İkinci Ergenekon davasına bakan mahkemenin talebi üzerine Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı ´Türk İntikam Tugayı (TİT)´ ile ilgili ellerindeki bilgileri mahkemeye gönderdi. Bu yazılardan anlaşıldığı gibi ancak Semih Tufan Gülaltay´la fiziksel irtibatı belirlenebilen ´TİT isminin 1978´den beri etkili bir illegal örgüt olarak kamuoyuna yansıtılmaya çalışıldığı, ´TİT´ rumuzu ile üstlenilen eylemlerin büyük bölümünün çeşitli şahıs ve kurumlara yönelik tehdit mektupları ve duvarlara yazılmış sloganlardan oluştuğu, bir kısmının da silahlı eylemlerin üstlenilmesinden ibaret olduğu´ kaydedildi.
TİT sağcıların içi boş eylem üstlenme örgütü
İkinci Ergenekon davasına bakan mahkemenin talebi üzerine Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı ´Türk İntikam Tugayı (TİT)´ ile ilgili ellerindeki bilgileri mahkemeye gönderdi. Bu yazılardan anlaşıldığı gibi ancak Semih Tufan Gülaltay´la fiziksel irtibatı belirlenebilen ´TİT isminin 1978´den beri etkili bir illegal örgüt olarak kamuoyuna yansıtılmaya çalışıldığı, ´TİT´ rumuzu ile üstlenilen eylemlerin büyük bölümünün çeşitli şahıs ve kurumlara yönelik tehdit mektupları ve duvarlara yazılmış sloganlardan oluştuğu, bir kısmının da silahlı eylemlerin üstlenilmesinden ibaret olduğu´ kaydedildi.
MİT
Mahkemenin talebi üzerine Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı ´Türk İntikam Tugayı (TİT)´ ile ilgili ellerindeki bilgileri mahkemeye gönderdi. MİT´ten gelen yazıda, ´TİT isminin 1978´den beri etkili bir illegal örgüt olarak kamuoyuna yansıtılmaya çalışıldığı, ´TİT´ rumuzu ile üstlenilen eylemlerin büyük bölümünün çeşitli şahıs ve kurumlara yönelik tehdit mektupları ve duvarlara yazılmış sloganlardan oluştuğu, bir kısmının da silahlı eylemlerin üstlenilmesinden ibaret olduğu´ kaydedildi. Yazıda, araştırmalar sonucunda, ´TİT adının solcu kesimin korkutulması amacıyla aşırı milliyetçi unsurlarca bir süre kullanıldığı ve ön plana çıkarıldığına dair bilgilerin alındığı, ancak bu bilgilerin teyidi ve detaylandırılmasının mümkün olmadığı´ belirtildi. Yazıda, 12 Eylül 1980 sonrasında yakalanan aşırı milliyetçi militanların bir kısmının ifadelerinde ´TİT´ adlı bir örgütün olmadığı, bunun ´slogan isim´ olarak kullanıldığını beyan ettiklerinin bilindiği ifade edilerek, yargılamalar sonucunda ise ´TİT´ isminde bir örgütün mevcut olup olmadığı hususunun netlik kazanmadığı kaydedildi. Aynı yazıda, ´TİT´ adının hedef alınan şahıs veya kuruluşları psikolojik yönden etkilemek ve korkutmak amacıyla zaman zaman kullanıldığı, örgütün merkez komitesi ve organik yapısının oluşmadığı, paravan bir isim olarak kullanıldığına yer verildi. Eski İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Akın Birdal eyleminin azmettiricileri arasında yer alan ve davanın tutuksuz sanıklarından Semih Tufan Gülaltay´ın 1998´de mafya yapılanması içerisindeki bazı şahıslardan oluşturduğu gruba ´TİT´ ismini verdiği, grup üyelerinin çok sayıda adi suça ve mafya olaylarına karıştıkları iddialarının intikal eden hususlardan olduğu belirtilen yazıda, ´Günümüz itibariyle ´TİT´ ismiyle ideolojik bir örgütün faaliyet gösterdiğine dair herhangi bir tespitlerinin bulunmadığı´ ifade edildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü
Emniyet Genel Müdürlüğünce gönderilen yazıda ise 1980 öncesi yaşanan olaylarda 5 binin üzerinde vatandaşın hayatını kaybettiği anlatılarak, üniversite gençliği arasında başlayan bu ideolojik kamplaşma ve çatışmaların daha sonra ülke genelinde yaygın hale geldiği, bu dönemde sağ kesimlerde oluşan bazı grupların, eylemlerinde ´TİT´ rumuzunu kullandıklarının değerlendirildiği kaydedildi. ´TİT´ ile ilgili yapılan incelemede 1980 yılı öncesi bazı kişilere ´TİT´ rumuzu ile tehdit mektupları gönderildiği ve pankartlar asıldığı yönünde bilgilere ulaşıldığı, ancak yapılan operasyonlarda bu bilgileri doğrulayarak somut kanıtlar elde edilemediği vurgulandı. 1986 ve daha sonraki yıllarda ise ´TİT´ rumuzunun, yurt içinde ve yurt dışında bazı kişilerin mektupla tehdit edilmesi gibi olaylarda kullanıldığının görüldüğü belirtilen yazıda, Mersin ilinde 1979´da yapılan operasyonlarda ´TİT lideri olduğu şüphesiyle yakalanan Cengiz Ayhan´ın bu iddiayı kabul etmediği, bu ismin aşırı solla çatıştıklarından dolayı kendilerine yakıştırılmış olduğunu söylediği´ belirtildi. Akın Birdal´a yönelik gerçekleştirilen suikast girişim eylemi ve faillerinin yakalanması ile ´TİT´in gündeme geldiği dile getirilen yazıda, yakalanan Cengiz Ersever´in ifadesinde PKK terör örgütünün yaptığı vahşetin tesiri altında kalarak bölücülere ve PKK terör örgütüne karşı ´Türk İntikam Tugayı´ adlı örgütü kendisinin kurduğu, birçok kişiyi eğittiği, Birdal´a saldırı eylem emrini verdiği ve bu eylemi ´TİT´ adına gerçekleştirdiklerini beyan ettiği kaydedildi. Yazıda, ayrıca ´Semih Tufan Gülaltay´ın evinde yapılan aramada da çeşitli ebatlarda mavi zemin üzerinde sarı renkli kurt başı bulunan ´TİT´ rumuzlu bayraklar ele geçirilmiştir´ denildi.
1986-2007 arasında ´TİT´ rumuzlu 40 eylem
Yazıda, 1986-2007 yılları arasında ´TİT´ rumuzu ile gerçekleştirilen 40 eylem aktaran Emniyet Genel Müdürlüğünün, ´TİT´le ilgili 2 mahkeme kararına da yer verdiği görüldü. Eylemler arasında, ´1986 yılında Avrupa Parlamentosunda Ermeni raporunu hazırlayan Belçikalı parlamenter Jack Vademeulbroucke ile Türkiye´de İnsan Hakları konulu rapor hazırlayan Richard Balfe isimli şahısların ´TİT´ rumuzlu mektupla tehdit edilmesi, 1992 yılında Libya´nın Ankara Büyükelçiliğine (TİT) rumuzlu tehdit mektubu gönderilmesi, 1993 yılında Diyarbakır´da esnafa PKK yanlısı bir eyleme girilmemesi yönünde (TİT) rumuzlu mektupların gönderilmesi, 1997 yılında Refah Partisi´nin Ankara Çankaya ilçe binasından hırsızlık yapılması olayında duvarlara sprey boya ile ´TİT´ yazılması, 4 Mart 2007´de TBMM duvarının dibine bombalı süsü verilmiş paket konulması ve paketin içerisinde ´TİT´ rumuzlu not bırakılmasının´ da yer aldığı belirtildi.
Jandarma Genel Komutanlığı
Jandarma Genel Komutanlığı tarafından mahkemeye gönderilen yazıda ise ´MLKP´nin legal yan kuruluşlarından Özgür Radyo çalışanlarının, ´TİT´ tarafından tehdit edildikleri gerekçesiyle 29 Mart 2007´de basın açıklaması yaptıkları´ kaydedildi. Yazıda, son dönemde yaşanan pek çok bombalama ve silahlı saldırı olaylarında ´TİT´ imzasının olduğu, bu çerçevede Diyarbakır´da 10 kişinin yaşamına mal olan bombalama olayında, Agos Gazetesine ve DTP yöneticilerine yönelik tehditlerde de aynı imzanın görüldüğü anlatıldı. 6 Haziran 2007´de de Tunceliler Kültür ve Dayanışma Derneği organizesinde 25-30 kişilik bir grup tarafından TKP/ML örgüt sempatizanı Hasan Arslan´ın 30 Mayıs 2007 tarihinde ´TİT´ tarafından kaçırılıp sorgulanmasının protesto etmek için basın açıklaması yaptıkları da dile getirildi.
Genelkurmay Başkanlığı
´Türk İntikam Tugayı Örgütü hakkında kayıtların ayrıntılı bilgi notu şeklinde gönderilmesi´ şeklindeki talebe cevap veren Genelkurmay Başkanlığı da görev ve yetki alanları dışında bulunduğundan ´Türk İntikam Tugayı Örgütü´ hakkında kayıt ve derlenmiş bilgi bulunmadığını bildirdi. ( DHA)
(15 Ocak 2010, 14:11)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: