İstanbul'da, Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülmeye başlanan Ergenekon ana davasına devam edildi. Daha önce, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve 18 kişinin yer aldığı 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' ve 'İnternet Andıcı' dosyasının ayrılarak Yüce Divan sıfatıyla yargılama yapılabilmesi için gönderildiği Anayasa Mahkemesi'nin, İlker Başbuğ dışındaki 18 sanık yönünden ayırma kararı vererek gönderdiği tekrar bu dosya ile birleştirilmesi için görevsizlik kararı verdiği ortaya çıktı.
28.04.2018 20:15 İstanbul'da, Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülmeye başlanan Ergenekon ana davasına devam edildi.
26 Nisan'da İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, aralarında CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in de bulunduğu tutuksuz yargılanan 25 sanık ile çok sayıda avukat katıldı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Metin Tamirci, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve 18 kişinin yer aldığı 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' ve 'İnternet Andıcı' dosyasının ayrılarak Yüce Divan sıfatıyla yargılama yapılabilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne gönderildiği anımsattı.
Başkan Tamirci, Anayasa Mahkemesi'nin Başbuğ dışındaki 18 sanık yönünden ayırma kararı vererek gönderdiği dosyanın bu davayla birleştirildiğini ifade ederek, firari sanık Emrah Gönenci'nin de yakalanarak sorgu ve savunmasının alındığını tutanağa geçirdi.
Duruşmada söz alan sanık eski Yarbay Mustafa Dönmez, Ergenekon davası hakimlerinden FETÖ kapsamında cezaevinde olan Hüsnü Çalmuk'un sahte delil ürettiğine ilişkin hazırladığı yazılı beyanını mahkemeye sunarak, 'Çalmuk hakkımda şikayetçi olmuştu, beraat ettim. Bu kişi 101 delili değiştirmiştir. 9 senedir o delillerle yargılanıyorum. En çok suçlanan sanık oldum.' dedi.
Levent Ersöz'ün ifadesi
Daha sonra Ankara Adliyesi'ne SEGBİS'le bağlanılarak sanıklardan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün sahte kimlik kullandığı iddialarıyla ilgili beyanları alındı.
Ersöz, 'cemaat yapılanması' olarak bilinen ve gerçek yüzü 15 Temmuz'da ortaya çıkan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) yapısını, işleyişini bildiğini, örgütle mücadele ederken hedefi haline geldiğini söyledi.
Terörle mücadele görev yaptığını, 1990'lı yıllardan itibaren koruma statüsünde olduğunu dile getiren Ersöz, şöyle devam etti:
'O dönem 30 Haziran'da yurtdışına çıktım. Hastalanmam üzerine geri döndüm. Hukuktan, adaletten kaçmadım. Sağlık sorunlarım nedeniyle böyle bir kimlik kullandım. Aldatma amacıyla değildir. Hakkımda 'örgütün kara kutusu' diye yayınlar yapıldı. Kumpas davasının ana simgelerinden biriydim. Hastanedeyken iki kez suikasta maruz bırakıldım. Güvenlik ve hastane personelinin dikkatiyle saldırıyı atlattım. Sahte kimliği zorunluluk olarak tedavi olmak için kullandım. Kuddusi Okkır gibi aynı durumu yaşamak istemedim. Örgütün bizleri öldürtmek istediğini biliyordum.'
Örgüt her türlü sahte belge düzenlediği için dosyadaki sahte kimlikle ilgili evrakın kendisinin kullandığı belge olup olmadığını bilemediği için aslını görmek istediğini belirten Ersöz, fotokopileri inceleyerek bu konuda karar veremeyeceğini kaydetti.
Ersöz, belgelerin aslını görebilmek için duruşmaya geleceğini söyledi. Evrakta sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediği sorulan Ersöz, 'Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına razı değilim. Ben öyle bir suç işlemedim. Zorunluluk olarak hayatta kamayı seçtiğim için kullandım.' dedi.
Avukatı Celal Ülgen'in araya girerek, bunu kabul etmesi gerektiğini söylemesi üzerine Ersöz, bu konuyu değerlendireceklerini dile getirdi.
Tefrik ve beraat talepleri
Duruşmada söz alan Mehmet Haberal'ın avukatı Şakir Kaleli de davanın geçen duruşma karar verilecek diye ertelendiğini, bugün ise neden sonuçlanmadığını anlayamadığını aktardı. Avukat Kaleli, dosyanın bazı sanıklar yönünden tefrik edilmesini ya da karara bağlanmasını isteyerek, 'Bu şekilde top dolaştırmayın.' ifadesini kullandı.
Kaleli'nin sözlerinin bu şekilde tutanağa geçmesi duruşma salonunda gülüşmelere neden oldu.
Sanık avukatlarından Ali Rıza Dizdar ise Yargıtay'ın bozma kararında beraat verilmesi gereken sanıkların olduğunu belirterek, bu sanıklar yönünden davanın beraatle sonuçlandırılması gerektiğini anlattı.
Avukat İlkay Sezer de yetki belgesiyle vekilliğini yaptığı sanıklardan Jandarma Yüzbaşı Hasan Hüseyin Uçar hakkında, savcının bozmadan sonraki celse beraat kararı verilmesini istediğini belirterek, 'Davada henüz bir karar verilmedi. Uçar, 4 Nisan'da Tunceli'de teröristlerle girdiği çatışmada yaralandı. Sadece yaşlı sanıklar yönünden değil, bu tür sanıklara da dikkatinizi çekmek isterim. Kısa sürede karar verilmesini istiyoruz.' diye konuştu.
Duruşmada söz alan bazı sanık avukatları da davanın bir an önce karara bağlanmasını, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.
Cumhuriyet Savcısı Abdurrahman Hacısalihoğlu, bu duruşmaya kadar yerine getirilmeyen ara kararlardan vazgeçilmesi durumunda esas hakkındaki mütalaa için dosyanın savcılığa gönderilmesini istedi.
Mahkeme, hakkında yakalama kararı olan firari sanıklar Turhan Çömez ile Saipir Debzlelvidze'nin yakalanmalarının ve daha önceki ara kararlarla istenen yazı cevaplarının beklenmesine karar verdi.
Duruşma, 11 Eylül' ertelendi.
DETAYLAR
Yeniden görülmeye başlanan Ergenekon ana davasının beşinci duruşmasında İstanbul 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya CHP milletvekili Dursun Çiçek'in de arasında bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Duruşmada davanın firari sanıklarından Emrah Gönenci'nin ise yakalanarak ifadesinin alındığı belirtildi.
İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI DAVASI GERİ GELDİ... Yüce Divan sıfatı ile Anayasa Mahkemesi'ne gönderilen eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve 18 kişinin sanık olarak yargılandığı İrtica ile Mücadele Eylem Planı davası, Anayasa Mahkemesi'nce 18 sanık yönünden ana davanın görüldüğü İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. CHP Milletvekili Dursun Çiçek'in de arasında olduğu 18 sanık hakkındaki dava ana dava ile birleştirildi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ise Yüce Divan'da yargılanacak.
GENELKURMAY İNCELEME HEYETİ OLUŞTURDU... Sanıklardan ele geçirildiği iddia edilen belgelerin devlet sırrı olup olmadığına ilişkin Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği'nce mahkemeye gönderilen cevap yazısında, sorulan sorulara cevap verilmesi amacıyla inceleme heyeti kurulduğu, çalışmalara başladığı, sonuçlanınca bilgi verileceği bildirildi.
'YAZI EKLENMEMİŞ ORİJİNAL HALİ'.. Davanın sanıklarından eski Yarbay Mustafa Dönmez tarafından dosyaya sunulan Zir Vadisi'nde yapılan aramalara ilişkin 3 dakikalık görüntünün yer aldığı CD'ye ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü'nden mahkemeye gönderilen cevap yazısında ise, duruşmada izlenen CD'nin yazı eklenmemiş orijinali olduğu, ancak sanık Mustafa Dönmez'e Emniyet Genel Müdürlüğü'nce böyle bir CD'nin verilmesinin söz konusu olmadığı belirtildi.
'SAĞLIK SORUNLARI NEDENİYLE SAHTE KİMLİK KULLANMIŞ... Kendisinden ele geçirildiği iddia edilen sahte kimliğe ilişkin Ankara'dan SEGBİS ile bağlanan eski Jandarma İstihbarat Başkanı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ise şunları söyledi: 'Yapmış olduğum görev nedeniyle FETÖ gibi terör örgütlerinin açık hedefi halindeydim. Kumpas davasının ana simgelerinden biriydim. Bu örgütün bize saldırıda bulunacağını, öldürmek isteyeceğini biliyordum. Hatta güvenlik görevlisi, sağlık görevlisinin dikkati ile saldırıları atlattım. Sağlık sorunlarım baş gösterdiği için yurtdışına çıkmıştım. Bu nedenle böyle bir kimlik kullandım. Ancak aldatma kabiliyeti yoktur. Yurtdışında kanser teşhisi kondu. Yurtdışından döndüğümde hastanede ameliyat olacakken gözaltına alındım. Hukuktan, adaletten kaçmadım sadece sağlık sorunlarım nedeniyle böyle bir kimlik kullandım.”
'HAKKIMDA 101 DELİL ÜRETTİ'... Duruşmada söz alan Dönmez, “Bugüne kadar ne söylediysek oldu. Emniyetin verdiği cevap da bizi haklı çıkardı. Hüsnü Çalmuk'un (Ergenekon davasına bakan mahkemenin üye hâkimi FETÖ/PDY silahlı terör örgütü davasından tutuklu) sahte delil ürettiğine ilişkin hazırladığım dilekçeyi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na göndermiştim. Bir işlem yapılmadı. Aynı dilekçeyi mahkemenize de sunuyorum. Hüsnü Çalmuk'a ‘hakaret' suçundan yargılandım ve beraat ettim. Bu kişi hakkımda 101 delil üretmiştir. Üretilen delillerle 9 yıldır yargılanıyorum” dedi.
'BU ŞEKİLDE TOP DOLAŞTIRMAYIN'... Davanın sanıklarından Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın avukatı Şakir Kaleli, “Geçen duruşma karar verilecek diye ertelemiştiniz. Şimdi ‘karar vermiyorum' demenizi anlamadım. Dosyanın bazı sanıklar yönünden tefrik edilmesini ya da karar bağlanmasını talep ediyoruz. Bu şekilde top dolaştırmayın” dedi.
'DAVA BAŞLADIĞINDA 23 YAŞINDAYDIM, 32 YAŞINA GELDİM'... Davanın sanıklarından CHP milletvekili Dursun Çiçek'in kızı İrem Çiçek ise “FETÖ terör örgütü ile ilgili gerek Adli Tıp uzmanları gerek hâkimler gerek savcılar hakkında açılmış davalar var. Bu davalarda sanıklar ‘daha Ergenekon davası hakkında karar verilmedi' şeklinde savunma yapıyorlar. Bu savunma elimizi kolumuz bağlıyor. Yetkisizlik, görevsizlik, tefrik kararları ile dosya oyalandı. Sonra tefrik edilmiş dosya tekrar birleştirildi. 23 yaşında başladığım davada 32 yaşıma geldim. Tefrik edilerek karar verilmesini talep ediyorum” dedi.
'DERHAL BERAAT KARARI VERİLSİN'... Duruşmaya katılan bazı sanık ve avukatlar ise derhal beraat kararı verilmesi gerektiğini hatırlatarak davanın bitirilmesini istedi.
DAVA ARTELENDİ... Mahkeme heyeti, istenilen evrakların gelmesi ve dosya eksikliklerinin giderilmesi için süre vererek duruşmayı erteledi.
Paralel yapı-Ergenekon davasında kumpas
(28 Nisan 2018, 20:15)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: