İstanbul'da, KHK ile kapatılan Kimse Yok mu Derneği çalışanlarına yönelik Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 51'i tutuklu 57 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianame mahkemece kabul edildi, 57 şüpheli önümüzdeki günlerde İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen hakim karşısına çıkacak.
28.07.2018 17:23 İstanbul'da, KHK ile kapatılan Kimse Yok mu Derneği çalışanlarına yönelik Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 51'i tutuklu 57 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianame mahkemece kabul edildi, 57 şüpheli önümüzdeki günlerde İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen hakim karşısına çıkacak.
24 Temmuz'daki gelişmeye göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca hazırlanan 523 sayfalık iddianamede FETÖ'nün genel yapısı, kuruluşu, amacı, ideolojisi, örgütlenme şekli ve mali yapısına yönelik bilgilere yer verildi.
İddianamede, gizli tanık ve bir kısım şahısların savcılıkta verdiği ifadelerde 'Kimse Yok mu Dayanışma ve Yardımlaşma derneğinin 2011 yılı kurban bayramında kurban kesmek için toplanan bağışlar karşılığında, hayvan kesiminin yapılmadığı, Tarım Bakanlığına ait küçükbaş hayvan kayıt sisteminde 1,800 bin adet küçükbaş hayvan düşümünün paralel devlet yapılanmasına bağlı kişiler kullanılarak yapıldığı' yönündeki iddialar üzerine soruşturma başlatıldığı anlatıldı.
Kimse Yok mu Derneği'nin Türkiye genelinde 41 farklı ilde şubesinin bulunduğu, ayrıca derneğin Sudan ve Pakistan'da temsilciliğinin olduğu, derneğin 20 Temmuz 2010 tarihinde Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konsey'e üye olduğu kaydedilen iddianamede, derneğin genel merkezinin İstanbul'da olduğu anlatıldı.
Derneğin KHK ile kapatıldığı da anlatılan iddianamede, şüphelilerin ifadelerine ayrıntılı olarak yer verilerek, derneğin faaliyetlerine ilişkin hazırlanan MASAK raporuna da değinildi.
İddianamede, 'Kimse Yok mu Derneğinin tüzel kişiliğinin araç olarak kullanılması ve Kimse Yok mu Derneği'nin tüzel kişiliğinin araç olarak kullanılması suretiyle yardım yapan kişilerin dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle suçtan elde edilen gelirin aklanması ve bu yolla aklanan paranın da terör örgütünün finansı açısından kullandıkları değerlendirilmiştir' ifadelerine yer verildi.
CEZA ORANLARI
İddianamede 35 şüphelinin 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Şüpheli Mahmut Esat Ertekin'in 'Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak', 'Dini inanç ve duyguların istismarı edilmesi suretiyle dolandırıcılık', 'Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' ve 'Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme' suçlarından 22 yıldan 41 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheliler Ahmet Güneş ve Nuri Yılmaztürk hakkında 'Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak', 'Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık', 'Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' suçlarından 20'şer yıldan 39'ar yıla kadar hapis cezası istendi. 19 şüphelinin de benzer suçlardan değişik oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İddianame kabul edildi şüpheliler önümüzdeki günlerde İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen hakim karşısına çıkacak.
BOŞ SENET İDDİASI
İddianamede beyanlarına yer verilen bir gizli tanık, ByLock kullanıcısı olduğu belirlenen sanık Abdurrahman Avınç'ın kendisine zorla boş senet imzalatmaya çalıştığını ancak imzalamayı kabul etmediğini anlatarak, şunları dile getirdi:
'Manisa Kimse Yok Mu Derneği'nin müdürü olan cemaatin içinden bir kişi olan Abdurrahman Avınç, 'Sen artık cemaatin içinde çalışacaksın, ne bilelim ileride bizim hakkımızda konuşmayacağını? Sen senedi ver, yönetim kurulu başkanımızın kasasında saklayalım' dedi. Ancak ben buna rağmen boş senedi imzalamadım. Cemaatin muhasebecisi olan F.U. beni tanıdığı için referans olmuştur. Bu nedenle onun sözünü kıramadıkları için beni işe almak zorunda kaldılar. Ancak cemaate bağlı bu tür iş yerlerinde çalışan herkesin elinden bu tür boş senetler alındığı bana söylenmişti.'
Bazı sanıkların ByLock yazışmalarına da vurgu yapılan iddianamede, sanık Ahmet Güneş'in FETÖ'ye karşı 15 Temmuz'dan önce yapılan operasyonlar sırasında örgüt üyelerine, 'Bugün başların yere eğileceği gün değil. Cephede olan gülmeli. Bizler fetih günü ağlayacağız, şu an ağlarsak takatten düşeriz. Buna hakkımız yok. Bugün başların yere eğileceği gün değil. Bir zamanlar ne kanal vardı ne mekan vardı ne de imkan vardı. Allah çok daha iyisini nasip edeceği için şimdi bunların kefaretini alıyor' şeklinde mesaj attığı belirtildi.
15 TEMMUZ ŞEHİTLERİNE HAKARET
İddianamede sanık Fatih Tepe'nin 18 Mayıs 2017'de emniyette alınan ifadesinde, cezaevinde kaldığı sürede bazı sanıklarla Ersin Bölükbaş'ın da FETÖ'ye bağlı olduğunu söylediği belirtilerek, '15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan vatandaşlarımızla alakalı onlar şehit olmamış olabilir, intihar etmişlerdir' şeklinde sözler söylediklerini, yurt dışına giden dernek yöneticileri için ise 'Hicrete gittiler' şeklinde konuşmalar yaptıklarını anlattığı kaydedildi.
ÖRGÜTÜN EMNİYET İMAMI İLE GÖRÜŞMÜŞ
Derneğin Halkla İlişkiler Görevlisi sanık Mustafa Çetin Mataracı'nın da örgütün 'Emniyet İmamı' olan Osman Hilmi Özdil ile görüştüklerine dair HTS kaydının bulunduğu vurgulanan iddianamede, Mataracı'nın ifadesinde ByLock kullandığını ancak söz konusu programı 'google'dan indirdiğini iddia ettiğine yer verildi.
Sanık Ozan Uçar'ın da Bylock yazışmasında, FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen için 'Büyüğümüz' ifadesini kullandığı belirtildi.
Paralel yapı-27 Eylül (2016) 'İstanbul 57 sanık Kimse Yok mu Derneği/örgüte finansal destek' davası
(28 Temmuz 2018, 17:23)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: