İzmir'de, 'askeri casusluk soruşturması'ndaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki mensupları hakkında açılan davada 102 sanığın yargılanmasına devam edildi.
13.01.2018 22:38 İzmir'de, 'askeri casusluk soruşturması'ndaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki mensupları hakkında açılan davada 102 sanığın yargılanmasına devam edildi.
10.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasına bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada ek savunma veren tutuklu sanık Ali Çerçi, gizli tanığın beyanlarını kabul etmediğini belirterek, geçmişte Bank Asya'ya talimatla para yatırdığı yönündeki iddiaları reddettiğini, yaşadığı bölgede hırsızlık olayları çok olduğu için hesabına para yatırdığını ileri sürdü.
Çerçi, hakkındaki ByLock kullandığı suçlamasına ilişkin ise 'Telefonumu ikinci el aldım, teknolojiden de çok anlamam ben bu programı kullanmadım. Ne şekilde girilmiş bilmiyorum.' dedi.
Tutuksuz sanık emekli albay G.Y, FETÖ terör örgütü üyesi olduğu yönündeki suçlamaları reddettiğini ifade ederek, 'Zaman' kod adlı tanığın iftiraları nedeniyle yargılandığını öne sürdü.
G.Y, görev yaptığı sürede ve emekli olduğunda çevresindekileri FETÖ hakkında bilgilendirdiğini iddia ederek, şunları kaydetti:
'Terör örgütü vasfı yüklenmeden önce yarattığı tehlikeleri haberdar etmek için girişimlerde bulundum. İfadeleri neticesinde beni tanımadığını anladığım tanığın ifadeleri yüzünden yargılanıyorum. Bir iftira beni maddi ve manevi çok yıprattı. Bu karalama kampanyası halen içimi sızlatmaktadır. FETÖ'yle bir irtibatım olsaydı emekli olmaz, farklı şekillerde görevlendirildim. Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın eski emir subayıyım. Büyükanıt, beni araştırmış, uygun görmüş, atamamın yapılmasını teklif etmiştir. Emir subaylığına terör örgütü tarafından görevlendirilmiş olmam söz konusu değildir. Büyükanıt soruşturma aşamasında suçlamalara ilişkin görevim süresince bir emareye rastlamadığını, FETÖ'yle irtibatlanmamın imkansız olduğunu söylemiştir. Gizli tanığın hangi genelkurmay başkanı ve emir subayından bahsettiği belirtilmemişken bizim adlarımız yazılmıştır. Tanığın ifadesinde geçen yaverin ben olduğumun nasıl tespit edildiğini öğrenmek istiyorum.'
Tutuksuz sanık pilot albay M.Ç, gizli tanık 'Abdullah'ın ifadeleri nedeniyle yargılandığını belirterek, gizli tanıkla samimiyeti olmadığını, kendisini neden suçladığını bilmediğini kaydetti.
M.Ç, 'Gizli tanık kendisini temize çıkartmaya çalışan birisidir. Sohbetlere katılmadım, kod adı almadım. Bana iftira atanlar hakkında şikayetçiyim. Terör örgütü üyesi olarak yargılanmam hukuk dışıdır. Gözaltı süreçlerinde kaldığım kötü muamele astlarım ve üstlerim tarafından dışlayıcı tavırlara maruz kalmam beni yaralamıştır. Beraatimi talep ediyorum.' dedi.
Mahkeme heyeti duruşmaya cuma günü devam edilmesini kararlaştırdı.
12.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, savunma yapan tutuklu sanık eski astsubay Şaban Tunçkaya, 15 Temmuz 2016'daki FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığı gün Akıncı Üssü'nde görevli olduğunu, o gün öğle saatlerinde komutanlarının emriyle eve gönderildiğini söyledi.
Darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin hazırlanan iddianamede cumhuriyet savcısının, 'FETÖ mensubu olmayan askeri personelin evlerine gönderildiği' tespitine dayanarak örgüt mensubu olmadığını iddia eden Tunçkaya, 'Örgüt üyesi olsaydım ben de orada olurdum. Darbe girişimini televizyondan öğrenmezdim.' dedi.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Tunçkaya, tahliye talebinde bulundu.
Tutuklu sanık Yetkin Toker, soruşturma aşamasından önce Antalya Havalimanı'nda memur olarak çalıştığını, hiçbir zaman terör örgütlerinde yönetici olmadığını savundu.
'Zaman' kod adlı gizli tanığın gerçeğe aykırı beyanlarından tutuklandığını öne süren Toker, gizli tanığın dediği gibi FETÖ ile bağlantılı kurumlarda müdürlük yapmadığını iddia etti.
Toker, kapatılan Bank Asyadaki hesabına ilişkin yaptığı savunmada, bu bankayı faizsiz bankacılık faaliyeti hizmeti verdiği için 1999'dan beri tercih ettiğini, Türk Lirası hesabının yanı sıra altın ve döviz hesabının olduğu bankada örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla para yatırmadığını öne sürdü.
FETÖ'nün şifreli haberleşme programlarından herhangi birini kullanmadığını söyleyen Toker, tahliyesini istedi.
Tutuklu sanık Kemal Turhan ise tutuklanmadan önce kendi muayenehanesinde nöroloji doktoru olarak çalıştığını, 'Abdullah' kod adlı gizli tanığın ifadelerinden dolayı tutuklu bulunduğunu, hakkında somut bir delil olmadığını dile getirerek, tutuksuz yargılanmak istediğini mahkeme heyetine iletti.
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda, tutuklu sanıklar eski binbaşı Habil Özcan, eski kurmay Albay Seyfettin Çakır, eski yarbay Süleyman Kaynar, eski pilot Tevrat Güngör ve Özlem Gün Eryılmaz'ın adli kontrol şartıyla tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamı yönünde mütalaa verdi.
Sanık Çakır'ın avukatı İsmail Can Yavuz, bir gizli tanığın müvekkili hakkında, 'Örgütün talimatıyla katalog evliliği yaptı.' şeklindeki beyanına dayanılarak müvekkilinin tutuklandığını, gerçekte var olmayan delillerle, yalan ifadeler veren bir gizli tanığa güvenilerek bir subayın yargılandığını öne sürdü.
Yavuz, müvekkilinin tahliyesini istedi.
Tutuklu sanık Gürhan Özer'in avukatı Önder Başoğul da müvekkilinin soruşturma aşamasında örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığına ilişkin bir tespitin olmadığını ancak daha sonra bu programı kullandığı belirtilerek tutuklandığını ifade etti.
Başoğul, müvekkilinin tutuksuz yargılanması gerektiğini savundu.
Diğer tutuklu sanıklar ve avukatları da söz alarak mahkeme heyetinden tahliye talebinde bulundu.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Özcan, Çakır, Güngör, Eryılmaz ile daha önce NATO Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi Komutanlığında görevli eski kurmay albay Özkan Çağlayan, eski astsubay Erdal Kaya, Fatih Dikbaş ve Hüseyin Çelikbaş'ın adli kontrol şartıyla tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İddianame
İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya'nın hazırladığı 697 sayfalık iddianamede, aralarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen, gazeteci Tarık Toros, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri emekli albay Gürsel Yüce, eski tümgeneral Hamza Koçyiğit, eski Roma Büyükelçiliği askeri ataşesi kurmay albay Mehmet Demirağ, FETÖ/PDY'nin sözde üst düzey yöneticileri Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Hanefi Sözen, Naci Tosun ve İsmail Büyükçelebi'nin bulunduğu 43'ü tutuklu 23'ü firari 102 sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında 'silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği ve üyeliği' suçlamalarına yer verilmişti.
İddianamede, aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 kişi hakkında 'askeri gizli bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla açılan davada, yargılanmalarının ardından beraat eden sanıkların bir kısmı ile emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ve emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel'in de bulunduğu 98 kişi müşteki olarak yer almıştı.
Paralel yapı-07 Temmuz (2016) 'İzmir 102 sanık Askeri Casusluk Kumpası ve TSK yapılanması' davası
(13 Ocak 2018, 22:32)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: