Isparta'da, FETÖ'nün 15 Temmuz hain ve kanlı darbe girişimi kalkışması sırasında Eğirdir Dağ Komando Okulu'nda eğitim gören 700 Harbiyeliyi Ankara'ya sevk etmek istedikleri iddiasıyla 21 sanığın yargılanmasına devam edildi.
10.02.2018 13:17 Isparta'da, FETÖ'nün 15 Temmuz hain ve kanlı darbe girişimi kalkışması sırasında Eğirdir Dağ Komando Okulu'nda eğitim gören 700 Harbiyeliyi Ankara'ya sevk etmek istedikleri iddiasıyla 21 sanığın yargılanmasına devam edildi.
05.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Isparta'da, FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi Eğirdir'deki 700 Harbiyeli'nin Ankara'ya götürülme girişimi davasına tanık beyanları ve mahkeme başkanının ifadeleri damga vurdu. FETÖ davası tanığı uzman çavuşun 'Darbe girişimi akşamı Kemal Sunal filmi izliyorduk' sözleri üzerine mahkeme başkanı, 'Memlekette savaş çıkmış, siz film izliyorsunuz' dedi. Tanık da, 'Hiçbir şeyden haberimiz yoktu, bilmiyorduk, soracağımız kimse de yoktu' yanıtını verdi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki hain ve kanlı darbe girişimi sırasında Isparta'daki tugaydan çıkacak olan araçlarla Eğirdir Dağ Komando Okulunda eğitim gören 700 Harbiyeli'yi Ankara'ya sevk edecekleri iddiasıyla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan 9'u tutuklu 21 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. Aralarında eski Isparta Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kurutmaz ile eski Erkan Başkanı Orhan Yılmaz'ın da tutuklu sanık olarak bulunduğu dava, güvenlik gerekçesiyle Isparta Adliyesi Konferans Salonu'nda görüldü. Duruşma salonuna gelen sanık yakınları, polis ekipleri tarafından kapı girişinde arandıktan sonra içeri alındı. Duruşmaya eski Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kurutmaz ile Merih Özşahin, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuklu sanıklar İlhan Çağrı Kayaoğlu, Ahmet Nazif Şahinoğlu, Nurhan Baran, Ahmet Yıldırım, Orhan Yılmaz, Cumhur Keyik, Hüseyin Seçkin Eraslan ile tutuksuz sanıklar ve sanık avukatları da salonda hazır bulundu.
İstenen raporlar mahkemeye geldi
Mahkeme Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı, dava öncesinde Genel Kurmay'dan istenen istihbarat raporlarının geldiğini, ayrıca bazı sanıklar hakkında istenen dijital materyal raporları ile Emniyet'ten istenen ses dosyalarının mahkemeye teslim edildiğini aktardı.
Afrin Operasyonu'nda görevli Yüzbaşı SEGBİS ile tanıklık etti
Bugün sabah başlayan duruşmada, Afrin'deki Zeytindalı Harekatı'nda görevli Yüzbaşı Melih B.'nin Gaziantep'ten yaptığı SEGBİS bağlantısı aracılığıyla yapılan tanık beyanlarıyla başladı.
Tanık Yüzbaşı yaptığı beyanlarda, o gece sivil olarak kendisi ile emrine verilen 4 askeri görevlinin lojmanlar bölgesinin dışında oluşabilecek hareketlilik için görevlendirildiklerini ileterek, 'Bize müdahale edin değil, haber verin emri verildi' dedi.
Tanık beyanlarında o gece yaşananları anlatan Melih B. ayrıca, Mahkeme Heyeti ve sanıklar tarafından yöneltilen çeşitli sorulara da cevap verdi.
'Evet, oğlum dinini öğrensin, namaz kılsın diye 'Abilere' ben gönderdim'
Duruşmada ayrıca, daha önce kendisinin lise dönemleri sonrasında babası tarafından zorla FETÖ evlerine gönderildiği yönünde beyanlarda bulunan Mert Can Düzgün'ün babası Nizamettin Düzgün'de tanık olarak dinlendi.
Sanık oğlunun verdiği ifadeleri doğrulayan tanık baba Düzgün, bir halı saha maçına gittiğinde orada futbol oynadığı bir takımda FETÖ'cülerle tanıştığını, ancak o dönemde onları terör örgütü mensubu olarak değil, dinine yakın 'Nur Cemaati'nden kimseler olarak gördüğünü anlattı.
Sanık oğlunun liseden sonra yaz tatillerinde dinini öğrenmesi ve namaz kılması adına 'Abiler' diye tabir edilen evlere gönderdiğini doğrulayan baba, kendisinin de birkaç sohbete katıldığını ancak sonrasında bir daha gitmediğini söyledi.
'O dönem böyle bir örgüt olduğundan şüphe etmedik'
Bunun üzerine oğlunu FETÖ'cülerin yanına gönderirken, onların kim olduğunu araştırıp sormadığı yönünde soru yönelten Mahkeme Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı, 'Biz bile dava dosyalarından okuya okuya hangi örgütün ne tür olduğunu öğrendik. Kültürümüz arttı. Bir insan, oğlunu kimin yanına gönderdiğini hiç mi sorgulamaz?' dedi.
O dönem, bu insanların dinine yakın kimseler olarak gözüktüğünü anlatan baba, böyle bir durumdan o dönem şüphe etmediğini söyledi.
'Vatanına en ufak bir ihanetin varsa, kafana sık ve gözüme gözükme dedim'
Mahkeme Başkanı tarafından oğlunun kod adı bulunduğunun söylenmesi üzerine Nizamettin Düzgün, o durumlardan haberdar olmadığını savundu.
Tanık baba ayrıca, son olarak 16 Temmuz 2016'da şu an tutuklu bulunan oğlunu aradığını ve telefonda, 'Vatanına en ufak bir ihanetin varsa, kafana sık ve gözüme gözükme dedim' beyanında bulundu.
İddia Makamı Mütalaayı tekrar etti
Tanık beyanları sonrasında Mahkeme Başkanı Yazıcı, İddia Makamı'na verilen Mütalaayı sordu.
İddia Makamı tarafından 'Daha önce verilen Mütalaayı tekrar ederiz' denildi.
Sanık avukatlarının savunmalarına geçildi
Mahkeme Heyeti, daha sonra 15 Temmuz gecesi görevli olan ve mesaiye çağrılan tanık sıfatındaki askeri görevlilerin beyanlarını dinledi.
Ardından tutuklu ve tutuksuz sanık avukatlarının esasa ilişkin savunmalarına geçildi.
15 Temmuz hain ve kanlı darbe girişimi gecesinde nöbetçi olan ve araç bakımlarından sorumlu olduğu belirtilen tanık Uzman Çavuş Muhammed Özkan, yöneltilen soru üzerine yemin ederek yaşadıklarını anlattı. Cuma akşamı olması sebebiyle o gece 21.30 sıralarında içtima alındığını kaydeden Özkan, 15 -20 dakika kadar askere marş ve koşu eğitimi yaptırdıklarını beyan etti. O eğitimin dönemin Komutanı Sanık Cumhur Keyik tarafından daha önce askerin düzgün yürümesi için verilen bir talimat olduğunu aktaran tanık Özkan, eğitimde herhangi bir teçhizat bulunmadığını kaydetti.
Tanık Özkan, içtima alındıktan sonra 22.15 sıralarında görevli bulunduğu kademeye gittiklerini ve o sıralarda kendilerinin de daha önceden açık olan televizyonda bir Kemal Sunal filmi izlediklerini ifade etti. Mahkeme Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı'nın televizyonun kim tarafından açıldığı sorusu üzerine Özkan, 'Televizyonu bir asker açmış, biz gittiğimizde açıktı. Kemal Sunal filmi izliyorduk' diye yanıt verdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Yazıcı, 'Yahu, memlekette savaş çıkmış, siz Kemal Sunal filmi izliyorduk diyorsunuz' şeklinde çıkışınca tanık Özkan, 'Hiçbir şeyden haberimiz yoktu, bilmiyorduk, soracağımız kimse de yoktu' cevabını verdi.
Özkan, o sıralarda görevli mesai arkadaşlarından Adem Bozdoğan'ın telsizinden sanık Nurhan Baran olduğunu öğrendiği günün nöbetçi amiri tarafından 'ulaştırma şoförlerinin garaja toplanması' yönünde bir anons geçildiğini belirtti. Mahkeme Başkanı Yazıcı'nın 'O saatte araç istemeleri normal mi, her zaman oluyor mu, olanları fark etmediniz mi?' şeklindeki sorusu üzerine Özkan, kendilerine araçlarla rütbeli askerlerin getirileceğini söylendiğini, başka bir şey bilmediğini ifade etti.
Daha sonra dinlenen tanıklardan Bakım Teknik Astsubay Ahmet Başcan da, o gece evinde istirahat halinde olduğunu, önce kendilerinin gelen telefonla mesaiye çağrıldığını, ardından servislerin gelişinin iptal olduğunun bildirilmesi üzerine aynı lojmanda kaldığı başka bir mesai arkadaşının özel aracıyla tugaya gittiklerini anlattı. Başcan, 'Evde televizyon izleyen kızım, 'Baba askerler köprüye gitmiş' dedi. Ben de olabilir, terörist veya başka bir durum vardır, olabilir dedim. Sonra TRT'yi açtık ve orada darbe olduğunu öğrendik. Daha sonra aynı lojmandaki başka bir arkadaşımın özel aracıyla görev yerimize gittik. Sonra herhangi bir emir gelmedi. Biz de gelişmeleri takip etmek için sabaha kadar televizyon izledik' beyanında bulundu.
Mahkeme Başkanı Yazıcı'nın 'Darbe olurken televizyon mu izliyordunuz?' sorusuna Başcan, 'Yaşım ve görev sürem bakımından nöbet hizmetlerinden muafım. Görev verilmedi, biz de arkadaşlarla birlikte gelişmeleri takip etmek için televizyonda haberleri izledik' cevabını verdi.
Tanık Başcan, ayrıca dönemin komutanlarından olan Sanık Cumhur Keyik'in 'Benim hakkımda o gece veya daha önce herhangi bir darbe söylemi duydunuz mu?' sorusuna da 'Hayır' yanıtını verdi. Başcan, o dönem kendisine bağlı olarak çalışan sanıklardan Adem Bozdoğan'ın 'Vatan sevgimden şüpheniz oldu mu?' sorusuna ise 'Hayır, asla olmadı' şeklinde karşılık verdi.
Duruşmaya sanık avukatlarının esasa ilişkin savunmaları dinlenerek devam edildi. Mahkeme heyeti, daha sonra duruşmaya yarına kadar ara verdi.
06.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmayı izlemek isteyen sanık yakınları, polis kontrolünde üstleri aranarak salona alındı.
Duruşmada tutuklu sanıklar İlhan Çağrı Kayaoğlu, Ahmet Nazif Şensoy, Nurhan Baran, Ahmet Yıldırım, Orhan Yılmaz, Cumhur Keyik, Seçkiner Arslan, tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu.
Tutuklu yargılanan eski Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kurutmaz ve eski yarbay Merih Özşahin, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Duruşma, bazı sanık avukatlarının esasa ilişkin savunmalarıyla başladı.
Sanık Cumhur Keyik'in avukatı Erol Mersin, iddia makamının detaylı çalışma yapmadan sadece soruşturma raporuyla iddianameyi hazırladığını ileri sürdü.
Müvekkilinin üzerine atılı suçların gerçeği yansıtmadığını savunan Mersin, o gece Keyik'in çağrılır çağrılmaz birliğine gittiğini söyledi.
Sanık Keyik'in, darbeye katılacak herhangi bir hal ve harekette bulunmadığını ileri süren Mersin, 'Darbeden haberdar olması ve silahlı asker hazırlaması gibi bir durum yok. Otobüsler boş ve silahsız. Müvekkilim olaylar başlayınca tugayda güvenlik önlemi almıştır ve görevini yapmıştır.' iddiasında bulundu.
Sanıkların esasa ilişkin savunmalarına geçildi
Sanık Mustafa Kurutmaz, kendisine yöneltilen 'sıkı yönetim komutanı' olma beyanlarını kabul etmediğini söyledi.
Bu konudan kendisinin haberinin olmadığını iddia eden Kurutmaz, o gece tugaya saat kaçta geldiğine dair görüntülerin olduğunu kaydetti. 15 Temmuz'da herhangi bir darbe girişimi hazırlığı içerisinde olmadıklarını öne süren Kurutmaz, şöyle devam etti:
'Darbe demek hazırlık demek. 15 Temmuz veya öncesinde hazırlık yapıldığına dair olumlu cevap veren ne sanık ne de tanık var. O gün rutin işleyişin dışında bir şey olmadı. Nöbet çizelgesi bellidir. Mesaiye kalan bile olmadı. Bu yapı içerisinde olsaydım böyle mi olurdu? Kimseyle görüşmedim, kimseye emir vermedim. Sanık ve tanıklardan hiçbiri darbeyle ilgili benden emir aldığını söylemedi. Sabaha kadar emir komuta işleyişi bozulmadı. Rutin işleyiş devam etti.'
Kurutmaz, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde eski Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanı Tümgeneral Metin Akkaya ile normal olmayan sıklıkla görüşmesine ilişkin beyanlara karşı, bu beyanın varsayımdan ibaret olduğunu ve hukukta yerinin olmadığını savundu.
Ankara'ya harbiyelilerin götürüleceği araçların hazırlığı konusunda da savunma yapan Kurutmaz, o gece darbe için herhangi bir hazırlık yapılmadığını iddia etti.
Kurutmaz, araç çıkışlarını hızlandırdığını iddialarını da reddederek, o gece kışla içinde herhangi bir hazırlık yapılmadığı iddiasını yineledi.
O gece halkın askere tepkili olduğunu ve herhangi bir olumsuzluk çıkmaması için tugayda güvenlik önlemleri aldığını ileri süren Kurutmaz, mahkeme sonucunda adaletli bir kararın ortaya çıkacağını kaydetti.
Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verdi.
07.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmayı izlemek isteyen sanık yakınları, polis kontrolünde üstleri aranarak salona alındı.
Duruşmaya, daha önce Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığında görev yapan tutuklu sanıklardan eski üsteğmen İlhan Çağrı Kayaoğlu, eski eğitim alay komutanı Ahmet Nazif Şensoy, eski tabur komutanı yarbay Nurhan Baran, eski alay komutanı Ahmet Yıldırım, eski erkan başkanı Orhan Yılmaz, eski lojistik destek komutanı Cumhur Keyik, eski 2. komando tabur komutan vekili Seçkiner Arslan, tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu. Tutuklu yargılanan eski Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kurutmaz ve eski yarbay Merih Özşahin, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Duruşmayı, AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı da takip etti.
Sanık Nurhan Baran, ifadesinde, o gece üstlerinden aldığı emirlere göre hareket ettiğini savundu. Otobüslerin 15 temmuz gecesinde Eğirdir'den başka nereye gideceğine dair bilgisinin olmadığını öne süren Baran, o araçlarla harbiyelilerin alınıp darbe için Ankara'ya götürülmeye çalışıldığını anlayamadığını, hissedemediğini iddia etti. O gün üstleriyle yaptığı görüşmelerin hiç birinin darbeyle ilgili olmadığını ifade eden Baran, yaptığı şeylerin emir komuta çerçevesi içinde gerçekleştiğini söyledi. Teçhizatlı askerlerle belediyeyi işgal etmek istediğine dair beyanlar hakkında savunma yapan Baran, 'Belediyeyi niye işgal edelim, belediyede ne var, çöpleri biz mi toplayacağız?' dedi. Bu beyanının ardından Mahkeme Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı sanığa, 'İhtilal olduğunda valilik ve belediye ele geçirilir. Dalga geçerek anlatma. Nöbetçiyim diyorsun saat 23.00 olmuş darbeden haberim yok diyorsun. Savunmanızı esasa ilişkin yapın. Suistimal etmeyin' uyarısında bulundu.
Sanık Ahmet Yıldırım ise o gece kışlada askerin hazırlandırılmasının ve silahlandırılmasının söz konusu olmadığını savundu. Yıldırım, darbeye hazırlık yaptıkları yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını öne sürerek, tahliyesini talep etti.
Sanık İlhan Çağrı Kayaoğlu ise 'o alçak kalkışmanın' içinde bulunmadığını ve desteklemediğini iddia etti. Suç kastının olmadığını ilk duruşmadan itibaren yinelediğini kaydeden Kayaoğlu, adaletin yerini bulacağına inandığını söyledi.
Sanık Merih Özşahin de asıl sorgulanması gerekenlerin o gece kışlaya gelmeyenler olduğunu savundu. Emir gelir gelmez hemen kışlaya gittiklerini ileri süren Özşahin, 'Askerliğin gerekliliğini yaptığımız sürece vatanseverliğimiz istismar edildi. Biz çağrıldığımız an hemen gittik. Asıl sorgulanması gerekenler o gece birliğine katılmayanlar. FETÖ'cü olarak yargılanıyoruz. FETÖ sinsi bir örgüt, öyle sinsi ki bize bunu atfettiler, kendileri dışarıda. İstenildiği kadar araştırılsın, nereden gelirse gelsin bu örgütle ilgili bağlantımız yok.' iddiasında bulundu.
Bazı sanıklar da üzerilerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek tahliyelerini talep etti.
Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verdi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-17 Ocak (2017) 'Isparta 21 sanık Darbe Yapılanması' davası
(10 Şubat 2018, 13:17)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: