Ankara'da, ABD'nin Ankara Büyükelçiliğine 20 Ağustos 2018'de ateş açılması ve olayın Fetö ile bağlantısına ilişkin davanın görülmesine başlandı. İddianamede, şüpheliler Osman Gündaş ile patronu Ersin Bayram'ın FETÖ yöneticisi ve üyeleriyle bağlantısı belirtiliyor, Bayram'ın Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikastinin şüphelisi Ahmet Kılıçarslan ile bağlantısı dikkat çekiliyordu.
12.01.2019 20:16 Ankara'da, ABD'nin Ankara Büyükelçiliğine 20 Ağustos 2018'de ateş açılması ve olayın Fetö ile bağlantısına ilişkin davanın görülmesine başlandı.
8 Ocak'ta Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Ahmet Çelikten, Osman Gündaş, Ersin Bayram ile tutuksuz sanık Talip Bora Kılıç ve taraf avukatları katıldı.
Kimlik tespitinin ardından savunma yapmaları için sanıklara söz verildi.
Olay günü eylemi gerçekleştiren sanıklardan Osman Gündaş'ın patronu olan ve FETÖ yöneticiliği iddiasının yanı sıra 'yabancı devlete karşı diğer hasmane hareketlerde bulunma', 'birden fazla kişi ile silahla tehdit', 'genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması', 'kamu malına zarar verme' ve 'ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından 55 yıla kadar hapsi istenen sanık Ersin Bayram, hakim karşısına çıkarıldı.
Üniversiteye kayıt yaptırdıktan sonra 6 ay örgüte ait bir evde kaldığını, öğrenimine devam ettiği sırada esnaflık yaptığı için bu evden ayrıldığını anlatan Bayram, arkadaşlarıyla ayrı bir eve çıktığını ifade etti.
Emlak işiyle uğraşmaya başladığı sıralarda FETÖ firarisi iş adamı Rahmi Bıyık ile tanıştığını belirten Bayram, onun aracılığıyla KHK ile kapatılan Hür Sanayici ve İş Adamları Derneğine (HÜRSİAD) üye olduğunu anlattı.
Derneğin ilk başlarda 37 üyesi olduğunu, kısa süre sonra bu sayının 350'ye çıktığının bilgisini veren Bayram, derneğin genel sekreterlik görevini üstelendiğini kaydetti.
Dernekte aktif görevde bulunduğu dönemde örgütsel bir faaliyette yer almadığını, 'cemaat' olarak bilinen yapıya yönelik terör örgütü suçlamasının bulunmadığını ifade eden Bayram, 'Çalışma hayatında bulunduğum için bir şekilde parça parça bunlar (örgüt) karşıma çıkmaya başladı. Dağda gezen kurdu görür misali. Dernek aracılığıyla cemaate adam yakalama ve taraf toplamayı amaçlandığını yavaş yavaş görmeye başladım. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bunlara ilişkin gerçeği gördüm. Zamanında benden yardım istediler. Kurban verdim, gazetelerini aldım. Bunların hepsini manevi duygularla yaptım.' diye konuştu.
Bayram 17-25 Aralık'tan sonra derneğe iş adamı olmayan birinin sekreter olarak atandığını, bir süre sonra yönetimle anlaşamayınca dernekten ayrıldığını söyledi.
ABD Büyükelçiliğine yönelik silahlı eylemle ilişkisinin olmadığını, olay günü bayram tatili için memleketinde olduğunu savunan Bayram, ortağı olduğu restoranda vale olarak çalışan sanıklardan Gündaş'ın yaptığı eylemden dolayı tutuklu olduğunu iddia etti.
Saldırının azmettiricisi de olmadığını, saldırıya taraf olduğuna ilişkin iddianamede somut bir delil bulunmadığını öne süren Bayram, 'Ülkemi uluslararası arenada zor durumda bırakacak böyle bir saldırının parçası olacak kadar aklımı yitirmedim.' dedi.
Darbe girişiminden sonra FETÖ mensuplarını yurt dışına çıkardığı, örgüte mali destekte bulunduğu, örgütün kriptolu haberleşme programlarını kullandığı, bir dönem Hava Kuvvetleri Komutanlığının 'mahrem abisi' olduğuna ilişkin iddianamede yer alan bilgilerin gerçeği yansıtmadığını savunan Bayram, tahliyesini talep etti.
'Alkolün etkisiyle yaptık'
Elçiliğe ateş eden tutuklu sanık Ahmet Çelikten de sanıklardan Osman Gündaş'ın mahalleden çocukluk arkadaşı olduğunu, iş yerlerinin yakın olması nedeniyle Ersin Bayram'ı tanıdığını, Talip Bora Kılıç ile yaklaşık bir yıldan beri tanıştıklarını söyledi.
ABD Büyükelçiliğine yönelik eylemin yapıldığı 19 Ağustos'ta, arkadaşları Gündaş ve Asım Yılmaz ile bir kuaförde buluştuklarını, daha sonra alkol almak için buradan ayrıldıklarını aktaran Çelikten, gecenin ilerleyen saatlerinde kadar alkol tükettiklerini anlattı.
Bu esnada ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı baskı ve yaptırımları konuştuklarını iddia eden Çelikten, bir süre sonra Gündaş'ın, 'ABD Büyükelçiliğine sıkalım' dediğini, bunun üzerine, 'Benim için fark etmez' şeklinde cevap verdiğini aktardı.
Daha sonra evinden tabanca alarak ABD Büyükelçiliğinin önüne geldiğini anlatan Çelikten, burada aracını park ederek kısa süreli bir keşif yaptığını söyledi.
Etrafta kimseleri göremeyince aracına geri döndüğünü, Gündaş'ın daha önce mermi bastığı tabancayı alarak pencereden havaya ateş ettiğini dile getiren Çelikten, eylem için kimseden talimat almadığını, eylemi alkolün etkisiyle gerçekleştirdiğini iddia etti.
Oğluna örgüt elebaşının ismini vermiş
Sanık Gündaş ise FETÖ ile irtibatının olmadığını ancak 2005-2009 arasında bu yapıya bağlı Samanyolu Kolejinde temizlik personeli olarak çalıştığını anlattı.
Okulda çalıştığı dönemde toplantıların yapıldığı konferans salonundan da sorumlu olduğunu, bu nedenle salonu kullanmak isteyenlerin kendisini aradığını aktaran Gündaş, 'İddianamede, ByLock kullanıcıları ve örgütün üst düzey yöneticileriyle görüştüğüme ilişkin tespit var. Beni konferans salonu için arayanların, ByLock kullanıcısı olduklarını bilme imkanım yoktu.' savunmasını yaptı.
Elçiliğe ateş açan şüpheli Çelikten ile uzun yıllara dayanan bir dostluğunun olduğunu belirten Gündaş, sanık Ersin Bayram'ın ise çalıştığı iş yerin sahibi olduğunu aktardı.
Eylemi alkolün etkisiyle yaptıklarını, örgütsel bir amaç gütmediklerini savunan Gündaş, 'Benim FETÖ ile hiçbir şekilde ilişkim yoktur. Daha önce işlediğim bir suçtan dolayı cezaevinde yattım. Çıktıktan sonra İŞKUR aracılığıyla bir hastanede temizlik işine girdim. Evime yakın olması nedeniyle Samanyolu Kolejinde çalışmaya başladım. Geçmişte mahkumiyetim vardı, bana iyi davranmaları için oğlumun adını Muhammet Fetullah koydum ama eşimle değiştirmeye karar verdik.' ifadesini kullandı.
'Araç Ahmet'in'
Tutuksuz sanık Talip Bora Kılıç da FETÖ üyesi olmadığını, hayatının hiçbir evresinde bu yapıyla ilişkisinin bulunmadığını savundu.
Olayda kullanılan aracın kendi şirketine kayıtlı olduğunu belirten Kılıç, 'Ahmet Çelikten, adına icra takibi olduğunu söyleyerek aracı benim şirketin adına kayıt yaptırmak istedi. Ben de yok diyemedim. Bu araç şirketimin adına kayıtlı olsa da sahibi Ahmet'tir.' dedi.
Kılıç, bir dönem işlettiği erkek kuaförüne gelen müşterilerinin okuması için günlük gazeteler aldığını, Zaman gazetesinin ise caddedeki bütün dükkanlara ücretsiz dağıtıldığını söyledi.
Evinde ele geçirilen FETÖ elebaşının kitaplarının gazete promosyonu olarak iş yerine gelmiş olabileceğini iddia eden Kılıç, 2015'te kuaförlük yapmayı bıraktığını, kitapları ise eve götürdüğünü anlattı.
Savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanıkların tutuklu hallerinin devamını kararlaştırdı.
Mal varlığı TMSF'ye devredildi
Ayrıca sanık Ersin Bayram'ın mal varlığının TMSF'ye devredilmesine hükmedildi.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, 'silahlı terör örgütü yöneticisi olmak' iddiasının yanı sıra 'yabancı devlete karşı diğer hasmane hareketlerde bulunma', 'birden fazla kişi ile silahla tehdit', 'genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması', 'kamu malına zarar verme' ve 'ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından 55 yıla kadar hapsi istenen sanık Bayram'a ait taşınır ve taşınmaz mal varlığının TMSF'ye geçmesine hükmetti.
İddianamede, Bayram'ın, darbe girişiminden sonra örgüt mensuplarının yurt dışına kaçmasına yardımcı olduğu, FETÖ üyeliğinden cezaevine girenlerle işten atılanlara yardım ettiği aktarılan iddianamede, Bayram'ın FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in talimat içerikli vaazlarının yayınlandığı uygulamayı kullandığı ve internet trafik bilgisine göre de internetten FETÖ'nün filmlerini araştırdığı belirtildi.
FETÖ'nün hiyerarşik yapısında yer alan 'Abi' statüsünü kullandığı tespit edilen Bayram'ın FETÖ üyelerinin kripto haberleşme programlarından önce kullandığı 'Kakao Talk' ve 'Wickr Me' isimli mesajlaşma programlarını da telefonuna indirdiği vurgulandı.
Paralel yapı-12 Ekim (2018) 'Ankara 4 sanık ABD Büyükelçiliğine saldırı' davası
(12 Ocak 2019, 20:11)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: