Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından Ali Yiğit´in babası Şevki Yiğit´in Haziran 2007 tarihinde Ümraniye´deki gecekonduda ele geçirilen 27 adet el bombasına ilişkin yaptığı ihbarın ses kaydı mahkemeye ulaştı. İhbar Trabzon´dan o ilin jandarmasına yapılmış. Trabzon İl Jandarma Komutanlığı´nın da ihbarı İstanbul Emniyetine iletmesiyle Ümraniye´de Türkiye´yi sarsan Ergenekon operasyonları başlamış.
İşte ´Ergenekon´ soruşturmasını başlatan telefon ihbarı
Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından Ali Yiğit´in babası Şevki Yiğit´in 12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye´deki gecekonduda ele geçirilen 27 adet el bombasına ilişkin yaptığı ihbarın ses kaydı mahkemeye ulaştı. İhbar Trabzon´dan o ilin jandarmasına yapılmış. Trabzon İl Jandarma Komutanlığı´nın da ihbarı İstanbul Emniyetine iletmesiyle Ümraniye´de Türkiye´yi sarsan Ergenekon operasyonları başlamış.
Davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin 19 Ekim 2009 tarihindeki ara kararı doğrultusunda Trabzon İl Jandarma Komutanlığı´ndan istenen ihbarın ses kaydı dava dosyasına konuldu. Şevki Yiğit, 12 Haziran 2007 tarihinde yaptığı ihbarın 4 dakika 12 saniye süren kaydında, Ümraniye Çakmak Mahallesi´ndeki tek katlı binanın adresini veriyor, çatısında el bombası ile C4 patlayıcıların bulunduğunu ve bu malzemeleri 10 gün önce gördüğünü anlatıyor. Bunların, Mehmet Demirtaş ile Demirtaş´ın eski komutanı bir astsubaya ait olduğunu ifade eden Yiğit, malzemelerin, boş olan binanın çatısındaki elektrik direğinin dibinde yer aldığını aktarıyor. Kayıtta, ihbarı alan görevli bilgileri yazarken Şevki Yiğit´in konuşmasının kesildiği dikkati çekiyor.
İşte o kayıt
Şevki Yiğit: Bir ihbarda bulunmak istiyorum. Jandarma: Buyurun. Şevki Yiğit: Mithatpaşa Caddesi ile Samanyolu Caddesi´nin kesiştiği noktada. Kardak balıkçının bitişiğindeki bina, tek katlı bina. Çatısında el bombası ve C-4 patlayıcılar var. Ümraniye. Jandarma: Siz bunları gördünüz mü? Şevki Yiğit: Gördüm. Jandarma: Ne zaman gördünüz? Şevki Yiğit: Yaklaşık 10 gün önce. Jandarma: Bina kime ait? Şevki Yiğit: Mehmet Demirtaş ve bir astsubaya ait bu şeyler. O bunun komutanıydı askerde. Jandarma: Bu astsubay, Mehmet´in komutanı mıydı? Şevki Yiğit: Evet. Jandarma: Yani bu bina bunların mı? Şevki Yiğit: Onların değil ama kullanıyorlar, boş şu an. Jandarma: Yatıp kalkan var mı? Şevki Yiğit: Yatıp kalkan yok. Jandarma: Niçin saklıyorlar bunları oraya? Şevki Yiğit: Vallahi ben de bilmiyorum da gördüm bir vatandaşlık görevi olarak şey yaptım. Jandarma: Yani bu binanın neresinde? Şevki Yiğit: Çatıda elektrik direğinin dibinde. Tam adresi veriyorum şimdi. Ümraniye Çakmak Mahallesi. Muhtarlığın karşısında tek katlı bina. ( Cnnturk)
Jandarma Ümraniye bombalarının bir kısmını kabul etti
Jandarma Genel Komutanlığı, Ergenekon soruşturmasının başlamasına neden olan Ümraniye´deki el bombalarının bir kısmının kafile ve seri numaralarından kendi birliklerinde bulunduğunu açıkladı. Jandarma´dan mahkemeye gönderilen yazıda, ´evraklar imha edildiği için´ bombaların hangi birliklere ait olduğunun belirlenemediği bildirildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, birinci Ergenekon davası kapsamında Jandarma Genel Komutanlığı´na yazı yazmış ve 12 Haziran 2007´de Ümraniye´de ele geçirilen bombaların kendi envanterlerine kayıtlı olup olmadığının ayrıntılı araştırılmasını istemişti. Jandarma, mahkemeye cevap yazısı gönderdi. Yazıda, el bombalarının evraklar imha edildiği için hangi birliklere ait olduğunun belirlenemediği savunuldu. Ancak mahkemeye ulaşan yazıda verilen bilgilere göre, Ümraniye´de ele geçirilen bombaların kafile ve seri numarasına sahip yüzlerce bomba ve tapaların komutanlığın özellikle Doğu bölgelerindeki birçok ilde bulunduğu ifade ediliyor. Ümraniye´de ele geçirilen bombaların tapa numaralarıyla aynı kafile ve seride yer alan toplam 404 adet bomba tapasının 8 ildeki Jandarma komutanlığında bulunduğu bildirildi. Yine aynı aramada ele geçirilen üç ayrı kafile ve seri numarasına ait 274 adet bombadan ise Hatay, Serinyol, Diyarbakır, Amasya ve Karaman´daki komutanlıklarda bulunduğu bilgisi verildi. Bu bilgilere göre, Ümraniye´de ele geçirilen bombalarla aynı ´aileden´ yer aldığı değerlendiriliyor. Ergenekon soruşturmasının başında Ümraniye´de ele geçirilen 27 bombanın seri numaraları farklı 5 ayrı kafilede yer alıyordu. KF MKE 1-17 kafile numaralı MOD 44 savunma el bombasında kullanılan MKE MOD 45 KF MKE-1-25 10 92 seri numaralı el bombası tapasından Tokat, Adıyaman, Ağrı, Amasya, Gaziantep, Muş, Kilis ve Hatay´da toplam 404 adet bulunduğu bildirildi. LS-64 12-52 M20 4A1 tapa kafile numaralı LOT LS-14-107 5-53 kafile numaralı, M26 savunma el bombasından Hakkari ve Serinyol Jandarma Genel komutanlıklarında toplam 262 adet mevcut olduğu kaydedildi. HGR Z DM 72 LOS FMP 24 tapa kafile numaralı, LOS FMP-24 kafile numaralı DM 41 savunma el bombasından Diyarbakır Jandarma Komutanlığı´nda ise 10 adet bulunduğu ifade edildi. Yazının son kısmında ise birliklere verilen mühimmata ait bilgilere arşiv süresi dolduğu için imha edildiğinden söz konusu el bombalarının hangi birliğe, hangi tarihte kaçar adet tertip edildiğinin tespit edilemediği bildirildi.
Aynı yazıda, üzerinde yazı ve rakam olmayan 32 parça baklava dilimli, pik dökme demirden oluşan, ağız tapaları kapalı 18 adet el bombası gövdesi ile ilgili olarak söz konusu mühimmata ait kafile bilgileri belli olmadığından, Jandarma Genel Komutanlığı´na ait olup olmadığının tespit edilemeyeceği anlatıldı. ´RFX L11 ve RFX A12´ ibareli el bombasından komutanlık envanterinde mevcudunun bulunmadığı ve el bombalarının tapalarının muhafaza edildiği ambalaj kutusu olan yeşil renkli fiber plastik kutunun da komutanlığa ait olmadığı savunuldu. Yazının sonunda ise Birliklere tertip edilen mühimmata ait bilgilere, tertip emirlerinin arşiv bekleme süresinin dolmasını müteakip imha edilmesi nedeniyle ulaşılamadığından, bahse konu mühimmatın hangi birliğe, hangi tarihte kaçar adet tertip edildiğinin tespit edilemediği, ayrıca mühimmatı envanterinde bulunduran birlik komutanlıklarınca söz konusu mühimmattan eksik, kayıp veya çalıntı olmadığının bildirildiği´ ifade edildi.
Bombaların ´irtibatı´ muallak ifadeleri yalanlıyor
Ergenekon davası sürecinin başlangıç noktası Ümraniye´de 27 el bombasının ele geçirilmesiydi. Bu sebeple sanıklar ve avukatları, her fırsatta bu ´tarihi delilleri´ bertaraf etmek için çabaladı. Gecekonduda bulunan 27 el bombasının ´tezgah´ olduğu bile ileri sürüldü. En başta İşçi Partisi, bombaları ele geçiren polislerin ses kaydına göre daha 12 Haziran 2007´de ´Ergenekon´ ismini telaffuz ettiğini ileri sürerek, ses kayıtlarını yayınladı. Ancak TÜBİTAK´ın geçtiğimiz günlerde mahkemeye gönderdiği bilimsel raporda polislerin konuşmalarında ´Ergenekon´ isminden bahsedilmediği ortaya çıktı. Bu tartışmalardan sonra mahkemeye geçtiğimiz günlerde ulaşan Jandarma raporu da kamuoyuna eksik yansıtıldı. İnternet sitelerinde Jandarma Genel Komutanlığı´nın Ümraniye´de ele geçen bombalar bize ait değil dediği yazıldı. Ancak rapor ayrıntılarıyla incelendiğinde bombaların kaynağının askeri birimler olduğu doğrulanıyor. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar en başta askeri savcılarla işbirliği yaptı. Savcı Zekeriya Öz, Genelkurmay´a, bulunan el bombalarının kendilerine ait olup olmadığını sordu. Kara Kuvvetleri´ne bağlı 1. Ordu Komutanlığı´nca teşkil edilen heyetin, 27 el bombası ve TNT kalıplarını 25 Haziran 2007´de İstanbul Emniyet´inde incelediği ve askere ait olduğunu tespit ettiği ortaya çıkmıştı. Ergenekon davası dosyasında yer alan bomba bilgi merkezi irtibat raporunda ise 27 el bombasının 1998 yılından beri Türkiye´nin farklı illerinde meydana gelen 14 ayrı bombalama eyleminde kullanılan bombalarla aynı kafile numarasından olduğu tespit edildi. Aynı şekilde Şırnak´ta Hizbullah´a yapılan operasyonda ele geçen, Trabzon´da bir bombalama eyleminde kullanılan bombaların kafile ve seri numaraları da Jandarma´nın mahkemeye gönderdiği yeni raporuyla paralel. Buna göre, kardeş bombalarla yapılan eylemler de Jandarmanın bu bombaları kullandığı komutanlıklarla aynı ya da yakın iller. Askeri kaynaklardan gelen cevaplar en başından beri silah ve mühimmatlara ilişkin kafa karışıklığına sebep olacak açıklamalarla gündeme geliyor. Benzer bir örnek Poyrazköy kazılarında ele geçen LAW silahlarına ilişkin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ´un açıklamasında yaşanmıştı. Başbuğ, LAW silahları ve mühimmatların orduya ait olmadığını, kayıtlarının bulunmadığını açıklamıştı. Ancak MKE tarafından hazırlanan raporla bu mühimmatların dört ayrı kuvvet komutanlığı için üretildiği rapor edilmişti. Jandarma Komutanlığı´nın raporunda dikkat çeken boyut ise arşivler imha edildiği için ellerinde bilgi ve belge olmadığı açıklaması. Jandarma, burada hiçbir tarih aralığı vermeden genel bir ifade kullanıyor. Bu da soru işaretlerini artırıyor. ( Zaman)
(15 Ocak 2010, 10:30), son güncel.: (16 Ocak 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: