre beklediğini iddia etti.
Oruç, saat 01.30 civarı gazinoya geçtiğini ve bu sırada darbe girişimi olduğunu öğrendiğini ileri sürerek, bunu duyduktan sonra gazinoda kaldığını ve uyuduğunu, gece boyunca başka bir eyleminin bulunmadığını savundu.
Sabah uyandıktan sonra üsten ayrıldığını ve İstanbul'daki evine gittiğini, ardından da Zonguldak'taki ailesinin yanına geçtiğini anlatan Oruç, 27 Temmuz'a kadar telefonla yoklama verdiğini, bu tarihte çağrılmaları üzerine gittiği Akıncı'da gözaltı işlemi yapıldığını söyledi.
Suçlamaları kabul etmeyen Oruç, tahliyesini ve beraatini talep etti.
Sanık eski kursiyer pilot teğmen Feyyaz Karakaş da İngilizce sınavının ardından Afyon Bolvadin'e bir arkadaşının düğününe gideceğini ancak bayrak töreni sonrası 143. Filo Komutanı binbaşı Azimetli'nin emriyle gazinoda toplanmalarının istendiğini anlattı.
Karakaş, Azimetli'nin, önemli bir şey söyleyeceğini belirterek, herkesten telefonlarını masanın üzerine bırakmasını istediğini, telefonları topladıktan sonra da terörle mücadele harekatı ile sosyal faaliyet gerçekleştirileceğini söylediğini belirtti.
Önceden planladığı ve balayı iznine ayrılacağı için Azimetli ile görüşmek istediğini ancak kapıda beklerken yanına gelen yüzbaşı Ertan Koral'ın izne çıkamayacağını bildirdiğini iddia eden Karakaş, filoda beklediği sırada sivil giyimli asker kişiler gördüğünü ifade etti.
Karakaş, gazinoda bir şeyler yiyip içtiğini, bir ara filonun mutfağının bulunduğu arka kapıda görev verildiğini dile getirerek, gazinoya yakın bu kapıda 1,5 saat beklediğini söyledi.
Telefonlar toplandığı için ne yaşandığının farkında olmadığını iddia eden Karakaş, saat 01.30'da iç nizamiyeye gönderildiğini, buradaki televizyon sayesinde kalkışmadan haberdar olduklarını bildirdi.
Panik yaşadığını, çıkışlar yasak olduğu için gazinoya döndüğünü ileri süren Karakaş, sabah kursiyerlerin filodan ayrılabileceğine yönelik bağrışmalar üzerine saat 08.00 civarı lojman nizamiyesinden çıkış yaptığını söyledi.
Sonraki süreçte gözaltına alındığını anlatan Karakaş, suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini ve beraatini istedi.
Sanık eski kursiyer pilot teğmenler Ahmet Bahadır Özmen ve Alper Kalın da benzer savunmalarında suçlamaları reddederek, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
28.05.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu sanıklar ve yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık eski kursiyer pilot teğmen Berat Ölçer, 15 Temmuz günü 141. Filo'ya sabah 07.00'de gittiğini, filoda bulunduğu sırada filo komutanı Hakan Karakuş'tan mesainin devam edeceği yönünde emir aldıklarını iddia etti.
Filoda yapılan toplantının rutin bir toplantı olduğunu düşündüğünü savunan Ölçer, brifing salonuna gittiklerini ama toplantıdan önce cep telefonlarının toplatıldığını iddia etti. Ölçer, toplantıda PKK'ya karşı bir harekatın olacağının söylendiğini ileri sürdü.
Terörle mücadele harekatı kapsamında kendisiyle birlikte 6 kişinin pilotları uçaklara götürmek üzere görevlendirildiğini iddia eden Ölçer, havanın karanlık olmasından ve filoya yeni katılmasından dolayı hangi pilotların, şoförlüğünü yaptığı araca bindiğini bilmediğini savundu.
Ölçer, darbe gecesi haber alacağı bir mecra olmamasından dolayı darbenin saat kaçta olduğunu bilmediğini ve sabaha kadar filo binasında uyuduğunu iddia etti.
Darbe gecesi silahını kullanmadığını ileri süren Ölçer, suçlamaları reddederek tahliyesini ve beraatini talep etti.
Eski kursiyer pilot teğmen Sinan Alvur ise terörle mücadele harekatı kapsamında görevli olduğu 143. Filo'ya çağrıldığını, gece 02.00'de kursiyer gazinosundayken darbenin yapıldığını duyduğunu iddia etti.
Alvur, kimsenin kendisine "Darbe yapacağız, bu da senin görevin." demediğini savunarak bir kursiyer olarak sadece üstlerinden aldığı, yasalara aykırı olmayan emirleri dinlediğini ileri sürdü.
Suçlamaları kabul etmeyen Alvur, tahliyesini ve beraatini istedi.
Duruşmaya, yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.
29.05.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu sanıklar ve yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu.
Sanık eski kursiyer teğmen Eyyüp Ergül, 15 Temmuz'da 143. Filo'da görev yaptığı sırada filo komutanı Mustafa Azimetli'nin kendilerine sosyal faaliyet ve terörle mücadele harekatı (TMH) var diyerek üsten ayrılmamalarını emrettiğini ileri sürdü.
Azimetli'den izin alıp kız arkadaşının Mamak'taki evinde ailesiyle tanışma yemeği yediğini, 00.30'a kadar da filoda olmadığını savunan Ergül, filoya döndüğünde uçak seslerini duyduğunu ama bu seslere anlam veremediğini iddia etti.
Ergül, filo komutanına geldiğini söylemek için yanına gittiğini, bir kaos ortamının olduğunu ifade ederek, filo komutanı Azimetli'nin "Dışarıda bir sıkıntı var mı?" şeklindeki sorusu üzerine, bir sorun olmadığını söylediğini ileri sürdü.
Kursiyerlerin telefonlarının toplatılması ve gazinodaki televizyonun yerinden sökülmesi sebebiyle 02.30- 03.00'da darbe girişimini öğrendiğini savunan Ergül, "O gece darbe teşebbüsündeki yöneticileri bilmiyorum. Kimse bana 'Ben darbenin yöneticisiyim bu da senin görevin ve siz bugünler için yetiştirildiniz' demedi." diye konuştu.
Ergül, sadece filoya gelen ve emniyetsiz bir yerde duran silahları filonun deposuna kaldırdığını, başka da bir eylemi olmadığını iddia ederek, o gece kimseden de emir almadığı öne sürdü.
Darbe girişimine destek vermediğini savunan Ergül, suçlamaları reddederek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Eski kursiyer pilot teğmen Mehmet İhsan Akça ise 15 Temmuz'da 141. Filo komutanı Hakan Karakuş'un kursiyerleri 17.00-18.00 civarında toplayarak TMH olacağını söylediğini ve bu doğrultuda verilen emirlere personelin uyduğunu ileri sürdü.
Darbe gecesi minibüsle uçaklara götürdüğü pilotları neden taşıdığı hakkında bilgisi olmadığını savunan Akça "Bana pilotların uçuğa götürülmesi emri verildi. Onları toplamda 3 kere taşıdım. Pilotlardan başka gece boyunca kimseyi taşımadım, kalkan uçağın ne yapacağı hakkında bilgim yoktu ve benim kullandığım minibüste alıkonulan kimse de yoktu." dedi.
Akça, hakkındaki suçlamaları reddederek tahliyesini ve beraatini istedi.
Sanık eski kursiyer pilot teğmen Coşkun Bardakçı'nın da beraat talebinde bulunduğu duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.
30.05.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu sanıklar ve yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu.
Sanık eski kursiyer pilot teğmen Halil İbrahim Güçlü, 15 Temmuz'da konusu suç teşkil eden hiçbir eyleminin olmadığını, filoda bulanan kursiyerlere terörle mücadele harekatı (TMH) olacağının söylenmesi üzerine mesaiyi terk etmediğini öne sürdü.
Güçlü, darbe günü filo komutanı Hakan Karakuş tarafından yapılan toplantının darbe içerikli bir toplantı değil, her hafta yapılan rutin bir toplantı olduğunu iddia etti.
Darbe gecesi herhangi bir iletişim aracının olmadığını savunan Güçlü, "Cep telefonlarının toplatılması darbeden haberimizin olmadığının ispatıdır, o gece darbenin başarılı veya başarısız olacağını öğrenecek bir iletişim ağımız yoktu." dedi.
Mesleği gereği aldığı emirleri uygulamak zorunda olduğunu belirten Güçlü, suç teşkil edecek herhangi bir emir almadığını ve uygulamadığını ileri sürdü.
"Komutanlarımız bizi ateşe atıyor"
Güçlü, daha önce verdiği ifadelerin arkasında olduğunu ifade ederek, darbe günü hiçbir teçhizat almadığını ve iddia edildiği gibi kimsenin kendisine "Siz bugünler için yetiştirildiniz." cümlesini kullanmadığını iddia etti.
İletişim imkanları elinden alınmış teğmenlere birçok suç isnat edildiğini ancak komutanlarının kendilerine sahip çıkmadığını savunan Güçlü, "Komutanlarımız bizi ateşe atıyor." diye konuştu.
Güçlü, hakkındaki suçlamaları reddederek beraatini ve tahliyesini istedi.
Sanık eski pilot üsteğmen Mesut Aşkın ise darbe gecesi filo komutanı Hakan Karakuş'un TMH olacağını söylemesi üzerine mesaiye kaldığını iddia etti.
Aşkın, saat 18.00 sıralarında cep telefonlarının toplatıldığını, bundan dolayı filoda kaldığı sürede darbeden haberinin olmadığını savundu.
Darbeci ve terörist olduğu yönündeki iddiaları reddeden Aşkın, beraatini ve tahliyesini istedi.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
31.05.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Sanıkların esasa ilişkin savunmalarının alınmasının ardından mahkeme heyeti ara karara yönelik duruşma savcısının mütalaası ile sanıklar ve avukatlarının talebini dinledi.
Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu tüm sanıkların tahliye talebini reddederek, mevcut durumlarının devamına hükmetti.
Davanın görülmesine 11 Haziran Salı günü devam edilecek.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-29 Mart (2017) 'Ankara 475 sanık (ilk 486) Darbe/Akıncı Hava Üssü' davası
(01 Haziran 2019, 13:43)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: