Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin 6 sanığın yargılandığı dava sona erdi. Eski KKK EDOK Muharebe ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı korgeneral Metin İyidil, olay tarihinde tümgeneral rütbesiyle EDOK Kurmay Başkanı olan Hamza Koçyiğit ve eski Harekat Eğitim ve Öğretim Daire Başkanı tuğgeneral Lütfi İhsan Yanıkoğlu, 'anayasal düzeni ihlale teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Diğer 3 sanık ise beraat etti.
28.04.2018 14:59 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin eski KKK EDOK Muharebe ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı korgeneral Metin İyidil'in de aralarında olduğu 6 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
24.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanıklar ve sanık avukatları katıldı. Sanıklardan Koçyiğit ile tutuklu bulunduğu İzmir'den telekonferans sistemiyle bağlantı kurulan duruşmada, sanıkların esas hakkındaki savunmalarının alınmasına başlandı.
Sanıklardan EDOK Okullar Komutanı eski korgeneral Abdullah Barutcu, 'hakkındaki küçük düşürücü ithamları reddettiğini' ifade ederek, '15 Temmuz gecesi benimle birlikte olan iki general ve lojmanda oturan ve soruşturma geçirmeyen bazı generaller gibi düşman eline geçmemek, üniformamın ve TSK'nın namusunu düşman eline düşürmemek için Zekai Aksakallı'nın da tavsiyelerini dikkate alarak, koruma amaçlı tedbirler aldığımı ifade etmek isterim.' diye konuştu.
Savcının, 'terör örgütüne üyelik' suçlamasından cezalandırılmasını istediğini belirten Barutcu, isminin geçtiği sözde atama listesinin 'darbecilerce maksatlı olarak hazırlanmış olabileceğini' söyledi.
Barutcu, 'Bu konuda şahsıma hiçbir teklifte bulunulmamış, bilgi verilmemiş, tamamen bilgim dışında yazılmıştır. FETÖ ile hiçbir ilgim yok. Ben suçsuzum. Beraatımı talep ediyorum' dedi.
Sanık avukatı Erkan İncircioğlu da 'Yurtta Sulh Konseyince gönderilen sıkıyönetim direktifinin ekindeki listede müvekkilinin adının yer almasının kendi dahliyle olduğunun delili bulunmadığını' ifade ederek, 'Müvekkilim FETÖ üyesi değildir, beraatını talep ediyoruz.' diye konuştu.
Suç tarihinde Muharebe Geliştirme Başkanı olan eski tuğgeneral Mehmet Topçu ise olay gecesi beraber olduğu kişilere darbecilere ve darbeye karşı duracağını söylediğini ifade etti.
Topçu, darbecilerin sözde görevlendirme listesinde isminin yer almasına ilişkin şunları söyledi:
'Darbecilerce yapılmış sözde atama listesinde kendisine görev verilen, şu ana kadar yargılanmayan, hatta göreve devam edenler var. Darbe teşebbüsünün ne planlama ne icra safhasında bulundum. Darbe teşebbüsü olduğunu gelişmeler üzerine anladım. Vatanıma, milletime, bayrağıma ihanet edecek bir şey içinde yer almadım.'
Topçu'nun avukatı Erhan Tokatlı da savcının beraat yönündeki görüşüne katıldıklarını bildirerek, 'FETÖ veya darbeyle müvekkilimin doğrudan veya dolaylı bağlantısı yoktur. Müvekkilimin beraatını talep ediyorum. Ancak beraatın delil yetersizliğinden değil, suçu işlemediğinin sabit görüldüğünden verilmesini istiyorum' dedi.
Sanıklardan eski gözlem subayı Ersal Duman da suçlamaları reddederek, beraat talebinde bulundu.
Davaya yarın devam edilecek.
Savcının görüşü
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki görüşünde, İyidil ve Koçyiğit ile Harekat Eğitim ve Öğretim Daire Başkanı eski tuğgeneral Lütfü İhsan Yanıkoğlu hakkında, 'anayasal düzeni ihlal' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemişti.
Sanıklardan Barutcu hakkında 'terör örgütü üyeliği' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep eden savcı, Topçu ve Duman'ın beraatına karar verilmesini talep etmişti.
25.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar ve sanık avukatları katıldı. Tutuklu bulunduğu İzmir'deki cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya katılan sanıklardan Hamza Koçyiğit, esasa ilişkin mütalaaya karşı yaptığı savunmada, üzerine atılı suçlamayı reddetti, FETÖ üyesi olmadığını, darbe girişimiyle ilgisinin bulunmadığını öne sürdü.
Genelkurmay Başkanlığından gelen sözde sıkıyönetim mesajlarına uyulması yönünde bir emir vermediğini savunan Koçyiğit, aleyhindeki tanık beyanlarını kabul etmedi.
Antalya 3. Piyade Tugay Komutanı eski tuğgeneral Musafa Kaya'nın kendisine iftira attığını öne süren Koçyiğit, şunları söyledi:
'Tanık olarak dinlenen ast birliklerin komutanları, darbe emirlerinin gereğini yapmaları yönünde benden bir talimat almadıklarını beyan ettiler. Böyle bir talimat verseydim huzurunuzda söylerlerdi. Benim kışlasını dahi koruyacak askeri bulunmayan Mustafa Kaya'ya darbe emirlerinin gereğini yap diye talimat vermem hayatın olağan akışına aykırı. Kaya, işlemiş olduğu suçtan birilerine iftira atarak kurtulmak istemiş ve kurtulmuştur. Eğer darbe girişiminin yanında yer alsam, Eğridir Dağ Komando Okulu var. Bu birliğe talimat vermem daha mantıklı olmaz mı? Neden daha kendi kışlasını koruyacak kuvveti bulunmayan birliği arayayım? Böyle bir emir vermediğimi 4 kişiyle ispat ediyorum. 3 kez ifade değiştiren Mustafa Kaya'nın kendini kurtarmak için söyledikleri delil olarak kabul ediliyor, ben burada sanık konumundayım. Darbeyi destekleyen biri olsaydım saat 21.00'de hainlerin yaptığı gibi görevimin başına gelir, Mustafa Kaya'nın beni aramasını beklemeden ben Kaya dahil tüm EDOK birliklerini arardım. Görevini darbecilerce atanan sıkıyönetim komutanına devreden Mustafa Kaya, Antalya valisi ve emniyet müdürünün tanıklığına rağmen beraat etti. Şimdi ben mi suçluyum? Ben darbeci, vatan haini değilim. Vatanını milletini canından ve ailesinden çok seven Türk subayıyım.'
Kızını görmeye gitmiş
Darbecilere karşı kışlada gerekli tedbirleri aldığını savunan Koçyiğit, astlarına, darbeciler tarafından yayınlanan 'izindeki personelin çağırılması mesajınının iptali' ve 'darbecilerin emirlerinin hiçbirine uyulmayacağının duyurulması' emirlerini verdiğini iddia etti.
Gece 01.00 sularında eşinin kendisini arayarak kızının yanına gitmesini istediğini anlatan Koçyiğit, savunmasını şöyle sürdürdü:
'Eşim kızımla görüşmüş. Kızımın psikolojisinin iyi olmadığını, çok büyük moral çöküntü içinde olduğunu, bizleri görmek istediğini ifade etti. Bana, 'Kızını görsen iyi olur.' dedi. Eşim aradıktan 20 dakika sonra damadım aradı. O da benzer şeyler söyledi. Kızım internetten bazı komutanların derdest edildiğini görünce benden endişe duymuş ve ağlamaya başlamış. Nerede olduklarını sordum. Kızımın akşam saatlerinde, doğum yapan eski üsteğmen Saadet US'a hayırlı olsun ziyaretine gittiğini, olayların çıkması nedeniyle US'un evinde kaldığını öğrendim. Buranın güvenli olup olmadığını sordum. Kışlada gerekli tedbirleri aldıktan sonra Saat 01.30'da kışladan ayrılmaya karar verdim. Nöbetçi subayla saat 03.30'da da görüştüm. 'Ast birliklerde vukuat yoktur.' denildi. Eşimin, kızımın yanına gitmemi istemesinden tam bir buçuk saat sonra gittim. Niyetim kızımın beni görüp sakinleşmesini sağlamaktı. Darbe girişiminin geçmesini, darbeci US'ların evinde beklediğim iddiasını reddediyorum.'
'Helikopteri Güvenç istedi'
Darbe girişiminin başarısız olacağını anlayınca kaçmak için helikopter ayarlamaya çalıştığı iddiasını da kabul etmeyen Koçyiğit, helikopteri eski general Yıldırım Güvenç'in talimatı üzerine aradığını öne sürdü.
Güvenç'in 16 Temmuz sabahı arayarak derdest edilen komutanları Akıncı'dan Ankara'ya getirmek için helikopter istediğini ifade eden Koçyiğit, 'Kim darbeci, kim değil bilemem, nasıl bulayım' dediği Güvenç'ten, 'Bulamazsan Divan-ı Harpliksin' yanıtını aldığını, bunun üzerine helikopter ve pilot ayarlamak için ilgili kişilere ulaşmaya çalıştığını iddia etti. Koçyiğit, 'Bir helikopterin menzili 400 kilometre. Helikopterle yakıt ikmali yapmadan yurt dışına çıkmam mümkün değil. Ayrıca kaçmak için pilot aramama da gerek yok. Ben pilotum. Darbenin başarısız olacağı belli olduktan sonra kaçmak varken neden günün o saatini bekleyeyim. Bu iddia mantıklı temellere dayanmıyor. Güvenç'in tanık olarak dinlenmesini istiyorum.' dedi.
Akıncı Üssü'nde darbeyi yöneten firari Adil Öksüz'ün okul arkadaşı öğretmen üsteğmen Mehmet Akçakara ile 16 Temmuz'da yaptığı görüşmeye de yanıt veren sanık Koçyiğit, 16 Temmuz sabahı makamında otururken, tanımadığı bir üsteğmenin gelerek kendisinden sivil plakalı bir araç istediğini, böyle bir araç olmadığı için talebe karşılık vermediğini savundu.
Koçyiğit'in savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.
26.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar ve sanık avukatları katıldı. Sanıklardan Koçyiğit ile tutuklu bulunduğu İzmir'den telekonferans sistemiyle bağlantı kurulan duruşmada, tutuklu sanık İyidil esas hakkındaki savunmasını tamamladı.
Olay gecesi, 'devletine, milletine, Cumhurbaşkanına sahip çıkmak için darbe karşıtı emirler verdiğini' ifade eden İyidil, Ankara'da darbe karşıtı ilk hareketi kendisinin yaptığını ileri sürdü.
'Birliklerime zamanında emir verdim ve darbe karşıtı olmalarını sağladım.' diyen İyidil, bütün gece birliklerini emir komutası altında tutmak için kendini 'paraladığını' savundu.
İyidil, darbecilerin sözde atama emrinde kendisinin KKK emrine alınmasının öngörüldüğünü anlatarak, şunları kaydetti:
'Daha yolun başında bu hainler benimle yollarını ayırmış. FETÖ'cü olsaydım beni bir komutanlığa verirlerdi. Ben de gider oturur, darbe harekatını sevk ve idare ederdim. Ben, bu hainlerin darbe planını yaptıkları en önemli olan tarihte, 3-11 Temmuz arasında Fas'ta tatildeydim. Eşimle planımız, 28 Temmuz'dan itibaren de Bodrum'a gitmekti. Bu alçaklar emirle beni işten el çektiriyorlar, 'Bu subay bizden değildir.' diyorlar ancak ne yazık ki 648 gündür bunlardan olmadığımı ispatlamaya çalışıyorum. Tutukluluğumu anlamakta zorlanıyorum. Ben hain, alçak ve devletimizin başı Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi mankurt değilim. Canımdan sevdiğim üniformamla 44 yıl vatan topraklarımda görev yaptım. Yaşantıma özgürce devam etmek istiyorum.'
Duruşmada, daha sonra Harekat Eğitim ve Öğretim Daire Başkanı eski tuğgeneral Lütfü İhsan Yanıkoğlu'nun avukatı Hasan Fırat Kayaönü müvekkili adına savunma yaptı. Kayaönü, müvekkilinin darbe yönünde eylemi olmadığını ileri sürerek, beraat talebinde bulundu.
Dava yarına ertelendi. Duruşmada, Yakınoğlu'nun esasa ilişkin savunmasını yapması bekleniyor.
27.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklarla avukatları ve şikayetçi sıfatıyla Başbakanlık avukatı Fatih Altınbaş katıldı. Sanıklardan Koçyiğit, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) duruşmaya bağlandı.
Duruşmada, ağırlaştırılmış ömür boyu hapsi istenen eski Korgeneral Metin İyidil, eski Tümgeneral Hamza Koçyiğit, eski Tuğgeneral Lütfü İhsan Yanıkoğlu, 15 yıl hapis cezası istenen EDOK Okullar Komutanı eski Korgeneral Abdullah Barutcu ile beraatlari istenen eski Tuğgeneral Mehmet Topçu ve eski Binbaşı Ersal Duman esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yaptı.
Sanık Metin İyidil, esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptığı savunmada, 'Darbe gecesi, darbecilerin verdiği emrin sahte olduğunu söyleyen, buna karşı devletimi, milletimi, Cumhurbaşkanımı korumak için harekete geçen biriyim. Bu hainlerin bana ve aileme kumpas kurduklarını biliyorum. Bu hainlerin darbe planlarını yaptıkları tarihlerde Fas'ta ailemle tatildeydim. Beni iki yıl dinlemişler ve 'bu bizden değildir' diye hakkımda rapor tutmuşlar. Ama tüm bunlara rağmen ben 648 gündür bunlardan olmadığımı ispat etmeye çalışıyorum. Bir iftira sonucu tutuklandım. Sayın mahkemenizin adil bir karar vereceğine inanıyorum. İlk gün ettiğim yenimin gereğini yerine getiren bir subay olarak, 15 Temmuz'da devletime sahip çıktım. Sizin de devleti temsil ederek, bana sahip çıkmanızı ve beraatime karar vermenizi arz ve talep ederim' dedi.
Duruşmada, tutuklu sanıklardan eski Harekat Eğitim ve Öğretim Daire Başkanı tuğgeneral Lütfi İhsan Yanıkoğlu da, esas hakkındaki savunmasını yaptı. Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen sanık Yanıkoğlu'nun savunmasını tamamlamasının ardından karar için ara verildi.
Aranın ardından Mahkeme Başkanı Hüsamettin Otçu, hükmü açıkladı.
Buna göre, sanıklardan eski KKK EDOK Muharebe ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı korgeneral İyidil, olay tarihinde tümgeneral rütbesiyle EDOK Kurmay Başkanı olan Koçyiğit ve eski Harekat Eğitim ve Öğretim Daire Başkanı tuğgeneral Yanıkoğlu, 'anayasal düzeni ihlale teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
3 BERAAT
Mahkeme, sanıklardan dönemin EDOK Okullar Komutanı eski korgeneral Abdullah Barutcu, dönemin Muharebe Geliştirme Başkanı eski tuğgeneral Mehmet Topçu ve gözlem subayı Ersal Duman'ın ise üzerilerine atılı suçlardan beraatlerine karar verdi.
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki görüşünde, İyidil, Koçyiğit ve Yanıkoğlu hakkında 'anayasal düzeni ihlal' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemişti.
Sanıklardan Barutcu hakkında 'terör örgütü üyeliği' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep eden savcı, Topçu ve Duman'a ilişkin ise beraat talebinde bulunmuştu.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-13 Haziran (2017) 'Ankara 6 sanık (ilk 7) Darbe/EDOK Komutanları' davası (bitti)
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(28 Nisan 2018, 14:59)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: