Ankara'da, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayımlanmasıyla ilgili aralarında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
05.05.2018 18:05 Ankara'da, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayımlanmasıyla ilgili aralarında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
02.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanık eski emniyet amiri Serkan Yurtçu, suç isnat edildiği dönem olan 2008-2012 arasında şarka gittiği için sadece 2 ay Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yaptığını söyledi.
Müşteki Aydın Deliktaşlı'nın evine ses ve görüntü cihazı yerleştirmekle ilgili hakkında suçlamada bulunulan Yurtçu, bu kişinin evine girmediğini iddia etti.
'Görevli olduğum sürece yasal emirleri yerine getirdim, illegal emir almadım, vermedim.' diyen Yurtçu, Deliktaşlı'nın evine ses ve görüntü cihazı yerleştirilmesi için de bir emir almadığını, ekibine de bir emir vermediğini savundu.
Yurtçu, FETÖ mensubiyeti bulunmadığını, iddia edildiği üzere örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u da kullanmadığını öne sürdü.
Serkan Yurtçu, tahliyesi ve beraatini istedi.
İddia edilen kişileri dinlemediğini savundu
Başka bir dosyadan tutuklu sanık eski polis memuru Salim Doğan Zengin de suçlamaların isnat edildiği tarihlerde Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde dinleme personeli olarak görev yaptığını bildirdi.
Suçlamaların Gülen Bayıllıoğlu, Yusuf Ziya Yağmur ve Hurşit Tolon ile alakalı olduğunu belirten Zengin, 'Bu dinlemeleri gerçekleştirmedim.' dedi.
Zengin, dinleme yapacak personelin mahkeme evrakını görmediğini ancak iletişimine müdahale edilecek kişi için mahkeme kararı olduğunu bildiğini dile getirerek, yapılan dinleme çerçevesinde şahıs özellikle kendini saklamıyorsa bir süre sonra kimliğinin belli olacağını anlattı.
Dinleme personelinin kişiyi tanısa da mahkeme kararında adı geçen kişi olup olmadığını da bilemeyeceğini öne süren Zengin, çalıştığı dönemde bir usulsüzlükle karşılaşmadığını savundu.
Zengin, suçlama yapılan isimleri dinlemediğini, bu yüzden isnat edilen suçlardan beraatini istedi.
FETÖ ya da başka bir terör örgütüne üye olmadığını, aksine terör örgütlerinin hedefi haline geldiğini ileri süren Zengin, ByLock kullandığına yönelik iddiayı da reddetti.
Savunma yapan eski polis memurları Kenan Paksoy ve Levent Erkan da suçlamaları kabul etmeyerek beraat talebinde bulundu.
Duruşma, yarına ertelendi.
03.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Duruşmada, darbe girişimi gecesi firari olduğu halde İstihbarat Daire Başkanlığı yakınında yakalanan ve Başkanlığı ele geçirmeye gittiği öne sürülen eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı sanık Gürsel Aktepe savunma yaptı.
Aktepe, önceki ifadelerinin baskı ve yönlendirmeyle alındığını ileri sürerek, mahkeme huzurundaki ifadesinin kabul edilmesini istedi.
'İftiralara maruz kaldığım için derin bir üzüntü içindeyim.' diyen Aktepe, 17-25 Aralık sürecinden sonra hakkında idari soruşturma açıldığını, bunun daha sonra adli soruşturmaya dönüştüğünü anlattı.
Aktepe, yakalama kararı verilmesinin ardından bir arkadaşının evinde kalmaya başladığını, 15 Temmuz'da ailesinin yanına gitmek için dışarı çıktığını söyledi.
Arabayla eve giderken Çankaya'da markete uğradığını, daha sonra tekrar arabaya bindiğini ancak polis kontrolünde yakalandığını savunan Aktepe, İstihbarat Daire Başkanlığına götürüldüğünü kaydetti.
Aktepe, kötü muameleye maruz kaldığını, 'İstihbarat Daire Başkanlığını ele geçirmeye gittiği'ni söylemesinin istendiğini iddia ederek, önceki ifadelerini reddetti.
FETÖ üyeliği ve ByLock kullandığı iddiasını da kabul etmedi
Terör örgütü üyesi olmadığını savunan Aktepe, iddianamedeki delillere rağmen örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığı iddiasını da kabul etmedi.
Aktepe, ByLock kullandığı iddiasıyla ilgili, 'Bu husustaki suçlama ve deliller, hukuksal dayanaktan yoksundur.' şeklinde savunma yaptı.
Bazı iletişime müdahale talep formlarında imzası bulunduğunun iddia edildiğini anlatan Aktepe, bu imzaların kendisine ait olup olmadığına dair kriminal inceleme yapılmasını istedi.
Sanık Aktepe, dinleme yapılabilmesi için hazırlanan evrakın hakime sunulduğunu, hakim karar vermedikçe bu evrakın anlamı olmadığını öne sürerek, 'Talep yazıları, tek başına hukuki bir değer taşımamaktadır.' dedi.
Müşteki Yusuf Ziya Yağmur'un konutuna yönelik çalışma yapıldığı dönemde Teknik Operasyon Şube Müdürlüğünde (TEKOP) nöbetçi müdür olduğunu söyleyen Aktepe, istihbarat personelinin bir eve girmeye çalışırken ev sahiplerince yakalandığını öğrenince müdahil olduğunu ve bu personeli karakoldan aldığını anlattı.
Aktepe, Aydın Deliktaşlı'yla ilgili çalışmalarda da müştekinin evinin yakınında telefonunun sinyal verdiği belirtilerek, bu olaydan da sorumlu tutulduğunu öne sürdü.
Ailesi ve sosyal çevresindekilerin telefon sinyali alınan bölgede olduğunu iddia eden Aktepe, bu kişiye yönelik ikinci çalışmayla alakalı da evrakta imzası bulunduğunu, görevi gereği attığı imza nedeniyle de suçlanmasının anlamsız olduğunu savundu.
Aktepe, Deniz Baykal'ın gündeme geldiği dönemde TEKOP Şube Müdürü olduğunu, müdür olmasının da suçmuş gibi gösterildiğini söyledi.
Sanık Gürsel Aktepe, aynı bina ve aynı dairede olmalarına rağmen suçlamaya konu çalışmaları yapan ekiple alakasının bulunmadığını iddia etti.
'TEKOP Şube Müdürü olarak görev yaptığım dönemde hiçbir şekilde kanunsuz bir iş ve işlem gerçekleştirmedim.' diyen Aktepe, iddianamede yer verilen diğer müştekilerle ilgili çalışma yapan ekibin de kendi personeli olmadığını öne sürdü.
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemedi
Mahkeme başkanının, savcılıktaki ifadesinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini söylediğini, örgütle alakalı olduklarına dair Ramazan Akyürek, Lokman Kırcılı ve Sedat Zavar'ın isimlerini verdiğini, Amerika'ya gidip Fetullah Gülen'in yanında kaldığına ilişkin bilgiler paylaştığını hatırlatması üzerine sanık Aktepe, emniyette kendisine kötü muamelede bulunulduğunu, savcılığa gittiğinde de kendinde olmadığını iddia etti.
Aktepe, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemediğini belirterek, 'Daha önce derlenip toplanan bilgilerin, benim anlatımım doğrultusunda yazılmasından ibarettir. Ben, bu ifadelerimi kabul etmiyorum. Burada mahkeme huzurunda vermiş olduğum savunmama itibar edilmesini talep ediyorum.' diye konuştu.
Duruşmaya devam ediliyor.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Emniyet Müdür Yardımcılığı da yapan sanık emekli polis Lokman Kırcılı da savunmasında, isnat edilen suçlamaları kabul etmedi.
Kırcılı, eski İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Gürsel Aktepe ile firari durumdayken, darbe gecesi birlikte onun Çankaya'daki evine gittikleri sırada yakalandıklarını söyledi.
Usulsüz hazırlandığı öne sürülen bazı iletişime müdahale talep formlarında imzası bulunduğunu belirten Kırcılı, suç işleme kastıyla bir işlem yapmadığını, işlemlerin görev gereği gerçekleştirildiğini öne sürdü.
FETÖ üyeliğini ve örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock kullandığını da kabul etmeyen Kırcılı, mahkeme başkanının ABD'ye gidip gitmediğini sorması üzerine, resmi görevli olarak bu ülkeye ve başka ülkelere gittiğini bildirdi.
Kırcılı, firari olduğu süreçte nerede kaldığı ve ne zaman yakalandığının sorulması üzerine, bir arkadaşlarının evinde Gürsel Aktepe ile kaldığını, darbe iddiaları ortaya çıkınca 'ortam serbesttir' düşüncesiyle o gece dışarı çıktıklarını bildirdi.
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığını ele geçirecekleri yönündeki iddianın doğru olmadığını savunan Kırcılı, Gürsel Aktepe'nin evine giderken yakalandıklarını söyledi.
Tutuksuz sanık eski amir K.Ş.Y. de İzmir İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yaptığı sırada müşteki Cüneyt Bayrak ile ilgili talep formunda imzası bulunduğuyla ilgili suçlama üzerine savunma yaptı.
Şubede R Büro Amirliğinde kısım amiri olarak görev yaptığını, ancak evrakın R9 Büro Amirliğince hazırlandığını belirten K.Ş.Y, R9 Büro'da ise hiç çalışmadığını öne sürdü.
K.Ş.Y, müşteki Bayrak'ın dinlenmesiyle ilgili bir çalışmasının olmadığını iddia etti.
FETÖ'ye iltisakı bulunmadığını da savunan K.Ş.Y, beraatini istedi.
Duruşmada, başka bir dosyadan tutuklu sanık eski polis memuru Ali Osman Kayan da savunma yaptı. Kayan, Mardin'de yargılandığı davada tutuklu olduğunu, dosyasının burada birleştirilmesini talep etti.
Duruşma yarına ertelendi.
04.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Suç isnat edilen tarihlerde Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde komiser yardımcılığı ve komiser olarak görev yaptığını belirten tutuklu sanık Özgür Öztürk, savunmasında, iddianamede kendi hakkında hatalı tespit ve değerlendirmeler ile gerçek dışı saptamalarda bulunulduğunu iddia etti.
Öztürk, müşteki Yusuf Ziya Yağmur'un iş yerine yasa dışı girildiği belirtilen 22 Temmuz 2008'de yıllık izinde olduğunu savunarak, bu konuda bilgisi bulunmadığını öne sürdü.
Hakkında, müşteki Gülen Bayıllıoğlu'nun ikametine ses ve görüntü aktarmaya yönelik cihaz yerleştirilmesiyle ilgili de bir suçlama bulunan Öztürk, suçun işlendiği iddia edilen 9 Temmuz 2009 öncesi, ayın üçünde eşinin doğum yaptığını söyledi.
Öztürk, eşinin hamilelik ve doğum süreciyle ilgilendiği için işle alakadar olmadığını ileri sürerek, Bayıllıoğlu'nun evine gitmediğini, kimseye de herhangi bir çalışmada yardım etmediğini savundu.
Gülen Bayıllıoğlu ve Yusuf Ziya Yağmur'un yanı sıra müştekiler İbrahim Erkan Bayıllıoğlu ve Hurşit Tolon'un usulsüz dinlenmesiyle alakalı oluşturulan mahkeme evrakında imza/parafı bulunmasıyla alakalı Öztürk, bu kişilere yönelik çalışmaları kendisinin başlatmadığını öne sürdü. Öztürk, imza/parafının dinlemelerin uzatılmasına yönelik evrakın bazılarında bulunduğunu kaydetti.
FETÖ üyeliği iddialarını da kabul etmeyen Öztürk, örgütün haberleşme programları ByLock, Kakao Talk ile Eagle'ı kurmadığı ve kullanmadığını savundu.
Duruşmaya öğle arası verildi.
Savcının mütalaasının ardından duruşmaya müzakere için ara veren Mahkeme Başkanı Bayram Kantık, daha sonra ara kararı açıkladı.
Yakalama kararı bulunan sanıkların yakalamalarının beklenmesine hükmeden heyet, bazı sanıkların FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullanıp kullanmadıklarının tespiti ve değerlendirme tutanağının celbi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına karar verdi.
Yakalamalı sanıklar dışındaki sanıklar hakkında, bu dosya kapsamında mal varlıkları üzerine konulan tedbir kararlarının kaldırılmasını ve ilgili kurumlara müzekkere yazılmasını kararlaştıran heyet, tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmetti.
Heyet, tutuksuz yargılanan ve savunması alınıp duruşmalardan vareste tutulmak isteyen sanıkların bu taleplerini kabul etti.
Bir kısım sanık ve müdafilerinin, dosyanın başka mahkemelerde görülen davalarıyla birleştirilmesi yönündeki taleplerin reddine karar veren mahkeme, incelemesi biten dijital materyallerin sanıklara iadesine hükmetti.
Tutuksuz sanık Fatih Aydın'ın tutuklanmasına yönelik talebi, mevcut delil durumunu da dikkate alarak reddeden heyet, Yılmaz Şimşek, Abdulvahit Tunçay, Ahmet Yılmaz Ekiz, Hakan Kırdağ, İlker Usta, Mustafa Tokmak, Özgür Öztürk, Selçuk Küçükaslan, Sinan Altıparmak ve Yücel Bilgiç'in adli kontrol şartıyla tahliyelerine karar verdi.
Duruşma 6 Ağustos'a ertelendi.
Paralel yapı-28 Eylül (2017) 'Ankara 171 sanık Deniz Baykal ve MHP milletvekillerine kaset kumpası' davası
(05 Mayıs 2018, 18:05)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: