İstanbul'da, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensubu olmayan askeri öğrencileri ordudan tasfiye etmek amacıyla sindirmek, korkutmak ve yıldırmak suretiyle okuldan ilişik kesmeye zorladıkları iddia edilen kapatılan Kuleli Askeri Lisesinde görev yapan askeri personel hakkında soruşturma başlatıldı. Savcılık, bine yakın mağdur askeri öğrencinin bulunduğunu tespit etti.
17.03.2019 13:31 İstanbul'da, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensubu olmayan askeri öğrencileri ordudan tasfiye etmek amacıyla sindirmek, korkutmak ve yıldırmak suretiyle okuldan ilişik kesmeye zorladıkları iddia edilen kapatılan Kuleli Askeri Lisesinde görev yapan askeri personel hakkında soruşturma başlatıldı.
11 Mart'taki gelişmeye dair edinilen bilgilere göre, soruşturma kapsamında, kapatılan Kuleli Askeri Lisesinde 1990 yılından 15 Temmuz 2016 yılına kadar bine yakın öğrencinin değişik sebeplerle ilişiklerinin kesildiği tespit edildi.
Savcılık bu kapsamda, bu öğrencilerin atılma sebeplerini araştırmak amacıyla askeri lise kayıtları ile başarı durum belgelerini yetkili mercilerden istedi.
Savcılık ayrıca öğrencilerin Kuleli Askeri Lisesinden atılmalarına neden olan rütbeli askerlerin tespit edildikten sonra, terör örgütü FETÖ/PDY ile irtibatlı olup olmadıklarını da araştıracak.
Öte yandan soruşturma kapsamında, ordudan ilişikleri kesilen öğrencilerin mağdur olarak ifadelerine de başvurulacak.
Soruşturmanın geçmişi
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığından 11 Mart'ta yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu branşlarda subay yetiştirmek amacıyla faaliyette bulunmak üzere kurulan ve 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ/PDY mensuplarınca gerçekleştirilen darbe girişimini ardından 669 sayılı OHAL Kararnamesiyle kapatılan Kuleli Askeri Lisesinin, halen Milli Savunma Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak Kara Harp Okulu Kuleli Yerleşkesi adıyla eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürdüğü belirtilmişti.
FETÖ/PDY mensuplarının Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki mahrem ve illegal yapılarını devam ettirmek için örgüt mensubu olmayan ve örgütün amaç ve fikriyatına aykırı gördükleri askeri öğrencileri ordudan tasfiye etmek amacıyla sindirmek, korkutmak, yıldırmak ve hak edilmemiş cezalar vermek suretiyle okuldan ilişik kesmeye zorladıkları iddialarına ilişkin alınan müşteki ve tanık beyanları üzerine Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Milli Savunma Üniversitesi Rektörlüğüyle koordineli olarak sürdürülen bir soruşturma başlatıldığı ifade edilmişti.
Soruşturma kapsamında kapatılan Kuleli Askeri Lisesinden 1990 yılından 2016 yılına kadar değişik sebeplerle ilişikleri kesilen askeri öğrencilerin belirlenmesine yönelik ayrıntılı bir araştırma yapıldığı vurgulanmıştı.
Cumhuriyet Başsavcılığına intikal eden bilgi ve belgelere göre FETÖ/PDY mensuplarının Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki konum, etkinlik ve hakimiyetlerinin giderek hız kazandığı tarihlere tekabül eden dönemlerden itibaren bu sayının askeri bir eğitim kurumunda olması gereken başarı ve disiplin standartları ile izah edilmeyecek biçimde artış gösterdiğinin tespit edildiği kaydedilmişti.
Yine ağırlıklı olarak 2008-2016 yılları arasında Kuleli Askeri Lisesinin değişik yönetim kademelerinde görev yapan rütbeli personelin önemli bir bölümünün de, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen menfur darbe girişimine bizzat iştirak etmek veya FETÖ/PDY mensubu olmaktan dolayı adli soruşturma ve kamu görevinden çıkarılmakla neticelenen idari tasarruflara tabi tutuldukları bildirilmişti.
Bu kapsamda kapatılan Kuleli Askeri Lisesinde 15 Temmuz 2016 tarihine kadar görev yapan askeri personel hakkında, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nda düzenlenen, 'Askeri hizmete ilişkin bir konuda sahte evrak düzenlemek', 'Memuriyet nüfuzunu başkasına zarar verecek biçimde suistimal', 'Astlarının hizmetini lüzumsuz yere güçleştirmek', 'Astlarına suç işlenmesi hususunda emir vermek ve bu suçun işlenmesine bizzat iştirak etmek', 'hak edilmemiş disiplin cezasını kasten vermek', 'Komutanlık görevini ihmal ederek gerçekte önleyebileceği bir suçun işlenmesine göz yummak', 'Memuriyet görevini kötüye kullanmak' ve TCK'nın 96. maddesinde yer alan '18 yaşından küçük çocuğa eziyette bulunmak' suçlarından soruşturma başlatıldığı belirtilmişti.
(17 Mart 2019, 13:31)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: