İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasının darbe çağrışımı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan gazeteci Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay Başkanlığı'nca imha edilerek kayıtlardan çıkarılmış olan 'Tahşiyeciler grubuna' ilişkin belgenin kendisinde bulunmasına ve bu konuda yazdığı bir yazı nedeniyle 'Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak' suçundan yargılanmasına başlandı.
15.04.2018 16:45 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasının darbe çağrışımı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan gazeteci Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay Başkanlığı'nca imha edilerek kayıtlardan çıkarılmış olan 'Tahşiyeciler grubuna' ilişkin belgenin kendisinde bulunmasına ve bu konuda yazdığı bir yazı nedeniyle 'Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak' suçundan yargılanmasına başlandı.
9 Nisan'da İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Nazlı Ilıcak, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Savunması sorulan Nazlı Ilıcak, savcılık tarafından söz konusu suçlama ile ilgili ifadesinin alınmadığını, sadece suç isnadı olan belgeyi nereden bulduğunun sorulduğunu belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirtti. Ilıcak, '2 Ocak 2015 tarihli Bugün Gazetesi'nde yazmış olduğum yazı, basın faaliyeti olup 4 aylık hak düşürücü süreye tabiidir. Bu süreden sonra iddianame hazırlanmıştır. Gazetede yazılı olan Tahşiyeciler ile ilgili bilgi daha önceden farklı bir twitter hesabından yayımlanmıştır. Bu sebeple bu bilgi artık gizli bilgi değildir. Twitter hesabından benim açık olan hesabıma gönderilmiştir. Herkes bu bilgiyi okuyabilir. Ayrıca gazetede yayımlamış olduğum bilgi, gizli kalması gereken bilgi olmayıp devletin güvenliğini ilgilendirmeyen bir konudur' dedi. Ilıcak, Askeri Savcılıkça kendisine 'Tahşiye Kimdir' isimli twitter hesabı hakkında bilgilerin sorulduğunu, kendisinin de bu hesabın kime ait olduğunu bilmediğini ve ne amaçla kendisine gönderildiği hakkında bilgisi olmadığını söyledi.
Sanık Ilıcak, Mahkeme Başkanı Akın Gürlek'in 'Size gelen her bilgiyi yayımlıyor musunuz? Askeri sır niteliğinde bilgi olduğunu ve bunu yayımlamanın suç olduğunu biliyor muydunuz?' şeklindeki sorusuna, 'Bana gönderilen belgede Tahşiyecilerin, El Kaide ile bağlantısı olduğu yazılıydı. Ben El Kaide'nin ülke güvenliği için tehlikeli bir örgüt olması sebebiyle Tahşiyeciler ile ilgili bilgiyi köşemde yazdım. Bana gönderilen belgede kamu yararı olduğunu düşündüm. Köşe yazımda El Kaide grubuyla bağlantılı olan Tahşiyeciler Grubu'nun serbest bırakılmasının ülkemiz güvenliği için oluşturduğu tehlikeyi anlatmaya çalıştım. Bu kişilerin tehlikeli olduğunu ve aynı zamanda sadece FETÖ kumpasına uğramaları sebebiyle serbest bırakılmalarının yanlış olduğunu belirtmek istedim. Ben kamu yararı ve güvenliğini düşünerek söz konusu belgeyi köşe yazımda yazdım. Gazeteci olduğumdan dolayı twitter hesabıma birçok belge geliyordu. Suç iddiasına konu olan belge de bu şekilde geldi. Ancak bu belgenin benim dışımda kimlere gönderildiğini ya da gönderen kişinin hangi amaçla gönderdiğini bilmiyorum' diye cevap verdi.
Ilıcak, 'Ben bu bilgileri askeri savcılığa verdim. Ben askeri savcılığa iki defa gazete köşemde yazmış olduğum bilgileri bu twitter adresinden edindiğimi ancak bu twitter hesabının kime ait olduğunu ya da bana ne amaçlı göndermiş olduğuna ilişkin bilgim olmadığını söyledim. Bana gönderilen belgede Tahşiyecilerin, El Kaide ile bağlantısı olduğu yazılıydı. El Kaide örgütünün ülke güvenliği için tehlikeli bir örgüt olması sebebiyle Tahşiyeciler ile ilgili bilgiyi köşemde yazdım. Bana gönderilen belgede bir kamu yararı olduğunu düşündüm. Yazmış olduğum yazıda bu kişilerin tehlikeli olduğunu ve aynı zamanda sadece FETÖ kumpasına uğramaları sebebiyle serbest bırakılmalarının yanlış olduğunu belirtmek istedim. Gazeteci olduğum için bu tür belgeler geliyordu. Bu belgeyi gönderen kişinin hangi amaçla gönderdiğini bilmiyorum.' dedi.
Sanık Ilıcak, hak düşürücü süreden dolayı davanın düşürülmesini talep etti.
Sanık Nazlı Ilıcak'ın avukatlarından Tuğper Derin, müvekkilinin gazeteci olduğunu belirterek 'Sadece yorumlarını bildirmiştir. Casusluk nitelemesi müvekkilimle bağdaşmamaktadır. Dosya içerisinde casusluk faaliyetine ilişkin hiçbir belge yoktur. Müvekkilim kendisine gelen mesajı okumuştur, yani bu bilgi aleni bilgidir. Tahşiyeciler ile ilgili yargılama bitmiş ve tahliye olmuşlardır. Müvekkilim bu tarihten sonra bu belgeyi köşesinde yayımlamıştır ve yorum yapmıştır' diyerek düşme talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar verdi. Düşme talebinin de daha sonra değerlendirilmesine hükmeden heyet, duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, askeri savcılığın Genelkurmay kayıtlarından çıkarılarak imha edilen 'Tahşiyeciler grubuna' ilişkin belgenin sanık Nazlı Ilıcak'ta bulunmasına ilişkin soruşturma açıldığı hatırlatılarak, sanık Ilıcak'ın 'Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi.
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla örgütün medya yapılanmasının 'darbe çağrışımı' davasında yargılanan gazeteci Nazlı Ilıcak, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Paralel yapı-24 Ocak (2018) 'İstanbul 1 sanık Nazlı Ilıcak/Casusluk' davası
Paralel yapı-14 Aralık (2014) 'İstanbul 33 sanık Gülen karşıtı Nurcu grup Tahşiyecilere kumpas' davası (bitti)
Paralel yapı-Tahşiye Kumpası
(15 Nisan 2018, 16:45)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: