Yarbay Mustafa Dönmez için askeri savcılık tarafından, Ankara Zir Vadisi´nde bulunan mühimmatla ilgili olarak ´askeri eşyayı gizlemek´ suçundan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Yarbay Dönmez´e Silahları Gizlemek´ten 5 yıl hapis istemi
Yarbay Mustafa Dönmez için askeri savcılık tarafından, Ankara Zir Vadisi´nde bulunan mühimmatla ilgili olarak ´askeri eşyayı gizlemek´ suçundan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Dönmez´in yargılanmasına, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi´nde devam edildi. Duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Dönmez ile avukatı Gülten Güven katıldı. Avukat Güven, dava konusu malzemelerle ilgili önemli tespitleri bulunduğunu ve bunların kamu güvenliğini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğunu öne sürerek, duruşmanın kapalı yapılmasını istedi. Mahkeme heyeti, Askeri Savcı Kıdemli Binbaşı Yaşar Yüce´nin de talebi doğrultusunda, bu isteği reddetti. Söz alan Dönmez, mahkemeye hazırladığı 4 adet CD´yi verdi. Bilgisayara takılan CD´ler, sinevizyonla duvara yansıtılırken, Dönmez, görüntüler eşliğinde açıklamalarda bulundu. Bulunan mühimmatlarla ilgili Emniyet´in adli makamlara yanlış bilgi verdiğini ve yanlış raporlar düzenlendiğini savunan Dönmez, ´Gölbaşı´nda 12 adet bulunan sis bombasının tutanaklara 11 adet olarak geçirildiğini, daha sonra aynı renkteki bir sis bombasının Poyrazköy ve Zir Vadisi´nde çıktığını´ öne sürdü. Arama görüntülerinde yer alan bazı polislerin isimlerini veren Dönmez, bu polislerin ifadelerinin alınmasını talep etti. Dönmez, eski Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz´la ilgili iddialarda bulundu. Avukat Güven ise Zir Vadisi, Gölbaşı ve Sapanca´da bulunan mühimmatın, ´suça bulaşmış kamu görevlileri tarafından, başkalarını suçlamak için gömüldüğünü´ öne sürdü. ´Askeri personelin zor duruma düşürülmeye çalışıldığını´ savunan Güven, özellikle bulunan el bombalarının, Emniyet´in operasyonlarından arttan, ancak Genelkurmay Başkanlığına geri iletilmeyen bombalar olduğunu iddia etti. Bilirkişi raporunun yanlışlar içerdiğini ifade eden Güven, bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.
Dönmez´in avukatı: İddia ediyorum Behçet Oktay´ın öldürülmesi, Dönmez´e atfedilen silahları gömen polislerin işi
Güven, sözlerinin sonunda, ´İddia ediyorum, (Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanı) Behçet Oktay´ın ölümü de yüzde 80 bu malzemelerle ilgili´ ifadesini kullandı. Dönmez ve Güven, mahkemeden, soruşturmanın genişletilmesi yönünde bazı taleplerde de bulundu.
Askeri savcının esas hakkındaki görüşü: Askeri eşyayı gizlemekten 5 yıl hapis ve TSK´dan çıkarılması
Mahkeme, bu taleplerin birçoğunu reddetti, bazılarını ise hükümle birlikte değerlendirmeyi kararlaştırdı. Duruşmada esas hakkındaki görüşünü veren Askeri Savcı Kıdemli Binbaşı Yüce, elde edilen delillerden, ayrıntıları iddianamede belirtildiği üzere, Yarbay Dönmez´in, bilirkişi raporunda mutlak suretle askeri eşya niteliğinde olduğu belirtilen malzemeyi çaldığını ve zimmetine geçirdiğini savundu. Bir kısmı cephaneye taalluk eden malzemeyi nereden ve ne şekilde temin ettiğine dair delil elde edilemediğini kaydeden Savcı Yüce, Dönmez´in, Askeri Ceza Kanunu uyarınca 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını, ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri´nden çıkarılmasını talep etti. Söz alan Dönmez, gömülü malzemenin yerini gösteren ajandanın krokiye kadar olan kısmını doldurduğunu, ancak krokinin kendisine ait olmadığını savunarak, ´Maddi delillerle yargılanmak istiyorum´ dedi. Duruşma, esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için Dönmez ve avukatına süre verilerek, ertelendi. ( Zaman)
Yarbay esas hakkındaki savunmasına başladı
18 Ocak 2010: Yarbay Mustafa Dönmez, Ankara Zir Vadisi´nde bulunan mühimmatla ilgili ´askeri eşyayı gizlemek´ suçundan yargılandığı davada esas hakkındaki savunmasına başladı. Dönmez´in yargılanmasına, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi´nde devam edildi. Duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Dönmez ile avukatı Gülten Güven katıldı. Esas hakkındaki savunmasını yapan Yarbay Mustafa Dönmez, 700 sayfalık savunma hazırladığını belirterek, yanında getirdiği bilgisayar aracılığıyla ekrana yansıttığı savunmasını okudu. Kendisinin ´suikast planı´ yapmakla, ´ne olduğu belirsiz bir örgüte´ üye olmakla suçlandığını ileri süren Dönmez, hakkında provokasyon düzenlendiğini savundu. Dönmez savunmasında, Melih Aşık, Yavuz Donat gibi gazetecilerin ´Ergenekon soruşturmasıyla´ ilgili çeşitli tarihlerde yayımlanan yazılarından örnekler verdi. Mustafa Dönmez, ´İnanıyorum ki Mustafa Kemal yaşasaydı, o da gözaltına alınırdı´ görüşünü ileri sürdü. Görev yaptığı süre içerisinde tüm devlet malzemelerini yetim hakkı olarak gördüğünü, ancak bu malzemeleri ´hile´ ile almakla suçlandığını iddia eden Dönmez, bilim insanlarıyla yaptığı telefon görüşmeleri nedeniyle tutuklandığını savundu. Dönmez, ´Bu faaliyet planlıdır. Başbakan´ı şikayet ettiğim için hazırlanan bir kurgudur. Ben saatlerce Atilla İlhan´la, Mahir Kaynak´la da görüşüyordum. Bu görüşme tutanakları nerede? Sadece belli kişilerle görüşmelerim delil sayılıyor´ iddiasında bulundu. Sanık Dönmez, evinde ve ofisinde polis tarafından yapılan aramaların hukuksuz olduğunu ileri sürerek, aramalarda kamera kullanılmadığını, evde kimse bulunmadığı sırada arama yapıldığını öne sürdü. Dönmez, ´Adaletten, hukuktan bahsediliyor. Suçsuzluğumu kanıtlamamı istiyorlar, ancak karşımda oyun oynayan bir polis teşkilatı var´ görüşünü savundu. Hazırladığı iddia edilen krokinin kendisine ait olmadığını ileri süren Dönmez, şu görüşleri savundu: ´Aramalar kanunsuzdur. Mühimmat Zir Vadisi´ne götürülmüş, devletin televizyonu TRT çağrılmıştır. Mahkemeye sunulan ve krokideki imzanın benim olduğunu iddia eden bilir kişi raporu gerçeği yansıtmamaktadır, hukuka aykırıdır.´ Dönmez, Zir Vadisi´ndeki mühimmatların polis istihbarat deposundan çıktığını, Makina Kimya Endüstrisi´nin mühimmatlarla ilgili sahte belge düzenlediğini iddia ederek, ´Mühimmatların hemen hemen aynısı özel hareket depolarında da var. Behçet Oktay ölmeseydi belki de konuşacaktı´ dedi. ( AA)
Yarbay Dönmez´den polise ağır hakaretler
20 Ocak 2010: Yarbay Mustafa Dönmez, Ankara Zir Vadisi´nde bulunan mühimmatla ilgili ´askeri eşyayı gizlemek´ suçundan yargılandığı davada esas hakkındaki savunmasına devam etti. Dönmez, savunmasında önceki duruşmalarda olduğu gibi emniyet teşkilatına yönelik ağır ithamlarda bulundu. Soruşturma ve Zir Vadisi´ndeki kazı sırasında polisin savcıları yönlendirdiğini iddia eden Dönmez, şu görüşleri savundu: Tarih kirlenen kurumların hesabının önce personelinden sorulduğu örneklerle doludur. Polis, Mustafa Kemal´e bile ihanet etmiştir. Mustafa Kemal, polisten ´lanetliler ordusu´ diye bahsetmektedir. Savcılar ve polisler suça bulaşmış bir haldedir. Bunları tiyatrocu yapmak lazım. Aynı oyunu İbrahim Şahin´e de yaptılar, dram çok büyük. Gölbaşı´nda ve Zir Vadisi´nde çıkan mühimmatlar aynı şekilde gömülmüş, aynı malzemeye sarılmıştır. diyen Yarbay Dönmez, Kazı sırasında mühimmat aranıyor gibi davranılmıyor, gömdükleri malzemenin boş olduğunu bildikleri için rahat davranıyorlar. Dozerle mühimmat mı aranır? Allah´tan mühimmatın içi boş, yoksa polis sakarlığıyla onları orada patlatabilirdi. Türk polisi kurduğu tezgahla Türk subayının başına çuval geçiriyor. dedi. Dönmez, Gölbaşı ve Zir Vadisi´ndeki kazı alanlarında ABD´lilerin de bulunduğunu öne sürerek, ´Bunların ne işi var, bu aydınlatılamıyor. Bu ayıp hepimize yeter. Önceden yurt dışında çuval geçiriyorlardı, şimdi yurtiçinde geçiriyorlar. diye konuştu. ( Zaman)
(21 Aralık 2009, 19:51), son güncel.: (20 Ocak 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: