Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlere ilişkin, aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de yer aldığı 224 kişinin yargılanmasına devam edildi.
04.05.2019 14:14 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlere ilişkin, aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de yer aldığı 224 kişinin yargılanmasına devam edildi.
22.04.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, sözde yurtta sulh konseyi üyelerinden dönemin Polatlı Topçu ve Füze Okul Komutanı eski tümgeneral Osman Ünlü esasa ilişkin savunmasını yaptı.
Olay günü Ankara'da bir düğüne katıldığını anlatan Ünlü, albay rütbesinde bir subayın kendisini arayarak 4. Kolordu komutanı olarak atandığını söylediğini ifade etti. Kendisini arayan albaya atama emrinin doğru olup olmadığının teyit etmesi için talimat verdiğini, albayın bir süre sonra kendisini arayarak emri Genelkurmay ve Kara Kuvvetlerinden teyit ettiğini söylediğini beyan eden Ünlü, atama emrini istemesine rağmen kendisine tebliğ edilmediğini söyledi.
Ünlü, düğünden ayrılıp Ankara Bahçelievler semtine geldiği sırada savaş uçakların uçuş yaptığını gördüğünü, 4. Kolordu'dan kendisini arayan bir subayın göreve çağırdığını, buraya gittiğinde gördükleri üzerine kanunsuz bir işin içine çekildiğini anladığını bildirdi.
4. Kolordu Komutanlığı makamına hiç oturmadığını, burada misafir gibi davrandığını ileri süren Ünlü, darbe girişiminin devam ettiği saatlerde eski Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve emniyet görevlileriyle görüşmeler yaptığını ve kışla dışına çıkan birlikleri geri çekmeye çalıştığını beyan etti.
Darbe girişiminden önce sözde konseyin diğer üyeleri Murat Aygün ve Bilal Akyüz ile darbe toplantısı yaptığına dair suçlamaları da kabul etmediğini belirten Ünlü, Aygün ve Akyüz'ün 11 Temmuz'da Polatlı'da görüşme yaptığının tespit edildiğini ancak belirtilen tarihte kendisinin ilçe dışında olduğunu savundu.
Ünlü, darbe girişiminde bulunmak suçlamasıyla Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde de hakkında yargılama yapıldığını ve ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldığını hatırlattı. Mevcut davada da aynı suçlamanın kendisine yöneltildiğini ifade eden Ünlü, hakkında mükerrer yargılama yapıldığını söyledi.
Ünlü, darbecilerin sözde atama listesinde Ankara sıkıyönetim komutanı ve 4. Kolordu komutanı olarak atanmasının kendi bilgisi ve iradesi dışında olduğunu, adı atama listesinde olmasına rağmen görevine devam eden askeri personel gibi kendisinin de suçsuz olduğunu iddia etti.
Darbe girişimi sırasında TRT'de darbe karşıtı açıklama, emniyet görevlileri ile girişimin engellenmesi için görüşmeler yaptığını öne süren Ünlü, olay günü darbe yanlısı olan kimseyle telefon irtibatı kurmadığını ve darbeye yönelik bir emir vermediğini ifade etti.
- "Gerekirse intihar ederim"
Olay günü, davanın firari sanığı eski tuğgeneral Ali Kalyoncu ile hareket etmediğini savunan Ünlü, Kalyoncu'ya dışarıdaki birlikleri "geri çek" emri verdiğini ancak Kalyoncu'nun, "Gerekirse intihar ederim." diyerek buna karşı çıktığını kaydetti.
Ünlü, yurtta sulh konseyi üyesi olmadığını, konsey üyeliği hakkında savcılık sorgusunda kendisine bir suçlama yöneltilmediğini, konsey üyesi olarak adı geçen sanıkların bir çoğunu tanımadığını ve bir irtibatının olmadığını ileri sürdü.
Üzerine atılı FETÖ üyeliğini de kabul etmediğini beyan eden Ünlü, "Ben ne FETÖ'cü ne de darbeciyim. Sabaha kadar darbeye karşı durdum. Darbecilerin adımı sözde atama listesine eklemesi adımı lekeleyemez." ifadesini kullandı, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
23.04.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda 12 ve 15 Nisan'da görülen duruşmalarda Yıkılkan, savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yapmak için hakim karşısına çıktı.
Saatler süren savunmasında, kendisi gibi darbecileri korumaya çalışan Yıkılkan, dönemin Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın yanı sıra dönemin komuta heyetini karalayan ifadeler kullandı.
Akar'ın görevde bulunduğu dönemde, bazı kuvvet komutanlarını izlettirdiğini, siyasi ve toplumsal gelişmelere ilişkin anket çalışmaları yaptırdığını iddia eden Yıkılkan, komuta heyetindeki bazı isimlerin ise rütbelerini menfaat temin etmek için kullandığını öne sürdü.
Darbe girişiminin FETÖ tarafından yapıldığı gerçeğini çarpıtmaya çalışan Yıkılkan, 15 Temmuz akşamı güvenlik kamera kayıtlarına yansıyan cunta faaliyetlerine açıklık getiremedi.
Danışmanlığını yaptığı Akar'ın derdest edilmesini organize eden ekipte yer alan Yıkılkan, Adil Öksüz'ün başkanlığında yapılan darbe toplantılarına katılmasına, günler öncesinde darbe girişimini eski yarbay Levent Türkkan'a bildirmesine ve Akıncı Üssü'nde keşif yapmasına ilişkin tespitler içinse "Gerçeği yansıtmıyor" demekle yetindi.
Darbeyi planlayan ekipte
Darbe hazırlıkları kapsamında Adil Öksüz başkanlığında 6-7-8-9 Temmuz 2016'da Ankara Konutkent'teki villada düzenlenen toplantılarda yer alan isimler arasında Yıkılkan da vardı.
Bununla birlikte 11 Temmuz 2016'da Altınpark civarındaki örgüt evinde Ankara haritası üzerinde kontrol altına alınacak yerlerin belirlendiği bir diğer hazırlık toplantısı eski tuğgeneral Ali Kalyoncu, yarbaylar Savaş Kabaklı ve Ejder Yıldırım ile Yıkılkan katılımıyla gerçekleşti.
Darbe girişimine bir gün kala eski tuğgeneral Mehmet Dişli ve eski yaver Türkkan ile görüşen Yıkılkan, 15 Temmuz öğle saatlerinde ise eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı albay Muhsin Kutsi Barış ile bir araya geldi.
Yıkılkan, darbe girişimi saatinin öne çekilmesi nedeniyle Dişli'yi arayarak karargaha gelmesini istedi. Karargaha gelen Dişli, Yıkılkan'ın odasına geçti.
Bu saatten sonra Genelkurmay Başkanlığındaki darbe faaliyeti, Dişli'nin yanı sıra eski tuğgeneral Mehmet Partigöç, Yıkılkan ve Akar'ın Özel Kalem Müdürü eski kurmay albay Ramazan Gözel tarafından organize edildi.
Akar'ın odasına girip darbe yaptıklarını söyleyen Dişli, Akar'dan sert tepki görünce makam odasının kapısında bekleyen Yıkılkan ve beraberindeki darbecilere Akar'ı derdest etmeleri emrini verdi. Darbecilerce alıkonulan Akar, darbenin yönetildiği Akıncı Üssü'ne götürüldü.
Darbe toplantısının delili odasında çıktı
Sabah saatlerine kadar darbe faaliyetlerinde bulunan Yıkılkan, ihanet girişiminin püskürtülmesinden sonra gözaltına alındı.
İfadesinde tatbikat olduğunu düşünerek hareket ettiğini öne süren Yıkılkan'ı, tanık ve sanık beyanlarının yanı sıra karargahtaki odasında ele geçirilen belgeler de yalanlıyordu.
Yıkılkan'ın odasında yapılan aramada, bulunan "empatikoçluk" antetli kağıdın, darbe toplantılarının yapıldığı Konutkent'teki villanın kiralandığı Empati Danışmanlık adlı firmaya ait ajandadan koparıldığı tespit edildi.
Belgenin ön yüzünde, "Celalettin Lekesiz Kara Kuvvetleri Karargahından 2 araç + 2 zırhlı Araç Kobra, Engin Dinç Kobra + Akrep ZMA TİB + TURKSAT ZMA Turgut Aslan, Turhan Aksoy, Melih Gökçek, Bekir Bozdağ" ifadeleri, arka yüzünde ise "Silah-Mühimmat-Kompozit başlık-Çiğiltepe ve Çankaya Emniyeti-Hv. Kuv. Gösteri uçuşu-Tnk mühimmatı" yazılıydı.
Buna göre dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan, Özel Harekat Daire Başkanı Turan Aksoy 15 Temmuz gecesi alıkonulacaktı. Söz konusu isimlerden Turgut Aslan, darbecilerce başından vurularak ağır yaralanmış, koruması ise şehit edilmişti.
Akıncı Üssü'nde keşif
Akıncı Üssü'ndeki darbe eylemlerine ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 26 Eylül 2018'deki duruşmasında müşteki olarak beyanı alınan Albay Nihat Altuntop, darbe girişiminden önce Yıkılkan'ın Akıncı Üssü'nde keşif yaptığını söyledi.
Altuntop, şunları anlattı:
"Darbe girişiminden bir buçuk ay kadar önce, üssün harekat komutanı darbeci albay Ahmet Özçetin, mesai bittikten sonra, kendisine misafir adı altında gelen Genelkurmay Başkanı'nın başdanışmanı Orhan Yıkılkan'ı kuleye getirdi. Filo yerlerini, misafirhaneleri, sığınakları, nizamiyeleri gösterip buralar hakkında bilgiler verdi. Kulelerin yerlerini gösterdi. Bunu o zaman arkadaş ziyareti olarak düşünmüştük ama sonradan anladık ki bu aslında darbe girişimi için keşif faaliyetiymiş. Daha sonradan bu bilgilerin darbe öncesi koordinasyon amacıyla toplandığını anladım."
Darbeci yaver Türkkan, ilk ifadesinde 16 Temmuz saat 03.00'te darbe yapılacağı bilgisini, 14 Temmuz 2016 Perşembe günü Yıkılkan'dan öğrendiğini aktararak, "Bana darbenin yapılacağı gün görevimin Hulusi Akar Paşa’yı etkisiz hale getirip işi kolaylaştırmak olduğunu söyledi. Yine söylediğine göre, Akar Paşa'yı etkisiz hale getirdikten sonra Özel Kuvvetler gelip alacaktı. Bana verdiği görevi sorgulamadan kabul ettim." dedi.
Darbe bildirisi talimatı
TRT'yi işgal ederek sözde darbe bildirisini okutan eski yarbay Ümit Gençer de ilk ifadesinde, Yıkılkan'ın talimatıyla bildiriyi spikere okuttuğunu belirterek, "Genelkurmay Başkanı'nın başdanışmanı Orhan Yıkılkan beni telefonla arayıp sıkıyönetim bildirisini benim okumamamı, bir spikere okutmamızı emretti. Ayrıca okunacak bildirinin WhatsApp'tan cep telefonuma gönderileceğini de söylemişti. Bu yeni durum üzerine giydiğim harici kıyafeti yeniden kamuflajla değiştirdim. Telefonuma kayıtlı olmayan bir numaradan WhatsApp üzerinden mesaj geldi." itirafında bulundu.
Telefonunda yapılan incelemede Yıkılkan'ın 13 Temmuz'da Google'dan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı oteli aradığı belirlendi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince görülen Genelkurmay çatı davası sanığı sözde yurtta sulh konseyi üyesi Yıkılkan hakkında, 252 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
24.04.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, sözde yurtta sulh konseyi üyelerinden olan dönemin Kara Havacılık Komutanlığı taarruz helikopter tabur komutanı eski yarbay Özcan Karacan esasa ilişkin savunmasını yaptı.
Karacan, darbe girişimi öncesi MİT'e giderek ihbarda bulunan Binbaşı O.K'nin amirlerine bilgi vermek yerine, buraya gitmesinin şüpheli bir durum olduğunu beyan etti.
Olay günü Kara Havacılık Komutanlığında kışla nöbetçi amiri olduğunu ve dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Salih Zeki Çolak ve beraberindekilerin kışlayı denetlemeye geldiğini belirten Karacan, darbeye ilişkin bir önlem alınmadığı iddiasında bulundu.
Darbenin planlanmasında ve erkene alınmasında bir sorumluluğunun bulunmadığını savunan sanık Karacan, mahkeme başkanının olay günü pilotların hangi helikopter ile uçtuğu sorusuna ise cevap vermedi.
Adil Öksüz liderliğinde Ankara'daki bir villada yapılan darbe toplantılarına katılmadığını, belirtilen tarihlerde Malatya'da olduğunu savunan Karacan, bu nedenle yurtta sulh konseyi üyesi olamayacağını belirtti.
Karacan, sözde konsey üyelerinin çoğunu yargılama sürecinde tanıdığını ve aralarında örgütsel bir bağ olmadığını iddia etti.
Olay tarihinden 13 ay sonra Antalya'da yakalandığını ve emniyette baskı altında ifadesinin alındığını öne süren Karacan, itiraf niteliğindeki ilk ifadesinin doğruları yansıtmadığını kaydetti.
Karacan, savunmasına yarın da devam edecek.
25.04.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, sözde yurtta sulh konseyi üyelerinden olan dönemin Kara Havacılık Komutanlığı taarruz helikopter tabur komutanı eski yarbay Özcan Karacan esasa ilişkin savunmasını yaptı.
Darbe girişiminden yaklaşık 13 ay sonra Antalya'da yakalandığını, 25 Ağustos 2017'de ilk kez hakim karşısına çıktığını beyan eden sanık Karacan, itiraf niteliğindeki emniyet ifadelerinin baskı altında alındığı iddiasında bulunarak, "Zeka seviyemiz yükseldikçe şiddete daha az ilgi ve ihtiyaç duyacağız." diye konuştu ve beyanlarını kabul etmediğini dile getirdi.
Olay tarihinden yaklaşık bir ay önce bazı darbe sanıkları ile odasında toplantı yaptığı iddiası hakkında da konuşan Karacan, 15 Temmuz'dan yaklaşık bir ay önce kendi birliğine bağlı bir helikopterin düştüğünü, bu sebeple kendisine bazı askeri personelin "geçmiş olsun" ziyaretinde bulunduğunu söyledi. Karacan, söz konusu ziyaretlerin darbe içerikli olmadığını savundu.
Kendisine bağlı helikopterlerden ateş açıldığı ve 15 Temmuz'da yaşanan ölüm ve yaralanma hadiselerinden de sorumlu tutulduğunu hatırlatan Karacan, "'Pistler bombalandı' denildiğinde, tanklara patates tıkandığı söylendiğinde biz cayır cayır uçuyorduk. Eğer Kara Havacılık'ta bir şeyler durduysa aklı selim davranan pilotlar sayesindedir. Biz insanlarımıza ateş etmedik." açıklamasını yaptı.
Karacan, 15 Temmuz'da darbeci helikopter pilotlarını yönlendirdiği ve polis araçlarının vurulmasını sağladığına dair telsiz kayıtlarında oynama yapıldığı iddiasında bulunarak ses kayıtlarını kabul etmediğini beyan etti.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve karara bağlanan Cumhurbaşkanına suikast davasında da yargılandığını belirten Karacan, suikast girişimiyle bir ilgisinin bulunmadığını ifade etti.
Cumhurbaşkanına suikast teşebbüsüne ilişkin 15 Temmuz'dan kısa süre önce İzmir'deki 3. Kara Havacılık Alay Komutanlığına gittiği ve burada planlama doğrultusunda talimat verdiği iddia edilen kişilerin albay rütbesinde olduğunu aktaran Karacan, kendisinden üst rütbede olan kişilere emir ya da talimat vermesinin söz konusu olmadığını belirtti.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
26.04.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada sözde yurtta sulh konseyi üyelerinden eski yarbay Halil Gül esasa ilişkin savunma yaptı.
Olay tarihinden önce Kara Havacılık Komutanlığında görevli olduğunu, buradaki eylemleri nedeniyle yargılandığını belirten Gül, aynı zamanda da yurtta sulh konseyi üyesi olmakla suçlandığını dile getirdi.
Konsey üyesi olmadığını ve darbeye ilişkin planlama ve toplantıya katılmadığını iddia eden Gül, üzerine atılı suçları işlemediğini savundu.
Sanık Gül'ün savunmasının ardından sanıklar ve avukatların taleplerini alan mahkeme heyeti, müzakere arasından sonra ara kararını açıkladı.
Sözde konsey üyelerinden eski kurmay albay Bilal Akyüz'ün reddihakim talebinin geri çevrilmesine karar veren mahkeme, 15 Temmuz'dan önce eski korgeneral İlhan Talu'nun emir astsubayı olan Bayram Aydemir ile Genelkurmay Plan Yönetim Daire Başkanlığı Hukuk İşlerinde proje subayı olarak görev yapan eski binbaşı Ahmet Albayrak'ın adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmetti.
Davanın görülmesine 6-24 Mayıs'ta devam edilecek.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-03 Mart (2017) 'Ankara 224 sanık (ilk 221) Darbe Ana Yap. (G.kurmay-Çatı)' davası
(04 Mayıs 2019, 14:14)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: