Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52'si tutuklu, 12'si firari 90 sanığın yargılanmasına devam edildi.
30.06.2018 14:10 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52'si tutuklu, 12'si firari 90 sanığın yargılanmasına devam edildi.
26.06.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Davaya Başbakanlık adına müdahil olan avukat Halit Çokan da duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da izledi.
Gölcük İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde polis memuru olarak görev yapan polis memuru Ferhat Karadavut, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin tanıklık yaptı.
Darbe girişimi sırasında evde olduğunu, daha sonra emniyet müdürlüğüne gittiğini anlatan Karadavut, vatandaşların Donanma Komutanlığı'nın önünde toplandıklarını öğrenince diğer polislerle birlikte burada görev aldıklarını söyledi.
- Tutuksuz sanık F.M.M: 'Yaklaşma, tanımam vururum'
Halkın, Donanma'nın kapısının önünde darbe karşıtı sloganlar attığını, 'Siz Türk askeri değil misiniz. Nasıl Türk milletine darbe yaparsınız' şeklinde askerlere tepki gösterdiğini belirten Karadavut, ortamın çok gergin olması nedeniyle askerler ile vatandaşlar arasında tampon oluşturduklarını belirtti.
Karadavut, o esnada Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren'in gelerek, askerlere talimat verdiğini belirterek, 'Bazı vatandaşlar birliğin duvarlarına tırmanmıştı. O sırada, aynı zamanda komşum olan astsubay F.M.M, silahıyla koşarak geldi. Vatandaşlara, 'duvardan inin. Vur emri var, ateş ederim' şeklinde bağırdı. Ben de yanına giderek, 'beni tanımıyor musun neden böyle yapıyorsun?' diye sordum. O da bana, 'yaklaşma, tanımam vururum. Kesin emir var' dedi. Komşum olduğu için bu hareketine çok şaşırmıştım. Moralim bozulmuştu.' şeklinde konuştu.
-'Askerler diz çöküp halka nişan aldı'
Elinde tabancasıyla gelen Tuğamiral Hayrettin İmren'in emriyle askerlerin uzun namlulu silahların kurma kolunu çekip diz çökerek vatandaşlara doğru nişan aldıklarını aktaran Karadavut, 'Daha sonra askerler ardı ardına havaya ateş etti. Hayrettin İmren de ateş etti. Halk daha da galeyana geldi. Vatandaşları engellemekte zorlanıyorduk. Üzerimize spot ışıkları tuttukları için kaç kişi olduklarını göremedik. Daha sonra AK Parti İlçe Başkanı İdris Alp gelerek halkı sakinleştirdi. Daha sonra askerler gerçi çekildi.' diye konuştu.
Karadavut, İmren'in kendisiyle görüşmeye giden İlçe Emniyet Müdürüne silah çektiğini duyduğunu da sözlerine ekledi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli'nin, 'Askerler, vatandaşların orada darbe girişimini engellemek için olduğunu biliyorlar mıydı?' şeklindeki sorusu üzerine tanık Karadavut, 'Vatandaşlar oraya, Cumhurbaşkanımızın daveti üzerine, darbe yapıldığı bilinciyle geldi. Darbe karşıtı slogan attılar, söylemlerde bulundular. Buna rağmen askerler havaya ateş ettiler. Namluda mermi olduğu halde silahlarını halka doğrulttular. Askerlerin darbe yanlısı olduğu kanaatindeyim.' ifadelerini kullandı.
Karadavut, askerlere emirleri, dönemin Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral tutuklu sanık Hayrettin İmren'in verdiğini, tutuksuz sanık astsubay F.M.M'nin de darbeden haberdar olduğunu ve bilinçli hareket ettiğini de söyledi.
-'Halkı sindirebilseydiniz, devamını da getirecektiniz'
Söz alan tutuklu sanık Hayrettin İmren, tanık Karadavut'un beyanını kabul etmediğini belirterek, 'Bazen televizyonlardan polisin can güvenliğini korumak için havaya ateş ettiğini görüyoruz. Askerler de durup dururken mi ateş etti. Onlar da kendilerini korumak için ateş etti. Ayrıca ben ateş etmedim.' diye konuştu.
Tanık polis memuru Ferhat Karadavut, İmren'in doğru söylemediğini ifade ederek, 'Siz canınızı kurtarmak için ateş etmediniz. Duvara çıkan sivil halka vur emri verdiniz. Eğer halkı sindirebilseydiniz, devamını da getirecektiniz. Sizin de ateş ettiğinizi gözlerimle gördüm.' dedi.
Karadavut, İmren'in yanında emir astsubayı İsmet Coşkunu da gördüğünü ifade etti.
- Tanık Adem Demir
Darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı önünde görevli olan diğer tanık polisi memuru Adem Demir, askerlerin ateş etmesiyle bazı vatandaşların galeyana geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
'Bazı vatandaşlar, halkı sakinleştirmek için üssün duvarına tırmandı. Astsubay F.M.M, silahıyla koşarak geldi. Vatandaşların duvardan inmesini, vur emri olduğunu, aksi halde ateş edeceğini söyledi. O anda kendisine engel oldum, 'halka mı sıkacaksın' diye uyardım. Duvara çıkanları vuracağını söyledi. Silahını indirmesini söyledim, fakat beni dinlemedi. F.M.M'nin darbeden haberdar olduğu ve bilinçli hareket ettiği hareketlerinden belliydi. O sırada Üs Komutanı Hayrettin imren geldi. Silahını belinden çıkararak, 'Benim vur emrim var, vururum' dedi. Daha sonra ilçe emniyet müdürümüze silah doğrultarak, havaya ateş etti. Bunun üzerine vatandaşların tepkisi daha da arttı. Bazıları üstünü başını yırtarak tepki gösterdi. Bazı askerler de diz çökmüş vaziyette uzun namlulu silahlarını halka doğrultmuşlardı.'
-'Komutanlar darbeden habersiz olamaz'
Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli'nin, 'Oradaki komutanların darbe girişiminden haberleri var mıydı?' şeklindeki sorusuna Demir, 'Komutanlar, darbe girişiminden habersiz olamaz. O saatte bütün televizyonlar kalkışmayla ilgili haberler, görüntüler yayınlıyordu. Başbakan açıklama yapmıştı.' şeklinde cevapladı.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen İmren, 'Gördüğünüz kişi ben miydim, başkasıyla karıştırmış olabilir misiniz?' şeklindeki sorusu üzerine Demir, 'Yüzünüzü gördüm. Sizi başkasıyla karıştırmam mümkün değil. Müdür beye nasıl silah çektiğinizi, havaya ateş ettiğinizi net olarak hatırlıyorum.' diye konuştu.
- Tahliye talebi
Darbeci amirallerle irtibatının bulunduğu, onları darbe toplantılarına götürdüğü ve kaçtıkları dönemde sakladığı, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin 'mahrem abisi' olduğu iddia edilen tutuklu sanık 'Mert' kod isimli Yakup Dalkılıç tahliye talebinde bulundu.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, Dalkılıç'ın tahliye talebinin reddedilmesi yönünde karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, sanık Yakup Dalkılıç'ın tahliye talebinin reddine, tutuklu sanık Arif Çırtlık'ın reddi mahkeme talebinin uygun bulunmadığı görüşüyle Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vererek, diğer tanıkların dinlenilebilmesi için duruşmayı 29 Haziran'a erteledi.
29.06.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı. Davaya Başbakanlık adına müdahil olan avukat Halit Çokan da duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı, bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da izledi.
Duruşmada, darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'nda görev yaparken, Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral tutuklu sanık Hayrettin İmren tarafından silahla gözaltına alınıp nezarete konulan yüzbaşı G.C, Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nden Ses ve Görüntü Bilgi Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılarak tanıklık yaptı.
Şu anda İzmir Foça Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı'nda görev yaptığını belirten G.C, 15 Temmuz 2016'da üste nöbetçi subay olduğunu söyledi.
Dönemin Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren'in, Denizaltı Filosu'na gidip orada beklemesini emrettiğini anlatan G.C, 'Emrimdeki askerlerle filoya gittim ancak İmren, personelin içeriye girmesini istemedi. Bu nedenle İmren'in bu emirlerinin emir komuta zinciri içerisinde verdiğinden şüphelendim. Askerleri oradan alıp ayrıldım, birliğe döndüm. İstihbarat Şube Müdürü Albay Muharrem Aslan, Denizaltı Filosu'ndan neden ayrıldığımı sorarak, Hayrettin İmren'i aramamı söyledi. O sırada İmren kalabalık bir asker grubuyla geldi ve başıma silah dayayarak, 'Sen benim emrimi nasıl dinlemezsin, vatan haini.' dedi. Daha sonra araca bindirerek, Merkez Komutanlığı'na doğru yola çıktık. Yanında emir astsubayı İsmet Coşkun da vardı.' şeklinde konuştu.
Araçta, İmren'in silahını kendisine doğrultarak 'Sıkayım mı, seni öldüreyim mi?' dediğini belirten G.C, şöyle devam etti:
'Merkez Komutanlığı'na geldiğimizde İmren askerlere beni göstererek 'Bunu nezarete atın.' emrini verdi. O sırada Merkez Komutanlığı Koruma Birlik Komutanı Albay Uğur Çelikten, İmren'e 'Ben senin emirlerini yerine getirmem. Donanma Komutanı Veysel Kösele'den emir alırım.' dedi. Beni, Çelikten albayı ve er Semih Özkaya'yı nezarete attılar. İmren oradakilere, 'Bakın, emrimi dinlemeyene neler yapıyorum. Bu haini, şerefsizi nezarete atın.' diye konuştu. Nezarethanenin anahtarını albay Muharrem Aslan'a teslim etti. Hayrettin İmren daha sonra 'Ben Donanma Komutanı'nı almaya gidiyorum.' diyerek, oradan ayrıldı.'
Sabah 08.30 gibi askerlerin gelerek kendisini nezaretten çıkardığını belirten yüzbaşı G.C, kendisini nezarete götüren bazı astsubay ve uzman çavuşları teşhis etti.
Başbakanlık avukatı Halit Çokan'ın, 'Hayrettin İmren'in emirlerini emir komuta zinciri dışında verdiği konusunda kuşku duyduğunuzu söylemiştiniz. Neydi bu kuşku?' şeklinde sorusuna G.C, 'Donanma Komutanlığı'ndaki bu hareketliliğin önce terör saldırısından kaynaklandığını düşündüm ancak İmren'in personeli filoya sokmamasından şüphelendim. Farklı bir şeyler olabilir diye kuşku duydum.' şeklinde cevap verdi.
Muharrem Aslan'dan darbe yaptığına veya darbecilere destek verdiğine dair bir söz duymadığını ifade eden tanık G.C, 'Fakat Aslan'ın sözleri ve eylemleri Hayrettin İmren ile aynıydı ama İmren'e göre daha pasif duruyordu. Aslan bana, İmren'in yanına gitmemi ve emirlerini dinlememin doğru olacağını söylemişti. Uğur Çelikten albay, 'Hayrettin İmren'i durdurmamız lazım. Herkese silah çekerek tehdit ediyor.' dediğinde, Muharrem Aslan cevap vermedi.' dedi.
Yüzbaşı G.C, davaya müşteki olarak katılma talebinde bulunarak, Hayrettin İmren ve Muharrem Aslan'dan şikayetçi olduğunu söyledi.
Tutuklu sanıklar İmren ve Aslan, tanık yüzbaşıya karşı kasıtlı olarak herhangi bir eylemlerinin bulunmadığını ileri sürerek, müşteki olma talebinin reddi yönünde karar verilmesini istedi.
Avukat Çokan ise tanığın davaya müşteki olarak katılma talebinin kabul edilmesini talep etti.
- İTİRAFÇI TANIK DONANMANIN 'MAHREM ABİSİ' HAKKINDA BİLGİ VERDİ
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olan Y.E, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nden Ses ve Görüntü Bilgi Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı duruşmada, tanık olarak dinlenildi.
Tanık Y.E ifadesinde, yakalandığı Kazakistan'dan iade edilerek tutuklanan, darbe girişiminin başarısız olmasının ardından kaçan eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Güney Grup Görev Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici ve eski Kuzey Grup Görev Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay'ın Kocaeli'de saklanması ve İstanbul'a götürülerek kalacak yer ayarlanmasında yardımcı olduğu, 16 Ağustos 2016 tarihinde Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan yurt dışına çıkış kaydı bulunduğu, örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı ve Donanma Komutanlığı'ndaki rütbelilerden sorumlu 'mahrem abi' olduğu iddia edilen 'Aydın' kod isimli sanık Zabit Kişi hakkında bilgi verdi.
FETÖ/PDY soruşturmasında 'terör örgütüne üye olma' suçlamasıyla hakkında soruşturma açılan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olduktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Y.E, Zabit Kişi'yi, kocası vasıtasıyla tanıdığını söyledi.
- 'SINAV SORULARINI GÖSTERDİ, KİMSEYE SÖYLEMEMEM İÇİN YEMİN ETTİRDİ'
Yapı içerisinde ayda bir ev sohbetlerine katıldığını ve Zabit Kişi'yi 'Aydın' kod adıyla sohbetlerde tanıdığını anlatan Y.E, şöyle devam etti:
'Zabit Kişi ile Kocaeli'nin Gebze ilçesinde 2013 yılında bir evde eşimin de olduğu bir ortamda, Harp Okulu öğretmen alımı ile ilgili görüştük. Sınavlara girmem halinde bana yardımcı olabileceğini söyledi. Sınavlara 1-2 hafta vardı. Ben de bu teklifini kabul ettim. Yanındaki laptopu açarak sınav sorularını gösterdi. Bu soruların sınavda çıkacağını söyledi. Kimseye söylemeyeceğimize dair yemin ettirdi, Kur'an-ı Kerim'e el bastırdı. Sınava girdim ve kazandım. Sınavda soruların büyük bir bölümü çıktı. Zabit Kişi, öğretmen olarak atamam yapıldıktan sonra benimle görüşerek, çalışacağım yerle ilgili bilgi verdi.'
Hakkında, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla açılan davanın bu dosya ile birleştirilmesinin ardından hakkındaki suçlamalar karşısında savunma yapan sanık Zabit Kişi, suçlamaları kabul etmedi.
- BAŞBAKANLIK AVUKATININ DAVAYA KATILMAMASI İÇİN TALEPTE BULUNULDU
Sanıklar Hakan Türker ve Erdal Çetin'in avukatı Yakup Taşer, 24 Haziran seçimleriyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğini ifade ederek, 'Bundan dolayı Başbakanlık sistemi lağvedilmiştir. Bu nedenle Başbakanlık avukatı Halit Çokan'ın katılan sıfatıyla duruşmalara katılmasının mahkeme heyetince sonlandırılması gerekmektedir.' şeklinde konuştu.
Bunun üzerine söz alan Çokan, şunları kaydetti:
'Anlaşılan o ki, hukuk fakültesine dönüp Anayasa Hukuku, İdare Hukuku, Genel Kamu Hukukunu yeniden okumak gerekir. Biz Türkiye Cumhuriyeti Hükumetine izafeten Başbakanlık vekiliyiz. Sadece hükümet sistemi değişti, hükümet lağvedilmedi, biz de hükümeti temsile devam ediyoruz. Ayrıca değişen hükümet sistemi, devlet sistemi değil. Bu talep abestir. Hukuk abesle iştigal etmez ve hukuk okumayanların dahi bildiği temel ilke, idarede devamlılığın olduğudur.'
Mahkeme heyeti, tanık yüzbaşı G.C'nin suçtan zarar görmesi ihtimaline binaen dava ve duruşmalara katılma talebinin kabulüne ve diğer taleplerin daha sonra görüşülmesine karar vererek, diğer tanıkların dinlenebilmesi için duruşmayı 3 Temmuz'a erteledi.
İDDİANAME
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 1 numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin 'mahrem abileri' konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 90 sanık bulunuyor.
İddianamede, terör örgütü elebaşı Gülen hakkında, 'cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs', 'silahlı örgüt kurma veya yönetme' ve 'silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin 'mahrem abileri' konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19'ar yıldan 36 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6'şar aydan 29'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Paralel yapı-23 Haziran (2017) 'Kocaeli 90 sanık (ilk 92) Darbe Yap./Donanma Komutanlığı' davası
(30 Haziran 2018, 14:10)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: