İzmir'de, 'askeri casusluk' soruşturmasında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının sahte delil üreterek kumpas kurdukları iddiasına ilişkin davada 36'sı tutuklu 92 sanığın yargılanmasına devam edildi.
24.02.2018 15:47 İzmir'de, 'askeri casusluk' soruşturmasında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının sahte delil üreterek kumpas kurdukları iddiasına ilişkin davada 36'sı tutuklu 92 sanığın yargılanmasına devam edildi.
19.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklarla müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Tutuksuz sanık polis memuru M.Ç, müşteki Coşkun Başbuğ ve MİT mensuplarının dinlenmesine ilişkin bilgi notu hazırladığı iddiasına ilişkin, istihbarat şubede en alt düzeyde çalışan memur olduğunu ve Başbuğ ile MİT mensuplarını tanımadığını ileri sürdü.
Halen görevde olduğunu ifade eden M.Ç, şunları öne sürdü:
'Amirlerimin dediğini yaparım. Bilgi notlarını amirlerim denetler. Tek başına dinleme kararı almaya yetkim yoktur. Bu kişileri dinlemekte benim hiçbir çıkarım yok. Böyle yasal bir sürecin içine girmemin hiçbir mantığı yoktur. Dinleme kararı alınırken bilgi notu hazırlama bir tek İzmir'de vardı. Bilgi notu hazırlama konusunda ısrar ederlerdi. Bu durumu şimdi düştüğüm konum sonrası anlıyorum. Görev yaptığım sürece devletim ve milletim için çalıştım. Bana suçlu muamelesi yapılması çok zoruma gidiyor. 15 Temmuz'dan sonra 3-4 ay evime gitmedim. Hakkımda en ufak bir şüphe olsa şubeden çıkartılırdım.'
Mahkeme heyeti duruşmayı çarşamba gününe erteledi.
21.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklarla müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı, mevcut dosyaya bir dosya daha eklendiğini, sanık sayısının 92'ye yükseldiğini bildirdi.
Tutuksuz yargılanan eski polis Resul Zengin, 15 Temmuz darbe girişimi öncesi örgütle mücadeleyi kendi imkanlarıyla yaptığını, 15 Temmuz sonrasında da ikinci darbe söylentileri çıktığında görevli polis arkadaşlarıyla istihbarat paylaştığını ileri sürdü.
Zengin, üzerine atılı suçu işlediğine dair kanıt bulunmadığını iddia ederek, 'Suçu işlediğime dair kanıt yoktur. Terör örgütü üyesi olduğuma dair somut bulgu yoktur. Fatura yatırmak için bile Bank Asya'ya girmedim. Toplantılara katıldığıma dair delil yoktur. ByLock'u 15 Temmuz'dan sonra duydum. Devletin memuruydum. Örgütü hiç övmedim. Övenlerden uzak durdum. Meslekten ihraç edildim. Hala neden ihraç edildiğimi bilmiyorum. 9 yıl onurlu bir şekilde görevimi ifa ettim.' diye konuştu.
Tutuklu sanık eski merkez valisi Ahmet Pek de ByLock ve Bank Asya'da çok eskiden hesabı bulunduğu yönündeki suçlamaları reddederek, 'Benim ByLock hedef IP'lerine ulaşmadığım görülmektedir. Devletime, milletime aralıksız hizmet ettim. Örgüt üyesi değilim. Vali olarak atandım geçmişte. Emekliliğimi cezaevinde yaşıyorum. 22 aydır tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum.' beyanında bulundu.
Mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi.
Tanık M.A.A. 'mahrem imam operasyonunda' yakalandıktan sonra etkin pişmanlıktan faydalanarak ifadesine başvurulduğunu, polislere 'sohbet abiliği' yaptığını, dosyanın sanıklarından İsmail Şahin'in örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in kitaplarını okudukları sohbetlere katıldığını söyledi.
Sohbete katılan kişiler 'kaçmasın' diye toplantılara ara verilmediğini anlatan tanık, 'Sohbete katılan kişilerin başka bir şey düşünmesine fırsat verilmemesi için sohbetler sık yapılıyordu. Katılmayanlar uyarılıyordu.' dedi.
Tutuksuz sanık Y.T, tanığa 'Ast-üst ilişkisi örgüt içerisinde nasıl oluyor? Fişlemeler nasıl yapılıyor?' sorusunu yöneltti. Tanık ise bu konuda fazla bir bilgisinin olmadığını söyledi.
Tanık çilingir İ.S. 2012 yılı haziran ayında iş yerine 2 polisin geldiğini, bir kapı açılacağını söylediklerini belirterek, gittiklerinde evin önünde 5-6 kişi olduğunu, kapıyı açarken kişilerin kamerayla görüntü kaydı aldığını ifade etti.
Tanık çilingir, kapı açma işleminden sonra polislerin kendisine boş bir tutanak imzalattıklarını ileri sürdü.
Mahkeme heyeti duruşmaya öğle arası verdi.
23.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ile taraf avukatları hazır bulundu.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmaya tanık olarak katılan eski polis memuru A.Y'nin ifadesi, 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan tutuklu olduğu için kanun gereği yemin ettirilmeden alındı.
İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesinde çalıştığı dönem bu dosyanın sanıklarından Hasan Ali Okan ve Ramazan Karakayalı'nın amiri olduğunu belirten A.Y, bağlı bulunduğu birimde herhangi bir telefon dinlemesi yapmadığını ileri sürdü.
Mahkeme başkanı, bazı sanık isimlerini saydıktan sonra sanığa, 'Bu isimlerin FETÖ ile bağlantısı hakkında ne biliyorsun?' diye sordu. Tanık A.Y. ise 'Herhangi bir bilgim yok.' cevabını verdi.
Bunun üzerine söz alan müşteki emekli Albay Coşkun Başbuğ da FETÖ'den tutuklu olan bir tanığın verdiği ifadelere itibar edilmemesi gerektiğini belirterek 'FETÖ'den yargılanan sanıkların örgütle irtibatını ortaya çıkartacak beyanda bulunmasını beklemiyoruz.' ifadelerini kullandı.
Tanık N.K. ise oğlunun İzmir'deki askeri casusluk davasındaki yargılamanın ardından beraat ettiğini vurguladı. O dönem sabah erken saatlerde çok sayıda emniyet mensubunun evinde arama yaptığını anlatan N.K, şöyle konuştu:
'Oğlum evde yoktu. Polisler bana 'Siz salonda dinlenin, rahatsız olmayın.' dedi. Polislerin evin her tarafına yayılarak arama yapması beni çok şaşırtmıştı. Aramanın sonlandıracağı sırada gelen askeri savcının FETÖ ile bağlantısından ihraç olduğunu sonradan öğrendim. Ev aramasında, oğluma ait olmayan CD'ler bulundu. O sırada itirazı kabul edilmedi ancak sonra yapılan kriminal inceleme neticesinde CD'lerin oğluma ait olmadığı ortaya çıktı. Oğlum, sonradan üretilen sahte delil nedeniyle yaklaşık 2 yıl tutuklu kaldı, mesleğinden uzaklaştırıldı. 2 yıl görmediği oğluna yurt dışı görevinde olduğunu söyledi. Oğluna, 'Baban askeri casusluk yaptı.' diyemedik çünkü bu davanın adı çok kötü ve ürkütücüydü.'
Tanık Dilek Başbuğ da müşteki Coşkun Başbuğ'un eşi olduğunu dile getirdi.
Marmaris'teki 2 katlı evine çok sayıda polisin baskın yaparak 3-4 saat süren bir arama yaptığını anlatan Başbuğ, 'Arama sırasında kesintisiz bir şekilde kamera kaydı yapılmadı. Ele geçirilen dijital materyallerin imajı alınmadı ayrıca delil torbası ise mühürlenmeden polislerce evden çıkartıldı.' diye konuştu.
Dava ve iddianame
'Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma' iddialarına ilişkin davada sahte deliller üretilerek kumpas kurulduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada 25 kişi tutuklanmış, 5 zanlı tahliye edilmişti. Soruşturmaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olarak yer aldığı 68 sanıklı iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Dosyadaki sanık sayısı, davanın 10 Temmuz 2017'de verilen ara kararla dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya'ya kurulduğu iddia edilen kumpas davasıyla birleştirilmesiyle 33'ü tutuklu olmak üzere 85'e yükselmişti. Mevcut dosyaya yeni bir dosya eklenmesi ile sanık sayısı 92'ye yükselmişti.
Paralel yapı-03 Kasım (2015) 'İzmir 92 sanık (ilk: 68 sanık) Askeri Casusluk Kumpası' davası
(24 Şubat 2018, 15:47)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: