Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 460 sanığın yargılandığı davada, sanık savunmaları alındı. Dava dosyasına giren belgelere göre, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde 'Hava kuvvetleri imamı' Akıncı ve FETÖ çatı davalarının firari sanığı Adil Öksüz'ün 10 Ağustos 2016 öncesi e-postalarına ulaşılamadığı, buna ilişkin düzenlenen polis tutanağında Öksüz'ü arayan ekipte yer alan ve kısa süre önce FETÖ'den tutuklanan eski şube müdürü Ercan Özoğluöz'ün imzasının bulunduğu ortaya çıktı.
07.07.2018 15:38 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 460 sanığın yargılandığı davada, sanık savunmaları alındı.
02.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, olay tarihinde Konya 3. Ana Jet Üssü'nde görev yapan MAK timi personeli eski astsubay Sedat Koçyiğit savunma yaptı.
Koçyiğit, 15 Temmuz'da sabah normal olarak mesaisine devam ettiğini, gün içerisinde normal olarak arazi eğitimine çıkış hazırlığı yaparken saat 12.00'den sonra gelen emir üzerine 4 sivil araçla 15 kişilik bir ekiple üsten çıktıklarını söyledi.
Normalde arazi eğitimlerini ya uçaktan paraşütle atlayarak ya da sivil araçlarla Beyşehir bölgesine gidip orada arazi çalışması yaparak tamamladıklarını anlatan Koçyiğit, 'O gün de sivil araçlarla üsten çıkış yaparken yine Beyşehir'e gideceğimizi sanıyordum. Fakat bindiğimiz araçlar İstanbul yönüne doğru ilerlemeye başladı.' diye konuştu.
Yolda bölük komutanı eski binbaşı Gökhan Maldar tarafından İstanbul'da tatbikata katılacaklarının söylediğini belirten Koçyiğit, savunmasına şöyle devam etti:
'İstanbul'da yerini tam olarak bilmediğim ama sonradan öğrendiğime göre Kara Havacılık Birliğine giriş yaptık. Kısa bir yemek molasından sonra hazırlık yapmamız söylendi. 'Komutanlarımızın güvenliği tehlikede onların güvenliğini alacağız hemen çıkış yapacağız' dendi.
Bulunduğumuz birlikte 2 helikoptere bindirildik ve havalandık. Bir süre sonra yerini tam olarak bilmiyorum ama deniz kenarında bir düğün salonunun otoparkına iniş yaptık. Ben iniş yaptıktan sonra yanımda bir personelle indiğim helikopterin çevre emniyetini aldım.'
Koçyiğit, bir süre sonra verilen emir üzerine helikoptere tekrar binip Samandıra'daki askeri birliğe döndüklerini, sabaha karşı da Ankara'da bulunan Akıncı Üssü'ne intikal ettiklerini söyledi.
'Yorgunluktan uyuyakaldım'
Sanık eski astsubay Hamza Karaduran da olay günü mesaiye geldiğinde öğleden sonra koruma görevi için İstanbul'a gidileceğini, görevin detaylarının burada bildirileceğinin söylenmesi üzerine karayoluyla İstanbul Samandıra'daki askeri birliğe gittiklerini anlattı.
Askeri birliğe geçtikten sonra bölük komutanı eski binbaşı Gökhan Maldar'ın orada bulunanlara Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal'a yönelik koruma görevinde bulunacaklarını söylediğini aktaran Karaduran, 'Gökhan binbaşı helikopterlerin bizi almaya geldiğini söyledi. Helikopterlere binip Moda Deniz Kulübü'ne gittik. Dış emniyeti alma görevi verilmişti.' diye konuştu.
Karaduran, daha sonra tim komutanının görevin bittiğini söylemesi üzerine helikopterlerle Samandıra'ya döndüklerini belirterek çok yorgun olduğundan beklediği yerde uyuyakaldığını iddia etti.
Sabaha karşı helikopterle Akıncı Üssü'ne götürüldüklerini söyleyen Karaduran, uçaklar pisti bombaladıktan sonra bir binaya sığındıklarını daha sonra akşam saatlerinde üsten ayrıldıklarını, ertesi gün Merkez Komutanlığına gidip ifade verdiğini kaydetti.
Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakacak hiçbir eylemi olmadığını ve suçlamayı kabul etmediğini savunan Karaduran, tahliye ve beraat talep etti.
Sanık eski astsubay Ali Murat Karakaş da üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek tahliye talebinde bulundu.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan eski binbaşı Mehmet Fatih Özkan, darbe girişimi sırasında Konya 3. Ana Jet Üssü'nde Cougar helikopter pilotu olarak görev yaptığını anlattı.
Özkan, filo komutanı Alparslan Şahin'in emriyle darbe girişiminden bir gün önce Gökhan Maldar ile İstanbul'a giderek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimini yöneten eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'le görüştüklerini aktardı.
Görüşmenin rutin askeri hiyerarşide gerçekleştiğini savunan Özkan, savunmasına şöyle devam etti:
'Sönmezateş, ertesi gün için iki helikopterin Yalova'da hazır edilmesini emretti. İstanbul'da komutanlara bir saldırı olabileceği yönünde istihbarat geldiğini söyledi. Sönmezateş general görevin önemli olduğunu, detayların sonra paylaşılacağını belirtip 'Yarın komutanları alacağız.' dedi. Ayrıca 15 Temmuz'da komutanların tahliyesine yönelik 2 helikopterin Yalova'ya gideceğini emretti. Görüşmenin ardından akşam saatlerinde uçakla Konya'ya döndük.'
Sönmezateş'in daha önce de buna benzer görev emirleri verdiğini ileri süren Özkan, darbe girişiminden haberi olmadığını, bu olayın içine çekildiğini iddia etti.
Görev gizli ve kritik
Özkan, ertesi gün rutin mesaisine devam ederken filo komutanı Alparslan Şahin tarafından saat 17.00 civarında kalkış emri verildiğini, uçuş öncesi Şahin'in görevin gizli ve kritik olduğunu söylediğini aktardı.
15 Temmuz saat 18.00 sıralarında Konya'dan Yalova için kalkış yaptıklarını, hiçbir yere uğramadan saat 20.00 sıralarında Yalova Askeri Meydanına iniş yaptıklarını ileri süren Özkan, 'Yalova'ya indikten sonra meydan komutanı bizi karşıladı. Yakıt ihtiyacımızı giderdik. Dinlenmeye geçtik. Benim elimde Fenerbahçe Orduevi ve Atatürk Hava Limanının ve Maltepe'de bir askeri birliğin koordinatları vardı.' diye konuştu.
Özkan, olay gecesi yaşadıklarına ilişkin şunları anlattı:
'Helikopterin başında beklerken Alparslan Şahin albay arayarak Samandıra'ya gitmemizi ve oradaki komandoları alarak Fenerbahçe Ordu Evine yakınındaki düğünden komutanları alarak tahliye edilmelerini söyledi. Saat 22.00 sıralarında Samandıra Askeri Meydanına indik. Komando ekibini aldık. Binbaşı Gökhan Maldar da ekipteydi. Talimatları birisiyle görüşerek bize o verdi. Moda'daki düğün salonuna önce benim kullandığım 2524 kuyruk numaralı helikopter indi. Ben timi bıraktım, kalktım. Benden sonra da diğer helikopter indi.
Samandıra'ya geri döndük. Oradan Maltepe'ye yakıt almak için Yalova'ya tekrar gittik. Ancak yakıt alamadık. Atatürk Havalimanına yönlendirildik. Diğer helikopter ile Atatürk Hava Limanında birleştik. Yakıt aldıktan sonra Hava Harp Okuluna indik. Bu sırada düğün salonundan alınan komutanlar benim kullandığım helikopterdeydi. Hava Harp Okulunda helikopterden indiler.'
Sabah saatlerinde binbaşı Gökhan Maldar'ın emriyle bulundukları yerden helikopterle ayrılıp Akıncı Üssü'ne saat 09.00 civarında iniş yaptıklarını belirten Özkan, üsse indikten sonra askeri kıyafetlerini değiştirip filodan ayrıldığını, daha sonra tarlada emniyet güçlerine teslim olduğunu ifade etti.
Savunmasının son bölümlerini hazırlayamadığını ve bazı belgeleri ibraz edeceğini belirten sanık Özkan, savunmasına yarın devam etmek istediğini söyledi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Selfet Giray, duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verdiğini açıkladı.
03.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Dünkü celsede savunmasını tamamlayamayan İstanbul'da Moda Deniz Kulübü'ndeki düğün baskınına katılan helikopter pilotu eski binbaşı Mehmet Fatih Özkan savunmasına devam etti.
Özkan, Türk Silahlı Kuvvetlerinde emirleri sorgulama gibi bir tutum olmadığını, bu yüzden o gece verilen emirleri komutana güven esasıyla yerine getirdiğini savundu.
Hayatının hiçbir döneminde FETÖ ile bağlantılı okul ya da yurtta kalmadığını ve bu yapının toplantılarına katılmadığını ileri süren Mehmet Fatih Özkan, tahliye talebinde bulundu.
Çapraz sorgusu sırasında görevi olmamasına rağmen neden 14 Temmuz'da İstanbul'a gittiğine ilişkin soruya ise sanık Özkan, filo komutanı Alparslan Şahin'in emriyle darbe girişiminden bir gün önce Gökhan Maldar ile birlikte eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'le görüştüklerini belirtti.
Darbe girişimi gecesi eski tuğgeneral Sönmezateş'i neden aradığına ilişkin soruya Özkan, telefonunun gece boyunca kapalı olduğunu, sadece bir kez kardeşiyle görüştüğünü öne sürdü.
Sanıklardan Alparslan Şahin ise söz alarak sanığın doğruları konuşmadığını söyledi.
Şahin'in, 'Yalova'da bir göreve gidiyorsunuz, gizli görev dediğimi iddia ediyorsunuz. Ben filo komutanıyım, uçuş ekibi filo komutanından yazılı görev emrini görmeden uçuşa gitmez. Siz neden gittiniz?' sorusunu sanık Özkan, 'Gizli görev için Yalova'ya gideceksiniz dediniz. Yazılı emir olmadan da gidilebilir.' diye cevapladı.
Sanık Mehmet Fatih Özkan, cumhuriyet savcısı Adnan Gümüş'ün '14 Temmuz'da İstanbul'a gidiyorsun tuğgeneralle görüşüyorsun. Bir plan var anlatmıyorsun ama ben 'plan neydi' diye sormayacağım. 15 Temmuz'daki harekat tarzıyla 14'ündeki sana sunulan plan arasında fark oldu mu? 14'ünde senin yapacağını düşündüğün işle 15'indeki iş aynı mıydı? sorusuna ise 'Benim bildiğim iş, komutanların tahliyesiydi. Daha önceki görevlerle hiçbir farkı yoktu. Bilmem gereken ve yapmam gereken dışında başka bir şey görmedim. Ben sadece helikopteri kullandım.' diye yanıt verdi.
Sanığın 9 saat süren savunmasının ardından duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
Öksüz'ün Darbe Girişiminden Önceki E-postalarına Ulaşılamadı
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde 'Hava kuvvetleri imamı' Akıncı ve FETÖ çatı davalarının firari sanığı Adil Öksüz'ün 10 Ağustos 2016 öncesi e-postalarına ulaşılamadığı, buna ilişkin düzenlenen polis tutanağında Öksüz'ü arayan ekipte yer alan ve kısa süre önce FETÖ'den tutuklanan eski şube müdürü Ercan Özoğluöz'ün imzasının bulunduğu ortaya çıktı.
3 Temmuz'daki gelişmeye göre, Öksüz'ün görevli olduğu Sakarya Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesinin internet sunucularında Adil Öksüz'e ait 'aoksuz@sakarya.edu.tr' adresine gelen ve giden e-postalara ilişkin polis tutanağı, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 460 kişinin yargılandığı davanın dosyasına girdi.
Öksüz'ü arayan ekipte yer alan ve 29 Haziran'da FETÖ'den tutuklanan eski Sakarya KOM Şube Müdürü Ercan Özoğluöz'ün imzasının bulunduğu tutanakta, Öksüz'e ait adresin gelen kutusunda 10 Ağustos 2016 ile 2 Şubat 2017 arasında e-posta bulunduğu, gönderilen kısmında bulunmadığı, spam kısmında 4 Ocak 2017 ile 2 Şubat 2017 arasındaki e-postalar yer aldığı kaydedildi.
2 Şubat 2017'de hazırlanan tutanakta, Sakarya Üniversitesinde görevli öğretim görevlisi B.K'nın 'sakarya.edu.tr uzantılı e-posta adreslerinin kurumlarınca verildiği, adreslerine ait tüm verilerin ABD'deki Google. Inc şirketine ait serverlarda bulunduğu, kendilerinde sadece bahse konu uzantılı e-posta adreslerine erişim yapan admin panelinin olduğu, admin paneline giriş yapıldığında kullanıcının e-posta adresindeki verilere kendilerine tanımlı yetkiler dahilinde erişim sağlanabildiği' yönündeki beyanı da yer aldı.
04.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, olay tarihinde Konya 3. Ana Jet Üssü'nde helikopter mekanik teknisyeni olarak görev yapan eski astsubay Yahya Baştan savunma yaptı.
Baştan, olay günü 135. Filo Komutanlığı'nda rutin mesaisine devam ettiği sırada saat 14.00 civarında astsubay Köksal Demirtuğ'un tatbikat olabileceğini, 2 tane helikopterin tatbikata katılabileceğini ve bu uçuşlarda uçuş teknisyeni olarak kendisinin görev yapacağını söylediğini aktardı.
Tatbikat olacağının söylenmesi üzerine hazırlık yaptığını ileri süren Baştan, 'Saat 20.00 civarında iki helikopter aynı anda Konya'dan kalkış yaptık. Bizim helikopter öndeki helikopteri takip etti. Bir süre sonra Yalova Meydan Komutanlığına indik.' diye konuştu.
Konya'dayken tatbikatın arazide icra edileceğinin söylendiğini fakat Yalova'ya inince bir terslik olduğunu düşündüğünü ifade eden Baştan, durum hakkında bilgi almak için binbaşı Fatih Özkan'ın yanına gittiğini, Özkan'ın tatbikatın Fenerbahçe Orduevi'nde olacağını söylediğini ileri sürdü.
- 'Tatbikat diye çıktık'
Sanık Baştan, saat 21.45 civarında Yalova'dan kalkış yaptıklarını, bilmediği bir yerden orada MAK timini alarak Moda Deniz Kulübü'nün otoparkına indiklerini belirterek, savunmasına şöyle devam etti:
'Ben helikopterden ayrılmadım. Pilotlardan biri Abidin Ünal'ın helikoptere geleceğini söylemesi üzerine normal usuller ve askeri adap çerçevesinde komutanı karşıladım. Komutanın korumalarından biri Sabiha Gökçen Havaalanı'na gidileceğini pilota söylememi istedi. Daha sonra oraya gittik. Abidin Ünal, CASA tipi uçağa bindi. Daha sonra yakıt almak için Atatürk Havaalanı'na oradan da Hava Harp Okulu'na gittik.'
Hava Harp Okulu'nda cep telefonundan internete girdiğinde darbe girişimi haberlerini gördüğünü anlatan Baştan, 'Birliğimizden tatbikat diye çıkmıştık. Birilerinin beni kullandığının farkına vardım. Daha sonra pilotların yanına gittim, ülkede bir ihanet yaşandığını ve bu yaşananları kabul etmediğimi söyledim. Bana 'istersen ayrılabilirsin ama nizamiyeden çıkarsan halk seni öldürebilir' dedi.' diye konuştu.
Baştan, kapıya doğru giderken, arkasından tam teçhizatlı komandoların gelerek telefonunu aldıklarını ve çıkmasına izin vermedikleri telefonunu da götürüp pilot Kenan Comart'a teslim ettikleri ileri sürdü.
O andan itibaren hayati tehlike altında olduğu öne süren Baştan, sabaha karşı helikopterle Akıncı Üssü'ne gittiğini, daha sonra da tutuklandığını beyan etti.
Darbe girişimi sırasında Konya 3. Ana Jet Üssü'nde görev yapan MAK timi personeli eski astsubay sanık Ömer Vurgun da iddianamede geçen suçlamaları reddederek savunmasına başladı.
Olay günü, arazi eğitimine diye çıkartılıp Yalova'ya, daha sonra Moda Deniz Kulübüne götürüldüğünü ileri süren Vurgun, 'Helikopterden hiç ayrılmadım, benim görevim helikopter makineli tüfeğinin başında durmaktı. Birkaç kişi geldi helikoptere bindik ve havalandık ardından Harp Okulunun bahçesine indik.' diye konuştu.
Vurgun, sabah gün ağırınca verilen emir üzerine helikopterle Akıncı Üssü'ne gittiklerini, orada kendi emniyet tedbirlerini alarak beklediğini beyan etti.
Duruşmada, olay tarihinde Konya 3. Ana Jet Üssü'nde helikopter mekanik teknisyeni olarak görev yapan eski astsubay Yahya Baştan savunma yaptı.
Baştan, olay günü 135. Filo Komutanlığı'nda rutin mesaisine devam ettiği sırada saat 14.00 civarında astsubay Köksal Demirtuğ'un tatbikat olabileceğini, 2 tane helikopterin tatbikata katılabileceğini ve bu uçuşlarda uçuş teknisyeni olarak kendisinin görev yapacağını söylediğini aktardı.
Tatbikat olacağının söylenmesi üzerine hazırlık yaptığını ileri süren Baştan, 'Saat 20.00 civarında iki helikopter aynı anda Konya'dan kalkış yaptık. Bizim helikopter öndeki helikopteri takip etti. Bir süre sonra Yalova Meydan Komutanlığına indik.' diye konuştu.
Konya'dayken tatbikatın arazide icra edileceğinin söylendiğini fakat Yalova'ya inince bir terslik olduğunu düşündüğünü ifade eden Baştan, durum hakkında bilgi almak için binbaşı Fatih Özkan'ın yanına gittiğini, Özkan'ın tatbikatın Fenerbahçe Orduevi'nde olacağını söylediğini ileri sürdü.
- 'Tatbikat diye çıktık'
Sanık Baştan, saat 21.45 civarında Yalova'dan kalkış yaptıklarını, bilmediği bir yerden orada MAK timini alarak Moda Deniz Kulübü'nün otoparkına indiklerini belirterek, savunmasına şöyle devam etti:
'Ben helikopterden ayrılmadım. Pilotlardan biri Abidin Ünal'ın helikoptere geleceğini söylemesi üzerine normal usuller ve askeri adap çerçevesinde komutanı karşıladım. Komutanın korumalarından biri Sabiha Gökçen Havaalanı'na gidileceğini pilota söylememi istedi. Daha sonra oraya gittik. Abidin Ünal, CASA tipi uçağa bindi. Daha sonra yakıt almak için Atatürk Havaalanı'na oradan da Hava Harp Okulu'na gittik.'
Hava Harp Okulu'nda cep telefonundan internete girdiğinde darbe girişimi haberlerini gördüğünü anlatan Baştan, 'Birliğimizden tatbikat diye çıkmıştık. Birilerinin beni kullandığının farkına vardım. Daha sonra pilotların yanına gittim, ülkede bir ihanet yaşandığını ve bu yaşananları kabul etmediğimi söyledim. Bana 'istersen ayrılabilirsin ama nizamiyeden çıkarsan halk seni öldürebilir' dedi.' diye konuştu.
Baştan, kapıya doğru giderken, arkasından tam teçhizatlı komandoların gelerek telefonunu aldıklarını ve çıkmasına izin vermedikleri telefonunu da götürüp pilot Kenan Comart'a teslim ettikleri ileri sürdü.
O andan itibaren hayati tehlike altında olduğu öne süren Baştan, sabaha karşı helikopterle Akıncı Üssü'ne gittiğini, daha sonra da tutuklandığını beyan etti.
Darbe girişimi sırasında Konya 3. Ana Jet Üssü'nde görev yapan MAK timi personeli eski astsubay sanık Ömer Vurgun da iddianamede geçen suçlamaları reddederek savunmasına başladı.
Olay günü, arazi eğitimine diye çıkartılıp Yalova'ya, daha sonra Moda Deniz Kulübüne götürüldüğünü ileri süren Vurgun, 'Helikopterden hiç ayrılmadım, benim görevim helikopter makineli tüfeğinin başında durmaktı. Birkaç kişi geldi helikoptere bindik ve havalandık ardından Harp Okulunun bahçesine indik.' diye konuştu.
Vurgun, sabah gün ağırınca verilen emir üzerine helikopterle Akıncı Üssü'ne gittiklerini, orada kendi emniyet tedbirlerini alarak beklediğini beyan etti.
Duruşma, sanık savunmalarıyla devam etti.
05.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada olay tarihinde Konya 3. Ana Jet Üssü'nde helikopter pilotu olarak görev yapan eski üsteğmen Abdülsamed Kara, 15 Temmuz'da izinli olduğu için memleketine doğru yola çıkmak üzereyken filo komutanı Alparslan Şahin'in kendisini aradığını beyan etti.
Garnizon terk iznini iptal edip filoya döndüğünü anlatan Kara, Üs komutanın Yalova'da bir görev olduğunu ancak yazılı olmadığından içeriğinin gidilen yere bildirileceğini söylediğini ileri sürdü.
Kara, Konya'dan saat 18.00 sıralarında kuleden kalkış izni alarak Yalova'ya uçuş gerçekleştirdiklerini ve kendisinin bu uçuşta yardımcı pilot olarak görev yaptığını belirtti.
Yalova Meydan Komutanlığı'na saat 19.30 sıralarında iniş yaptıklarını ifade eden Kara savunmasını şöyle sürdürdü:
'Yalova Meydan Komutanlığında bizi Kenan Comart binbaşı karşıladı. Ardından brifing yapmak için 5. Filo'da toplandık. Brifingde terör saldırısı ihtimali olduğu konuşuldu. Daha sonra odada bulunan Fatih Özcan'ın emriyle saat 22.00 civarı iki helikopter kalkış yaptık.
Kalkıştan sonra Samandıra'dan komandoları alıp Fenerbahçe Orduevine, oradan da Moda Düğün Salonunun otoparkına ilk helikopter olarak iniş yaptık. Bir süre sonra yakıt ikmali için Atatürk Havalimanı'na indik.'
Kara, daha sonra Hava Harp Okuluna gittiklerini, orada saat 06.30'a kadar uyuduğunu, daha sonra verilen emir üzerine Akıncı Üssü’ne geçtiklerini belirtti.
Akıncı Üssü’nde bir müddet kaldıktan sonra emniyet güçlerine teslim olduğunu ifade eden Kara, tahliye talebinde bulundu.
Sanık Kara, çapraz sorgusu sırasında kardeşinin telefonunda 'ByLock' bulunduğuna dair bilgisi olup olmadığı yönünde sorulan soruya cevap vermedi
- Mahrem imamlarla irtibat kontörlü hattan
Duruşmada Mahkeme Başkanı Selfet Giray, sanık Mehmet Yurdakul hakkındaki ek iddianamelerin dava dosyasıyla birleştiğini ve bu kapsamda Yurdakul'un savunmasını alacaklarını bildirdi.
Başkan Giray, mahkemeye gelen ek iddianameye göre sanık Yurdakul'un Diyarbakır'da görev yaptığı sırada FETÖ'nün mahrem imamları tarafından ankesörlü hatlardan ardışık arama yöntemiyle arandığını bildirdi.
Sanığın Diyarbakır Kayapınar Mahallesi'nde ikamet ettiği 20 Haziran 2013 tarihinden başlamak üzere Abdullah Ç. adına kayıtlı kontörlü hattan 22 defa, Ekrem E. adına kayıtlı hattan 42 defa arandığını belirten Başkan Giray, sanık Yurdakul'a savunma yapıp yapmayacağını sordu.
Darbe girişimi gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğünü bombaladığı tespit edilen eski pilot üsteğmen Yurdakul, iddiaları kabul etmediğini belirterek savunma yapacağını belirtti.
Sanık Mehmet Yurdakul, Diyarbakır’da görev yaparken örgütün sivil imamları tarafından ankesörlü telefondan arandığına ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek şunları söyledi:
'Geçmiş tarihler olduğundan net hatırlamıyorum. Kargo gelmiştir. Adam arıyor 'kargonuz var' gelin, alın diye. Mahrem imamla ben ne konuşmuşum? Hangi eylemi gerçekleştirmişim? Aranan görüşmeleri hatırlamadığımdan bu iddialara bir şey demiyorum. 2012'den 2016’ya kadar Diyarbakır'da kaldım ama kimseyle örgüt bağlamında konuşma yapmadım.'
Yurdakul hakkında iddianamede yer alan değerlendirmede, zanlının darbe teşebbüsünün yaşandığı gece saat 00.56'da ASLAN-41 numara kodunu kullanan F-16 uçağından pilot İlhami Aygül ile Ankara İl Emniyet Müdürlüğü binasına 2 GBU-10 bombası attığı, Ankara üzerinde yüksek sesle alçak uçuş gerçekleştirdiği ve bombalama sonucunda iki kişinin şehit edilmesi, 39 kişinin de yaralanmasına neden olduğu belirtildi.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
06.07.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan eski astsubay Ünsal Canboğa, olay tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı Bilişim Kısım Amirliğinde çalıştığını anlattı.
Canboğa, olay günü albay Uğur Karaca'nın kendisini yanına çağırarak 'akşam tatbikat olacağını kendisinin de bu tatbikatta görevlendirildiğini' söylediğini aktardı.
Rutin mesaisini tamamladıktan sonra akşam saatlerinde iş yerinden binbaşı Zeyit Karagöz tarafından arandığını ve acil Akıncı Üssü'ne gitmesini emredildiğini ileri süren Canboğa, 'Akıncı Üssü'ne mutlak itaat bilinciyle gittim. Girişteki görevlilere askeri kimliğimi gösterdim, tatbikat maksatlı geldiğimi söyleyip içeri girdim.' diye konuştu.
Canboğa, Akıncı Üssü'nde yaşadıklarına ilişkin şu iddiaları dile getirdi:
'Tanımadığım bir albay, 'Terminal binasına geçin' dedi. O gece telefonum yanımda değildi. Binada başkaları da vardı onlara durumun ne olduğunu sordum. Kimse hiçbir şey söylemiyordu. Bazı kişiler terörle mücadele harekatı olduğunu söylediler. İlerleyen saatlerde bazı kişilerden kalkışma ile ilgili haberler duydum. Daha sonra sabaha kadar bekleyip, kolluk kuvvetleri ve gelen askeri savcıya gidip teslim oldum.
Hakkında örgüt toplantılarına katıldığına ilişkin tanık beyanlarını reddeden sanık Canboğa, tahliye talebinde bulundu.
Çapraz sorgusunda, Kara Kuvvetlerinde çalışmasına rağmen Hava Kuvvetlerine ait bir birliğe gidip tanımadığı komutanların emrine girmesinin nedeninin sorulması üzerine sanık Canboğa, daha önce de böyle görevlere gittiğini iddia etti.
- Tanık beyanlarını reddetti
Eski binbaşı Kenan Comart da darbe girişimi yaşandığı sırada İzmir 2. Ana Jet Üs Komutanlığı 125. Eğitim Filo Komutanlığına harekat subayı olarak görev yaptığını belirtti.
Comart, olay günü saat 11.00 civarında İstanbul Hava Harp Okulu'nda albay Murat Karakuş ile görüştüğünü, Karakuş'un kendisine gizli bir emri olduğunu, Yalova Meydan Komutanlığına gidileceğini emrettiğini ileri sürdü.
Verilen emir üzerine Yalova Meydan Komutanlığına gittiğini öne süren Comart, üsse girdikten sonra iki Cougar tipi helikopterlerin piste indiğini beyan etti.
Comart, o gece yaşadıklarını ilişkin şunları anlattı:
'Gelen helikopterin kol komutanı binbaşı Fatih Mehmet Özkan, bana iki numaralı helikopterde uçacağımı söyledi. Saat 21.30 sıralarında kalkış yaptık. Ben öndeki helikoptere tabi oldum. Verilen talimatlara uydum. Samandıra Meydanı'na indik. Komandolar bindi. Fenerbahçe Orduevi'ne geçtik. Bir süre bekledikten sonra Moda Deniz Kulübü'nün otoparkına indik.
Önce Mehmet Fatih Özkan'ın bulunduğu lider helikopter indi. Komandoları bıraktı. Sağ taraftaki pilotumuz bana Hava Kuvvetleri Komutanının geldiğini söyledi. Ben oturuş pozisyonunda olduğumdan dolayı görmedim. Ancak pilot, komutanın ellerinin serbest yanında korumalarının olduğunu söyledi. Sabiha Gökçen Havalimanı'na gitmemiz söylendi. Biz kuvvet komutanını kurtardığımızı düşünüyorduk. Tekrar Fenerbahçe Orduevi'ne döndük. Diğer helikopterle buluşup yakıt ikmali yaptık. Oradan kalktık ve Hava Harp Okulu'na indik.'
Sabaha kadar Hava Harp Okulu'nda kaldıklarını daha sonra albay Murat Karakuş'un emriyle Akıncı Üssü'ne gittiklerini ifade eden Comart, saat 09.00 civarında üsse indiklerini ve beklemeye başladıklarını ilerleyen saatlerde de emniyet güçlerine teslim olduklarını söyledi.
Çapraz sorgusunda tanık beyanlarında geçen ve kendisinin söylediği iddia edilen 'Yılanın başını ezeceğiz, generalleri İstanbul'daki düğünden paketleyip alacağız.' şeklindeki ifadeleri reddeden Comart, 'Bunlar iftiradır, ben kesinlikle o ifadeleri kullanmadım.' diye konuştu.
Duruşmaya pazartesi günü devam edilmek üzere ara verildi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-29 Mart (2017) 'Ankara 460 sanık (ilk 486) Darbe/Akıncı Hava Üssü' davası
(07 Temmuz 2018, 15:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: