Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülen Ergenekon davasının duruşmasında, Ankara Zir Vadisi ve Sapanca'daki bağ evinde yapılan aramaya ilişkin FETÖ'cü emniyet ve yargı mensuplarınca yıllarca saklanan görüntüler dosyaya girdi. Duruşma salonunda izlenen görüntülerde, bir polisin, 'Nasıl olsa kazık attık' sözü dikkat çekti. Duruşma 26 Nisan'a ertelendi. Mahkeme başkanı, 'Gelecek duruşma inşallah karar için toplanacağız. Biz de sizin gibi derhal karar vermek istiyoruz' dedi.
24.12.2017 15:38 Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülen Ergenekon davasının duruşmasında, Ankara Zir Vadisi ve Sapanca'daki bağ evinde yapılan aramaya ilişkin FETÖ'cü emniyet ve yargı mensuplarınca yıllarca saklanan görüntüler dosyaya girdi.
21 Aralık'ta İstanbul 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde Ergenekon ana davasının üçüncü duruşması yapıldı. Duruşmaya çok sayıda tutuksuz sanık ve avukatları katıldı. Gelen evrakların okunmasının ardından taleplere geçildi.
Söz alan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün avukatı, müvekkilinin sahte kimlikle ameliyat olmaya çalışırken gözaltına alındığını hatırlatarak, 'Müvekkil yasadan değil, Fetullahçı Terör Örgütü'nden kaçmıştır. Şu an Ankara'da tedavi görmektedir. Talimatla ifadesinin alınmasını istiyoruz' dedi.
Duruşmada söz alan sanık İbrahim Özcan, bu dava ile hayatların karartıldığını belirterek, 'Beni o dönemin savcısı, hakimi ve polisi olan FETÖ'cüler soydu, hayatımı kararttı. Benim hakkımda artık kararınızı verin. Beni gözaltına alan polisler şimdi ABD'de tanık. Bu kararı verin artık, biz mi teröristiz, yoksa onlar mı?' diye konuştu. Özcan, Ergenekon davasını '100 yılın davası' diye niteleyerek, 'Biz darbeyle yargılanıyoruz. Erinden Genelkurmay Başkanına kadar dinledik. Beni tutuklayan Sedat Sami Haşıloğlu şu an burada yok. Beni eşkıya soymadı, beni 'Devletin savcısıyım, hakimiyim, polisiyim' diyen adamlar batırdı. Beni gözaltına alan adam ABD'deki davada tanık' dedi.
Sanıklardan Mustafa Dönmez de kendisinde bulunduğu iddia edilen krokiye ilişkin söyleyecekleri olduğunu belirterek söz istedi.
Ankara Zir Vadisi aramaları sırasında çekilen ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden aldığını söylediği 3 dakikalık görüntüyü mahkeme heyetine sunan Dönmez, söz konusu görüntülerin 'Ergenekon' davası sırasında mahkemelerden kaçırıldığını söyledi.
Mahkeme heyeti, Dönmez'in talebi üzerine söz konusu görüntüleri duruşmada izletti.
Sanık Dönmez, Zir Vadisi'ndeki mühimmatların gazeteye sarılı halde bulunduklarını dile getirerek, 'Mühimmatları üzerinde tarih olan gazeteye sarmışlar. Bu kadar salak insanlar bunlar. O tarihte ben askeri cezaevindeydim.' dedi.
12 Ocak 2009 tarihi saat 22.46 sularında kayıt altına alınan ve Dönmez'in beyanına göre kepçe ile aramaya katılan polislerin sildirdiği görüntülerde, bir polis memurunun 'Kroki tutmuyor müdürüm, 16 adım falan tutmuyor. Sadece mantık tutuyor. Biz sadece köpek çalışana kadar burayı değerlendirelim' dediği duyuluyor. Bir polis ise 16 adım sözünü 160 adım diye düzeltiyor.
'Nasıl kazık attık ama?'
12 Ocak 2009 saat 21.43 sularında Sapanca'da ele geçirildiği iddia edilen mühimmatların görüntülendiği bir başka videoda ise, birkaç polis memurunun kendi aralarında 'İşimizi sağlama alalım, eşeğimizi sağlam kazığa bağlayalım. Nasıl olsa kazık attık. Ses yok değil mi? Sesi kapatın. Sesleri hallediyorsunuz sonra değil mi?' şeklinde konuşmaları dikkat çekiyor.
12 Ocak 2009 tarihli üçüncü görüntüde ise Zir Vadisi'nde, sanıklardan ele geçirildiği iddia edilen krokiye göre mühimmatların gömülü olduğu alanın bulunması için polisler adım sayıyor.
Dönmez, 'Ankara Batı Adliyesi 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki 'Zir Vadisi'nde çıkan askeri eşyayı gizleme davası' bu dava dosyası ile birleştirilmesi talebinin kabul edilmemesini istiyorum. Krokilerde ifşa edilen bulgular arama tutanaklarında yok. Önünüzdeki ajanda benim doktora yaptığım ders notlarımdır. Sayfalardaki boş kalan yerlere ekleme yapmışlar. Buna ilişkin kamera kayıtları da mevcuttur. Polislerin bunları eklediklerini itiraf ettiklerini içeren CD'yi mahkemenize sunuyorum. Beni 5 yıl 2 ay içeride yatırdılar. Bu görüntüleri 7 yıl sakladılar. Ben bu CD'yi Emniyet Genel Müdürlüğünden aldım' dedi.
Zir Vadisi'ndeki mühimmatların gazeteye sarılı halde bulunduklarını hatırlatan sanık Dönmez, 'Mühimmatları tarihli gazeteye sarmışlar. Bu kadar salak insanlar bunlar. O tarihte ben Mamak Cezaevindeydim. Ayrıca görüntüler krokiyle çakışıyor. Herkeste kroki çıkıyor, herkesin mühimmatı aynı. Böyle şey olur mu?' ifadelerini kullandı. Sanık Dönmez'in sunduğu görüntüler duruşma salonunda izlenerek tutanağa geçirildi.
Sanık Mehmet Fikri Karadağ da buradaki sanıkların müşteki olduğunu savunarak, '15 Temmuz'dan sonra hala buradaki insanlara sanık denmesi vicdana sığmaz.' ifadelerini kullandı.
Sanıklar Fatih Koca ile Cem Şimşek'in avukatı, müvekkillerinin şu anda muvazzaf (görevde) asker olduklarını kaydederek, 'Müvekkiller özlük haklarından yoksunlardır. Hala sakıncalı personel muamelesi görmektedirler. Örgütten yargılanıyorlardı. Yargıtayın bozmasına uyularak dosyanın tefrik edilmesini (ayrılmasını) ve derhal beraat kararı verilmesini istiyorum' ifadelerini kullandı.
26 Nisan'da son karar verilebilir
Davayı bitirmek istediklerini belirten Mahkeme Başkanı Metin Tamirci, kapatılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Ergenekon davasının gerekçeli kararını 8 ay sonra açıkladığını belirterek, 'Biz davayı bitirdiğimiz zaman gerekçeli kararı da açıklayacağız. 8 ay beklemeyeceğiz. Gelecek duruşma inşallah karar için toplanacağız. Biz de derhal karar vermek istiyoruz. Davanın bitmesini sizden çok biz de istiyoruz. Gelecek duruşmada karar verebiliriz.' dedi.
Duruşmada söz alan diğer sanıklar ve avukatları da mahkemenin derhal beraat kararı vermesini istedi.
Mahkeme heyeti, mümkün olan en kısa sürede davayı karara bağlamayı düşündükleri için bir kısım sanık ve avukatlarının dosyaların ayrılması ve beraat taleplerini reddetti.
Sanıklardan Levent Ersöz'ün, talebi üzerine bir sonraki celse SEGBİS'le duruşmaya katılmasına karar veren mahkeme, hakkında yakalama kararı olan firari sanıklar Turhan Çömez, Emrah Gönenci ve Saipir Debzlelvidze'nin yakalanmalarının beklenmesine hükmetti.
Sanık Emrah Gönenci'nin istinabe (adli yardım) yoluyla ifadesinin alınması için gerekli evrakların gönderilmesine karar veren mahkeme, sanık Mustafa Dönmez hakkındaki Ankara Batı 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dosyanın bu davayla birleştirilmesi teklifini reddetti. Ayrıca sanık Dönmez'in sunduğu CD'deki görüntülerin Emniyet Genel Müdürlüğünden alınıp alınmadığı hususunun tespiti için ilgili yere sorulmasına karar verdi.
Mahkeme, sanık Erkut Ersoy'a paranoid psikoz (tedavi ile çalışma olanağı yok) teşhisi konulduğunu hatırlatarak, sanığın suç tarihinde cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek rapor istenmesine hükmetti. Mahkumiyet kararlarına dayanak belgelerin devlet sırrı niteliğinde olup olmadığı, ele geçirildikleri tarih itibariyle devlet sırrı niteliği taşıyıp taşımadıklarının ilgili kurumlara yazı yazılarak sorulmasını kararlaştıran mahkeme duruşmayı 26 Nisan 2018'e erteledi.
ULUSAL KANAL: ERGENEKON'UN TERTİP OLDUĞU FETÖ İDDİANAMELERİNDE DE DİLE GETİRİLİYOR
Ergenekon davasıyla ilgili bir açıklama yapan Ergenekon saıklarından Doğu perinçek'İn TV kanalı Ulusal Kanal, Ergenekon davasının bir tertip (kumpas) olduğunun bir çok Fetö davasının iddianamelerinde de belirtildiğine dikkat çekti. O açıklamada şu ifadeler yer aldı:
'15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ'cüler hakkında birçok dava açıldı.
Ulusal Kanal'ın ulaştığı davaların iddianamelerinde Ergenekon'un nasıl bir kumpas olduğu Cumhuriyet Savcıları tarafından tek tek anlatıldı.
'FETÖ Ana Dava'sının' iddianamesinin 136'ıncı sayfasında 'Ergenekon iddiası FETÖ tarafından kendi terörizmini gizlemek için uydurulmuştur' ifadesi kullanılıyor. Ana Dava Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
Yine aynı iddianamede, 'Ergenekon Davası'nda dayanılan sözde deliller, Gülen'in öğütleri doğrultusunda FETÖ tarafından üretilen materyallerdir' deniliyor.
Ana Dava İddianamesinde Ergenekon, 'FETÖ elindeki medya organları ile imal ettiği hayali örgüt hakkında beyin yıkama faaliyeti yürütmüştür' şeklinde tarif ediliyor. Bu ifadeler iddianamenin 'Örgütsel İletişim' başlığının 3'üncü sayfasında yer alıyor.
Bir ayrıntı da Danıştay saldırısı için yer alıyor. Saldırının FETÖ tarafından planlandığı belirtilen iddianamede, 'Bu saldırı Ergenekon Davası ile birleştirilip üzeri kapatılmaya çalışılmıştır' ifadesine yer veriliyor.'
Paralel yapı-Ergenekon davasında kumpas
(24 Aralık 2017, 15:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: