Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52'si tutuklu, 12'si firari 87 sanığın yargılanmasına devam edildi.
02.06.2018 15:55 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52'si tutuklu, 12'si firari 87 sanığın yargılanmasına devam edildi.
28.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Davaya müdahil olan Başbakanlık adına avukat Halit Çokan da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, helikopterlere yakıt ikmali yapılması emrini verdiği gerekçesiyle "Cumhurbaşkanına suikaste yardım etmek" suçlamasıyla yargılandığı davada 15 yıl hapis cezasına çarptırılan ve Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 86 kişinin yargılandığı davada da tutuklu olarak yargılanan eski Deniz Hava Ana Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma ile bazı sanık subay ve astsubaylarla ilgili tanıklar dinlenildi.
Duruşmada, darbe girişimi sırasında Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı'nda Kurmay Başkan Vekili olarak görev yapan Yarbay Kayhan Mahmut Çokay, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cengiz Topel Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin tanıklık yaptı.
-"Sıkıyönetim mesajını tüm komutanlara okutmuş"
Çokay, Üs Komutanı Tezcan Kızılelma'nın 15 Temmuz 2016'da İstanbul'da düzenlenen mezuniyet törenine gittiğini, kendisinin de evde olduğunu, 21.00 sıralarında personel WhatsApp grubundan herkesin üsse çağrıldığını ve gitmek üzere olduğunu yazdığını söyledi.
Üsse saat 00,35'te giriş yaptığını ve Tuğamiral Tezcan Kızılelma ile görüştüğünü, kendisine haber merkezinde durmasını emrettiğini belirten Çokay, "Bir süre sonra sümen içinde bir mesaj geldi. Sonradan sıkıyönetim mesajı olduğunu öğrendiğim evrakları, Tuğamiral Kızılelma'nın tüm birlik komutanlarına okuttuğunu öğrendim. Ben de başlangıç kısmına baktım. Sıkıyönetim mesajı olduğunu anlayınca devamını okumadan kapattım." diye konuştu.
Tezcan Kızılelma'nın, İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Mustafa Özdemir'e, Cengiz Topel Havalimanı'nın güvenliğinin sağlanması ve oradan birliğe sivillerin izinsiz geçişinin engellenmesi için emir verdiğini anlatan Çokay, havaalanının kontrol altına alınması yönünde bir emrinin olmadığını ifade etti.
O gece sabaha kadar Kızılelma'yı belinde silahla gördüğünü söyleyen Çokay, "O gece alkollüydüm, uyuyakalmışım." dedi.
Tanık Yücel Yörük
Darbe girişiminde, Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı 301 Filo Komutan Vekili olarak görev yapan Binbaşı Yücel Yörük, o akşam hareketlilikler yaşandığını, dönemin Filo Komutanı tutuklu sanık Hacı Darıcı'yı arayarak neler olduğunu sorduğunu, bilgisinin olmadığını söylediğini ifade etti.
Üsse gittiğinde, dönemin Harekat Komutanı Deniz Kurmay Albay tutuklu sanık Ömer Faruk Gülbahçe'yi gördüğü ve kendisine Filo'ya giderek, Hacı Harıcı'nın emrine girmesi direktifinde bulunduğunu anlatan Yörük, "Bu emirle vekalet görevini Darıcı'ya bırakmış oluyordum. Albay Gülbahçe, hava unsurlarının donatılarak hazır hale getirilmesini emretti. Ben de bu emre istinaden personelimi göreve çağırmaya başladım." şeklinde konuştu.
"Darbeye destek olunduğuna dair bir şüphem olmadı"
Tanık Yörük, akşamdan sabaha kadarki süreçte kendisine verilen emir ve direktiflerin kanunlara aykırı olmadığını, alınan önlemlerin birlik emniyet planı içinde, üssün bekası için olduğunu ifade ederek, "O gece darbeye destek olunduğuna dair bir şüphem olmadı. Bir uçuş planı oluşturulmadı. Hacı Darıcı tarafından hava araçlarında görevlendirilecek personel listesi hazırlandı. Uçakların kalkışa hazır bir şekilde donatılması emrini alıp uyguladığımızda, Genelkurmay'dan gelen uçuş yasağından haberim yoktu." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlenilmesi için duruşmayı yarına erteledi.
31.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile yakınları katıldı.
Davaya müdahil olan Başbakanlık adına avukat Emre Arık duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da izledi.
Darbeci amirallerle irtibatının bulunduğu, onları darbe toplantılarına götürdüğü ve kaçtıkları dönemde sakladığı, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abisi" olduğu belirtilen tutuklu sanıklarından "Mert" kod isimli Yakup Dalkılıç, hakkında "2010 yılı KPSS sınavında usulsüzlük" yapıldığı iddiasıyla "silahlı terör örgütüne üye olmak", "dolandırıcılık ve sahtecilik" suçlamasıyla Ankara'da açılan davanın bu dosya ile birleştirilmesinden dolayı savunma yaptı.
Tanık ifadelerinde, örgüt içinde "genel müdür" seviyesinde olduğu iddia edilen, donanma davasının tutuklu sanıklarından "Mert" kod isimli Yakup Dalkılıç, ÖSYM tarafından 10-11 Temmuz 2010'da yapılan, genel yetenek, genel kültür ve eğitim bilimleri alanlarından oluşan KPSS'de soruların çalınmasına ve sınava girenlere dağıtılmasına ilişkin soruşturma kapsamında birleştirilen dosyada, kendisine yöneltilen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu zararına dolandırıcılık suçlamalarını kabul etmedi.
"2010'daki Genel Yetenek Sınavı'ndan 60 soruyu doğru yaptığı, Genel Kültür Sınavı'ndan ise 60 sorunun 50'sini bildiği, soru kitapçığında hiçbir karalama ve işlem yapmadan cevap kağıdına işaretleme yaptığı ve sınavda yüzde yüz soru cevaplayan çok sayıda şüpheli ile HTS kayıtlarının olduğu" tespit edilen Dalkılıç, savunmasında, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Dalkılıç, 2009'da girdiği KPSS'den 83 puan aldığını ancak öğretmen olarak yerleştirilmediğini, 2010'da yeniden girdiği sınavdan ise 87 puan aldığını ancak sınavın iptal edildiğini söyledi.
Tekrar sınavına sağlık sorunları nedeniyle girmediğini ileri süren Dalkılıç, "2009 puanımla başvurduğum coğrafya öğretmenliğine atandım. Sınavlarda hiçbir usulsüzlük yapmadım. Soruları kendi bilgi ve birikimimle bildim. Soruları önceden görmüş olsaydım, tamamını doğru cevaplardım. Sınavda başarılı olmam suç sayılmış." diye konuştu.
KPSS'de yüksek puan alan 8 kişi ile irtibatının olduğu yönündeki suçlamaları cevaplandıran Dalkılıç, "Bunlar aynı şirkette birlikte çalıştığım kişilerdir. Bunlarla telefon irtibatımın olması gayet doğaldır." dedi.
Aracını sık sık Perşembe Pazarı olarak bilinen Milli İrade Meydanı'na park ettiğini ve Aydınkent İş Merkezi'ne alışverişe gittiğini, bu nedenle buralardan baz sinyallerinin alınmasının normal olduğunu öne süren Dalkılıç, MASAK raporuna göre sınava girenlerle para alış verişinin olmadığını ifade ederek, "Eğer sorularının cevaplarını ele geçirip satmış olsaydım para alırdım ve para transferi olurdu." diye konuştu.
Dalkılıç, İstanbul Sultanbeyli'de M.K'dan 82 bin 500 liraya arsa satın aldığını, para transferinin bundan kaynaklandığını ileri sürdü.
Sanık Emrah Çoban
İddianamede hakkında, "Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği ve aralarında sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' tarafından sıkıyönetim direktifinde yapılan görevlendirmelerde bulunulduğu belirlenen eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral firari Ayhan Bay'ın kendisine ait aracıyla kaçmasına yardım ettiği, kalacak yer sağladığı ve temel ihtiyaçlarını karşıladığı iddia edilen "mahrem abi" konumundaki Emrah Çoban, örgütte üst düzey yönetici olduğu yönündeki tanık Ö.I'nın ifadesini cevapladı.
Arandığı dönemde klimacılık yapan ve Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'nde arızalanan klimaları tamir ederken yakalanan tutuklu sanık Emrah Çoban, tanık Ö.I'nın, örgütte "Levent" kod adıyla üst düzeyde görevli olduğu yönündeki iddiasını kabul etmedi.
Hakkında yalan yanlış haberler yapıldığını ileri süren ve duruşmalara getirildiği sırada fotoğraf ve görüntüsünü çeken basın mensuplarını suçlayan Çoban, "Haberlerde ismim açıkça verilerek, şahsım ifşa edilmiştir. Haber kupürlerini saklıyorum, gereğini yapacağım." şeklinde konuştu.
Hakkında ifade veren Ö.I'ya, duruşma salonuna girerken "Bu da klimacı" şeklinde tanıtıldığını iddia eden Çoban, şöyle konuştu:
"Ben klima tamiri için gittiğim Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltına alındım. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde bana 27 gün 'klimacı' diye hitap ettiler. Tutuklanan askerlere 'Klimacı Levent'i tanıyor musunuz' diye sorulmuş. Artık herkes tarafından tanınıyorum. Bu konuda emniyet azami gayret gösteriyor. Bu tanık da benim hakkımda yalan beyanda bulunmuştur. Şimdi, 'Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli'yi tanırım, abiliğini yapmıştım' desem savcının buna itibar etmesi gerekir mi? Hakkımda beyanda bulunan kişiyi tanımam, o da beni tanımaz. Cezaevi şartlarından kurtulmak için bana iftira atmıştır. Bu kişinin tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum."
Sanık Çoban, tanığın teşhis ettiği fotoğrafın kendisine ait olduğunu da kabul etti.
Duruşma, diğer tanık ve sanıkların dinlenilmesiyle devam etti.
TSK mensuplarıyla irtibatı sağlamak için FETÖ/PDY tarafından kurulan "Özel Hizmetler Birimi" (Mahrem Hizmetler Birimi) içerisinde faaliyet gösterdiği ve eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Tuğamiral tutuklu sanık Gürel Kaynak'ın "mahrem abisi" olduğu iddia edilen "Arif" kod adlı tutuklu sanık Halil İbrahim Temel, Çanakkale'de görev yaptığı sırada FETÖ/PDY üyeliği suçlamasıyla hakkında soruşturma açılan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olan astsubay G.E. ve R.S.A'nın, kendileriyle ilgilenen abi konumunda olduğu yönündeki beyanlarına karşı savunma yaptı.
Çanakkale'de farklı okullarda rehber öğretmen olarak görev yaptıktan sonra milli eğitimden istifa edip Anafartalar Koleji'nde çalışmaya başladığını anlatan Temel, aleyhinden ifade verenlerden birinin 11 ay hapiste yattıktan sonra cezaevinden çıkmak için kendisine iftira attığını ileri sürdü.
Hakkında beyanda bulunan G.E'nin evinde kiracı olarak kaldığını ve kendisini yakından tanıdığını belirten Temel, "G.E, ifadesinde onunla birlikte ABD'de de Fetullah Gülen'i ziyaret ettiğimizi söylemiş ama ilk ifadesinde babaannesini ziyarete gittiğini söylemişti. İlk ifadesinde ByLock kullandığını kabul etmişken ikinci ifadesinde reddetmiştir. Tanık, çelişkili ifadeler vermiştir." diye konuştu.
Tanıkların etkin pişmanlıktan yararlanmak için kendisine iftira attığını öne süren Temel, FETÖ ve hiçbir örgüt yöneticisi ve üyesi olmadığını savundu.
Çanakkale ve Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'nün, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyenlere fotoğrafını gösterip teşhis ettirdiğini ileri süren Temel, "Tanık R.S.A'yı tanımam. Aleyhimdeki beyanları kabul etmiyorum. G.E'nin ise ilk ifadesinin getirilmesini talep ediyorum." dedi.
Sanık Murat Erdem
Darbe girişimi sırasında, Donanma Komutanlığı'nda darbeci eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren ile hareket ettiği, İmren'in kurallara aykırı tüm talimatlarını sorgulamadan uyguladığı, darbenin başarılı olması yönünde gayret ve çaba içerisinde olduğu, Donanma Komutanlığında gözaltına alınarak etkisiz hale getirilen Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal ve Harp Filo Komutanı olarak görev yapan Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım'ın cezaevi aracına konulması ve İstanbul'a gönderilmesiyle diğer personelin gözaltına alınmaları ve etkisiz hale getirilmeleri sürecinde aktif olarak bulunduğu, Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen "Sıkıyönetim direktifi" konulu darbe planını ilk kendisinin aldığı, bu mesajların direkt kendisine getirilmesi ve gereğinin kendisi tarafından yapılacağı talimatını verdiği, girdiği yabancı dil okuma ve dinleme sınavlarında normal olmayan değişimler olduğunun tespit edildiği suçlamalarına karşı daha önce savunma yapan tutuklu sanık eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Deniz Kurmay Albay Murat Erdem, Ankara'da açılan davanın bu dosya ile birleştirilmesinden dolayı savunma yaptı.
İtirafçı M.K.A'nın kendisi hakkında FETÖ/PDY üyesi olduğu ve sık sık örgütün sohbetlerine ve toplantılarına katıldığı yönündeki ifadelerini kabul etmeyen Erdem, şöyle konuştu:
"Bu kişiyi asker olduğu için adını duymuştum ama onun iddia ettiği gibi sınıf arkadaşım değildir. Bu kişinin teşhis ettiği kişi ben değilim. Çünkü bahsettiği kişinin TC numarası bana ait değil. M.K.A'nın beyanları doğru değildir, tamamen asılsızdır.
Benim zaten bu dosyada süren bir davam var. Bir kişinin asılsız beyanları nedeniyle, savcı ifademi bile almadan dosya birleştirilmiş. İfadeler, hakkımda delil üretmeye yöneliktir. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum."
Önceki savunmalarında yeterince süre verilmediğini, tanık ve müştekilere istediği gibi soru soramadığını, bu nedenle mahkeme heyetinin tarafsızlığına gölge düşürdüğünü iddia eden tutuklu sanık Murat Erdem, iki üyenin yeni geldiğini ifade ederek, reddi hakim talebinde bulundu.
Cumhuriyet savcısı, sanıklar Mehmet Sarı, Hakan Türker, Emrah Çoban ve Halil İbrahim Temel'in tahliye taleplerinin reddi ile tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, tahliye taleplerinin reddine ve tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 4 Haziran'a erteledi.
İDDİANAME
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 1 numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığında görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 87 sanık bulunuyor.
İddianamede, terör örgütü elebaşı Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurma veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altı aya kadar hapis cezası isteniyor.
Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığında görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığında darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6 aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Paralel yapı-23 Haziran (2017) 'Kocaeli 87 sanık (ilk 92) Darbe Yap./Donanma Komutanlığı' davası
(02 Haziran 2018, 15:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: