Tam
EskidenYeniye
 

Darbede İBB İşgali davası

İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) işgali ve burada çıkan olaylarda Prof. Dr. İlhan Varank'ın da aralarında bulunduğu 14 kişinin şehit edilmesiyle ilgili 52 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

24.03.2018 21:10 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) işgali ve burada çıkan olaylarda Prof. Dr. İlhan Varank'ın da aralarında bulunduğu 14 kişinin şehit edilmesiyle ilgili 52 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.

19.03.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu karşısında yer alan binadaki salonda yapılan duruşmada, müşteki Ayhan Çelik, olay günü Saraçhane'de olduğunu ifade ederek, "Yüzlerce insanın seslerini duydum, siper alan askerleri gördüm. Bir şeyler yapabilirim diye bir yerde durdum. Parkın içindeydik. Ateş seslerinin gelmesiyle halkın vurulduğunu gördüm. Parkın içinden kaçarken arkamdan dipçikle vuruldum. Yere düştüm ayağa kalktım. Bir amca ensemden tuttu, 'Kaç evlat bunların adaleti yok, mermi yağdıracaklar' dedi. Bütün psikolojim bozuldu. Omzumdan ve kalçamdan yaralandım. Bana ve milletime kurşun sıkanlardan şikayetçiyim." dedi.

Şehit İbrahim Yılmaz'ın babası müşteki Ünal Yılmaz da oğlunun arkadaşının araması üzerine abdest aldıktan sonra dışarı çıktığını anlattı. Kendisinin de Saraçhane'ye giderken oğlu İbrahim'i aradığını belirten Yılmaz, ancak telefonunu açmadığını belirtti.

Müşteki Yılmaz, oğlunun telefonlarını açmayınca içine şüphe düştüğünü belirterek, şöyle konuştu:

"Silah sesleri geliyordu. İnsanların yere yatıp süründüklerini görüyordum. Hastanenin yakınındaydım, oğlumun telefonuna başka biri çıktı. 'İbrahim nerede' dedim. 'Kolundan vuruldu' dedi. Oğlun şehit oldu deselerdi, cepheye koşup savunmamı yapacaktım. Yaralıdır yardım ederim diye hastaneye gittim. Hastaneye girdiğimde hastane kan gölüydü. Oğlumun bulunduğu odaya girdiğimde İbrahim vefat etmişti. Kanları musluktan akar gibi akıyordu, bana sirayet ediyordu. Sabaha kadar silah sesleri duyduk. Afrin'deki savaş gibi savaş vardı. Rütbesi söküklere sesleniyorum; devletin suyunu havasını alıp Amerika'daki şarlatanın emriyle bu devleti havaya uçuracaksınız öyle mi? 15 Temmuz öncesindeki Taksim ve Gazi olayları ile 17-25 Aralık'ın da bunların işareti olduğunu anlıyoruz. Şeytan şarlatanın planı tutmadı. Bütün şehit gazilerimizi tebrik ediyoruz. Kanlarını canlarını bu vatan uğruna dökenlere helal olsun."

Müştekilerin dinlenmesinin ardından duruşma yarına ertelendi.

20.03.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu karşısında yer alan binadaki salonda yapılan duruşmaya, 45 sanık ve avukatları katıldı.

Gazi ve şehit yakınları olan müştekilerle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık ve İBB'nin avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmaya, tanıkların dinlenilmesine başlandı.

Duruşmada dinlenilen tanık Süleyman Bayraktar, belediyede güvenlik görevlisi olduğunu, olay günü bir albay ve askerlerin geldiğini, kendisiyle birlikte belediyedeki odalarını kontrol ettiklerini ifade ederek, "Daha sonra aşağıya indik. İçeri girip televizyondan ne olup olmadığına bakmak istedik. Askerler, içeri girmemize izin vermedi. Silah sesleri duyulunca bizi içeride tutan 3 asker destek için dışarı çıktı. TRT'deki bildiriyi gördüm. Arkadaşlara söyledim. Sabaha karşı polisler içeri girdi." diye konuştu.

Bir diğer tanık Sefer Kocabaş da olay tarihinde başkan danışmanı olduğunu, Erol Olçok'un şehit olduğunu duyduğunu, ardından Saraçhane'deki olayları öğrendiğini, kendisi belediye binasına gittiğinde meydanın boş olduğunu, orada bir tek Mehmet Tunç'u gördüğünü, kendileriyle birlikte koridorları dolaştığını söyledi.

Tanık Bilal Bağcı, güvenlik görevlisi olduğunu, olay tarihinde 22.30 civarında göreve başladığını, nöbetteyken 10-15 kişinin binaya gelerek, silah doğrulttuğunu ve silahını, telefonunu istediğini belirterek, "Askerler 'sizin ve bizim can sağlımız için vermeniz gerekiyor' dedi. Oradaki rütbeli bana 'arkadaşlarınla duracaksın' dedi. (Albay) Zeki Demir ile (eski İBB Sivil Savunma Sekreteri) Mehmet Tunç orada geziyor, çay ocağında oturuyorlardı, kamera odasını açtılar, 2 farklı yere kameraları çevirttiler. Bizim daha darbeden haberimiz yoktu. Televizyondan takip etmeye çalışıyorduk. O sırada Zeki Demir 'her şey daha güzel olacak' dedi." ifadelerini kullandı.

Araçların yanında askerlerin dizildiğini, halk gelince askerlerin ateş etmeye başladıklarını, Zeki Demir ile yanındaki rütbelinin koşarak o tarafa gittiğini anlatan tanık Bağcı, halk tepki gösterinde askerlerin bina içerisini girmeye çalıştığını, askerlere 'silahları vermeden içeri giremezsiniz' dediğini, Yüzbaşı Ramazan Ertürk'ün askerlere 'hayır size emrediyorum, silahlarınızı veremezsiniz' dediğini, kendisinin de askerlere 'suçsuzsanız ortaya çıkar zaten' dediğini anlattı.

"Seni belediye başkanı yapacağım"

Tanık Bağcı, "Kamera odasında Mehmet Tunç telefonda birine 'seni belediye başkanı yapacağım' dediğini duydum. Arka kapıdan amirimiz polislerin girmesini sağladı." dedi.

Bir diğer tanık Enes Ataç da belediyede güvenlik görevlisi olduğunu, gece vardiyasında çalıştığı için olaylardan haberi olmadığını, saat 23.00 sıralarında askeri araçların geldiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bir asker telefonda 'özel güvenlikleri riske atmıyoruz, telefonlarını topluyoruz' dediğini duydum. Bizden telefon ve silahımızı istedi. Bir başka asker binaya asker dizdi. Televizyondan kalkışma olduğunu öğrendim. Daha sonra silah sesleri duydum, gecenin ilerleyen saatlerinde askerler silahlarını bize teslim etti, rütbeli biri 'askerlere silahlarınızı teslim etmeyin' dedi. 33 askeri polise teslim ettik."

Tanık Engin Ekinci de santral görevlisi olduğunu, Mehmet Tunç ve askerlerin yanlarına geldiğini, askerlerin yanında Tunç olduğu için sesini çıkartmadığını söyledi.

Bir diğer tanık Mehmet Kaya ise sanıklardan Mehmet Tunç'u tanıdığını diğer sanıkları tanımadığını anlatarak "Bir albay ve yüzbaşı ile Mehmet Tunç yukarıda oturuyordu. Rütbeli, askerleri kapıya dizerek, 'kimse dışarı çıkamayacak' dedi. Biz de içeride bekledik. Halk toplanıyordu. Askerler halkın üzerine ateş ediyordu. Askerler koşarak binaya geldi, askerlerin silahlarını aldık." dedi.

Belediyede görev yapan tanık İsmail Hakkı Öztürk de telefonla neler olduğunu öğrenmedik için aramalar yaptığını daha sonrasında 'askerler geliyor yukarı çıkıyor' diye telefon aldığını, koşarak giriş koridoruna çıktığını ve kendisine bir şey demeden içeriye girdiklerini bildirdi.

Askerlere 'Burası özel kalem, giremezsiniz' dediğini aktaran tanık Öztürk, şöyle devam etti:

"Bir grup asker başkanın dinlenme odasını, bir diğer grup koridorları kontrol ediyordu. Kendi büroma geçtim, genç bir subay yanıma geldi. Arkasındakiler 'burası neresi sen kimsin?' dedi. Ben de özel kalem görevlisi olduğumu söyledim. Askerler, 'Başkan nerede, odası nerede, başka kimse var mı?' diye sordu. Ben de benden başka kimse olmadığını, başkanın yurtdışında olduğunu söyledim. Bir asker 'boşaltıyoruz' dedi. Ben de 'sizin talimatınızla buradan çıkamam, başkandan talimat gerekir' dedim, amirimi aramak istedim, o arada subay olan asker telefon etmemi engellemek istedi. O anda askerler 'derhal boşaltın' dedi. Ben de büroları kapattım, silahlı askerler tarafından binanın dışına çıkartıldım. Askerler dışarıda belirli aralıklarla dizildi. Nöbetçi şoförlerin olduğu merkez garaja yöneldim. Garaja girdiğimde 50-55 yaşlarında silahlı bir asker vardı. Arkadaşlara sordum, 'çıkartıyorlar bizi' dedi. Askerlere 'niye çıkartıyorsunuz' dedim, asker sadece 'evlerinize gidin' dedi. Karşı otoparka aracımı çektim, aracın içinde oturdum, telefonlara cevap veriyordum. Rütbeli asker beni arabadan indirdi, 'sen buradan gitmelisin' dedi, 'neden?' dedim. Asker de bana 'sen buradan bilgi veriyorsun, tehlike arzediyorsun' dedi. Aracımla çıkartıldım."

"Abla bu silahı alırım dikilirim"

Şehit İlhan Varank'ın ablası müşteki Ayşe Arslantürk, 80 darbesinin olduğu yıllarda ilkokula gittiğini, küçük yaşta olmasına rağmen ülkedeki kaos ortamını gördüğünü, babası akşam eve gelecek mi diye beklediğini, okulların tarandığını, kimsenin okula çocuğunu göndermek istemediğini anlattı.

Müşteki Arslantürk, o gece darbe olduğu denildiği zaman 'neden?' diye sorduğunu, ülkenin refah içinde olduğunu, çocukların istediği gibi dolaştığını, kızlarının başörtüsüyle üniversitelere gidebildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Malum terör örgütünü rahatsız etmesi dışında kimse rahatsız değildi. Yarınlarımız ellerimizde kayıp gidiyordu. Şehitlerimiz ve gazilerimiz sayesinde geleceğimizi kaybetmedik. Kardeşim ve 251 vatan evladı kayboldu. Gece 23.00-00.00 gibi İlhan beni aradı, 'abla hiç korkma biz buna meydan vermeyiz' dedi. 'Adamların elinde silah var bizde silah yok' dedim. Babamın bir silahı varmış, 'abla bu silahı alırım dikilirim' dedi. Keşke öyle yapsaydı birini temizlerdi. Arabasına atlamış, Vatan Caddesi'ne oradan Şehzadebaşı Camisine gitmiş, sadece göğsündeki imanla canilerin karşısına dikilmiş. Çok onurlu bir hayat yaşadı. Doğruyu savunmaktan geri kalmadı. Son dersini de öğrencilerine verdi. Canilerin hepsinden şikayetçiyim." diye konuştu.

"Çocuğun yanında kal"

Şehit Varank'ın eşi Saadet Varank ise olay gecesini şöyle anlattı:

"Lojman bahçesinde oturuyorduk. Saat 23.00'e doğru haberler gelmeye başladı. Eşim 'darbe oluyor galiba' dedi. Ben de 'ne darbesi, ülkede refah var' dedim. 'Herkes eve gitsin' dedik. Eve gittik, televizyonu açtık. Cumhurbaşkanımızın sözlerini duyunca 'hep beraber gidelim' dedim. Kızım kamptaydı, eşim 'sen evde kal' dedi. 'Ben de geleyim' dedim. Eşim 'çocuğun yanında kal' dedi. Son bir bakışmamız oldu. Yanında sadece telefonla ve kimliğiyle çıktı. Keşke eşimin yanında olsaydım. Bu kişilerden şikayetçiyim kendim ve devletim adına."

Duruşmaya, öğle arası verildi.

Duruşmada tercüman aracılığıyla müşteki olarak dinlenilen Ahmed Zir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının ardından 15 Temmuz'da babasıyla dışarı çıktığını söyledi.

Darbe girişimine katılan eski askerlerin İBB binasının etrafında olduğunu anlatan Zir, "00.30 sıralarında yaralanmışım, haberim yoktu. Etrafımdaki halk bana söyledi, ayağıma baktım kanlar içindeydi. Beni hastaneye götürdüler, ayağımı kemerle bağladılar. Kurşun yarası olmuş, yara ufak ama ayağımdaki sinir damarları zarar görmüş. Yaralanmadan önce FETÖ hainleri bize ateş etmeye başladı. Yanımdaki 3-4 kişinin yere düştüğünü ve şehit olduğunu gördüm." dedi.

"Korkmayın, Allah büyüktür"

Müşteki Haşim Bozdemir, 15 Temmuz'da Fatih'te bir evde misafirlikte olduğunu, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın açıklamalarının ardından İBB binası yakınındaki Haşim İşcan geçidine gittiğini söyledi.

Önlerinde 10-15 asker olduğunu ve başlarında sanık eski Albay Zeki Demir'in bulunduğunu belirten Bozdemir, Demir'in açtığı ateş sonucu iki kişinin yaralandığını kaydetti.

Açılan ateş sonucu vatandaşların geri çekildiğini aktaran Bozdemir, "Ara sıra ateş ediliyordu. Ateş çok artmaya başladı, görüntülerde görülen uzun boylu bir darbecinin her atışında bir kişinin yere düştüğünü görüyordum. Vurulanlar oluyordu, onları araçlara koyup hastaneye götürüyorduk. Şehit Prof. Dr. İlhan Varank omzundan vuruldu, ben de yanındaydım. Varank kendini kaybetmeden önce son olarak 'Korkmayın, Allah büyüktür.' dedi." diye konuştu.

Bozdemir, daha sonra gazi veya şehit olmak için darbecilerin üzerine koştuğunu ifade ederek, "Önce dipçiklerle vücudumun çeşitli yerlerine vurdular. Daha sonra ateş ettiler, vuruldum ve yere düştüm. Birisi 'Bırak adam öldü.' dedi. Zannediyorum onu demese ben yerdeyken yine ateş açacaklardı. Daha sonra kendimi kaybettim, belimden kalıcı olarak sakatlandım." şeklinde beyanda bulundu.

Dinlenilen müşteki Mehmet Emin Ertaş, Fatih'te işlettiği çay ocağının mevsim yaz olduğu için çok kalabalık olduğunu söyledi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan yerleşkesinde tankların olduğunu duyduğunu kaydeden Ertaş, "Çay ocağındaki insanlar 'Herkes vatan için Vatan'a.' dedi. Sağ olsunlar hepsi Vatan'a doğru yola çıktı. Ben ve çalışanlar da valilik binasına gidelim dedik. Ancak Sayın Valimizin güvende olduğunu duyunca, İBB binasına doğru yürüdük. Tekbirler getirerek ve İstiklal Marşı söyleyerek binaya doğru gidiyorduk, varmadan 3 kardeşimiz ışıkların orada vuruldu ve yere düştü. Ben sadece kelime-i şahadet getirdim." ifadelerini kullandı.

Ayak tarağından vurulduğunu ve şu anda ayak tarağının bulunmadığını söyleyen Ertaş, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.

Duruşma müştekilerin dinlenilmesinin ardından yarına ertelendi.

21.03.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu karşısında yer alan binadaki salonda yapılan duruşmaya, 42 sanık ve avukatları katıldı. Gazi ve şehit yakınları olan müştekiler ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık, İBB'nin avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Duruşma, müştekilerin dinlenmesiyle devam etti. Polis memuru müşteki Ömer Faruk Aksu, İBB'nin işgal girişiminin kendilerine iletildiğini, üstlerinin bilgisiyle İBB'ye gittiğini, olay yerinde 2 tur attığını, 3. turda vurulduğunu, devamında ise atışların devam ettiğini söyledi.

Müşteki Aksu, ateş devam ettiği için yanına kimsenin gelemediğini, arkadaşlarına doğru 500 metre sürünerek gittiğini ve oradan hastaneye götürüldüğünü belirtti.

Bir diğer müşteki Sefer Özkarlıoğlu da Haşim İşcan Geçidi'nde, 5 asker tarafından durdurulduğunu, askerlere "Siz Türkiye Cumhuriyeti askerlerisiniz, bizi mi vuracaksınız?" diye seslendiğini anlatarak, "Biri 'sık' emrini verdi, havaya sıktılar, daha sonra bu kişi 'kafalarına sık' dedi. Ayağımdan vuruldum." ifadelerini kullandı.

Müşteki Feyzullah Aydın da İBB'nin önünde konuşmaya çalıştığı askerlerin "ihtilal oldu" dediğini, bunun üzerine kendisinin de "Siz bu ihtilali neden yapıyorsunuz? Düşmana karşı bu tedbiri alın, kışlaya gidin." diye karşılık verdiğini aktardı.

"Hastanede paspaslarla susuz şekilde yerlerden kan temizleniyordu"

Askerlerin üzerlerine gidince geri püskürtmek için 1-2 kez korkutma amaçlı ateş açtıklarını ifade eden müşteki Aydın, "Baktık kararlılar, binlerce kişi Aksaray'dan geliyordu. Ben konuşmaya devam edince askerler 'bak vuracağız git' dediler. Binlerce kişinin geldiğini görünce o tarafa silahları çevirdiler. Atış başladı. Daha sonra seri atış başladı. Ne yaptıklarını hepsi biliyordu, hepsine tek tek izah ettim. Kolumdan kurşun yedim, daha sonra kafamdan yaralandım. Kan kaybedince zorla hastaneye götürüldüm. Haseki Hastanesi'nde paspaslarla susuz şekilde yerlerden kan temizliyorlardı. Bu halk için şikayetçiyim." diye konuştu.

Müşteki Sercan Nerede ise televizyonu açtığında Cumhurbaşkanının çağrısı üzerine dışarı çıktığını, belediyenin önüne yaklaştığında askeri araçların yolu kapattığını gördüğünü belirterek, askerlerin halkın 'yapmayın' çağrısına uymadıklarını, yaralıları hastaneye götürdüğünde kendisinin de yaralandığını farkettiğini aktardı.

Bir diğer müşteki Ebubekir Arslan da askerlerin İBB'de önlerini kestiğini ve havaya ateş açtıklarını kaydederek, "Askerlere 'yapmayın, etmeyin' dedik. Askerler havaya ateş ettiler, biz de 'havaya sıkmakla bu milleti korkutamazsınız' dedik. Askerler daha sonra üzerimize sıktılar, yanımdaki amca bacağından vuruldu, ona turnike yaparken ben de sağ bacağımdan vuruldum. Amcayı taşırken sol bacağımdan da vuruldum. Vücuduma 11 şarapnel parçası saplanmış. 4 ameliyat geçirdim. Şikayetçiyim." dedi.

Müşteki Ertuğrul Bayraktar da askerlerin hedef gözeterek birçok insanı ayağından, kafasından vurduğunu, yerde yatan insanlara bile ateş ettiklerini anlatarak, sanıklara yönelik "Hiçbir şeyden korkmuyorsunuz, Allah'tan da mı korkmuyorsunuz? Burada durup devletin ekmeğini yiyorsunuz, halen saklıyorsunuz herşeyi. Hakkımı helal etmiyorum, şikayetçiyim." dedi.

Salondaki tüm müştekilerin dinlenmesinin ardından duruşma yarına ertelendi.

22.03.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu karşısında yer alan binadaki salonda yapılan duruşmaya, 42 sanık ve avukatları katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık, İBB ile gazi ve şehit yakını olan müştekilerin avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada, sanıkların ve müştekilerin ifadelerinin ardından taleplerin alınmasına geçildi.

Söz alan müşteki avukatları, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep ederek cezalandırılmalarını istedi.

Daha sonrasında söz verilen sanık erler, tüm subaylardan şikayetçi olduklarını ifade ederek, tahliyelerini talep etti.

Tutuklu sanık eski İBB Sivil Savunma Sekreteri Mehmet Tunç ise "Tahliyemi istiyorum." dedi.

Tutuklu sanık eski AFAD İstanbul İl Müdürü Gökay Atilla Bostan da yargılamaya konu hakkındaki dosyanın tefrikini isteyerek, tutuksuz yargılanma talebini dile getirdi. Diğer rütbeli tutuklu sanıklar da tahliyelerini talep etti.

Taleplerin alınmasının ardından duruşma yarına ertelendi.

23.03.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu karşısında yer alan binadaki salonda yapılan duruşmada, cumhuriyet savcısı taleplerle ilgili görüşünü açıkladı.

Cumhuriyet savcısı, sanıkların ve avukatlarının bilirkişi raporu istenmesi, taleplerinin dosyaya katkı sağlamayacağından reddini isteyerek, toplanan tüm deliller kapsamında, sanıkların üzerlerine atılı suçun vasıf ile mahiyeti dikkate alınarak, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.

Savcı, esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak için dosyanın tarafına gönderilmesini istedi.

Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, tutuklu sanık Mehmet Tunç'un yaşı dolayısıyla cezaevinde kalıp kalamayacağına ilişkin rapor alınmasına hükmetti.

Esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyayı cumhuriyet savcısına göndermeyi kararlaştıran mahkeme, duruşmanın 14-25 Mayıs arasında Bölge Adliye Mahkemesi'nde görülmesine karar verdi.

İDDİANAME

Biri albay, 3'ü yüzbaşı, biri teğmen, biri asteğmen, ikisi uzman çavuş ve 42'si de er olmak üzere 50 tutuklu sanığın yer aldığı iddianamede darbe girişimini engellemeye çalışan vatandaşlar ve emniyet güçlerine açılan ateş sonucu Prof. Dr. İlhan Varank'ın da aralarında bulunduğu 14 kişinin şehit olduğu, 152 kişinin ise yaralandığı belirtiliyor.

İddianamede, darbe girişimi sırasında 47. Motorlu Piyade Alay Komutanlığı 2. Tabur 4. Bölük emrinde görevli subay, uzman çavuş ve sanık erlerle söz konusu alayın faaliyetlerini darbe girişimi kapsamında takviye etmek amacıyla görevlendirilen kurmay subay ve kurmay öğrenci subay sanıkların eylemleri anlatılıyor.

İBB'nin işgal edilmesi için 53 sanığın görevlendirildiği kaydedilen iddianamede, 50 sanığın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", " Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" ve "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilirken, bazı sanıkların çeşitli suçlardan hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

"Gelene ateş edin, mermileri boşa harcamayın" emri

İddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine darbe girişimini engellemeye çalışan vatandaşların, kamera görüntülerine göre saat 00.56 sıralarında Haşim İşcan Geçidi önünde toplanmaya başladıkları aktarılarak, vatandaşların sanıkları ikna etmeye çalıştıkları ayrıca olay yerine gelen emniyet güçlerinin de sanıklara "teslim ol" çağrısı yaptıkları kaydediliyor.

Tüm çabalara rağmen sanıkların teslim olmadığı gibi halkı korkutmaya çalıştıkları ve "evinize gidin vatan hainleri" şeklinde bağırarak havaya ateş açtıkları anlatılan iddianamede, bir süre sonra eski Albay Zeki Demir'in sanıklara "Ben emir verdiğimde istediğiniz şekilde her yere ateş edebilirsiniz." şeklinde talimat verdiği belirtiliyor.

Talimatın ardından tüm sanıkların vatandaşlara ve emniyet güçlerine hedef gözeterek ateş etmeye başladıkları, bu sırada Zeki Demir'in yine sanıklara "Hiçbir merminiz boşa gitmeyecek, halkın üzerine ateş edin, bir mermi bir insan." şeklinde emir verdiği anlatılan iddianamede, aynı şekilde sanıklar Cihan Şahin, Ramazan Ertürk, Mustafa Alper Şengören, Yakup Karaçelik ve Ömer Faruk Nazlıcan'ın da sanıklara "Gelene ateş edin, mermileri boşa harcamayın." şeklinde emir verdiği bildiriliyor.

Yaşanan bu süreçte tüm sanıkların birlikte ve hakimiyet kurarak ateş etmeleri sonucunda, Prof. Dr. İlhan Varank, Erkan Pala, Adil Büyükcengiz, Tahsin Gerekli, Ömer Cankatar, Murat Kocatürk, Haki Aras, İbrahim Yılmaz, Yunus Emre Ezer, Şuayp Seferoğlu, Ahmet Kara, Metin Arslan, Ramazan Sarıkaya ve Tolga Ecebalın'ın şehit oldukları belirtilen iddianamede, 152 kişinin de yaralandığı aktarılıyor.

Öte yandan, eski AFAD İstanbul İl Müdürü Gökay Atilla Bostan ve eski İBB Sivil Savunma Sekreteri Mehmet Tunç'un dosyasının da geçtiğimiz günlerde bu davayla birleştirilmesi sonucu sanık sayısı 52'ye yükseldi.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-24 Temmuz (2017) 'İstanbul 52 sanık (ilk 50) Darbe Yap./İBB İşgali' davası

(24 Mart 2018, 21:10)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=12657    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.003.464