İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin haklarında 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 135'i tutuklu 143 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
21.04.2018 18:25 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin haklarında 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 135'i tutuklu 143 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
16.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Büyükçekmece Mimar Sinan Spor Salonu'nda yapılan duruşmaya 113 tutuklu sanık, bir tutuksuz sanık ile taraf avukatları, müştekiler ve izleyiciler katıldı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan da duruşmayı izledi.
Olay tarihindeki güvenlik kamerası görüntülerinin izlendiği duruşmada, Süleyman Hilmi Otman tanık sıfatıyla ifade verdi. Otman, Yalova Hava Meydan Komutanlığında kampta olan Hava Harp Okulu öğrencilerini taşıyan otobüsün köprüye doğru yaklaştığını, otobüsü durdurmak için çok çaba sarfettiklerini, otobüs şoförünün ise kendilerinden kurtulup yola devam etmek için çok çabaladığını ifade etti.
Askerlerin köprüye geçip halka, sivil insanlara zarar vermemesi için uğraştıklarını anlatan Otman, otobüsün çekici aracına çarptığını ve öyle durabildiğini kaydetti.
O sırada otobüsün motorundan dumanlar yükselmesine karşın şoförün gitmeye çalıştığını dile getiren Otman, 'Askerlere seslendik. 'Yapmayın, etmeyin, alet olmayın' dediğimiz halde köprüye doğru gitmeye çalışıyorlardı. Ellerinden silahı almak için çaba sarf etmemize rağmen çok direndiler. Israrla oraya gitme çabalarına anlam veremedik. Çok rahattılar. Şimdi burada duruşmada, görüntüleri film seyreder gibi seyrediyorlar.' dedi.
Sanık avukatının, 'Otobüsteki öğrencilerin, köprüdeki olayları görme imkanı var mıydı? sorusuna tanık Otman, 'Hiçbir asker şoföre diyemedi mi 'Biz bu halkı niye ezerek geçiyoruz.'' diye cevap verdi.
Bunun üzerine sanık yakınlarının bulunduğu sıradan bir kişi, 'Soruya cevap ver' şeklinde bağırdı. Müştekilerin ve izleyicilerin bu duruma tepki göstermesi üzerine yaşanan gerginlik sonrası tutuklu sanıklar, duruşma salonundan çıkarıldı.
Yaşanan gerginlik nedeniyle duruşma, yarına ertelendi.
17.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Büyükçekmece Mimar Sinan Spor Salonu'nda yapılan duruşmaya 133 tutuklu sanık, bir tutuksuz sanık ile taraf avukatları, müştekiler ve izleyiciler katıldı.
İki tutuklu sanığın, rahatsızlıklarını gerekçe göstererek duruşmadan ayrılma talebinde bulunması üzerine mahkeme heyeti, talebi değerlendirerek sanıkların duruşmadan ayrılmalarını kabul etti.
Duruşmada, müştekilerin beyanları alındı.
Müşteki Erkan Safi, 15 Temmuz'da köprünün kapandığını duyduğunu, sosyal medyadan olayları takip ettiğini, Beylerbeyi'nde olan bir arkadaşının kendisini aradığını ve ya bomba ihbarı ya da kalkışma olduğunu söylediğini anlattı.
Safi, 'Ben ise arkadaşıma, 'Askerin herhangi bir bomba ihbarında sokağa çıkmayacağını, bunun kalkışma olduğunu söyledim.' İlk önce Kısıklı'ya, daha sonra köprüye gittim. Ümraniye tarafından köprüye askeri bir otobüsün geldiğini gördük, engellemeye çalıştık. Durması için el işareti yapıyorduk, 'Asker kışlaya' diye söylemlerde bulunduk. Otobüs ise gaza basıp hızlandı.' diye konuştu.
Köprüde silah seslerini duyduğunu, yere yattığını, bu sırada yanındaki kişinin karnından vurulduğunu gördüğünü ifade eden Safi, yoğun ateş altında kaldığını, bir çekici aracının arkasına saklanarak siper almaya çalıştığını ve bu sırada vurulduğunu belirtti.
Sanık avukatının, 'Otobüsteki öğrencilerin darbeden haberi olabilir miydi?' sorusuna Safi, 'Otobüsteki askerlerin darbe olduğunu anlamamaları için cahil olmaları lazım.' diye cevap verdi.
Müşteki ve tanıkların ifade vermesinin ardından mahkemeye gelen evraklar okundu.
Duruşma, 20 Nisan'a ertelendi.
20.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Büyükçekmece Mimar Sinan Spor Salonu'nda yapılan duruşmada müştekiler dinlendi.
Olay günü, vatanına bayrağına kastedenleri televizyondan seyrederek gördüğünü, köprüye gitmek üzere yola çıktığını anlatan müşteki Canay Akcay, Beylerbeyi'nden köprüye doğru giderken karşılaştığı kişilerin 'Halkın askeri otobüs geliyor, halkın üzerine sürüyor' dediğini aktardı.
Akcay, 'Askerlere, 'Bizim askerimiz değil misiniz? Çocuklar var, ne yapıyorsun?' diye bağırdım. Askeri araçlar halkın üzerine sürüyordu, halk yeni yeni geliyordu. Ters istikametteydim, 3 kere bilinçli beni arabayla sürükledi. Davacıyım.' dedi.
Diğer müşteki Levent Demirci de saat 23.00 gibi köprüye gittiğini, sabah saat 03.00-04.00 civarında Anadolu yakasındaki gişelere 30-40 mesafeden, vurulduğunu belirtti.
Müşteki Demirci, şöyle devam etti:
'Yaptığınız girişim kanunsuz hukuksuzdur dedik. İçlerinden biri 'Öldürün bunları' dedi, sonra ateş açtılar, vurulduk. Ağzımın içinden mermi girdi, 11 tane ağır ameliyat geçirdim. Ayağımdan kemik alınıp, yüzüme nakledildi. Ameliyatlarım devam ediyor. Hiçbir şekilde havaya ateş edildiğini görmedim. Hem yerde oturanlar, hem ayakta olanlar ateş ediyordu. Ateş edenler yaklaşık 10 kişiydi. Yapılan bütün atışlar yaralamaya bile değil, öldürmeye teşebbüstü. Halkın elinde bayrak dışında bir şey yoktu. Önce tek atış yaptılar, halk çoğaldığı zaman seri atışa başladılar. 'Darbeyi bilmiyordum' yalanlarını geçsinler, Şikayetçiyim.'
Mahkeme Başkanı Taner Akıncı, müştekiyi kürsünün önüne çağırarak, yüzündeki yaraya baktı.
Müşteki Hasan Zan, köprüde yanında birçok kişinin vurulduğunu gördüğünü kendisinin de itfaiyenin arka tarafında bulunduğu sırada vurulduğunu anlattı. Zan, aynı kurşunla arkadaşı Salih Gök'ün de yaralandığını ve sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.
Mahkemenin, duruşmaya ara vermesinden sonra müştekiler ile tutuklu sanıklar tartıştı. Bunun üzerine sanık yakınları ve izleyiciler de tartışmaya başladı.
Salondaki sanık yakınları ve izleyicileri ayıran plastik paravan çıkan arbedede kırıldı. Jandarma ekipleri, tutuklu sanıkları duruşma salonundan çıkardı.
Polis ekipleri de duruşma salonunu boşalttı. Mahkeme heyeti, olaylardan dolayı duruşmayı 30 Nisan'a erteledi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, darbe girişiminin ardından '15 Temmuz Şehitler Köprüsü' olarak adı değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'nde darbe girişimine tepki gösteren ve sanıklara müdahale eden vatandaşların üzerine tabanca ve uzun namlulu silahlarla ateş edilmesi ve konuşlanan tanklardan birinden dört kez top atışı yapılması sonucunda ikisi polis memuru, aralarında reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 32 sivil vatandaş olmak üzere şehit olan 34 kişi 'maktul', 424 kişi ise 'müşteki' olarak yer alıyor.
TSK'ya yuvalanan FETÖ mensubu sanıkların, darbe kalkışması esnasında İstanbul'daki stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldıkları anlatılan iddianamede, yapılan toplantılarda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü ele geçirerek İstanbul trafiğinin kontrol altında tutulması görevinin Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'na verildiği, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın da bu birliğe takviye olması yönünde karar alındığı belirtiliyor.
İddianamede, köprüyü kontrol altına almak için Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'ndan saat 21.23'te hareket eden sanıklardan oluşan askeri birliğin, 21.52'de ulaştıkları köprüde trafiği kapattığı, vatandaşların üzerine silah ve topla ateş ettiği, 8 saat 23 dakika sonra 06.15'te de teslim olduğu ifade ediliyor.
Darbe girişimine karşı tepki göstermek amacıyla saat 00.40 ve sonrasında Boğaziçi Köprüsü'ne gelen çok sayıda vatandaşın, kolluk görevlileriyle tank ve zırhlı araçların bulunduğu yere ulaştıkları, saat 01.05 sıralarında darbeye tepki göstermek üzere hem Avrupa ve Anadolu ayağında toplanan halktan bir kısmının da tank ve zırhlı araçların bulundukları yere doğru ilerledikleri, sanıkların yoğun şekilde ateş etmesi sonucu birçok vatandaşın şehit olduğu ve yaralandığı vurgulanıyor.
Yedi darbeci etkisiz hale getirildi
Toplamda 151 kişi hakkında soruşturma yürütüldüğü aktarılan iddianamede, darbecilerin emniyet güçlerine ateş açması sonucunda çıkan çatışmada Üsteğmen Vedat Yıldız, Astsubay İbrahim Gül, Uzman Çavuş Mustafa Çelik, askeri öğrenciler Murat Tekin, Ragıp Enes Katran, erler Burak Dinler ve Kurtuluş Kaya'nın etkisiz hale getirildiği, ölmeleri nedeniyle de bu kişiler hakkında takipsizlik kararı verildiği belirtiliyor.
İstenen cezalar
İddianamede, aralarında subayların da bulunduğu 30 rütbeli asker, 47 askeri öğrenci olmak üzere toplam 135'i tutuklu 143 sanığın, 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', ' Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' ve 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' ile 'kasten öldürme' suçlarından 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.
Ayrıca bazı sanıkların 'silahla kasten yaralama', 'kasten öldürmeye teşebbüs', 'mala zarar verme' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları öngörülüyor.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-14 Temmuz (2017) 'İstanbul 143 sanık Darbe/15 Temmuz Köprüsü' davası
(21 Nisan 2018, 18:25)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: