Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada 458 sanığın yargılanmasına devam edildi.
02.06.2018 13:50 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada 458 sanığın yargılanmasına devam edildi.
28.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Sanık eski astsubay Göksel Bayram savunmasında, 15 Temmuz döneminde Konya 3. Ana Jet Üssü 135. MAK (Muhabere Arama Kurtarma) ve İHK (İleri Hava Kontrolörü) Filo Komutanlığında görev yaptığını anlattı.
Önceki ifadelerini baskı altında verdiğini öne süren Bayram, mahkeme huzurundaki beyanının kabul edilmesini talep etti.
Bayram, 18 Temmuz'da nikahı olduğunu belirterek darbe girişimi sırasında mutlak itaat anlayışıyla verilen görevleri yerine getirdiğini savundu.
15 Temmuz'da yola çıkmadan evvel arazi eğitiminin iptal edildiği ve İstanbul'a gideceklerinin bildirildiğini anlatan Bayram, karayoluyla saat 20.00 civarı Samandıra'daki askeri birliğe vardıklarını kaydetti.
Bölük komutanı binbaşı Gökhan Maldar'ın koruma göreviyle geldiklerini ve bekler pozisyonda olacaklarını burada bildirdiğini anlatan Bayram, sonrasında emir kapsamında Moda Deniz Kulübüne helikopterle intikal ettiklerini dile getirdi.
Bayram, Moda Deniz Kulübündeki düğün yerine geldikten sonra bölük komutanı ile hareket ettiğini, onu takip edip Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın yanına gittiklerini belirtti.
Koruma Fatih Kahraman'ın kapı emniyetini almasını söylediğini ifade eden Bayram, Abidin Ünal ve bölük komutanının konuştuğunu gördüğünü söyledi. Bayram, bu sırada bölük komutanının kendisinden, komutan korumalarına eşlik etmesini istediğini dile getirerek, ardından da Ünal ve korumalarıyla helikoptere bindiklerini anlattı.
Buradan Sabiha Gökçen Havalimanı'na gittiklerini bildiren Bayram, Ünal'ın ellerinin bağlı olmadığını, silah zoru da kullanılmadığını iddia etti.
Ünal'ın uçağa bindikten sonra Akıncı Üssü'ne götürüldüğünü sonradan öğrendiğini ifade eden Bayram, o bindikten sonra helikopterle tekrar Moda'ya geldiklerini, buradan da Samandıra'daki birliğe gittiklerini kaydetti.
Bayram, yaklaşık iki saat bekledikten sonra da helikopterle Akıncı Üssü'ne gittiklerini belirterek, ilerleyen saatlerde bölük komutanından darbe girişimi yaşandığını öğrendiklerini öne sürdü.
Bölük komutanının, darbe girişimine destek vermediklerini, Orgeneral Ünal'dan gelen emirler doğrultusunda hareket edeceklerini söylediğini öne süren Bayram, ilerleyen saatlerde de savcıya ifade vermek amacıyla karargaha gitmelerinin istendiğini bildirdi.
Bayram, savcıya yaşadıklarını anlattığını, sonrasında da gözaltı işlemi uygulandığını savundu.
Hiç kimseye zarar vermediğini savunan ve FETÖ üyeliği iddiasını da reddeden Bayram, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı 135. MAK (Muhabere Arama Kurtarma) ve İHK (İleri Hava Kontrolörü) filosunda görevli eski astsubay Mustafa Kozak savunma yaptı.
İstanbul Moda Deniz Kulübü'ndeki düğünde bulunan komutanları derdest eden ekip içinde bulunan Kozak, 15 Temmuz'da arazi eğitimi için hazırlanırken görev değişikliği olduğunun belirtilmesi üzerine İstanbul'a gittiklerini söyledi.
Karayoluyla gittikleri Samandıra'daki askeri birliğe akşam saatlerinde vardıklarını anlatan Kozak, bölük komutanı binbaşı Gökhan Maldar'ın Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın da İstanbul'da bulunduğunu ve koruması kapsamında 'bekler' görevi icra edeceklerini söylediğini öne sürdü.
Kozak, gelen emrin ardından Moda'ya helikopterle gittiklerini belirterek, kendisinin güvenlik için binanın giriş kısmında kaldığını ifade etti.
İndikten sonra çevre emniyeti kapsamında binanın giriş kapısında kaldığını anlatan Kozak, Abidin Ünal'ı da yakın korumalarıyla ayrılırken gördüğünü iddia etti.
Kozak, sonrasında bina içerisinde gezindiğini ve düğüne gelen davetlilerin arabalarına ulaşmalarına yardım ettiğini öne sürerek ilerleyen saatlerde bölük komutanının emriyle Samandıra'ya intikal ettiklerini kaydetti. Kozak, sonrasında da Akıncı Üssü'ne helikopterle gittiklerini belirtti.
Akıncı'da da MAK ekibi olarak kendi emniyetlerini aldıklarını ileri süren Kozak, ne olduğunu anlamaya çalıştığını iddia etti.
Kozak, savcıya ifade verileceğinin belirtilmesi üzerine de sabah savcıyla görüştüğünü dile getirerek, darbe girişimine iştirak ettiğine yönelik ifadeler karşısında çok şaşırdığını savundu.
Sonrasında gözaltına alındığını anlatan Kozak, FETÖ ile bir bağı olmadığını da öne sürdü.
Kozak, silahını kimseye doğrultmadığını iddia ederek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmada, 135. filoda görevli eski MAK'çı astsubaylar Mikail Tığcıoğlu ve Sinan Turğan da savunma yaparak isnat edilen suçlamaları reddetti ve tahliyelerini istedi.
Duruşma yarına ertelendi.
29.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanık eski astsubay Ramazan Dede savunma yaptı.
Dede, darbe girişiminin yaşandığı dönemde Konya 3. Ana Jet Üssü 135. MAK (Muhabere Arama Kurtarma) ve İHK (İleri Hava Kontrolörü) filo komutanlığında görev yaptığını söyledi.
Planlanan arazi eğitiminin iptal edildiğini ve İstanbul'a göreve gittiklerini anlatan Dede, Samandıra'daki askeri birliğe vardıklarında bölük komutanı Gökhan Maldar'ın, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın korunması kapsamında bekleyeceklerini ve emre göre göreve gideceklerini söylediğini ifade etti.
Bir süre sonra helikopterle Moda Deniz Kulübüne gittiklerini ve helikopterden indiği bölgede çevre emniyetini almakla görevlendirildiğini bildiren Dede, sonraki süreçte Samandıra'ya döndüklerini aktardı.
Dede, burada bir süre dinlendiğini, sabah olduğunda helikopterle havalandıklarını belirterek, Konya'ya dönüşe geçtiklerini düşünürken Akıncı Üssü'ne iniş yaptıklarını dile getirdi.
Akıncı Üssü'nde beklerken darbe girişiminden haberdar olduğunu savunan Dede, bölük komutanı Maldar'ın da emir komuta zincirinde hareket ettiklerini, komutanın emirleri haricinde bir şey yapmadıklarını söylediğini bildirdi.
Dede, sonraki süreçte de Batı Adliyesi'ne götürüldüklerini ifade ederek, darbe girişimiyle alakalı pek çok şeyi savcılıkta öğrendiğini öne sürdü.
'O gece yaptığım hiçbir faaliyette darbe kastı bulunmamaktadır.' diyen Dede, tahliyesini talep etti.
Daha sonra söz verilen sanık eski astsubay Zeki Güngör ise dosyaya eklenen yeni bilgi ve belgeler kendisine gelmeden savunma yapmak istemediğini bildirdi.
Mahkeme Başkanının iddianameyle alakalı savunmasını yapmasını istediği, belgelere ilişkin sonradan da beyanda bulunabileceğini hatırlattığı Güngör, bu bilgi ve belgeler gelmeden savunma yapmak istemediğini tekrarladı.
Çağrılan bazı sanıklar da savunma yapmayınca duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
30.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkemenin savunma yapmak için huzura çağırdığı bazı sanıklar, dava dosyasına eklenen yeni bilgi belgelerin taraflarına ulaşmadığı, bazı sanıklar da avukatları olmadığı gerekçeleriyle savunma yapmadı.
Mahkeme başkanı da bazı sanık ve taraf avukatlarının beyanlarını dinledikten sonra mahkemeye ulaşan bilgi ve belgeleri okudu.
Yeni gelen bilgi ve belgelerin okunmasına devam edilmek üzere duruşmaya öğle arası verildi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde mahkeme başkanı, gelen bilgi ve belgeleri okudu.
Avukatlara talepleri yönünde söz verilmesinin ardından duruşma savcısı mütalaasını açıkladı.
Yakalama kararı bulunan sanıklar hakkındaki kararın devamını isteyen iddia makamı, asker sanıklar Burhan Yaranç, Gökhan Gültekin Demir, Eyüp Mert, Hüseyin Arı ve sivil sanık Hasan Balcı'nın, üzerlerine atılı suçların niteliği, tutuklulukta geçirdikleri süre, delil durumu, suç vasfının değişme ihtimali ve savunmalarının alınmış olması göz önünde bulundurularak adli kontrol şartıyla tahliyelerini talep etti.
Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını isteyen savcı, sanık Ferhat Erten'in WhatsApp mesajlarında cumhurbaşkanına hakaret suçu işlenmesi nedeniyle, 'Yusuf2' olarak kayıtlı telefon kullanıcısı hakkında suç duyurusunda bulunulmasını mütalaa etti.
Duruşmaya verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Fatih Kahraman, Yılmaz Bahar, Mesut Güney, Zeki Güngör, Ömer Vurgun, Sedat Koçyiğit, Hasan Çalmaz, Ali Uçar, Burak Kolukısa ve avukatlarının savunma için ek süre taleplerini, iddianamenin verildiği tarih ve geçen süreyi de nazara alarak, yargılamayı uzatmaya yönelik yasal bir talep olmadığı gerekçesiyle reddetti.
Mahkeme, gelecek celse, sanıklar yönünden belirlenen liste doğrultusunda sanıkların savunmalarının alınmasını, savunması alınamayan sanıkların susma hakkını kullanmış sayılacağına hükmederek, gerekli görülmesi halinde bu sanıklar yönünden dosyanın tefrik edilerek yargılamaya devam edilmesine karar verdi.
Moda Deniz Kulübü kamera görüntülerine ilişkin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne ham görüntülerin, ayrıca söz konusu görüntülere ilişkin tutanak ve raporların temini için müzekkere yazılmasını kararlaştıran mahkeme, 15 Temmuz'da Gazi ve Merkez orduevi lojman kayıtlarını gösterecek şekilde kamera kayıtlarının istenmesi için ise Cumhuriyet Savcılığı ve Emniyet Müdürlüğüne ayrı ayrı müzekkere yazılmasına hükmetti.
Mahkeme, sanık Ferat Erten'in dijital materyallerinde yer alan cumhurbaşkanına hakaret suçuna yönelik, cumhuriyet savcısının suç duyurusuna istinaden, dijital raporun bir suretinin Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi.
Yakalama kararı bulunan sanıkların yakalama kararlarının devamını kararlaştıran mahkeme, tutuklu sanıklar Hasan Balcı, Hüseyin Arı, Yasin Göbütoğlu, Hasan Akın, Samet Acar, Eyüp Mert, İsmail Boyacı, Burhan Yaranç, Gökhan Gültekin Demir ve Süleyman Zengin'in yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliyelerine hükmetti.
Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamını kararlaştıran mahkeme, duruşmayı 25 Haziran'a erteledi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-29 Mart (2017) 'Ankara 458 sanık (ilk 486) Darbe/Akıncı Hava Üssü' davası
(02 Haziran 2018, 13:50)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: