Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ulus'taki Türk Telekom binasının kontrol altına alınmasına ilişkin davada, 27'si Kara Harp Okulu Komutanlığı subay adayı kursiyeri, 30 sanığın yargılanması sona erdi. 13 sanığa ağırlaştırılmış müebbet, 15 sanığa ise müebbet hapis cezaları verildi. Ayrıca, sanıklara 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan toplamda bin 519 yıl hapis cezası verildi.
14.01.2018 17:08 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ulus'taki Türk Telekom binasının kontrol altına alınmasına ilişkin davada, 27'si Kara Harp Okulu Komutanlığı subay adayı kursiyeri, 30 sanığın yargılanması sona erdi.
08.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki mahkeme salonunda görülen duruşmada sanıklar ve avukatları, esasa ilişkin savunma yapıyor.
Olay tarihinde kursiyer olduğunu belirten sanıklardan Aykan Kılıçarslan, firari sanık eski yarbay Ömer Ergenekon tarafından terör saldırısı olduğu bahanesiyle Türk Telekom binasına götürüldüklerini söyledi.
Yol boyunca polisin kendilerine eşlik etmesi nedeniyle durumdan şüphelenmediklerini öne süren Kılıçarslan, binaya geldikten kısa süre sonra Ergenekon'un kendilerine karşı gelmeleri halinde polise ateş açmaları emri verdiğini anlattı.
Bu durum karşısında şaşkınlık yaşadığını dile getiren Kılıçarslan, 'Yarbay Ergenekon'un bu emrine karşı gelerek halka ve polise ateş etmeyeceğimizi, emrinde ısrar etmesi halinde kendisine ateş edeceğimizi söyledik. Biz kursiyerler olarak elimizden geleni yaptık. Kandırılarak götürüldüğüm Türk Telekom binasında kimseyi alıkoymadım, kuruma zarar vermedim, darbecilerin oyununa gelmedim. Beraatimi istiyorum.' şeklinde savunması yaptı.
'Ülkede karışık durumlar söz konusu'
Sanık eski kursiyer teğmen Ömer Karayoluk da 15 Temmuz akşamı nöbetçi subayın emriyle daha önce görmedikleri yarbay Ergenekon'un emrine verildiklerini söyledi.
Karayoluk, bu durumun Kara Harp Okulu Komutanlığı tarafından hazırlanan ve dava dosyasında yer alan idari tahkikat raporunda da doğrulandığını dile getirdi.
Ergenekon'un kendilerine, 'Arkadaşlar, ülkede karışık durumlar söz konusu. Bize de bir binanın güvenliğini almamız görevi verildi.' dediğini aktaran Karayoluk, daha sonra Türk Telekom binasına gittiklerini anlattı.
İlerleyen saatlerde Ergenekon tarafından kandırıldıklarını anladıklarını belirten Karayoluk, o andan itibaren darbe girişimine karşı geldiklerini, illegal emirleri yerine getirmediklerini öne sürdü.
Karayoluk, 'Polise kurşun sıkmayacağımı, halka karşı gelmeyeceğimi herkesin duyacağı şekilde dile getirdim. Dosyanın müştekileri olan Türk Telekom çalışanları buna şahittir. O gece kimseyi rehin almadım, müştekilerle hareket ettim. Ergenekon'un emirlerini yerine getirmedim.' beyanında bulundu.
FETÖ üyesi olmadığını öne süren Karayoluk, beraatini istedi.
Sanık kursiyer eski astsubay Selami Yıldırım da diğer sanıklar gibi Ergenekon'u daha önce görmediğini, onun emriyle Ulus'taki Türk Telekom binasına geldiklerini öne sürdü.
Ergenekon'un iddia ettiği gibi binaya terör saldırısı olmadığını gördüklerinde durumdan şüphelendiğini kaydeden Yıldırım, binada rehin alınan Türk Telekom çalışanlarını serbest bıraktıklarını, bunu öğrenen Ergenekon'un kendisine bağırdığını söyledi.
Daha sonra komutanları Binbaşı Dilaver Uysal'ı arayarak kandırıldıklarını, karargaha dönmek istediklerini bildirdiklerini anlatan Yıldırım, Uysal'ın, emir komuta zinciri içinde kalmalarını istediğini iddia etti.
Darbe girişiminde yer almadığını ve kimseye zarar vermediğini savunan Yıldırım, beraatini istedi.
'Ergenekon tarafından kandırıldık'
Sanık eski kursiyer astsubay Şahin Çağlıyan da duruşma savcısının esasa ilişkin mütalaasını kabul etmediğini belirterek savunmasına başladı.
Kursiyerler olarak emir komuta zinciri içinde hareket ettiklerini ve darbe girişiminden haberdar olmadıklarını öne süren Çağlıyan, terör saldırısı olduğu bahanesiyle yarbay Ergenekon tarafından kandırılarak Türk Telekom binasına götürüldüklerini kaydetti.
Darbe girişimine yönelik haberleri okuduktan sonra karargaha dönmek istediklerini ancak Ergenekon'un buna karşı çıktığını belirten Çağlıyan, şunları söyledi:
'Ergenekon'a, kendisine itaat etmeyeceğimizi söyledik. Bölük ve tabur komutanlarımızı da sürekli arayarak dönmek istediğimizi söyledik. Bütün çabalarımıza rağmen karargaha geri dönemedik. Binada kaldığımız süre boyunca kimseye zarar vermedik. Bizi ateşin ortasına attılar. Bir taraftan kendisini tanımadığımız ama emrine verildiğimiz yarbay Ergenekon, diğer taraftan ise yardım istediğimiz halde bize el uzatmayan komutanlarımız. Türk Telekom binasında kaderimizle baş başa bırakıldık.'
'Halka ateş edeceksiniz'
Sanık eski kursiyer teğmen Melih İsa Aktaş da darbe girişiminde yer almadığını, iddianamede bunun aksini ortaya koyacak somut delil bulunmadığını iddia etti.
Komutanları tarafından yarbay Ergenekon'un emrine verildiğini, bir kursiyer olarak bu emri sorgulama konumunda olmadığını savunan Aktaş, Ergenekon'un 'Halka ateş edeceksiniz, polisle çatışacaksanız.' şeklindeki emrini yerine getirmediğini öne sürdü.
Aktaş, içinde bulunduğu duruma düşmesine yol açan herkesten şikayetçi olduğunu sözlerine ekledi.
Sanık eski kursiyer astsubay Samet Tanrıverdi de 'Aklımı ve irademi kimseye kiralamadım. Kimsenin kölesi olmadım. Vatanımı ve bayrağımı her şeyin üstünde tuttum.' diyerek beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya ara verildi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde hakim karşısına çıkan sanık Erdoğan Gezer, uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) astsubay rütbesiyle görev yaptıktan sonra subaylığa geçiş yaptığını söyledi.
Olay tarihinde Kara Harp Okulunda kursiyer teğmen statüsünde subaylık temel eğitim kursu gördüğünü belirten Gezer, darbe girişiminde yer almadığını iddia etti.
Gezer, 15 Temmuz'da kendisinin de aralarında bulunduğu bir grup kursiyer subayın daha önce görmedikleri darbenin firari sanığı yarbay Ömer Ergenekon'un emrine verildiğini anlattı.
Ergenekon'un emriyle araçlara bindirildiklerini ve gidecekleri yer konusunda kendilerine bilgi verilmediğini öne süren Gezer, bir zaman sonra Türk Telekom binasına geldiklerini kaydetti.
Gezer, terör saldırısına karşı güvenlik önlemi almak için buraya getirildiklerini sonradan öğrendiklerini, ilerleyen saatlerde darbe girişimi olduğunu fark edince Ergenekon'un emirlerini yerine getirmediklerini iddia etti.
Darbe girişiminin başarısız olması üzerine yarbay Ergenekon'un polis ve halka karşı ateş etmeleri için kursiyerlere emir verdiğini aktaran Gezer, 'Bu emre karşı geldik, kimseye ateş etmedik. Halka karşı şiddet uygulamadık, darbe girişimine yönelik bir eylemde bulunmadık. Bir zaman sonra Ergenekon ortadan kayboldu.' dedi.
Hakkında isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini ifade eden Gezer, beraat talebinde bulundu.
Darbeci yarbay olay yerinden kaçtı
Sanık eski kursiyer teğmen Mustafa Kılıç da savunmasında, cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasını kabul etmediğini belirtti.
Mesleğe astsubay olarak başladığını, 6 yıllık görev sonunda girdiği sınavda başarılı olup subaylığa geçtiğini anlatan Kılıç, kurs eğitimi gördüğü sırada 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığını ifade etti.
Olay gecesi rastgele araç muhafızı olarak seçildiğini, nöbetçi subay Atilla Kahraman'ın kursiyer teğmenleri Ergenekon'un emrine verdiğini savunan Kılıç, 'Ergenekon'un emriyle araçlara bindirilerek Türk Telekom binasına terör saldırısına karşı güvenlik önlemi alınacağı gerekçesiyle getirildik. Bir zaman sonra kandırıldığımızı anladık. Burada kaldığımız süre boyunca kimseye zarar vermedik.' savunmasını yaptı.
Kılıç, darbe girişimi olduğunu anladıklarında Ergenekon'a karşı gelerek emirlerine uymadıklarını ileri sürdü, kursiyerlerin bu tutumu üzerine Ergenekon'un olay yerinden kaçtığını, o günden beri firari olduğunu söyledi.
Askerlik yeminine sadık kaldığını, illegal bir emri yerine getirmediğini savunan Kılıç da beraatını istedi.
Tutuklu sanıklar Mehmet Aslan ve Yahşi Ekici'nin de savunmasını alan mahkeme, yarın devam edilmek üzere duruşmaya ara verdi.
09.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada, sanıklar ve avukatları Cumhuriyet Savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yaptı.
Sanık Sadık Emre Oral, mesleğe astsubay olarak başladığını, daha sonra girdiği sınavda başarılı olup subaylığa geçtiğini belirterek, olay tarihinde subaylık temel eğitimi için Kara Harp Okulu'nda bulunduğunu ifade etti. Darbe girişiminden habersiz olduğunu savunan Oral, hafta sonu Afyonkarahisar'a yapılacak harp tarihi gezisi nedeniyle okulda kalmaları için emir verildiğini ileri sürdü.
Kendisinin de aralarında bulunduğu bir grup teğmenin daha önce tanımadıkları firari sanık eski kurmay yarbay Ömer Ergenekon'un emrine verildiğini aktaran sanık Oral, 'Ergenekon bize 'Okul komutanının emri var. Sizi silahlı ve teçhizatlı olarak görmek istedi' dedi. Silahlarımızı alarak alana geldik ve otobüse bindik. Ergenekon şoföre lojman nizamiyeden çıkma emri verdi. Şoför, 'Bana çık emri verilmedi' deyince Ergenekon, 'Ben yarbayım, emrediyorum, çık' diyerek içinde ben dahil 27 kursiyerin olduğu otobüsü dışarı çıkardı.' diye konuştu.
Kara Harp Okulu'ndan çıktıklarında nereye gittiklerini bilmediğini belirten Oral, bir süre sonra Ulus'taki Türk Telekom binasına geldiklerini anlattı.
Ergenekon'un terör saldırısı olduğu gerekçesiyle binanın güvenliğini sağlayacaklarını söylediğini savunan Oral, ilerleyen saatlerde darbe girişiminde bulunulduğunu anladıklarında, Ergenekon'un emirlerini yerine getirmediklerini öne sürdü.
Darbe girişiminde yer almadığını iddia eden Oral, suçsuz olduğunu belirterek, beraatını istedi.
Darbeci yarbay olay yerinden kaçmış
Sanık eski kursiyer teğmen Fatih Karaaslan, kursiyerlerin Ergenekon'un emrine verilmesi konusunda bilgisinin olmadığını, bu duruma itiraz etme yetkisinin bulunmadığını bildirdi.
Terör saldırısı olduğu gerekçesiyle Türk Telekom binasına götürüldüklerini anlatan Karaaslan, Ergenekon'un 'Binada teröristler olabilir, silahla karşı koyabilirler.' açıklaması üzerine, binaya heyecanlı bir şekilde girdiklerini, bu durumun darbe maksadıyla gelişmediğini öne sürdü.
Darbe girişiminden haberdar edildikten sonra bu ihanetin parçası olmamak için Ergenekon'un emirlerini yerine getirmediklerini savunan Karaaslan, 'Gece boyunca hiçbir şekilde darbe yanlısı faaliyette bulunmadık. Darbe girişimini burada televizyondan öğrendik. Yarbay Ergenekon binadan kaçtıktan sonra dışarıdaki halkın yapabileceklerinden korktuğumuz için polis içeri girene kadar binayı terk etmedik.' diye konuştu.
Sanık eski kursiyer Güngör Nurcan ise rütbesi gereği komutanlarının kendisi hakkındaki tasarrufu sorgulamayacağını belirterek, Ergenekon'un emrine verildiklerini anlattı.
Subaylık temel eğitimi için darbe girişiminden 15 gün önce Kara Harp Okulu'na geldiğini, bu sürede karargahtaki herkesi tanıma imkanına sahip olmadığını kaydeden Nurcan, 'Bu nedenle Ergenekon'un okuldan ilişiğinin kesildiğini, başka birliğe atandığını bilmiyordum. O gece onun emrine verildiğimizde kimse buna karşı gelmemişti.' ifadesini kullandı.
'Tatbikat olduğu söylendi'
Sanık eski kursiyer teğmen Bilal Ergen, birgün sonra yapılacak Afyon gezisi için belirlenen muhafızlara silah dağıtılıp tatbikat yapılacağının söylendiğini aktararak, bu faaliyetin darbe girişimine yönelik olduğunu o an fark edemediklerini savundu. Ergen, okulda bulundukları sırada kendilerine sıkıyönetim emrinin tebliğ edildiğine dair iddianamedeki tespitin gerçeği yansıtmadığını iddia etti.
Türk Telekom binasına tatbikat için geldiklerini zannettiğini belirten Ergen, ilerleyen saatlerde darbe girişiminden haberdar olduklarını savundu. Bu andan itibaren Ergenekon'un emrini yerine getirmediklerini iddia eden Ergen, sabah saatlerine doğru Ergenekon'un Türk Telekom binasında kursiyerleri bırakarak, kaçtığını sözlerine ekledi.
Önceki sanıklarla benzer bir savunma yapan sanık eski kursiyer teğmen Süleyman Arif Varol ise tabur komutanı yarbay Dilaver Uysal'ın okul komutanın emriyle kursiyerlerin 15 Temmuz akşamı karargahta kalmasını istediğini iddia etti.
Aynı akşam firari sanık yarbay Ergenekon'un emrine verildiklerini belirten Varol, daha sonra terör saldırısına karşı Türk Telekom binasına getirildiklerini, burada polise teslim olana kadar illegal bir eylemde bulunmadıklarını kaydetti.
FETÖ üyesi olmadığını, örgütle hiçbir şekilde ilişkisinin bulunmadığını öne süren Varol, beraatını istedi.
Tutuklu sanıklar Uğur Yılmaz ve Zinnur Çetin'in de savunmasını alan mahkeme, yarın devam edilmek üzere duruşmaya ara verdi.
10.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada, sanıklar ve avukatları Cumhuriyet Savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yaptı.
Sanık kursiyer teğmen Semih Kuvvet, hafta sonu Afyonkarahisar'a yapılacak harp tarihi gezisi için Kara Harp Okulu'nda kalmaları yönünde emir verildiğini, komutanlara ısrar etmelerine rağmen evlerine gönderilmediklerini ifade etti.
FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi firari sanık eski kurmay yarbay Ömer Ergenekon'un emrine verildikten sonra bilgisi dışında Ulus'taki Türk Telekom binasına götürüldüklerini savunan Kuvvet, Ergenekon'un, 'Ülke karıştı, kaos var. Bize de bir binanın emniyet görevi verildi. Polis de bizimle beraber.' diyerek kendilerini terör saldırısı olduğuna inandırmaya çalıştığını aktardı.
Kuvvet, yaşananların darbe girişimi olduğunu öğrendikten sonra diğer kursiyerlerle Ergenekon'un emirlerine uymadıklarını, bunun üzerine Ergenekon'un olay yerinden kaçtığını belirtti.
Okuldan evlerine gönderilmemeleri üzerine sanık durumuna düştüğünü savunan Kuvvet, darbe girişiminden habersiz olduğunu ifade etti.
Kanunsuz bir emri yerine getirmediğini öne süren Kuvvet, 'FETÖ üyeliğim yoktur. Darbe gecesi hukuksuz bir emir yerine getirmedim, suçsuzum. Beraatımı istiyorum.' dedi.
Sanık kursiyer teğmen Rıfat Çalık da astsubayken girdiği sınavlarda başarılı olup subaylığa geçiş yaptığını, olay tarihinde Kara Harp Okulu'nda subaylık temel eğitimi gördüğünü ifade etti.
Komutanlarının bilgisi dahilinde sanık yarbay Ergenekon'un emrine verildiklerini bildiren Çalık, darbe girişiminden habersiz bir şekilde Ergenekon tarafından Türk Telekom binasına götürüldüklerini kaydetti.
Ergenekon'un ülke genelinde olumsuz gelişmeler yaşandığını, bu binanı güvenliğinin kursiyerler tarafından sağlanacağını söylediğini aktaran Çalık, Türk Telekom binasına girdiklerinden kısa bir süre sonra darbe girişimi olduğunu anladıklarını kaydetti.
Bu andan itibaren Ergenekon'un emirlerine uymadıklarını, kimseye zarar vermediklerini öne süren Çalık, sabah saatlerinde polise teslim olduklarını anlattı.
FETÖ üyesi olmadığını, iddianamede de bu yönde bir tespitin yer almadığını belirten Çalık, beraatını istedi.
Duruşmanın yarınki bölümünde mahkemenin kararını açıklaması bekleniyor.
11.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmaya, sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.
Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ, sanık ve avukatlarının, Cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunmalarını yaptıklarını belirterek, karar öncesi sanıkların son sözünü sordu.
Duruşmaya verilen aradan sonra kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklar Yahşi Ekici, Samet Tanrıverdi, Rıfat Çalık, Melih İsa Aktaş, Ömer Karayoluk, Şahin Çağlıyan, Mehmet Aslan, Hakan Özer, Semih Kuvvet, Aykan Kılıçarslan, Hasbi Eray Karaaslan, Süleyman Arif Varol ve Uğur Yılmaz'ın, 'Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ayrı ayrı 'ağırlaştırılmış müebbet hapisle' cezalandırılmasına hükmetti.
Sanıklar Abbas Güngören, Adil Cumhur İpekçi, Bilal Ergen, Erdoğan Gezer, Fatih Karaaslan, Fikret Erdoğan, Güngör Gürcan, İbrahim Çok, İsa Akgül, Mehmet Ali Bulazar, Mert Erdi Kurtoğlu, Mustafa Kılıç, Sadık Emre Oral, Selami Yıldırım ve Zinnur Çetin'e de aynı suçtan önce 'ağırlaştırılmış müebbet' hapis cezası veren mahkeme, sanıklar hakkında takdir hakkı kullanarak cezalarını 'müebbet hapse' çevirdi.
Ayrıca bütün sanıkları, 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan toplamda bin 519 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme, olay tarihinde vatani görevini yapan sanık er O.T'nin beraatine karar verdi.
Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, davanın firari sanığı eski yarbay Ömer Ergenekon'un dosyasının ise ayrılmasına hükmedildi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-11 Nisan (2017) 'Ankara 30 sanık Darbe Yap./Telekom İşgali' davası (bitti)
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(14 Ocak 2018, 17:08)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: