Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kumpas davalarından "Ergenekon"a bakan 8 eski hakim ve savcı hakkında, "suç uydurma ve görevi kötüye kullanma" suçlarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan davanın ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtayda görülmesine devam edildi.
16.03.2019 13:12 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kumpas davalarından "Ergenekon"a bakan 8 eski hakim ve savcı hakkında, "suç uydurma ve görevi kötüye kullanma" suçlarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan davanın ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtayda görülmesine devam edildi.
11.03.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesince Yargıtay Konferans Salonunda görülen duruşmaya, FETÖ üyeliğinden tutuklu bulunan eski hakimler Hüsnü Çalmuk, Fatih Mehmet Uslu, Hasan Hüseyin Özese ve eski savcı Mehmet Ali Pekgüzel, tutuksuz sanık eski hakim Ercan Fırat, avukatlar ile bazı mağdurlar katıldı.
Tutuksuz sanık Nihat Topal'ın istinabe yoluyla ifadesinin alınması ve savunma için süre verilmesi nedeniyle duruşmaya katılmadığı öğrenildi.
Davanın sanıklarından eski hakim Sedat Sami Haşıloğlu ile eski savcı Mehmet Murat Dalkuş'un halen firari oldukları, haklarında "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan yakalama kararı bulunduğu belirtildi.
Mahkeme Başkanı Haydar Metiner tarafından, dosyaya gelen bilgi ve belgelerin okunmasının ardından bazı mağdurların davaya katılma taleplerine ilişkin sanık ve avukatlarına söz verildi. Sanıklar ve avukatları katılma taleplerinin reddini istedi.
Mahkeme heyeti, suçtan zarar görme ihtimalleri gözetilerek söz konusu mağdurların davaya katılma taleplerinin kabulüne hükmetti.
Sanık savunmalarına geçildi
Duruşmada daha sonra sanıkların savunmalarının alınmasına geçildi.
Savunma için söz verilen Ergenekon davasına bakan eski hakimlerden tutuksuz sanık Ercan Fırat, suçlamaları reddetti.
Haklarında açılan davanın, "Sanıkları neden yargıladınız" davası olduğunu öne süren Fırat, usule ilişkin itirazlarda bulundu.
Yargılama faaliyetini yerine getirdikleri için suçlandıklarını iddia eden Fırat, yargıç olarak önlerine gelen davaya baktıklarını söyledi.
Fırat, Ergenekon davasında, Anayasayı, kanunları ve yargı içtihatlarını referans aldıklarını, dış faktörlerin ve kamuoyunun baskısı altında kalmadıklarını savundu.
Kanun hükümleri dışında hiçbir yerden emir ve talimat almadıklarını ileri süren Fırat, Ergenekon davasının hukuki bir dava olduğunu iddia etti.
Sanık Fırat, haklarındaki soruşturma ve kovuşturmanın hukuki olmadığını, yargılama faaliyeti yürüttükleri için suçlandıklarını ileri sürerek, şu anda hakim karşısında bulunmalarının hukuk açısından yüz karası bir durum olduğunu savundu. Fırat, yargılama yaparken delilleri değerlendirme takdir ve yetkisinin bizzat yargılamayı yapan heyette bulunduğunu söyledi.
Ergenekon davasında sanıkların tanık dinletme taleplerini yerine getirmemekle de suçlandıklarını belirten Fırat, yaklaşık 5 yıl süren yargılamalar sırasında tanık dinletme isteklerinin büyük oranda karşılandığını, bazı tanık dinletme taleplerinin ise "yargılamayı uzatma amaçlı ve davaya bir katkı sağlamayacağı kanaatine varılarak reddedildiğini" iddia etti.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ile ilgili dosyayı Yüce Divan sıfatıyla yargılama yapılması için Anayasa Mahkemesine göndermemekle de suçlandıklarını hatırlatan sanık Fırat, Başbuğ'un, "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme", "hükümeti yıkmaya teşebbüs" suçlarından yargılandığını, bu suçların görev suçu değil, kişisel suç kapsamında kaldığını ileri sürdü. Sanık eski hakim Fırat, Başbuğ'a isnat edilen bu suçların hangi hallerde görev suçu, hangi hallerde kişisel suç sayılacağının o zamanki mevzuat, yargı içtihatları ile sabit olduğunu iddia etti.
Durma kararı verilmesini istedi
Ergenekon davasının Yargıtayın bozma kararının ardından halen devam ettiğini hatırlatan Fırat, Ergenekon davasında karar açıklanmadan, kendi yargılamalarının yapılamayacağını, bunun adil yargılamayı teşebbüs suçunu oluşturacağını ileri sürdü.
Sanık Fırat, bu nedenle Ergenekon davası tamamlanana kadar yargılandıkları bu davada durma kararı verilmesini istedi.
"Ergenekon davasının tutuklu sanıklarının tahliye taleplerine yetersiz gerekçelerle ret kararı vererek, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu işledikleri"nin de iddia edildiğini belirten Fırat, gerekçesi olmayan hiçbir kararda imzasının bulunmadığını, verdikleri kararların yasal mevzuat hükümlerine göre uygun ve yeterli olduğunu öne sürdü.
Duruşmanın bir bölümünü, aralarında emekli Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, eski Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün ve Sedat Peker'in de bulunduğu Ergenekon davasının bazı sanıkları da müşteki sıfatıyla izledi.
Duruşmaya yarın sanık savunmalarının alınmasıyla devam edilecek.
Duruşmaya ait diğer detaylar
Yargıtay ana binadaki salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklardan Hüsnü Çalmuk, Fatih Mehmet Uslu, Mehmet Ali Pekgüzel, Hasan Hüseyin Özese ile tutuksuz yargılanan sanık Ercan Fırat'ın yanı sıra mağdur ve müştekiler ile taraf avukatları katıldı. Sanıklar duruşma salonuna içlerinde çok sayıda dosyanın yer aldığı büyük poşetlerle geldi. Duruşmanın başında sanıklardan Hüsnü Çalmuk, avukatına belge vermesinin engellendiğini iddia edince mahkeme başkanı Haydar Metiner, "Kurallara uymazsanız sizi gönderirim" diyerek Çalmuk'u uyardı.
Başkan Metiner daha sonra davaya gelen belgeleri ve müdahil olma talepli dilekçeleri okudu. Katılma taleplerine ilişkin kendisine söz verilen sanıklardan Hasan Hüseyin Özese, "İstanbul (Kapatılan) 13. Ağır Ceza Mahkemesi, yasal bir mahkemedir. Ergenekon davasına bakan mahkeme heyeti de yetkilendirilmiş bir heyettir. Müdahillik talebinde bulunanlar hakkında kesinleşmiş bir beraat hükmü yoktur. Hukuki delillere göre haklarında iddianame düzenlenmiştir. Bu nedenle katılma taleplerinin reddini istiyorum" dedi. Diğer sanık Hüsnü Çalmuk ise aralarında Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de bulunduğu bazı isimler hakkında verilen davaya katılma kararının kaldırılmasını istedi. Ara kararı açıklayan mahkeme başkanı Haydar Metiner ise aralarında Ferit İlsever, Serhan Bolluk, Muzaffer Tekin mirasçıları ve Emcet Olcaytu mirasçılarının da bulunduğu isimlerin davaya katılma taleplerinin kabul edildiğini açıkladı.
Ara kararın ardından sanık savunmalarına geçildi. İlk olarak savunma yapan eski hakimlerden Ercan Fırat, yargılama faaliyetleri nedeniyle şu anda yargılandıklarını, bunun da hukuk devletinin bir ayıbı olduğunu öne sürdü. 'Şu anki yargılama bir meydan dayağıdır' diyen Fırat, kendisini şöyle şu sözlerle savundu:
"Yargıtay bozma kararına rağmen Ergenekon davasında halen hüküm verilememiştir. Ergenekon davası sanıkları, bizim yargılandığımız davada, devam eden kendi davaları hakkında konuşmuşlardır. Maalesef buradaki heyet de buna alet edilmiştir. Ergenekon davası hukuki bir davadır. Başbakan olduğu dönemde Binali Yıldırım'ın, 'Ergenekon bal gibi vardır' açıklaması dikkat çeken bir açıklamadır. Bizlerin burada yargılanması, Ergenekon terör örgütünün varlığını göstermektedir. Batı'da gladyo yargılaması neyse Türkiye'de de Ergenekon yargılaması odur."
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanıklardan Ercan Fırat savunmasına devam etti. Fırat savunma yaptığı sırada sanıklardan Hüsnü Çalmuk'un, avukatına birşeyler verdiğini gören mahkeme başkanı Haydar Metiner, Çalmuk'u uyardı. 'Burası belge alışverişi yapma yeri değil' diyen başkan Metiner, Hüsnü Çalmuk'un oturduğu yeri değiştirdi. Daha sonra savunmasını sürdüren Ercan Fırat, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve kuvvet komutanlarının, Anayasa Mahkemesinde yargılanmasının mümkün olmadığını savunarak, Yargıtay'ın bozma kararında bu yönde yer alan tespitleri eleştirdi. Fırat, gerekçesi olmayan hiçbir kararda imzası olmadığını iddia etti.
12.03.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesince, Yargıtay Konferans Salonu'nda görülen duruşmaya, FETÖ üyeliğinden tutuklu bulunan eski hakimler Hüsnü Çalmuk, Fatih Mehmet Uslu, Hasan Hüseyin Özese ve eski savcı Mehmet Ali Pekgüzel, tutuksuz sanık eski hakim Ercan Fırat, avukatlar ile bazı mağdurlar katıldı.
Duruşmaya, dün savunmasına başlayan sanık Ercan Fırat'ın savunmasıyla devam edildi. Fırat'ın savunmasını tamamlamasının ardından salonda bulunan müştekilere ve müşteki avukatlarına söz verildi.
Müşteki avukatlarından Zeynep Küçük, bazı FETÖ sanıklarının yurt dışına kaçmaya çalıştıklarını, tutuksuz sanık Ercan Fırat'ın kaçma şüphesi bulunduğunu söyledi. Avukat Küçük, bu nedenle Fırat'ın tutuklanmasını talep etti.
Salondaki müştekiler de sanık Fırat'a, "İddianameyi okudunuz mu? Kaç sayfaydı?", "Nutuk'u neden suç delili yaptınız?", "Teröristbaşı Şemdin Sakık'ı nasıl tanık yaptınız?", "FETÖ sizce terör örgütü mü?" gibi sorular yöneltti.
İddianameyi okuduğunu ancak kaç sayfa olduğunu hatırlamadığını, Nutuk'un suç delili sayılmasının mümkün olmayacağını söyleyen Fırat, Şemdin Sakık'ın tanık olarak dinlenmesiyle ilgili de "yargılamalarda tanıkların kişiliklerine bakılmayacağını" belirtti.
Sanık Fırat, "FETÖ sizce terör örgütü mü?" sorusunun ise yargılamayla ilgisinin bulunmadığını öne sürdü.
Fırat'ın savunmasını tamamlamasının ardından Mahkeme Başkanı Haydar Metiner, Ankara dışından duruşma için gelen mağdurların talebi üzerine bu kişilere söz vererek, şikayetlerini dinledi.
-Mağdurların beyanları
Ergenekon davasında 6 yıl 9 ay tutuklu kalan Mehmet Demirtaş, tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Bu davanın özü Zekeriya Öz'dü. Bu davanın sanıklarından da ikisi firari. Çok akıllı olanlar kaçtı zaten. Ben sıradan bir iş adamıydım, kendi halimde ticari hayatım vardı. Şimdi otobüs şoförlüğü yapıyorum. Malımız gitti, canımız gitti, ağabeyim süreçte intihar etti ama memleketin bunlar yüzünden kaybettikleri yanında benim kaybettiklerim feda olsun." diye konuştu.
-"Fetullah Gülen denen şaklabanın ağzına göre hareket ettiniz"
Davanın mağdurlarından Ergenekon sanığı Erol Ölmez de sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, davaya katılma talebinde bulundu.
Ölmez, ilkokul mezunu olduğunu, maddi durumu yerinde olmadığı için Kuvayı Milliye Derneğinde iş bulduğunu ve burada barındığını anlattı.
Ergenekon davasında "terör örgütü üyesi ve tetikçi" olmakla suçlandığını belirten Ölmez, sanıklara, "Fetullah Gülen denen şaklabanın ağzına göre hareket ettiniz. Biz ne yaptık, suçumuz neydi? Sizin asıl derdiniz biz değildik. Devletin komutanlarını, hocalarını, devletini ve milletini sevenleri aldınız, bizi de arada tetikçi diye dosyaya dahil ettiniz. Asıl operasyonu bizden sonra Recep Tayyip Erdoğan'a yapacaktınız. Şimdi bari biraz cesur olun. Söyleyin, korkmayın, o Pensilvanya'daki şaklaban bize bunları yaptırdı deyin." şeklinde konuştu.
"Kuddusi Okkır'a koğuşta baktım, öldü ölecekti"
Erol Ölmez, tutuklu bulunduğu süre içinde "Ergenekon terör örgütünün kasası" denilen Kuddusi Okkır ile aynı koğuşta kaldığını belirterek, şunları anlattı:
"Adam hastaydı, öldü ölecekti. Belediyenin cenazesini kaldırdığı, bu 'kasa' dedikleri adama bakmaya başladım. O sırada Zekeriya Öz beni çağırdı. Kuddusi Okkır'ı anlattım, ölmek üzere olduğunu söyledim. 'Devletin hastanesi, doktorları var, bakarlar' dedi. Bana, 'Seni tanık koruma programına alacağız, cezaevine geri dönmezsin' diyerek, çekmecesinden çıkardığı Veli Küçük ve Muzaffer Tekin ile ilgili hazırlanmış bir ifadeyi imzalatmak istedi. Kabul etmedim. Kabul etmeyince sert yaptı. Cezaevine geri gönderdi. Birkaç gün sonra Kuddusi Okkır'ı bizim koğuştan götürdüler. İki gün sonra vefat ettiği haberi geldi."
Mahkeme Başkanı Haydar Metiner'in, "Kuddusi Okkır, son günlerinde sana bir şey söyledi mi, ailesine bir mesaj vermeni istedi mi?" sorusu üzerine Erol Ölmez, "Hep niye suçlandığını bilmediğini anlatıyordu. Kaldığımız günler boyunca, 'Sana İngilizce öğreteyim, bol bol kitap oku' derdi." şeklinde konuştu.
Ergenekon davası sanıklarından Erdal Şahin de "terör örgütü üyesi ve tetikçi" olmak suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası aldığını, İbrahim Şahin'in yeğeni olması nedeniyle dosyaya dahil edildiğini söyledi. Şahin de sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, davaya katılma talebinde bulundu.
Diğer mağdurlar da sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek, davaya katılmayı talep etti.
Sanıklar ise Ergenekon davasının devam etmesi nedeniyle mağdurların suçtan zarar görmesinin söz konusu olmadığını ileri sürerek, katılma taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, dinlenen mağdurların suçtan zarar görme ihtimalleri bulunduğundan katılma taleplerinin kabulüne karar verdi.
13.03.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesince Yargıtay Konferans Salonunda görülen duruşmaya, FETÖ üyeliğinden tutuklu bulunan eski hakimler Hüsnü Çalmuk, Fatih Mehmet Uslu, Hasan Hüseyin Özese ve eski savcı Mehmet Ali Pekgüzel, tutuksuz sanık eski hakim Ercan Fırat, avukatlar ile bazı mağdurlar katıldı.
Duruşmada, kapatılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki Ergenekon davasını gören heyet üyesi eski hakim Hüsnü Çalmuk, savunmasının başlangıcında usule ilişkin itirazlarda bulundu, Mahkeme Başkanı Haydar Metiner'in dosyadan çekilmesini istedi ve bu konudaki dilekçesini heyete sundu.
Heyet, müzakere sonrasında Yargıtay Cumhuriyet Savcısının da görüşü doğrultusunda Çalmuk'un talebini davayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddetti.
Çalmuk, savunmasında, Ergenekon davasını kastederek, "Türk hukuk tarihinde bir dosya devam ederken, yargılamayı yapan hakimler yargılanıyor." ifadesini kullandı.
Bu davayı gören mahkemeye, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin o dönemki başkanı Köksal Şengün'ün de uygun görmesi üzerine 12 Eylül 2010'daki referandumdan önceki HSYK tarafından atandığını aktaran Çalmuk, o dönemki HSYK üyelerinin sosyal demokrat olduklarını ifade etti.
Mahkeme Başkanı Metiner'in "Sosyal demokrat olduklarını nereden biliyorsun?" diye sorması üzerine Çalmuk, "Yemek yiyip, sohbet ettiğim insanlardır." dedi.
Ergenekon dosyasını en iyi bilen kişilerin yargılamada görev alan hakimler ve savcılar olduğunu, yargılamanın basın ve kamuoyunca takip edildiğini, tartışma programlarına dosyayı bilmeyen kişilerin çıktığını kaydeden Çalmuk, her davada olabilecek maddi hataların büyütüldüğünü savundu.
Yargılama sonucunda mahkemenin "Ergenekon'un, Gladio-kontrgerilla yapılanmasına karşılık geldiği, bünyesinde asker ve sivil kişiler bulunduğu, hükümeti, cebir ve şiddet kullanarak görevini yapamaz hale getirmeyi amaçladığı" kanaatine vararak hüküm verdiğini ileri süren Çalmuk, "Mahkemenin tiyatro oynadığı iddia edilmiştir. Mahkeme tiyatro oynamamış, elinden gelen tüm gayreti göstermiştir." diye konuştu.
Ergenekon davasına ilişkin başka açıklamalarda da bulunan Çalmuk'a, Heyet Başkanı Metiner, "Burada Ergenekon yargılaması yapmıyoruz. Ergenekon kararı, Yargıtay tarafından bozuldu. Öyle bir karar yok artık. Siz bozma ilamını tanımıyor, 'Hatalıdır' diyorsunuz, değil mi?" diye sordu.
Savunmasına devam etmek istediğini belirten Çalmuk, "Emniyet teşkilatındaki FETÖ mensuplarının hazırladığı delillerle birden fazla kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak", "davanın sonunu görmeden vefat eden sanıklar bulunması", "21 farklı iddianamenin bir araya getirilmesi", "dosyada 120 milyon belge bulunması", "sanıklardan Mehmet Ali Çelebi'nin telefonunda sahte delil oluşturulması" gibi birçok konuyla suçlandığını ifade etti.
Dosyadaki belgelerden birçoğunun sanıkların dijital materyallerinin dökümü olduğunu kaydeden Çalmuk, farklı iddianamelerin bir araya getirilmesinde de zorunluluk gördüklerini aktardı.
Kuddusi Okkır'ın dava açılmadan vefat ettiğini, kendisinin ise 8. oturumdan itibaren davaya dahil olduğunu belirten Çalmuk, Mehmet Ali Çelebi'nin telefonuna yapılan yüklemenin de soruşturma aşamasında gerçekleştiğini kaydetti.
Yargılama sırasında tarafsız olduklarını, delillere göre karar aldıklarını ifade eden Çalmuk, "Ben bu tarafsızlık konusuna çok önem veriyorum, hatta o kadar abartıyorum ki takım bile tutmuyorum." diye konuştu.
"Hiçbir mahkemenin sanıklara ceza vermek için yargılama yapmayacağını" anlatan Çalmuk, "Hiç kimsenin masum bir kişiye ceza verme hakkı yoktur. Hiçbir vicdan bunu kabul etmez. Mahkemeler delille işlem yapar. Her yargısal takdir hakkını kullanan hesap verecekse işimiz var. Mahkememiz yargılama yapmış, işine bakmıştır." ifadelerini kullandı.
Savunması sırasında bir izleyici Çalmuk'a, "Yatır adamı 6 sene..." diye tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı Metiner'in "Yargılama sırasında kararlara muhalif kaldığınız hiç oldu mu?" sorusu üzerine Çalmuk, "Dosyayı incelersiniz, önünüzde dosya var. Deliller ortada. Oyumu, kendi vicdanıma göre kullandım. kararlarıma bakan, görür." dedi.
Başkan Metiner'in "Soruma cevap vermediniz. Doğal bir soru sordum. Bu soruyla ilgili susma hakkınızı mı kullanıyorsunuz?" demesi üzerine Çalmuk, "Kararlarıma bakarsanız görürsünüz, diyorum. Susma hakkımı böyle kullanıyorum. Cevap vermiyorum." dedi.
Duruşmaya daha sonra öğle arası verildi.
14.03.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesince, Yargıtay Konferans Salonu'nda görülen duruşmaya, FETÖ üyeliğinden tutuklu bulunan eski hakimler Hüsnü Çalmuk, Fatih Mehmet Uslu, Hasan Hüseyin Özese ve eski savcı Mehmet Ali Pekgüzel, tutuksuz sanık eski hakim Ercan Fırat ile taraf avukatları katıldı.
Ergenekon davasının görüldüğü sırada kullanılan bilgisayarların hard disklerindeki bilgileri silerek delilleri kararttığı suçlamasına ilişkin savunma yapan Çalmuk, söz konusu bilgisayarların İstanbul Adliyesinin demirbaş envanteri olmadığını, bunların Silivri Ceza İnfaz Kurumu yönetimi tarafından tahsis edildiğini kaydetti.
Çalmuk, İstanbul Adliyesinden bilgisayar istediklerini ancak bu taleplerinin karşılık bulmaması nedeniyle cezaevi yönetiminden kendilerine bilgisayar verilmesini istediklerini, bu bilgisayarlarda Ergenekon davası belgelerinin yer aldığını kaydetti.
Söz konusu bilgisayarlara ilişkin bir demirbaş listesiyle kimlerin sorumluluğunda olduğuna dair bir belge oluşturulmadığını söyleyen Çalmuk, "Devletin bir başka kurumundan alınan bu bilgisayarlar, dava bitiminde iade edilecekti. Buna ilişkin bir hakim olarak zimmet yapamazdım. En fazla katibin ilgilenmesi gereken bir konuydu." savunmasını yaptı.
Bunu üzerine Mahkeme Başkanı Haydar Metiner, duruşma salonundaki bilgisayarları göstererek "Bakın yaptığımız bütün işler burada kayıt altında. Başka paralel bilgisayar alırsan şüphe yaratır. Kayıt dışı yapıyorsunuz, kayıt yok." dedi.
- Aile saadetini bozacak belgeler
Çalmuk, bilgisayarlarda devletin gizli belgelerinin yanı sıra sanıkların aile saadetini bozacak bilgilerin de olduğunu, davanın karara bağlanmasının ardından internetten indirdiği bir program aracılığıyla bilgisayardaki bu bilgileri sildiğini aktardı.
Çalmuk'un bu işlemi yaparken tutanak tutulmadığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Metiner, "Aile saadetini bozacak belgeleri niye orada muhafaza ettiniz? Davayla ilgisi ne? Tutanak tutup, neden çıkarmadınız?" diye sordu.
Çalmuk, bilgilerin bir bütün halinde bilgisayarlara yüklendiğini bu nedenle tasnif yapılamadığını öne sürerek, sanıklara ilişkin özel bilgilerin deşifre olacağı endişesiyle geri dönüşü olmayacak şekilde bilgisayarların 35 kez silindiğini söyledi.
Mahkeme Başkanı Metiner'in, "Bu yükü (silme işlemini), sorumluluğu niye tek başınıza üstlendiniz? Bakın biz heyet olarak çalışıyoruz." değerlendirmesi üzerine Çalmuk, "Silmesem daha ağır ceza alacaktım. Devletin gizli belgeleri geri getirilirse getirilsin. Benden sonrası tufan mı demeliydik? Mahkememiz devleti ve kişisel verileri korumuştur. Kötü niyetli olsak balyoz getirip, bilgisayar ve hard diskleri kırar, 'Devletin gizli bilgileri olduğundan kırılmıştır' diye tutanak tutardık." şeklinde konuştu.
Çalmuk, bilgisayarlardaki verilerin silinmesi kararını heyet olarak verdiklerini, kanunsuz bir işlem yapmadıklarını iddia etti.
- Reddi hakim talebinde bulundu
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, savunmasına devam eden Çalmuk, Mahkeme Başkanı Metiner hakkında "ihsası reyde" bulunduğu gerekçesiyle "reddi hakim" talep etti.
Talep, "duruşmayı uzatmaya yönelik" olduğu gerekçesiyle mahkeme heyeti tarafından geri çevrildi.
Öte yandan, duruşma arası verildiği sırada sanıklar ile mahkeme salonunun güvenliğinden sorumlu jandarma arasında tartışma çıktı.
Tutuklu sanıklardan eski savcı Mehmet Ali Pekgüzel, kendisine kelepçe takılması üzerine, "Kaçma şüphesi olana kelepçe takılır." diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine, jandarma personeli de "Kaçma şüpheniz var." karşılığını verdi.
Duruşmaya, 18 Mart Pazartesi günü Çalmuk'un savunmasıyla devam edilecek.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca Ergenekon davasına bakan 7 eski hakim ve savcı hakkında çeşitli suçlardan 3 ila 600 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezası istemiyle son soruşturma kararı verilmiş ve karar Yargıtaya gönderilmişti. Bu sanıklarla ilgili FETÖ üyeliği suçundan açılan davalar ise ayrılmıştı.
FETÖ üyeliği suçundan diğer mahkemelerde yargılamaları süren sanıklar bu kez, Ergenekon soruşturma ve yargılama evresindeki eylemleri nedeniyle "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, görevi kötüye kullanma, suç uydurma, resmi belgede sahtecilik, suç delillerini yok etme" suçlarından yargılanıyor.
Daha önce ayrılarak görevsizlik kararı verilen sanık Hasan Hüseyin Özese hakkındaki aynı suçlarla ilgili dosya bu davayla birleştirilmiş, böylece davadaki sanık sayısı 8'e çıkmıştı.
Paralel yapı-10 Temmuz (2017) 'Ankara 8 sanık Ergenekon hakim ve savcıları' davası (Yargıtay)
(16 Mart 2019, 13:12)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: