Ankara'da, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayınlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
10.02.2018 12:22 Ankara'da, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayınlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
05.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Savunma yapan sanık Mustafa Alptekin, ihraç edilmeden önce Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Takip ve Operasyon Şubesinde (TEKOP) polis memuru olarak görev yaptığını dile getirdi.
Usulsüz dinlemelere ilişkin hakkında 5 ayrı soruşturma açıldığını ve halen Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesine devam edilen 'VİP dinleme davası'nın sanıklarından olduğunu kaydeden Alptekin, hakkındaki davaların birleştirilmesi talebinde bulundu.
Sanık Alptekin, Eski MHP'li Ahmet Deniz Bölükbaşı'nın dinlenmesinde yer aldığına ilişkin savunmasında, kimlerin dinlenildiğini bilmediğini, dinlenilen isimlere ait konuşma içeriklerini de görmediğini iddia etti.
İddianamede yer alan ByLock kullandığı ve FETÖ üyesi olduğu tespitlerini kabul etmediğini belirten sanık Alptekin, suçsuz olduğunu iddia etti.
Bin 579 kez girdiği ByLock'u inkar etti
Sanık Nurullah Karataş da bir dönem Emniyet İstihbarat Dairesinde çalıştığını, darbe girişiminden önce Kırklareli Pehlivanköy'de çalışırken 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ihraç edildiğini bildirdi.
Üzerine atılı olan usulsüz dinlemelerde yer aldığı suçlamasını kabul etmediğini beyan eden sanık Karataş, FETÖ üyesi olmadığını ve örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını savundu.
İddianamede sanık Karataş'ın, '0505 378 XX XX numaralı hat üzerinden 11 Ağustos 2014 ile 6 Ekim 2015 tarihleri arasında Bylock IP'lerine bin 579 kez bağlantı sağladığı belirtilmiştir.' tespiti yer alıyor.
FETÖ sohbetlere gelmeyen polise baskı yapmış
Tutuksuz sanıklardan Gökhan İldeş, 2007'de polis olarak göreve başladığını, 2008'den sonra da İstihbarat Daire Başkanlığında göreve başladığını aktardı.
Amirlerinin verdiği emir doğrultusunda dinlemeye ilişkin evrak işleri yaptığını söyleyen sanık İldeş, usulsüz bir faaliyetinin bulunmadığını savundu.
'FETÖ üyeliği' suçlamasına ilişkin de savunma yapan sanık İldeş, FETÖ'nün 'cemaat' olarak bilindiği dönemde birkaç ev sohbetine katıldığını ancak örgüt yapılanması ile fiili bir bağının olmadığını savundu.
İstihbarat Daire Başkanlığında çalıştığı dönemde sürekli olarak FETÖ sohbetlerine çağırıldığını ve FETÖ mensuplarınca kendisine bu yönde baskı yapıldığını belirten İldeş, baskıdan kurtulmak için şark görevine gitmeyi istediğini, bu istekten kısa süre sonra da başka bir şubeye tayin edildiğini söyledi.
Savunma yapan sanıklar Adem Çağlar, Sinan Altıparmak ve Muhittin Kantemiz de üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, mahkeme heyetinden beraat talebinde bulundu.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
06.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Başka bir davadan tutuklu sanık Musab Soyak, 2008'den itibaren Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde çalıştığını ancak 2013 tarihinde öğretmenlik yaptığını anlattı. Eski Devlet Bakanı ve milletvekili Bekir Aksoy'u fiziki takip ve FETÖ/PDY üyeliğinden yargılandığını bildiren Soyak, süreç içinde meslekten ihraç edildiğini belirtti.
Aksoy'u takip etmediğini iddia eden Soyak, FETÖ/PDY'ye de üye olmadığını savundu. Örgütün kriptolu haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı yönündeki iddianın da doğru olmadığını öne süren Aksoy, tahliyesini talep etti.
Sanık eski polis memuru Ahmet Arif Atak da Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde çalıştığını, ancak kendisiyle ilgili suçlamanın usulsüz dinlemelerle alakalı değil, FETÖ/PDY üyeliğine ilişkin olduğunu kaydetti.
Örgüt üyesi ve 'ByLock' kullandığı iddiasının doğru olmadığını savunan Atak, tahliyesini istedi.
Diğer beyanlara rağmen inkar etti
Sanık eski komiser Okan Aytekin polis memuruyken 2008'de İstihbarat Daire Başkanlığında, 2014'te Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde çalıştığını, 2016'da gözaltına alındığını belirtti.
Diğer sanıklardan Cengiz Söğüt ve Gürsel Gündüz'ün Gülen Bayılloğlu'nun evine ses ve görüntü aktarımı yapan cihaz yerleştirilmesiyle ilgili çalışmaya katıldığına yönelik iddialarını kabul etmediğini belirten Aytekin, 'Bayıllıoğlu'nun evine yapılan çalışmayla ilgili bilgim yoktur. İddiaları kabul etmiyorum.' dedi.
Aytekin, müştekinin ikametinin bulunduğu Yenimahalle'de telefon sinyalinin tespit edilmesinin, daha önce bu bölgede oturmasından dolayı tanıdıklarını ziyarete, alışverişe ve halı saha maçı izlemeye gitmesinden ve bu civada oturan mesai arkadaşlarını araçla bırakmalarından kaynaklanmış olabileceğini savundu.
Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım'a yönelik çalışmalara katıldığına yönelik iddiaları da kabul etmeyen Aytekin, emniyette personele çilingir kursundan ziyade sunum yaptığını aktardı.
Aytekin, eğitici olarak adı geçse de asıl eğitim veren kişinin Mehmet Demirbilek olduğunu iddia etti.
Savunmasının sonunda suçlamaları kabul etmediğini tekrarlayan ve FETÖ ile de bir bağı olmadığını kaydeden Aytekin, tahliyesini istedi.
Duruşmada daha önce bazı sanıklar, Gülen Bayıllıoğlu'nun evinin kapısını Okan Aytekin'in açtığını, hatta kapı kilidini açamayan Aytekin'in kilidi kırdığını söylemişti.
Sanıklardan Mustafa Tokmak da davada bulunmasının nedeninin, İstihbarat Daire Başkanlığı'nda memur olarak nöbetçiyken, Yusuf Ziya Yağmur'a yönelik dinleme çalışması sırasında bir komiser ile yaptığı görüşme dolayısıyla telefonunun bölgeden sinyal vermesinden kaynaklandığını belirtti.
İş adresinin usulsüz dinleme yapılacak adrese çok yakın olduğunu ve 27 Temmuz 2008'de şubede nöbet tuttuğunu öne süren Tokmak, muhtemelen bir evrak nedeniyle komiserini aradığını bildirdi. Tokmak, meslekte açığa alındığını ifade ederek, bu davada bulunma sebebini anlayamadığını ileri sürdü.
FETÖ üyesi olduğunu kabul etmeyen ve 'ByLock' kullandığı iddialarını da reddeden Tokmak, tahliyesini talep etti.
Duruşmaya öğle arası verildi.
07.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık eski polis memuru Emrah Kanmaz, 2008-2014 yılları arasında Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde çalıştığını, daha sonra Muş'a atandığını söyledi.
Muş'tayken ilk olarak 27 Temmuz 2016'da gözaltına alındığını ancak serbest bırakıldığını, 2 Ağustos'ta tekrar gözaltına alınıp tutuklandığını belirten Kanmaz, 2007'de polislik mesleğine başlamadan önce 3-4 ay kadar özel bir kurumda çalıştığı ve sigortası bulunduğu için FETÖ üyeliği suçlaması olduğunu iddia etti.
Kanmaz, FETÖ üyesi olmadığını öne sürerek, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock kullandığına yönelik iddianın da doğru olmadığını savundu. Kanmaz, 'Kullanmamama rağmen ByLock listesinde bulunmamın teknik bir hatadan kaynaklandığı düşüncesindeyim.' dedi.
İddianamede adı geçen Gülen Bayıllıoğlu'nun evinde yapılan usulsüz dinleme çalışmasına katıldığına yönelik suçlamayı da reddeden Kanmaz, bu suçlamayı poliste ifade verdiği sırada öğrendiğini ileri sürdü.
Kanmaz, böyle bir çalışmaya katılmadığını, dolayısıyla çevre güvenliği de almadığını iddia ederek, örgüte himmet ya da başka bir isimle para vermediğini, toplantılarına da katılmadığını anlattı.
Sanık Kanmaz, tahliye talebinde bulundu.
Sanık eski polis memuru Şahin Çelik de Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) bağlantısıyla yaptığı savunmasında, iddianamede yer verilen hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Sanık Yiğit Uyar'ın aleyhindeki beyanlarını da kabul etmeyen Çelik, Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevliyken sıralı amirlerinden aldığı emirleri hukuka uygun olarak yerine getirdiğini öne sürdü.
FETÖ üyesi olmadığını, onlara himmet de vermediğini savunan Çelik, beraatını talep etti.
Duruşma, yarına ertelendi.
08.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Sanık eski polis memuru M.Y, SEGBİS bağlantısıyla yaptığı savunmasında, Diyarbakır'da açılan bir davada örgüt üyeliği suçlamasından dolayı hüküm giydiğini ancak dosyanın istinaf mahkemesine gittiğini söyledi.
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında 2007-2014 arasında görev yaptığını, 2009'da başkanlıkta dinleme yapılan birime geçtiğini anlatan M.Y, dinleme yapacağı hedeflerle ilgili bilgisi olmadığını öne sürdü.
'Bir gün Ahmet Ümit Seçkin amir geldi. Ayağa kalktık. 'Klavyede alt-f12'ye basın' dedi. Bastık. Karşımıza başka bir sayfa açıldı. Hedefler çıktı. 'Denetleme yapılacak. Siz bu hedefleri değiştireceksiniz. 'Biz, B şubenin hedeflerini takip ediyoruz diyeceksiniz' diyerek çıktı.' ifadelerini kullanan M.Y, durumdan şüphelendiğini ve amirinin odasına çıkarak bu durumu sorduğunu iddia etti.
M.Y, amirinin de 'Bunların hepsinin hakim kararı var.' demesi üzerine, yönetmelikten kaynaklanan sıkıntılar olabileceğini düşündüğünü savunarak, işine devam ettiğini, denetlemeye ise gelen olmadığını söyledi.
'İşlemlerin devlet için yapıldığını düşünüyor ve bu saikle hareket ediyordum.' diyen M.Y, sonraki yıllarda emniyete ifade için çağrılarak FETÖ tarafından usülsüz dinlemeler yapıldığının belirtildiğini bildirdi. M.Y, bu konuda bildikleri varsa anlatmasının istenmesi üzerine de bildiklerini anlattığını dile getirdi.
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik bir dinleme gerçekleştirmediğini, Baykal'n karşısına 'hedef' olarak düşmediğini, dinleseydi de onu tanıyacağını ve böyle bir hukuksuzluk yapmayacağını iddia eden M.Y, ancak 'hedefleri' arasında Nilgün isimli birinin bulunduğunu belirtti.
M.Y, Mahkeme Başkanı Bayram Kantık'ın bir sorusu üzerine, 'Nilgün, Deniz Baykal'ın sekreteriydi ve o hedefimizdi.' diye konuştu.
Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in görevden alınmasının ardından dinleme faaliyetlerinin durdurulduğunu öne süren M.Y, personelin de dağıtıldığını söyledi.
'Her yerde onlar var gibi'
M.Y, FETÖ ile irtibatlı olduğunu ancak rahatsız olduğu için kendisini uzak tutmaya, izole etmeye çalıştığını öne sürerek, 'Her yerde onlar var gibi geliyordu.' dedi.
'En son gecenin bir yarısı evime iki kişi geldi. Neden sohbetlere katılmadığımı sordular. Ortamın gergin olduğunu ve ara vermek istediğimi söyledim.' diyen M.Y, onların da başka bir yoldan görüşebileceklerini ifade ettiklerini belirtti.
M.Y, 'Onları başımdan atmak için tabletime ByLock yüklemelerine izin verdim ama hiç kullanmadım programı. Uşak'a tayinim çıkınca da kaldı.' ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyetinin soruları üzerine M.Y, bu iki kişinin tanıdığı polis arkadaşları olduğunu da belirtti.
Başkan Kantık'ın iddianamede usülsüz dinleme yapıldığına yer verilen isimleri dinleyip dinlemediğini sorması üzerine M.Y, eski MHP'li Ahmet Deniz Bölükbaşı'nı dinlediğini bildirdi.
Sanık M.Y, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma talebinde bulundu.
Savcı mütalaa verdi
Duruşmada, savcı da mütalaasını verdi.
Firari sanıkların yakalama kararının devamına ve eski başbakanlardan Tansu Çiller hakkında suç duyurusunda bulunulması talebinin reddine karar verilmesini mütalaa eden savcı, tutuklu sanıklardan Ahmet Kabaağaç, Davut Ersoy, Mehmet Koçak, Muammer Acar, Osman Oktay Ilıcan, Selim Yasdıbaş, Süleyman Bağlan, Türkay Aydın'ın savunmalarını yapmış olmaları, mevcut delil durumu, suçun vasfı ve mahiyeti göz önünde bulundurularak adli kontrol şartıyla tahliyelerine, tutuklu diğer sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Savcılık makamı ayrıca, müşteki Aydın Deliktaşlı ve dilekçeyle katılma talebinde bulunan müştekilerin taleplerinin kabul edilmesine, dosyanın ayrılma veya birleştirme işlemlerine yönelik taleplerin sanık savunmalarının ardından değerlendirilmesine karar verilmesini istedi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanık ve sanık avukatlarının taleplerini dinleyen mahkeme, verilen aranın ardından ara kararını açıkladı.
Buna göre, Deniz Baykal, Ahmet Hurşit Tolon, Emine Ülker Tarhan, Gülen Bayıllıoğlu, İbrahim Erkan Bayıllıoğlu, Mustafa Cihan Paçacı ve MHP Genel Başkanlığının davaya katılma taleplerinin kabulüne karar veren mahkeme, müştekiler Can Baytok, Nihat Ali Özcan ve Ümit Şafak'a duruşma günü tebliğ edilemediğinden yeni adreslerine davetiye çıkartılmasına hükmetti.
Mahkeme, sanıklar Bedri Ünal, Şükrü Bahşı ve Timurtaş Kayacı hakkında yakalama kararı çıkarılmasına, yakalama kararı bulunan sanıkların yakalama emirlerinin devamına ve infazlarının beklenmesine hükmederek, benzer suçlardan başka mahkemelerce yargılanan bir kısım sanıkların birleştirme ve tefrik taleplerinin daha sonra değerlendirilmesine karar verdi.
Ayrıca, ByLock kullandığı iddia edilen ancak HTS ve internet kaydı bulunmayan sanıklar için BTK'ya yazı yazılmasına ve varsa ByLock tespit tutanaklarının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan istenmesine karar veren mahkeme, dosya kapsamında savunması alınan sanıkların mal varlıkları üzerine konulan tedbirlerin kaldırılması yönündeki taleplerini de kabul etti.
Mahkeme, Ahmet Kabağaağaç, Davut Ersoy, Mehmet Koçak, Muammer Acar, Osman Oktay Ilıcan, Selim Yasdıbaş, Süleyman Bağlan, Türkay Aydın, Ahmet Arif Atak, Bahaddin Alaca, Halil Adalı ve Mustafa Alptekin'in adli kontrol şartıyla tahliyesine, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
Duruşma, 24 Nisan'a ertelendi.
Paralel yapı-28 Eylül (2017) 'Ankara 171 sanık Deniz Baykal ve MHP milletvekillerine kaset kumpası' davası
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Baykal'a kaset komplosu haberleri
(10 Şubat 2018, 12:22)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: