Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 50'si tutuklu, 15'i firari 90 sanığın yargılandığı davaya esasa ilişkin savunmalarla devam edildi.
08.09.2018 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 50'si tutuklu, 15'i firari 90 sanığın yargılandığı davaya esasa ilişkin savunmalarla devam edildi.
04.09.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklarla avukatları ve sanık yakınları katıldı.
Davaya müdahil olan Cumhurbaşkanlığı adına avukat Ömer Furkan Yayla ile eski AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan'ın vekili Hüseyin Coşkun da hazır bulundu.
Duruşmada, 11-16 Temmuz arasında izinli olmasına ve TCG Yavuz Savaş Gemisi'nin personeli olmasına rağmen 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Gölcük Donanma Komutanlığı'nda yaşanan olaylarda dönemin üs komutanı darbeci amiral Hayrettin İmren ile hareket ettiği, İmren'in kurallara aykırı tüm talimatlarını yerine getirerek, darbenin başarılı olması yönünde gayret ve çaba içerisinde olduğu, İmren'in ateş emrine uyduğu, daha sonra Denizaltı Filo Lümberağzı'na gidip Hayretin İmren'in emri olduğunu söyleyip emrine asker istediği ileri sürülen tutuksuz sanık F.M.M, esasa ilişkin savunma yaptı.
Olay tarihinde Donanma Komutanlığı'ndaki lojmanlarda kaldığını, evinin olayların yaşandığı Donanma Komutanlığı Kapı 2 bölgesine 30-40 adım mesafede olduğunu belirten F.M.M, alışverişten eve döndüğü 23.00 sıralarında henüz darbeci olduğunu bilmediği eski Deniz Ana Üs Komutanı Hayrettin İmren'in 'FETÖ darbe yapıyor, birliğimize saldırı ihtimali var, gelin birliğinizi koruyun.' çağrılarını duyması üzerine sivil kıyafetleriyle kapı bölgesine gittiğini söyledi.
'Kendisine inandık, kapı bölgesinde bulunduk. Biz de karşıdan gelebilecek malum yapının saldırılarına karşı birliğimizi savunduğumuzu sanıyorduk.' diyen F.M.M, 'İlerleyen saatlerde kapının önünde toplanan kalabalığın içinden bazılarının içeriye girme teşebbüsleri oldu. Bunun üzerine havaya ateş emri verildi. Birliğimizi düşünerek 7-8 el havaya ateş ettim. Vatandaşlara silah doğrultmadık.' ifadelerini kullandı.
'Ne yapacağız, darbe yapıyoruz'
İlerleyen süreçte astsubay Raif P'nin kendisine kızarak arkaya gönderdiğini aktaran F.M.M, arka tarafta 2-2,5 saat kadar diğer askerlerle ülkede yaşananlar üzerine sohbet ettiklerini kaydetti.
Sanık F.M.M, daha sonra İmren'in Denizaltı Filo Komutanlığı'nın darbeciler tarafından ele geçirildiğini söylediğini ve müdahale etmek için adam istediğini belirterek, 'Şu an halen görevde olan kardeşim o anda orada nöbetteydi. Kardeşimin başına bir şey gelebilmesi ihtimali aklıma gelince Hayrettin İmren 'Kim gelir' deyince ilk ben atıldım. Araca binip Denizaltı Filo Komutanlığı'na hareket ettik. Bizi 100 metre kala indirdi, destek gelene kadar beklememizi istedi.' şeklinde konuştu.
Bu sırada bir askerin İmren'e 'Komutanım biz ne yapıyoruz, Donanma Komutanı nerede?' diye sorduğunu anlatan F.M.M, şöyle devam etti:
'Hayrettin İmren, 'Ne yapacağız, darbe yapıyoruz. Hükümeti indirdik. Donanma Komutanı gelse tutuklayacağım.' dedi. Bu sözleri duyunca şoke olduk. Denizaltı filosu personelinin darbeciler tarafından rehin alındığının yalan olduğunu ve bize yalan söylediğini anladık. Hayrettin İmren uzaklaştıktan sonra denizaltı filosuna gidip silahlarımızı teslim ettik ve albay rütbesindeki ismini bilmediğim subaya kandırıldığımızı söyledik.'
Tutuksuz sanık F.M.M, buradaki komutanın eve gitmeleri tavsiyesinde bulunması üzerine İmren'e görünmeden evine gittiğini öne sürerek, darbe teşebbüsünde bulunmadığını ve darbecilerle birlikte hareket etmediğini savundu.
Uzman çavuş olarak görev yaptığı 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Gölcük Donanma Komutanlığı'nda yaşanan olaylarda dönemin üs komutanı darbeci amiral İmren ile hareket ettiği, İmren'in kurallara aykırı tüm talimatlarını sorgulamadan uyguladığı, darbenin başarılı olması yönünde gayret ve çaba içerisinde olduğu, Donanma Komutanlığı'nda gözaltına alınarak etkisiz hale getirilen müşteki amiraller Ahmet İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ın cezaevi aracına konularak İstanbul'a gönderilmeleriyle Gölcük Merkez Komutanlığı Koruma Birlik Komutanı Albay Uğur Çelikten ve Yüzbaşı Gökhan Cingi'nin gözaltına alınarak etkisiz hale getirilmeleri olayında aktif olarak bulunduğu iddia edilen tutuklu sanık Murat D. de olay gecesi sürekli İmren'in maddi ve manevi baskısı altında olduğunu, İmren'in darbeci olduğunu Gökhan Cindi'nin başına silah dayadığını görünce anladığını savundu.
O ana kadar yaptıklarının darbeye destek olabileceğini bir an bile anlamadığını belirten Murat D, 'Personelin kafasına silah dayadığını görünce yapabileceğim tek şeyin kimsenin zarar görmemesini sağlamak olduğunu değerlendirdim. Darbeci olduğunu anlayınca hep yanından kaçmaya çalıştım ama beni engelledi.' dedi.
Duruşmada, darbe girişimi sırasında Ayhan Bay'ın emirleri doğrultusunda lojmanının önünde silahlı nöbet tuttuğu, böylelikle darbeye destek verdiği öne sürülen Ayhan Bay'ın emir astsubayı tutuksuz sanık S.D, esasa ilişkin savunma yaptı
Sanık S.D, bu dosyada sanık olarak yer almasının tek nedeninin darbeci amiral Ayhan Bay'ın emir astsubaylığın yapması olduğunu iddia ederek, 15 Temmuz gecesi hiçbir kanunsuz emri yerine getirmediğini savundu.
Darbe girişimi gecesi Ayhan Bay'dan 'telefonu şarja tak' ve 'kapının önünde bekle' dışında emir almadığını öne süren S.D, '15 Temmuz günü 21.00 gibi yanına gittim. Makam odasındaydı. Kimlerle ne konuştuğunu duymadım. Telefonu şarja takmamı, sonra da kapının önünde beklememi emretti. Gece boyunca 'Susadın mı' diye bile sormadı.' diye konuştu.
S.D, gece boyunca eve gidip gelenler olduğunu anlatarak, '2 defa İskender Yıldırım, 3 defa İskender Yıldırım'ın emir astsubayı ve Deniz Kuvvetleri Komutanının özel sekreterinin de aralarında olduğu 6 kişilik heyet geldi. O gece televizyona çıkıp deniz kuvvetlerinin darbeye dahil olmadığını söyleyen Deniz Kuvvetleri Komutanının özel kalemi oraya gelmişken ben Ayhan Bay'ın darbeci olduğunu nasıl anlayabilirdim. Evden dışarı çıkmayan birinin darbeci olduğunu anlayamam. Ben müneccim değilim.' ifadelerini kullandı.
Kapının önünde nöbet tutmadığını kanuna uygun olarak verilen emri yerine getirdiğini savunan S.D, hakkındaki suçlamaları reddederek, beraatini talep etti.
Mahkeme heyeti, diğer sanıkların savunmalarını yapması için duruşmaya yarına kadar ara verdi.
05.09.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu sanıklarla avukatları ve sanık yakınları katıldı.
Uzman çavuş olarak görev yaptığı 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Gölcük Donanma Komutanlığı'nda yaşanan olaylarda dönemin üs komutanı darbeci amiral Hayrettin İmren'le birlikte hareket ettiği ve kurallara aykırı tüm talimatlarını sorgulamadan uyguladığı, müşteki amiraller Ahmet İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ın gözaltına alınarak İstanbul'a götürülmeleri ve Merkez Koruma Birlik Komutanı Albay Uğur Çelikten'in gözaltına alınarak etkisiz hale getirilmesi olayında aktif yer aldığı, darbenin başarılı olması yönünde gayret ve çaba içerisinde olduğu, emre uyarak ateş ettiği ileri sürülen tutuklu sanık Erdal Ç, esasa ilişkin savunma yaptı.
Sanık Erdal Ç, savunmasında, darbeci amiral İmren'le birlikte hareket etmediğini iddia etti.
Güvenlik taburunda nöbetçi olduğu için Üs Harekat Merkezi'nce kalabalığın toplandığı Kapı 2 bölgesine gönderildiğini belirten Erdal Ç, bunun İmren'in talimatı değil, görev emri olduğunu söyledi.
Erdal Ç, 'Bizi önce tatbikat, sonra da terör tehdidi var diyerek oyaladılar. Ben de kırmızı alarmda yapılması gerekenleri yaptım. O gece darbeye destek amaçlı yaptığım en ufak bir eylem yoktur.' diye konuştu.
İmren'den o gece havaya ateş açılması ve Merkez Komutanlığı'na gitmesi dışında emir almadığını ileri süren sanık Erdal Ç, 'İmren'in Merkez Komutanlığı'na gidip Uğur Çelikten ve Gökhan Cingi'yi nezarete kilitlemesi olayında hiçbir müdahalem yoktur. Üs komutanı olduğu ve 'benimle gel' dediği için yanında gittim.' ifadelerini kullandı.
Erdal Ç, müşteki amiraller Ahmet İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ı o gece hiç görmediğini savunarak, kimsenin hürriyetini kısıtlamadığını öne sürdü.
Uzman çavuş olarak görev yaptığı darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'nda yaşanan olaylarda darbeci amiral Hayrettin İmren'le birlikte hareket ettiği, darbenin başarılı olması için çalıştığı, Poyraz Limanında Hasan Özbudak ile birlikte giriş çıkışları kontrol için erlerle birlikte silahlı olarak nöbet tuttuğu iddia edilen tutuklu sanık Hakan T. de hakkındaki suçlamaları reddetti.
Hakan T, 15 Temmuz günü Kapı 2'de 24 saatlik nöbetçi olduğunu belirterek, suç içeren hiçbir eyleminin olmadığını iddia etti.
O gece 03.30'a kadar hiçbir amirinin kendisine Hayrettin İmren'in darbeci olduğunu söylemediğini ileri süren Hakan T, 'Darbeci olduğunu bilmediğim için ben de onu birliğini korumaya ve otoriteyi sağlamaya çalışan bir komutan olarak kafamda oturttum.' dedi.
Sanıklar Erdal Ç. ve Hakan T'nin savunmalarının ardından duruşmaya, bir saat ara verildi.
Duruşmada, Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı olarak görev yaptığı 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında 'Sıkıyönetim Direktifi' konulu mesaj kendisine geldiği halde bunu komutanı olan Harp Filosu Komutanı müşteki Tümgeneral Ahmet İskender Yıldırım'a zamanında iletmediği, darbeci amiral Hayrettin İmren'in başarılı olması yönünde tavır sergilediği ileri sürülen tutuklu sanık Murat E, açıklamalarda bulundu.
Murat E, darbe girişimi sırasında İskender Yıldırım'ın Donanma Komutanı'ndan sonra en yetkili kişi olarak olay gecesi üste aktif bir tedbir alamadığını ileri sürerek, Yıldırım'ın 16 Temmuz 2016'da verdiği ifade ile mahkemede müşteki olarak verdiği ifadeleri arasında çelişkiler olduğunu iddia etti.
Olay gecesi evde olduğunu, gemilerin seyre çıktığını öğrenince karargahta bulunan eski Kuzey Görev Grup Komutanı Ayhan Bay'ın odasına gittiğini anlatan Murat E, gemilerin kalkış nedenini sorduğunu, Ayhan Bay'ın da İskender Yıldırım'ın bilgisi dahilinde gemileri seyre kaldırdığını söylediğini aktardı.
Sanık Murat E, İskender Yıldırım'a ulaşamadığını ve gemilerin seyre kaldırılma faaliyeti emrinin doğrudan İskender Yıldırım tarafından verildiğini düşündüğünü savunarak, bir süre sonra haber merkezinden bir uzman çavuşun mesaj getirdiğini, kendi birliğine adresli olmadığından mesajı okumadan bıraktığını öne sürdü.
Bu sırada karargaha gelen İskender Yıldırım'ın Ayhan Bay'ın yanına gittiğini anlatan Murat E, 'Yıldırım, yanından çıktıktan sonra Komodor Kurmay Albay Mevlüt Keleş'e Ayhan Bay'ı tutuklama emri verdi. Emirden sonra kepimi almak için odama girdim. Dışarı çıktığımda Hayrettin amiral ile İskender amiralin beraber ayrıldığını gördüm. İskender Yıldırım, 'Komutanını teslim mi edeceksin?' diye bir ifade kullanmamıştır. İskender Yıldırım arabaya kendi rızasıyla binmiştir, zorla götürülmemiştir. Ne bana ne de başkasına 'Beni götürüyorlar' diye bağırmamıştır. Benim Harp Filosu Komutanını korumak gibi bir görevim yoktur.' şeklinde konuştu.
Murat E, İskender Yıldırım'ın arabaya binmeden önce mesajı istediğini dile getirerek, 'Mesajı alıp İskender Yıldırım'a getirdim. Okuduktan sonra küfrederek, 'Mesajı bana neden daha önce getirmedin' diye bağırarak, vurmaya çalıştı. Yeni geldiğini söyledim ama araca bindi.' ifadelerini kullandı.
Yalçın Payal'ı hiç görmediğini aktaran sanık Murat E, 'Hayrettin İmren'le İskender Yıldırım samimi sınıf arkadaşıydı. İskender amiral Hayrettin amiralle çok kez sohbet ederdi. Bu samimi 2 arkadaş arasında sorun olduğunu düşünmediğimden araya girmedim.' dedi.
O gece, Hayrettin İmren'le tek temasının İskender Yıldırım'ı alıp götürdükleri 5 dakikalık süre içerisinde yaşandığını iddia eden Murat E, bunun dışında gece boyunca darbeci amiral İmren'den herhangi bir talimat almadığını ve bir araya gelmediğini savundu.
Mahkeme heyeti, saatin ilerlemesi nedeniyle sanık Murat E'nin açıklamalarına gelecek celse devam etmesine karar vererek, duruşmayı yarına erteledi.
06.09.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklarla avukatları ve sanık yakınları katıldı.
Duruşmada, Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı olarak görev yaptığı 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında 'Sıkıyönetim Direktifi' konulu mesaj kendisine geldiği halde bunu komutanı olan Harp Filosu Komutanı müşteki Tümgeneral Ahmet İskender Yıldırım'a zamanında iletmediği, darbeci amiral Hayrettin İmren'in başarılı olması yönünde tavır sergilediği ileri sürülen tutuklu sanık Murat E, dün saatin ilerlemesi nedeniyle kalan kısmı bugüne ertelenen esasa ilişkin savunmasına devam etti.
Sanık Murat E, 15 Temmuz gecesi o sırada Harp Filosu Komutanı İskender Yıldırım'ın Donama Komutanı Veysel Kösele'nin gemilerin geri döndürülmesine ilişkin emrini kendisine iletmediğini öne sürerek, dosyada müşteki olarak yer alan amiraller İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ın olay gününde gerçekleştirdikleri telefon görüşmelerin incelenmesini talep etti.
'Sıkıyönetim Direktifi' konulu mesaj kendisine geldiği halde bunu komutanı olan Harp Filosu Komutanı müşteki Tümgeneral Ahmet İskender Yıldırım'a zamanında iletmediği iddiasına ilişkin Murat E, 'Mesajı bana geldikten 5 dakika sonra İskender Yıldırım'a ilettim. Zaten geldiğinde olaylardan haberdardı.' dedi.
Sanık Murat E, 21.43'te darbeci amiral Ayhan Bay ve 23.28'de komodor Önder Öngör'le telefonda ne görüştüğünün sorulması üzerine, 'Ayhan Bay ile görüşüp görüşmediğimi hatırlamıyorum. İskender Yıldırım, Ayhan Bay'ın gözaltına alınması emrini verdikten sonra yerini öğrenmek için aramış olabilirim. Önder Öngör ile yaptığım görüşmede de kendisi beni arayıp, gemileri seyre kaldırdığını söyledi. Darbeye ilişkin bir konuşma olmadı.' ifadelerini kullandı.
Darbe girişimi sırasında Gölcük Donanma Komutanlığı Güvenlik Tabur Komutanlığı'nda yüzbaşı olarak görev yaptığı, darbeci Amiral Hayrettin İmren'le hareket ettiği, İmren'in kurallara aykırı tüm talimatlarını sorgulamadan uyguladığı, darbenin başarılı olması yönünde gayret ve çaba içerisinde olduğu, İmren'in talimatlarıyla Merkez Komutanlığı'nda diğer askerlerin etkisiz hale getirilmelerini sağladığı, Donanma Komutanlığı'nda gözaltına alınarak etkisiz hale getirilen amiraller Ahmet İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ın gözaltına alınıp cezaevi aracına konularak İstanbul'a gönderilmesi olayında aktif olarak bulunarak bu araçlara komutanlık yaptığı iddia edilen tutuklu sanık Harun İ, esasa ilişkin savunma yaptı.
Harun İ, olay gecesi darbeci amiral Hayrettin İmren'le hareket etmediğini, hep Merkez Komutanlığı Koruma Birlik Komutanı Albay Uğur Çelikten'le olduğunu savunarak, İmren'le fikir ve iş birliği içerisinde olmadığını, yaşananların darbe girişimi olduğunu anlamadığını, sıkıyönetim mesajını görmediğini ileri sürdü.
Harun İ, sıradan bir yüzbaşının o gece yaşananların darbe girişimi olduğunu anlamasının mümkün olmadığını ileri sürerek, 'Hayrettin İmren'in emrini dinlemememi sağlayacak olan kişiler Donanma Komutanı Veysel Kösele ve amirim konumundaki Uğur Çelikten'dir. Uğur Çelikten, Veysel Kösele'nin 'Hayrettin İmren'in emirlerinin dinlenmemesi' yönündeki emrini bildiği halde bana iletmedi. Amiraller İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ın olduğu tutuklu sevk aracına Hayrettin İmren tarafından zorla ve cebren bindirildim. Veysel Kösele'nin emrinden haberim olsaydı şu an burada olmayacaktım.' şeklinde konuştu.
O geceki tek hatasının fazla alkollü olması olduğunu savunan sanık Harun İ, 'Alkol nedeniyle muhakeme yeteneğim zayıfladı, olayları sağlıklı değerlendiremedim. Darbeyle uğraşacak durumda değildim, başım dönüyordu ve aklımda bir an önce eve gitmek vardı. Darbe niyetim olsa bunu ayık kafayla yapardım. Alkollü olmasaydım o gece daha sağlıklı düşünecektim.' ifadelerini kullandı.
Sanıklar Murat E. ve Harun İ'nin savunmalarının ardından duruşmaya, bir saat ara verildi.
MÜTALAA
Mütalaada, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren ve eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici ile kurmay albayların da aralarında bulunduğu 51 sanık hakkında, 'Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Veysel Kösele ile Komodor Levent Kerim Uça'nın derdest edildiği TCG Yavuz Gemisi Komutanı eski Kurmay Yarbay Sezai Özgür Öztürk ve 15 personeli ile İstanbul Moda açıklarında top atışı yapılan TCG Kemalreis Gemisi Komutanı Yarbay Arif Çıtlık, TCG Turgutreis Gemisi 2. Komutanı Kurmay Yarbay Ali Kocamanoğlu, TCG Salihreis Gemisi 2. Komutanı Sami Tulgar, TCG Oruçreis Gemisi 2. Komutanı Özgür Gencer, bu suçtan cezalandırılmaları istenen sanıklar arasında yer alıyor.
İDDİANAME
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 1 numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin 'mahrem abileri' konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 90 sanık bulunuyor.
İddianamede, terör örgütü elebaşı Gülen hakkında, 'cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs', 'silahlı örgüt kurma veya yönetme' ve 'silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin 'mahrem abileri' konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl 6 aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6 aydan 29 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Paralel yapı-23 Haziran (2017) 'Kocaeli 90 sanık (ilk 92) Darbe Yap./Donanma Komutanlığı' davası
(08 Eylül 2018, 13:24)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: