Tam
EskidenYeniye
 

Kara Havacılık Darbe davası

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

16.02.2019 14:47 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi.

04.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada savunma yapan sanık eski teknisyen astsubay Ergün Yakut, darbe girişiminin yaşandığı tarihten önce yıllık izin aldığını ve 14 Temmuz'da Bursa'da bulunduğu sırada kuvvetten aranıp Kara Havacılık Komutanlığı'nda yapılacak Suriye ve sınır ötesine yönelik bir toplantı kapsamında gelmesi gerektiğinin söylendiğini ileri sürdü.

Bunun üzerine, acil gelişen bir durum olduğunu değerlendirerek Ankara'ya yola çıktığını, bu sırada birlikte çalıştığı astsubay Erkan Çetin'in de toplantı olduğu bilgisini verdiğini anlatan Yakut, kışlaya gelip bakım hangarında beklerken tabur komutanı kara pilot yarbay Murat Bolat'ın çağırdığını ve acilen gelişen bir faaliyet için gece uçuşu yapılacağını söylediğini öne sürdü.

"Sınır ötesi harekat olacağını değerlendirdim." diyen Yakut, Bolat'ın helikopterler için silah alınmasını emretmesi sonrası, astsubaylar Erkan Çetin, Emre Gürel ve Levent Selamoğlu ile depoya gidip önceden hazırlandığını gördüğü 9 biksi makineli tüfeği helikopterlere taşıdıklarını bildirdi.

Yakut, bindiği helikopterin pilotlarına sorduğunda tahliye emri aldıklarını söylediklerini ileri sürerek, başka bir şey bilmediğini ve uçuşa müteakip Akıncı Üssü'ne indiklerini belirtti.

Pilotların terminal binasına geçtiklerini, peşlerinden gidip müsaade alarak bir odaya girdiğini ve istirahat ettiğini anlatan Yakut, bu sırada ailesinin arayıp kalkışma ve darbe girişiminden haberdar ettiklerini söyledi.

Yakut, pilotları aradığını ancak bulamadığını, kalkış yapan jetlerden dolayı üssün de darbe girişimi içinde olabileceğini düşündüğünü, kimin hangi tarafta olduğunu bilmediğinden buradan çıkmak istediğini ancak nizamiyelerdeki önlemlerden dolayı çıkamadığını iddia etti.

Gün aydınlanana kadar ağaçlık alanda beklediğini ve pistin bombalanması sonrası kargaşadan yararlanarak tel örgülerden kaçtığını öne süren Yakut, 17 Temmuz'da bildiğini ve gördüğünü anlatmak için Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM Şube'ye gittiğini ve gözaltı işlemi yapıldığını ifade etti.

Darbe faaliyetlerine iştirak etmediğini, Akıncı Üssü'nde bulunduğu sırada bu girişimden haberdar olup kimseden emir almadığını savunan Yakut, FETÖ ile de bir bağı bulunmadığını ileri sürdü.

Yakut, tarafına yöneltilen suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini belirterek, tahliyesini ve beraatini istedi.

Sanık Cebrail Sert de üzerine atılı suçlamaları reddederek tahliye ve beraat talebinde bulundu.

05.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Sanık eski pilot binbaşı Ahmet Sereyim, savunmasında, suçlamaları kabul etmedi.

Sereyim, Malatya'da görevli olmasına rağmen Kara Kuvvetleri Komutanlığı tayin subayınca, resmi telefondan aranıp emredildiği için Kara Havacılık Komutanlığına katıldığını söyledi.

Katılışla ilgili verilen emri sorgulamadığını savunan Sereyim, darbede görev alacağını bildiğine yönelik iddiayı ise kabul etmedi.

"Bu iddia mesnetsiz bir iddiadır." diyen Sereyim, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalıştığına yönelik suçlamanın da gayri ciddi olduğunu öne sürdü.

Sereyim, bir arkadaşının evinde kaldığı ve sabaha kadar toplantı yapıp darbe girişiminden önce verilecek görevi konuştuklarına dair suçlamanın da dayanağı olmadığını iddia etti.

Bir darbe toplantısına katılmadığını, FETÖ ile bağı bulunmadığını savunan Sereyim, iddiaların tamamının varsayımlar üstüne kurulduğunu ileri sürdü.

Sereyim, o gece Kara Harp Okulundaki öğrencilerden bir grubu, güvenlik gerekçesiyle Etimesgut Meydanı'na getirdiğini ve bunların yargılandıkları davada tahliye edildiklerini anımsatarak, yaptığı bu uçuşun darbeyle ilişkilendirilmesini vicdanlara bıraktığını söyledi.

Bir grup askeri Gölbaşı'ndan Türksat'a götürdüğü ve bir süre sonra da oradan aldığına ilişkin iddiaya karşılık Sereyim, "Ben o gece böyle bir uçuş yapmadım." dedi.

Sereyim, Etimesgut'a iniş yaptığı sırada saat 04.40'ta kuleyle görüştüğünü, ayrılırken de 05.20'de tekrar irtibat kurduğunu iddia ederek, Türksat'ta 04.47 ve 07.09'da bulunmasının mümkün olmadığını öne sürdü.

Sereyim, telefonuyla ilgili verilerin de tekrar incelenmesini talep etti.

O gece, konusu suç teşkil eden eylemi olmadığını, böyle bir emir almadığını ve kimseye de böyle bir emir vermediğini savunan Sereyim, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Tatilden dönüp uçuş yapmış

Sanık eski pilot binbaşı Abdullah Ateştemur da mahkeme huzurunda daha önce yaptığı savunmasını kabul ettiğini belirterek, suçlamaları reddetti.

Ateştemur, yıllık izni kapsamında 10-15 Temmuz'da Antalya'da olduğunu, 15'inde de çıkış yapıp memleketine gitmeden önce Ankara'ya uğradığını bildirdi.

Ankara'ya geldiğinde tabur komutanı Halil Gül'ün arayıp çağırması üzerine birliğine gittiğini ve verilen emir doğrultusunda uçmak zorunda kaldığını ileri süren Ateştemur, darbe planı kapsamında önceden görevlendirildiğine yönelik iddiayı kabul etmedi.

Ateştemur, 15 Temmuz'da verilen emir kapsamında, muhtemel bir terör saldırısı ihtimaline karşılık bir helikopteri Erdoğan Erdem ile Akıncı Üssü'ne tahliye ettiklerini savundu.

Akıncı'ya "yurtta sulh" parolasıyla indiklerine yönelik suçlamayı da kabul etmeyen Ateştemur, iniş yaparken kuleyle temasta bulunmadıklarını, bu yüzden bir parola da bildirmediklerini iddia etti.

Burada terminal binasına geçtiğini, telefonunun şarjı bittiği için onu fişe taktığını anlatan Ateştemur, Antalya'dan yeni döndüğü, yol yorgunu olduğu için uyuya kaldığını ve sabah 06.00 gibi uyandığını, bu yüzden kimseyle de görüşmediğini ileri sürdü.

Ateştemur, uyandıktan sonra darbe girişiminden haberdar olduğunu, öğle saatlerinde üsse gelen savcıya ifade vermek için karargaha gittiğini söyledi.

Anayasaya aykırı bir eylemde bulunmadığını, amiri Halil Gül'ün emirleri dışında kimseden emir almadığını iddia eden Ateştemur, o gece Akıncı'ya helikopter götürülmesi dışında hiç uçmadığını savundu.

Ateştemur, aramalarda bulunan bir doların da Afganistan'dan yeni geldiği için görevden kalan para olduğu iddiasını paylaştı.

İki tanığın beyanlarını kabul etmeyen ve örgüt üyesi olmadığını savunan Ateştemur, FETÖ üyelerince ankesörlü ya da sabit hatlardan arandığına yönelik suçlamayı da reddetti.

Ateştemur, tahliyesini ve beraatini istedi.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan Kara Havacılık Komutanlığı eski hizmet taburu komutanı pilot yarbay Sezgin Uyanık, suçlamaları kabul etmedi.

15 Temmuz'da Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığı ve TÜRKSAT'a uçuş gerçekleştirdiğine yönelik suçlamanın, telefon sinyallerine dayanılarak yapıldığını öne süren Uyanık, ancak iddia edildiği gibi 22.33-23.06 aralığında Gölbaşı'nda bulunmasının mümkün olmadığını, 22.32'de kendi birliğindeki hangar önünde bulunduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiğini savundu.

"Bu iddia gerçek dışıdır. Benim Gölbaşı'nda olduğuma dair hiçbir sinyal bilgim de yoktur." diyen Uyanık, aynı helikopterde bulunduğu belirtilen Deniz Aldemir'in telefon sinyalinin de o sıralarda Kahramankazan'dan sinyal verdiğinin tespit edilmiş olduğunu ileri sürdü.

Uyanık, personel nakli yapılacağı emriyle Kara Harp Okulu'ndan aldığı kişileri Genelkurmay Başkanlığına bıraktığını ifade ederek, ancak ikinci bir grubu götüremeden Güvercinlik'e döndüğünü öne sürdü.

Kara Harp Okulu'ndaki personelin neden Genelkurmay'a gittiğini bilme imkanı bulunmadığını iddia eden Uyanık, verilen emre uyduğunu savundu.

Uyanık, olay gecesi Çankırı'dan Genelkurmay Başkanlığına mühimmat getirilmesine yönelik suçlamayı da kabul etmeyerek, kışla nöbetçi amirinin verdiği "acil malzeme nakli" emri gereği uçtuklarını belirtti.

Malzemenin bir organ, ilaç, evrak, seçim sandığı gibi her şey olabileceğini savunan Uyanık, taşınması istenen malzemenin fişek olduğunu farkettikten sonra şehir üzerinde tehlikeli olacağı gerekçesiyle Genelkurmay'a değil, durumu netleştirinceye kadar Akıncı'ya gittiğini ileri sürdü.

Uyanık, Akıncı Üssü'ne iniş yaparken de "yurtta sulh" parolasını kullanmadığını, normal şekilde yaklaşıp iniş gerçekleştirdiğini iddia etti.

FETÖ ile bir bağı olmadığını savunan ve suçlamaları reddeden Uyanık, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Duruşmaya yarına kadar ara verildi.

06.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Sanık eski yarbay Ümran Taş, savunmasında, daha önce verdiği ifadeleri kabul ettiğini belirtti.

Kara Havacılık Komutanlığında görevliyken darbe girişimi öncesi Kara Kuvvetleri Komutanlığınca İstanbul'daki Kara Harp Okulu öğrenci alımlarında görevlendirildiğini anlatan Taş, 15 Temmuz'da da milli duyguları artırmak amacıyla, öğrenci alımları sırasında kullanılmak üzere bir tatbikatın görsellerini almak ve yeni gelen CH 47 helikopterleri görmek için eski birliğine geldiğini ileri sürdü.

Ayrıca zaman zaman misafir uçucu olarak kışlada bulunacağı için uçuş kıyafetlerini burada bırakmak üzere yanında getirdiğini iddia eden Taş, kuvvet komutanı kışlaya geldiğinde sıralı amirleriyle görüşemediğini, birlik komutanlarından Yasin Candemir'e ulaşıp, onun yanına gittiğini aktardı.

Taş, CH 47 hangarına gitmek istediğini ancak uzaktaki bu hangara gitmek için araç bulamadığını öne sürdü. Kuvvet komutanı hava üssünde bulunduğu için araç hareketlerinin ikinci bir emre kadar yasaklandığını öğrendiğini ileri süren Taş, bir süre Candemir ile kurs taburu bölgesinde vakit geçirdiğini ve ardından kurmay başkanını aradığını belirtti.

Telefona çıkan habercilerin kurmay başkanının bulunmadığını belirttiğini anlatan Taş, bunun üzerine onun aracını talep ettiğini, aracın kısa süre sonra geldiğini kaydetti.

Araç yasağı nedeniyle orta tabura kadar gittiğini, ancak uçuş malzemelerinin kurmay başkanının odasına bırakılmasını istediğini ifade eden Taş, malzemeleri bu araçla gönderdiğini ileri sürdü.

Taş, ancak kıyafetlerinin darbe girişiminden sonra bırakılan odada bulunamadığını kaydetti.

Bir süre sonra alarm verildiğini, bu durumda ya oradan ayrılması ya da oradakilerle hareket etmesi gerektiğini savunan Taş, kalmayı seçtiğini, güvenlik gerekçesiyle tahliye edilmesi kararlaştırılan bir helikoptere yolcu olarak bindiğini anlattı.

Taş, yaklaşık 20 dakika sonra iniş yaptıklarını, yakındaki uçuş kulesine yürürken gördüğü bir uzman çavuştan oranın Akıncı Üssü olduğunu öğrendiğini ileri sürdü.

"Akıncıya bilerek ve isteyerek gitmedim." diyen Taş, telefonu ve başka eşyaları olan küçük çantasını helikopterde unuttuğunu fark etmesi üzerine geri dönüp aradığını ancak bulamadığını iddia etti.

Sabaha kadar diğer pilotların gittiği bir binada bulunduğunu iddia eden Taş, herkesin bilgisinin terör saldırısı yapıldığına yönelik olduğunu belirtti.

Taş, sabah erken saatlerde helikopterlerdeki eşyaların bir odaya götürüldüğünü öğrenmesi sonrası gidip çantasını bulduğunu ancak telefonu yanında olmadığı için gece boyunca kimseyle görüşemediğini savundu.

Gün ağardıktan sonra Yasin Candemir'i gördüğünü, yaşananlar hakkında bilgisi olup olmadığını sorduğunu belirten Taş, onun da Akıncı Üssü'nden yeni geldiğini öğrendiğini aktardı.

Taş, Candemir ile üsten ayrıldıklarını, en yakın yerleşim yerine giderek jandarmaya ulaşmaya çalıştıklarını iddia etti.

Bir süre sonra gördükleri jandarma ekibinin yanına gittiklerinde darbedilerek gözaltına alındıklarını ileri süren Taş, esasa ilişkin mütalaada üzerine atfedilen suçlamaları kabul etmeyerek, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Duruşmada savunma yapan sanık eski binbaşı Rıza Akıncı da suçlamaları reddetti.

İddia edildiği üzere Yenimahalle'deki MİT yerleşkesi üzerinde uçtuğu suçlamasını da kabul etmeyen Akıncı, tahliyesini ve beraatini istedi.

Duruşmaya yarına kadar ara verildi.

07.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Savunmasını yapan sanık eski pilot yüzbaşı Taha Fatih Çelik, verdiği ilk ifadede FETÖ üyesi olduğu ve darbe girişimi sırasında faaliyette bulunduğuna dair beyanlarını ve mahkeme huzurundaki ilk savunmasını kabul etmediğini söyledi.

Çelik, kendi rızasıyla polise teslim olduğunu, TEM şubede savcının da katıldığı mülakatta "3-5 ay ile bilemedin 1 seneye çıkarsınız" söylemiyle motive edilmeye çalışıldığını iddia etti.

Baskılar altında ifade verdiğini, 28 Aralık 2017'de mahkeme huzurundaki ilk savunmasını da bu yüzden yaptığını ileri süren Çelik, önceki beyanlarını "farazi bir senaryodur" olarak nitelendirdi.

"Şimdi gerçek savunmamı arz ediyorum." diyen Çelik, daha önce söylediğinin aksine FETÖ ile bir irtibatı olmadığını, onlardan da kimseyi tanımadığını iddia etti.

Çelik, 15 Temmuz'da Kara Havacılık Komutanlığı Taarruz Helikopter Taburunda bölük komutanı olarak görev yaptığını ifade ederek, birinci amirinin tabur komutanı Özcan Karacan olduğunu belirtti.

O gün kendisinin alay, Özcan Karacan'ın da kışla nöbetçi amiri olduğu bilgisini veren Çelik, kanunsuz bir emir almadığını ve amirinden gelen emirleri uyguladığını kaydetti.

Çelik, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanının denetim yaptıktan sonra kışladan ayrılmasının ardından, bu davanın da sanıklarından İlkay Ateş ile konuşurken Özcan Karacan'ın gelip Genelkurmaya saldırı olduğunu, yaralı ve ölenlerin bulunduğunu söylediğini iddia etti.

Karacan'ın emriyle helikoptere bindiğini belirten Çelik, İlkay Ateş ile helikopteri çalıştırıp emir beklediklerini, daha sonra tabur komutanının Akıncı'ya gidecek S70 model helikoptere eskortluk görevi yapacaklarını bildirdiğini, bunun üzerine kalkış yaptıklarını aktardı.

Çelik, ancak S70 ile irtibat kuramadıklarını, Akıncı Üssü kuleyle de irtibata geçemediklerini iddia ederek, bir süre sonra döndüklerini öne sürdü.

Sabaha kadar beklediklerini ancak 06.00 gibi Akıncı'ya tahliye emri üzerine tek başına havalandığını ileri süren Çelik, emre uyduğunu söyledi.

HTS kayıtlarının kanun ihlal edilerek elde edildiğini, kayıtların delil olamayacağını ve dava dosyasından çıkarılmasını talep eden Çelik, kule telsiz kayıtlarının da hükme esas alınmamasını istedi.

Çelik, hukuka aykırı olarak elde edilen tüm delillerin dosyasından çıkarılmasını talep ederek, aleyhindeki beyanları reddetti.

"Ben ne vatan hainiyim ne darbeciyim ne FETÖ'cüyüm. Cebir ve şiddet kullanmadım. Amirimin emriyle güvercinlik ve Akıncı arasında kısa süreli bir uçuş yaptım. Bu uçuşta silah sistem anahtarını dahi açmadım." ifadesini kullanan Çelik, tahliyesini ve beraatini istedi.

Eski yarbay da suçlamaları kabul etmedi

Sanık eski pilot yarbay İlkay Ateş de terör saldırısı gerekçesiyle Taha Fatih Çelik ile helikoptere bindiğini belirterek, "Taha yüzbaşı helikopteri çalıştırırken ben de helikoptere bindim. Özcan yarbay Akıncıdan gelecek bir S70 olduğunu ve ona eskortluk etmemiz emrini verdi. O ana kadar gerçekleşen hiçbir olayda bir anormallik yoktu. Bu tip ani gelişen olaylarda ne gerekiyorsa onu yaptık. Biz S70'le temas kuramadık. Akıncı'ya doğru uçtuk, ETİ kuleyle de görüştük." diye konuştu.

S70 helikopterle irtibat kuramayınca dönüş yaptıklarını anlatan Ateş, hangarların yakınında bir saat kadar beklediğini, sonra Çelik'in odasına gittiğini ifade etti.

Ateş, biraz da burada bekledikten sonra kendi odasına geçtiğini ve sivil kıyafetlerini giydiğini söyledi.

Nizamiyeler kapalı olduğu için çıkamadığını ileri süren Ateş, sabah Fidanlık nizamiyesinde Özcan Karacan'ın "Akıncıya gidiyoruz." demesi ve kapıyı açtırması sonrası özel aracıyla arkasından çıkıp evine gittiğini ifade etti.

Duruşmaya yarına kadar ara verildi.

08.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Sanık eski uçak-helikopter teknisyeni Erkan Çetin, savunmasında darbe girişiminin yaşandığı dönemde Ankara Birinci Kara Havacılık Alay Komutanlığında CH 47 teknisyeni olarak çalıştığını belirtti.

15 Temmuz öncesi görevli olarak İzmir'de bulunduğu sırada bir toplantı için Kara Havacılık Komutanlığına gelmesinin istendiğini belirten Çetin, tabur komutanı Murat Bolat ile darbe girişiminin yaşandığı sabah görüştüğünde, onun da ilk uçakla kışlaya katılmasını emrettiğini ileri sürdü.

Akşam saatlerinde kışlaya geldiğini belirten Çetin, toplantı olacak diye beklerken Murat Bolat'ın terör saldırısı ihtimali olduğu ve güvenlik gerekçesiyle tahliye yapılacağını, bunun için uçuş yapacaklarını söylediğini iddia etti. Çetin, daha sonra gördükleri alay komutan yardımcısı yarbay Halil Gül'ün de aynı yönde emir verdiğini öne sürerek, kendisi ve diğer personelin emre uyduğunu savundu.

Bindiği arama kurtarma helikopterine silah alınmasını da Bolat'ın emrettiğini bildiren Çetin, silah alıp geldiğini ancak helikopterde bunu yerleştirecek bir aparat olmadığı için silahı kenara koyduğunu öne sürdü.

Çetin, kalkış yapıp bir süre sonra indiklerinde buranın Akıncı Üssü olduğunu anladığını iddia ederek, pilotların inmesinin ardından kendisinin helikopterde istirahat ettiğini söyledi.

Bir süre sonra havalandıklarını ve sonradan Kara Harp Okulu olduğunu öğrendiği yerden 3 kez Etimesgut meydanına personel tahliyesi gerçekleştirdiklerini iddia eden Çetin, Akıncı'ya döndükten sonra darbe girişiminden haberdar olduğunu ve bir daha uçmadığını savundu.

Çetin, Akıncı Üssü'ne iniş yapılırken "yurtta sulh" parolası kullanılıp kullanılmadığını duymadığını belirterek, o gece amiri olmayan kimseden emir almadığını iddia etti.

FETÖ üyesi olmadığını savunan Çetin, "Üzerime atılı suçları kesinlikle kabul etmiyorum. Ben uçak-helikopter teknisyeni bir astsubay olarak amirlerimin emirleri doğrultusunda hareket ettim. Hizmete müteallik emirlere uydum." diye konuştu.

Çetin, tahliyesini ve beraatini talep etti.

Sanık eski astsubay başçavuş İlhan Ocakcıoğlu da savunmasında, isnat edilen suçları işlemediğini ileri sürerek tahliyesini ve beraatini istedi.

Duruşmaya 11 Şubat pazartesi gününe kadar ara verildi.

11.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada dinlenen eski pilot binbaşı Gürçay Baylar, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

Malatya'da görevliyken 15 Temmuz öncesi simülatör eğitimi dolayısıyla Ankara Kara Havacılık Komutanlığına geldiğini anlatan Baylar, darbe faaliyetleri kapsamında amiri olmayanlardan emir ve talimat aldığına yönelik suçlamayı reddetti.

"Askeri darbe faaliyeti kapsamında hiçbir faaliyetim ve davranışım olmamıştır." diyen Baylar, Malatya'dan Ankara'ya gelişinin yasal prosedüre uygun, birinci sicil amirinin emri üzerine olduğunu ileri sürdü.

Baylar, "15 Temmuz öncesi simülatör eğitimi için Malatya'dan Ankara'ya gelmem, acil olarak terör saldırısı gereği Güvercinlik Meydan'dan Akıncı Meydan'a helikopter tahliye etmem suç sayılamaz." diye konuştu.

FETÖ ile irtibatı olmadığını iddia eden Baylar, Akıncı Üssü'ne giderken en sondaki helikopterde bulunduğunu, kalkışta koldaki ilk helikopterin izin aldığını, bu yüzden "kuleden izin almadan kalkış yaptığı" yönündeki suçlamanın da doğru olmadığını savundu.

Akıncı'ya tahliye dışında başka bir uçuş yapmadığını iddia eden Baylar, tahliyesini ve beraatini talep etti.

Uçtuğu ve ateş ettiği iddialarını reddetti

Sanık eski yarbay Murat Karakaş da darbe girişiminin yaşandığı dönemde Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanlığında görevli olduğunu ifade etti.

Karakaş, 15 Temmuz'da mesaiden çıktıktan sonra kuvvet komutanının genel sekreteri Uğur Karaca'nın arayıp komutanın bir heyetle Kara Havacılık Komutanlığında bulunduğunu, personelden de biri talep edildiği gerekçesiyle gitmesini emrettiğini ileri sürdü.

Bu emre istinaden Kara Havacılık Komutanlığına geçtiğini anlatan Karakaş, Kara Havacılık Komutanı Tümgeneral Hakan Atınç'ın odasının bulunduğu karargah binasına gittiğini ancak onun yerinde olmadığını belirtti.

Bekleme odasında bulunduğu sırada subay, astsubay ve erlerin sağa sola koşturduğunu, dışarıda da bir hareketlilik olduğunu ifade eden Karakaş, birilerine sorduğunda Genelkurmaya terör saldırısı gerçekleştiğini, kışlada da bir terör eylemine karşı önlem alındığını öğrendiğini öne sürdü.

Karakaş, helikopter hangar bölgesinde de sorduğu bir kişinin terör saldırısı ihtimali dolayısıyla hareketlilik olduğunu belirterek o bölgeden ayrılmasını istediğini iddia etti.

Bir subayın da kışlaya giriş çıkışların yasaklandığını söylediğini öne süren Karakaş, bekleme odasına döndüğünü, 16 Temmuz'da patlama ve silah sesleri duyduğu için dışarıda bekleyen helikoptere bindiğini söyledi. Karakaş, helikopterin kalkış yaptıktan kısa süre sonra indiğini ve buranın Akıncı Üssü olduğunu öğrendiğini ifade ederek, üste beklerken saat 17.00 civarı gözaltına alındığını anlattı.

Örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmediğini belirten Karakaş, hakkında hazırlanan bilirkişi raporu ve idari tahkikat raporunu da reddetti.

Karakaş, hakkındaki delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmediğini ileri sürdü.

Helikopterle uçtuğuna, ateş açtığına, örgüt üyeliğine dair delil bulunmadığını, şüphelilik durumunun zorlandığını öne süren Karakaş, tahmin ve varsayımla kimsenin suçlu kabul edilemeyeceğini savundu.

Karakaş, "O gece KKK komutanına danışmanlık yapmak üzere gittim. Şahsım uçmamıştır, uçtuğum ve ateş ettiğim iddia edilse de bu hususa ilişkin bir tespit yapılmamıştır. Şahsımın ateş açtığı yönünde hiçbir delil yoktur. Suçlanmalar hukuksuzdur." diye konuştu.

Duruşmaya yarına kadar ara verildi.

12.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada dinlenen sanık eski binbaşı Okan Kocakurt, savunmasında darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığı Harekat Merkezi Şube Müdürü olarak görev yaptığını ifade etti. Kocakurt, 15 Temmuz'da Kara Havacılık Komutanı olan müşteki Hakan Atınç'a bir konu hakkında hazırladıkları raporu sunduğunu, sonrasında da rapor üzerinde tek başına çalışmaya devam ettiğini belirtti.

Önce Ankara, sonra Türkiye hava sahasının kapatıldığına yönelik 18.30 gibi bilgi gelmesi üzerine harekat merkezine geçip emrin detayını öğrenmeye çalıştığını ifade eden Kocakurt, hava araçlarının da en yakın meydana iniş yapması gerektiğini öğrendiğini söyledi.

Kocakurt, bu sırada kurmay başkanının odasına da gidip geldiğini ifade ederek, bu sırada kışlaya gelen Kara Kuvvetleri Komutanı ve beraberindeki heyetin, incelemelerin ardından akşam saatlerinde ayrıldığını dile getirdi.

Müşteki Atınç'a bilgi verdikten sonra harekat merkezine döndüğünü, kışlanın savunmasını sağlamak maksadıyla bazı tedbirler almaya başladıklarını ileri süren Kocakurt, nizamiyelere bölücü terör örgütü tarafından patlayıcı-yanıcı madde atılabileceğinin söylenmesi üzerine bizzat itfaiye bölümüne geçip yangın söndürme araçlarını nizamiyelerin emrine görevlendirmelerini istediğini ve karargaha döndüğünü iddia etti.

Gece cep telefonundan gördüğü bazı haberlerin kendisini kuşkulandırdığını ileri süren Kocakurt, sabaha doğru kışla üzerinde uçan bir helikopter olduğunu, önce hafif silah sesi, ardından da helikopterin kuleye doğru atış yaptığını duyduğunu söyledi.

Kocakurt, bulunduğu yerden uzaklaştığını ve gördükleri üzerine karargahın tahliye edilmesini tavsiye ettiğini iddia ederek, "Kışlamda darbeye tanık olmadım. Darbeye yönelik bir eylem ve söylem duymadım, görmedim. Ben, kışlanın terör eylemine karşı savunulduğunu düşündüm." dedi.

Sabah saatlerinde karargah önünde, içinde bir asker olan araca bindiğini ve oradan uzaklaştığını anlatan Kocakurt, askere de durumdan bahsettiğini ve can güvenliğinin tehlikede olabileceğini söylediğini belirtti. Kocakurt, bir fabrikanın içinden geçtikten sonra oranın servisine binip Yenimahalle köprüsünde indiğini kaydetti.

Askere de bir miktar para verip memleketine gidebileceğini söylediğini aktaran Kocakurt, biraz dolaştıktan sonra Etlik'teki bir alışveriş merkezinden bisiklet alıp Alanya'ya kadar gittiğini anlattı. Kocakurt, Alanya'da kimlik kontrolü sırasında gözaltına alındığını ifade etti.

Soruşturma aşamasındaki beyanlarını, kötü muameleden dolayı verdiği için kabul etmediğini söyleyen Kocakurt, FETÖ ile bir bağı olmadığını ileri sürdü.

Uçuş yaptığını inkar etti

Darbe girişimi faaliyetleri kapsamında Atınç'ın derdest edilmesinde yer aldığı suçlamasını kabul etmediğini söyleyen Kocakurt, 15 Temmuz akşamı Etimesgut'taki Zırhlı Birlikler tümenine giderek, helikopter mühimmatı aldığı iddiasının da doğruyu yansıtmadığını savundu.

"Uçuş hattına giderken, basından duyduğum haberler ve gece uçuş gözlüğüm olmadığı için uçuş görevinden imtina ettim." ifadesini kullanan Kocakurt, sanık eski üsteğmen Anıl Korkmaz'ın Zırhlı Birlikler'e birlikte uçuş yaptıkları itirafını da inkar etti.

Sanık Kocakurt, darbenin başarısız olduğunun anlaşılmasından sonra bisikletle Ankara'dan Antalya'ya kaçışına ilişkin, "Şehrin kaotik ortamından kurtulup biraz sakinleşmek istedim. Kendi canımı kurtardım ve kimsenin canına kastetmedim." diye konuştu.

Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.

13.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Sanık eski pilot binbaşı Sadullah Abra, savunmasında suçlamaları reddetti.

İlk olarak görevli olmadığı askeri bir birlikte faaliyette bulunmakla suçlandığını belirten Abra, bu iddianın aksine görev yerinin Kara Havacılık Komutanlığı olduğunu ve bölük komutanlığı yaptığını söyledi.

Abra, darbe girişimi öncesi helikopterle keşif uçuşu yaptığına yönelik iddiayı da kabul etmeyerek, 13 Temmuz'da Temelli Meydan ve Güvercinlik Meydan arasında gece uçuşu eğitimi yaptığını, uçuş güzergahının da resmi olarak kayıt altına alındığını ileri sürdü.

İddia edildiği üzere darbe girişimi öncesi bir toplantıya katılmadığını savunan Abra, FETÖ üyesi olduğunu reddetti.

Abra, 15 Temmuz'da kışlaya gelmeleri için hiçbir pilotu arayıp talimat vermediğini ileri sürerek bu yöndeki suçlamayı kabul etmedi.

Sadullah Abra, "15 Temmuz'da kısa bir uçuş yaptım ve ertesi sabah helikopteri Akıncı'ya götürdüm. Kule talimatına uygun hareket ettim. Silah kullanmadım. Hiçbir vatandaşın, polisin, askerin ölümüne sebep olmadım. Hiçbir yerin zarar görmesine yol açmadım. Askeri kolluk kuvvetlerine kendi isteğimle teslim oldum." diye konuştu.

Suçlamaları reddeden Abra, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Duruşmaya sanıkların esasa yönelik beyanlarıyla devam edildi.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan Kara Havacılık Komutanlığı eski binbaşı Ertuğrul Altun, suçlamaları kabul etmedi.

Kara Havacılık Komutanlığı Hava Ulaştırma Grup Komutanlığında görev yaptığını ifade eden Altun, 15 Temmuz'da bazı personelle doğum günü kutlaması yaptıktan sonra 18.30 gibi mesaiden ayrıldığını söyledi.

Altun, çıkış yaptıktan sonra tabur komutanı Yarbay Cengiz Zıypak'ın ve akabinde Grup Komutanı Albay Oğuz Yalçın'ın arayıp Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın VIP uçuş gerçekleştireceğini, bu yüzden ekibin ve uçağın hazırlanması emrini verdiğini bildirdi.

Emir doğrultusunda kışlaya döndüğünü, ancak Çolak'ın VIP uçuşunun gerçekleşmediğini anlatan Altun, yüzbaşı Serkan Yıldız ile çıkış yapacakları sırada 21.10 civarı Gazi Orduevi'ndeki bir düğünden gelen albay Oğuz Yalçın'ı gördüğünü, onun da biraz beklemelerini istediğini belirtti.

Altun, VIP uçuşun iptalini teyit ettiğini, ancak Genelkurmay Başkanlığından gelen terör saldırısı olabileceğine yönelik tedbir kapsamında mesainin terk edilmemesi emri geldiğinin söylendiğini iddia etti.

Yalçın'ın, nizamiyeyi takviye etmesi yönünde görevlendirmesi üzerine ana nizamiyeye geçtiğini ifade eden Altun, nizamiyedeki nöbetçi personele, emniyeti takviye amaçlı geldiğini söylediğini aktardı.

Sabaha kadar nizamiye bölgesinin emniyetinden sorumlu olarak beklediğini ileri süren ve nizamiye personeline teröristlere karşı kışla savunması için silah kullanma yetkisinden bahsettiğini aktaran Altun, "Sivil halka karşı dikkatli olunmasını ve asla ateş edilmemesini söyledim." diye konuştu.

Altun, içeri girmek isteyen bakım tabur komutanlığı personeli için önce kurmay başkanını aradığını, sonra da onun emri üzerine bakım taburu komutanı Murat Bolat'ı aradığını ve onun söylemesi üzerine bu kişileri kışlaya aldığını ifade etti.

Sabah saatlerinde albay Oğuz Yalçın'ın arayıp Meydan Harekat Tabur bölgesindeki nizamiyede bir saldırı olduğunu söylemesi üzerine oraya gittiğini ve duyduğu atış seslerinin jandarma bölgesinden geldiğini öğrendiğini ileri süren Altun, aynı üniformayı giyen askerlerle çatışmamak ve güvenlik için bu noktadan ayrıldığını bildirdi.

Altun, kafasının karıştığını, bu sırada motor çalıştıran bir UH1 helikoptere yöneldiğini ve bir refleksle yolcu olarak bindiğini söyledi. Helikopterde başkalarının da bulunduğunu belirten Altun, iniş sırasında geldikleri yerin Akıncı Üssü olduğunu öğrendiğini iddia etti.

Altun, üsse kendilerinden önce gelen personelin yaşanan olaylara ilişkin değerlendirme yaptığını, darbe girişimi olduğunu, ancak kimler tarafından yapıldığının bilinmediğinin konuşulduğunu dile getirerek, Kara Havacılık Komutanlığında bulunduğu sırada eyleminin kışla emniyetine yönelik olmasından dolayı darbe girişimine karşı hareket ettiklerini değerlendirdiğini belirtti.

Ancak üsse gelen savcılarca gözaltına alınıp sonraki süreçte tutuklandığını bildiren Altun, tamamen yasal çerçevede almış olduğu emrin suç sayılacağını hiç düşünmediğini söyledi.

İddia edilenin aksine örgüt üyesi olmadığını savunan Altun, darbe girişimine karışmadığını, nizamiyede terör saldırısı ihtimaline karşı sabaha kadar beklediğini öne sürdü.

Altun, nizamiyedeyken polislere ateş açılmasına yönelik emir verdiğine ilişkin suçlamayı da kabul etmedi.

Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.

14.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, Kara Havacılık Komutanlığı Bakım Taburu Komutanı eski yarbay Murat Bolat, esasa ilişkin savunmasını yaptı.

Darbe girişimi öncesi 1 Temmuz'da şartlı olarak yıllık izne ayrıldığını belirten Bolat, daha geç gelmesi beklenen CH-47 helikopterinin 13 Temmuz'da geleceğinin izne çıktığı gün belli olması üzerine o tarihe kadar izinli olduğunu söyledi.

Bolat, 12 Temmuz'da izinden döndüğünü ve Kara Havacılık Komutanlığından "zorunlu bir faaliyete katılmak üzere" İzmir'e gittiğini, yani darbe faaliyeti kapsamında dönüş yapmadığını öne sürdü.

Darbe girişiminden bir gün önce, 14 Temmuz'da geldikten sonra alay komutan yardımcısı Halil Gül'ün kendisini çağırdığını, yanında Özcan Karacan'ın da bulunduğunu anlatan Bolat, bir isim listesi oluşturulduğunu gördüğünü belirtti.

Bolat, kendisinden gizli bir "Fast rope" (Özel eğitimli askeri birimlerin uyguladığı, halat yardımıyla helikopterden yere hızlıca inme tekniği) uçuşu yapmasının istenildiğini ifade ederek, bunu kabul etmediğini savundu.

Tuğgeneral Ünsal Coşkun'dan aldığı emir üzerine bazı pilotları mühimmat almak için uçuşa gönderdiğine yönelik iddiayı kabul etmeyen Bolat, darbe faaliyetinin içinde olmadığını Ersel Ersoy'a söylediğini ve uçmamasını belirttiğini ileri sürdü. Bolat, buna rağmen Ersoy'un, "Ben gideceğim." dediğini aktardı.

Bolat, 15 Temmuz gecesi mesaiye gelen personelin içeri alınması için nizamiyeye talimat verdiği iddiasını ise "Ben kimseyi darbe veya sıkıyönetim kapsamında mesaiye çağırmadım. Sonradan mesaiye gelen personelin birliğe alınmalarına yönelik bir talimatım olmadı. Bilakis, gelenlerin gece boyunca kışladan çıkabilmesi için çabalarım oldu." diye konuştu.

Bolat, 15 Temmuz akşamı 20.30-21.30 arası kışla nöbetçi amirinin odasına çağrıldığını savunarak, odada bulunan Halil Gül, Özcan Karacan ve Okan Karakurt tarafından MİT'e yapılacak operasyon için ikna edilmeye çalışıldığını öne sürdü.

Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak'ın ziyaretini de perdeleme maksatlı kullanan bu kişilerin, dönemin Genelkurmay Başkanı'nın (Hulusi Akar) da bu işin başında olduğunu iddia ettiklerini bildiren Bolat, silahla tehdit edildiğini söyledi.

Bolat, "Kendileriyle iş birliği yapmadım ve tek başıma karargahtan uzaklaştım. Uçucu olarak o odaya gidenlerden uçmayan bir tek ben varım." dedi.

Darbeci olmadığını ve bu hain girişimin çözülmesini amaçladığını ifade eden Bolat, FETÖ ile bir bağı bulunmadığını savundu.

Bolat, "Darbe girişiminin hiçbir aşamasına iştirak etmedim. Bilakis karşısında durdum. İcra edenlerden bir kısmı mesai arkadaşım olmasına rağmen hiçbir talep ve emirlerini kabul etmedim. Tavrımı devletten yana belirledim. Hem darbecilerin hem darbeci olmayanların hedef tahtası haline getirildim." ifadesini kullandı.

Murat Bolat, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.

15.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yapan ve darbe girişiminin gerçekleştiği tarihte İzmir'de görevli olan eski binbaşı Rafet Kalaycı, olay tarihinde yıllık izinde olduğu için Ankara'da bulunduğunu söyledi.

Kalaycı, iddianamede de yer alan, olay günü Güvercinlik'teki Kara Havacılık Komutanlığı'na gittiği ve uçuş yaptığına dair tespitlerin doğru olmadığını savundu.

Darbe girişiminde bulunmadığını ve FETÖ'cü olmadığını öne sürerek bilirkişi raporundaki uçuş telsiz kayıtlarını da kabul etmeyen Kalaycı, "Bugüne kadar ne söylemişsem doğrudur ve aynen tekrar ediyorum. Ne görmüş ne yaşamışsam onları anlattım. Gerçekleri anlattım." diye konuştu.

Kalaycı, asılsız ve uydurma delillerle iddianame hazırlandığını savunarak, iddianameyi ve mütalaayı kabul etmediğini bildirdi.

"Ne olay günü, ne de öncesinde Kara Havacılık Komutanlığında uçmadım. Darbeye katılan kişilerle temas kurmadım." diyen Kalaycı, kule, HTS ve kamera kayıtlarını kabul etmediğini söyledi.

Kalaycı, uçuş yaptığı söylendiği saatlerde helikopterlerin henüz havalanmamış olduğunu, HTS kayıtlarına göre de uçuş yapmadığını ve o sırada yerde bulunduğunu ileri sürdü.

Darbeyi önceden bilmediğini, hiçbir toplantıya katılmadığını savunan Kalaycı, suçlamaları reddetti.

Kalaycı, tahliye ve beraatini talep etti.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, haklarında bilgi ve belge mahkemeye ulaşan bazı sanıklar, bunlara karşı beyanda bulundu.

Daha sonra iddia makamı ara karar öncesi mütalaasını açıkladı.

Duruşma savcısı, firari sanıklar hakkındaki yakalama kararının infazının beklenmesi ve tutukluların mevcut halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Sanık ve avukatlarının da tahliye ve beraat taleplerini dinleyen mahkeme, verilen müzakere arasının ardından ara kararını açıkladı.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan eski pilot albay Gökhan Lütfü Reyhan'ın tahliyesine karar verdi. Heyet, diğer tutuklu sanıkların ise mevcut halinin devamını kararlaştırdı.

Duruşma, 2 Nisan'a bırakıldı.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-12 Mayıs (2017) 'Ankara 152 sanık (ilk 155) Darbe/Kara Havacılık Kom.' davası

(16 Şubat 2019, 14:47)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=13982    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.007.288