Bayburt'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçundan 10'u tutuklu 21 rütbeli askerin yargılandığı davada, tanıkların dinlenmesine devam edildi.
17.11.2018 16:45 Bayburt'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçundan 10'u tutuklu 21 rütbeli askerin yargılandığı davada, tanıkların dinlenmesine devam edildi.
12.11.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bayburt'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçundan 10'u tutuklu 21'i rütbeli askerin yargılandığı davada, tanıklar dinlenmeye başlandı.
Bayburt Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, aralarında eski 4. Motorlu Piyade Komutan Yardımcılığı Bayburt Kışla Komutanı Yarbay Ahmet Ergüden'in de bulunduğu tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yakınları, avukatlar ile tanıklar katıldı.
Mahkeme heyeti, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi döneminde 4. Motorlu Piyade Komutan Yardımcılığı Bayburt Kışlası'nda vatani görevini yapan bazı erler ile rütbeli personellerini tanık olarak dinledi.
Tanık olarak beyanda bulunan o dönemdeki erler, komutanları tarafından 15 Temmuz gecesi koğuşlarından kaldırılarak kışlada hücum yelekli ve silahlı olarak içtima aldıklarını ama şarjörlerinin boş olduğunu beyan etti.
O tarihte tankçı olarak görev yapan tanık Mustafa A, kışla komutanlarından Binbaşı Altan Demirbaş'ın odasında kendisinin de aralarında olduğu bazı rütbeli personelle toplantı yaptığını anlatarak, 'Bana 3-4 tane tank hazırlamam yönünde emir verdi. Ben odasında 'emredersiniz komutanım' dedim ancak daha sonra emri yerine getirmedim.' dedi.
Tanık Mustafa A, Binbaşı Altan Demirbaş'ın toplantıda odada bulunan rütbelilere yönelik, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğunu, kendilerinin de asker olarak bunun ne anlama geldiğini bilmeleri gerektiğini ifade ederek, 'Biz askeriz, ne emir verilirse onu yaparız' şeklinde konuştuğunu ileri sürdü.
Toplantı sırasında bazı rütbelilerin cep telefonlarıyla ilgilendiğini gören Binbaşı Altan Demirbaş'ın o rütbelilere de telefonla ses kaydı yapıp yapmadıklarını kızarak sorduğunu ve telefonlarını kapatmaları emrini verdiğini anlatan tanık Mustafa A, 'Daha sonra bana dönerek ZPT'leri sordu. Ben de ZPT olmadığını söyledim. 'Towları hazırla.' dedi. 'Sürücüm yok, sadece nişancım var, araç kullanamaz. Araçlarım arızalı.' dedim. Şakir Yüzbaşıya, 'Şakir sen mühimmatları al, odanda muhafaza edersin.' emrini verdi. 'Bir tane emniyet timi kur, 2 nolu nizamiye bölgesinin emniyetini alırsınız.' şeklinde emir verdi. Bu tim listesinin kimlerden oluştuğunu bilmiyorum.' diye konuştu.
Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenilmesine devam edileceğini belirterek duruşmaya yarına kadar ara verdi.
13.11.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bayburt Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, aralarında eski 4. Motorlu Piyade Komutan Yardımcılığı Bayburt kışla komutanı yarbay Ahmet Ergüden'in de bulunduğu tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yakınları, avukatlar ile tanıklar katıldı.
Mahkeme heyeti, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminde 4. Motorlu Piyade Komutan Yardımcılığı Bayburt Kışlası'nda vatani görevini yapan bazı erler ile rütbeli personeli tanık olarak dinledi.
Tanıklardan er Abdullah Ö, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında asker olarak Bayburt'ta bulunduğunu belirterek, 'Ben tankçıyım ve tank bölüğünün tek askeriydim. Saat 23.00 sıralarında Alpaslan Tekden astsubay geldi, ne olduğunu sordum, o da 'darbe olduğunu' söyledi. Kime karşı olduğunu sordum, 'devlete karşı olduğunu' söyledi. Ne yapacağımızı sordum, 'emir gelirse mecbur dışarı çıkacağız, ancak halka ateş edip etmeme senin bileceğin iş' diye bana karşılık verdi.' dedi.
Bir süre sonra silahlığa geçerek her silah için 5 tane şarjör ile hücum yeleklerini de çıkardığını ve ardından da taburun önüne geldiğini anlatan Abdullah Ö, o geceye ilişkin şahit olduğu olayları şu şekilde aktardı:
'Altan binbaşı yanımıza geldi, '3 tank hazırlayın her an çarşıya inebiliriz' dedi. Daha sonda yine orada bulunan komutanlara 'ZPT hazırlayın' dedi. O sırada kışlada çok komutan yoktu, Altan binbaşı bizim komutanımız Alpaslan astsubaya kaç tankın faal olduğunu sordu. Alpaslan astsubay da tankların hazır olmadığını, çalışmadığını söyledi ancak Altan binbaşı 3 tankın hazır edilmesini söyledi. Daha sonra ne olacağını sordum Mahmut uzman 'boşver hazırlamayalım, geçip gazinoda oturalım' dedi. Saat 00.00-00.30 civarı Altan binbaşı astsubay ve subayları toplayıp toplantı yaptı, 30-40 dakika sürdü. Neler konuşulduğunu ben bilmiyorum. Daha sonra gece haberleri izlerken 03.00-04.00 sıralarında darbecilere karşı tutuklama faaliyetlerinin başladığını gördük. Altan binbaşı, Alpaslan astsubayı yanına çağırdı. Alpaslan astsubay gidip geldikten sonra Mahmut uzman, Alpaslan astsubaya ne olduğunu sordu. Alpaslan astsubay da 'ne olacak tutuşmuş, ben size çarşıya inin diye bir şey demedim' dedi. Emniyet muhafız bölüğü dışarıda bekliyordu, biz içeride oturduk.'
Tanık Ferdi E. de vatani görevi için Bayburt'ta olduğunu ve o gece nizamiyede yazıcı olarak nöbetçi bulunduğunu, Kışla Komutanı yarbay Ahmet Ergüden'in 22.30 sıralarında kışlaya giriş yaptığını ifade ederek, 'Selalar okunduktan sonra halk nizamiye kapısına yığılmıştı. Ahmet yarbay Valiliğe gitmek için askeri araçla nizamiyeden çıkış yapacaktı ancak halk izin vermediği için çıkış yapamadı. Ahmet yarbayın yanında sadece şoförü vardı.' beyanında bulundu.
Batuhan Ş. isimli tanık da FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Bayburt Kışla Komutanı yarbay Ahmet Ergüden'in şoförü ve postacısı olduğunu belirterek, 'Diğer komutanlar da kışlaya gelmişti. Ahmet yarbayın odasına gidiyorlardı ancak içeride ne konuştuklarını bilmiyorum. Ahmet yarbay odada 'kimse kışla dışına çıkmayacak' diyordu, 'kışla emniyetini alacağız' dedi. Ben de kapının önünde olduğum için duymuştum.' diye konuştu.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Bayburt Valisinin Ahmet Ergüden'i aradığını anlatan tanık Batuhan Ş. ise şunları dile getirdi:
'Vali Bey aradı, 'herkes burada siz gelmediniz' dedi. Biz çıkıp gidiyorduk, ancak halk yolları kapattığı için gidemedik. Ahmet yarbay Vali Beyi aradı, halkın kışla dışında olduğu için çıkamadığımızı söyledi. Kışla içinde karargahın arkasından sesler gelmişti. Ahmet yarbay 'git bak' demişti. Ben de kışlanın arka tarafına gidip baktığımda tam teçhizatlı arkadaşlarım bekliyordu. Arkadaşlarım Berat Güngör ve Erhan Kulak'tan öğrendiğim kadarıyla Selahattin yüzbaşı, 'emir gelirse dışarıya çıkılacak, babanız bile olsa emir geldiğinde ateş edeceksiniz', 'ateş etmezseniz ben size ateş edeceğim.' şeklinde sözler söylemişti.'
Tanıklardan Emre A. da o gece bölüklerde askerlere silah dağıtıldığını aktardığı beyanında şunları kaydetti:
'Şakir yüzbaşı bize, 'gençler darbe oluyor, biz katılmıyoruz. Darbe başarılı olursa eğer diğer birliktekiler bize saldırırsa biz kendimizi savunmak için tedbir alıyoruz' dedi. Ben garaj çavuşuydum, bana araç getirmemi söyledi, aracı getirdim.'
Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenilmesine devam edileceğini belirterek duruşmaya yarına kadar ara verdi.
14.11.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bayburt Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, aralarında eski 4. Motorlu Piyade Tugay Komutan Yardımcılığı Bayburt kışla komutanı yarbay Ahmet Ergüden'in de bulunduğu tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve sanık yakınları katıldı.
Mahkeme heyeti, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminde 4. Motorlu Piyade Tugay Komutan Yardımcılığı Bayburt Kışlası'nda vatani görevini yapan bazı erler ile rütbeli personeli tanık olarak dinledi.
Tanıklardan er Mehmet K, 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Bayburt'ta vatani görevini yaptığını, gece yat içtimasının ardından da diğer arkadaşlarıyla koğuşa giderek yattığını belirtti.
Koğuşta yattıkları sırada bir anda bazı rütbeli personelin kapıyı tekmeleyerek içeri girdiğini, kendilerini kaldırdığını ve kısa sürede hazırlanarak içtima alanına inmeleri emrini verdiğini anlatan tanık Mehmet K, şunları söyledi:
'Yüzbaşı Cem Erkut Döner, içtima alanındaki bazı uzmanlara 'Siz gidin, ben askerlerle konuşacağım.' dedi. Bize, 'Şu an dışarıda ne oluyor, biliyor musunuz?' diye sordu ve 'Askeriye devlete el koydu. Bize emir gelirse dışarıya çıkacağız, valilik ise valilik, belediye ise belediye, bunlar alınacak. Benim arkamdan gelmezseniz kafanıza sıkarım. Vatan hainiydi derim, kimse de bana hesap soramaz.' dedi. Bunları söyledikten sonra da odasına gitti. Ertesi sabah da Cem Erkut yüzbaşı yine bizi toplayarak, 'Dün geceden dolayı kusura bakmayın.' diyerek bizden özür diledi. Cem Erkut Döner'den böyle bir şey beklemiyorduk, söyledikleri bizi çok yıprattı.'
Tanık erlerden Doğukan A. da Cem Erkut Döner yüzbaşının kendisinin de içinde olduğu bütün arkadaşlarını o gece topladığını kaydederek, 'Cem yüzbaşı, bütün askerleri topladı, 'Bize emir gelirse dışarı çıkacağız, karşınıza ananız-babanız gelse vurun. Vurmazsanız ben sizi vururum, alnınızın çatından.' dedi.' ifadesini kullandı.
Diğer tanıkları da dinleyen mahkeme heyeti, sanıklar ve avukatlarından, tanık ifadelerine karşı beyanlarını sordu.
Duruşma savcısının da sanıklar ve avukatlarının taleplerine karşı görüşlerini alan mahkeme heyeti, bazı tutuksuz sanıkların adli kontrolle ilgili taleplerini olumlu karşılarken, bazı talepleri ise reddetti.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Paralel yapı-03 Eylül (2018) 'Bayburt 21 sanık Darbe/4. Motorlu Piyade Komutanlığı' davası
(17 Kasım 2018, 16:45)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: