İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu 279 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
24.12.2017 14:04 İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu 279 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
20 Aralık'ta İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu sanık eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk'un emir astsubayı Enis Çakır ve avukatı ile bazı taraf avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, Çakır'ın baskı altında kalmamak için diğer sanıkların duruşmada olmamasına ilişkin talebi doğrultusunda tutuklu ve tutuksuz sanıklar salonda hazır edilmedi.
Daha önce İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve cumhuriyet savcılığında ifade verdiğini, daha önce değinmediği bazı olaylar hakkında beyan vermek istediğini mahkeme heyetine ileten Çakır, FETÖ ile ilgili bazı bilgiler paylaştı.
Ortaokul yıllarında örgütle bağlantısının başladığını, bu dönem ve lise yıllarında FETÖ ile bağlantılı örgüt evlerine gidip geldiğini ancak Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Tavşanlı Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcılığı bölümünde okuduğu iki yılda örgüt evlerinde kaldığını itiraf eden Çakır, askerlik mesleğini sevmesinin yanı sıra kendisinden sorumlu örgüt abilerinin yönlendirmeleriyle astsubay olduğunu söyledi.
Tavşanlı'da eğitim gördüğü sırada örgütün sözde ilçe, il ve bölge imamlarıyla tanıştığını, bunların da örgüt içerisinde tayine tabi olduğunu, teşhis ettiği bu isimleri ilgili makamlara ilettiğini dile getiren Çakır, astsubaylık sınavlarına üç arkadaşıyla hazırlandığını, örgüt tarafından kendilerine soru verilmediğini ancak soruların nerelerden çıkacağına ilişkin bilgiler verildiğini belirterek, 'Abiler, isimlerimizi ilgili yer olan sınav komisyonuna veriyorlardı. O isimler de FETÖ'yle bağlantılı kişilerdi. Birlikte ders çalıştığımız üç kişi sınavı kazanarak mesleğe başladık. Abiler, görev sırasında teyemmüm yoluyla nasıl abdest alınır ve ima yoluyla nasıl namaz kılınacağına ilişkin bize talimat veriyordu. Göreve başladıktan sonra bu şekilde ibadet yapan birçok örgüt mensubunu gördüm. Hatta bazıları kendisini belli edecek şekilde orta yerde, tabiri caizse kabak gibi ibadet ediyordu.' dedi.
'FETÖ'nün askeri yapılanmasında tedbir çok önemlidir. Bize söylenen şuydu: 'Hangi kişinin cemaatten olduğunu öğrenseniz bile bunları kesinlikle aranızda konuşmayın.' diyen Çakır, Ankara'da görülmesine devam edilen Akıncı Üssü Davası'nın tutuklu sanıklarından Kubilay Selçuk ve Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen FETÖ'nün darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davada mahkumiyet alan FETÖ'nün sözde 'Çiğli üs imamı' eski Başçavuş Zekeriya Kuzu'nun söylemlerinden bu davada yargılanan bazı isimlerin örgüt mensubu olduğunu düşündüğünü kaydetti.
Araçta FETÖ elebaşını dinletmiş
Mahkemeye ileteceği bu isimlerin örgütle mensubiyetine bizzat şahitlik etmediğini aktaran Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Daha önceki ifadelerimde, Kubilay Selçuk ve Zekeriya Kuzu'nun söylem ile davranışlarından tutuklu sanıklar eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Hasan Hüseyin Demirarslan, eski Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ve eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Harekat Eğitim Komutanı Albay Ramazan Elmas'ın bu yapıdan olduğunu söyledim. Bu şahıslarla bir husumet ya da garezim yok. Selçuk ve Kuzu'nun söylemlerinden bu isimleri verdim. Kuzu ve Selçuk birbirinden hiç ayrılmazdı. Bir gün ben, Selçuk ve Kuzu sivil kıyafetlerle Urla ilçesine gidiyorduk. Yola çıktığımızda Selçuk, araçta Fetullah Gülen'in bir vaazını dinlettirdi. Şaşırdım. Selçuk bana, dini bir terim sordu, buna cevap veremedim. Dönüşte beni Karşıyaka ilçesindeki Örnekköy semtine bırakmadan önce, Selçuk, Kuzu'ya Gülen'in vaazını açtığı için 'Biraz ileri gittim.' diye söyledi.'
Çakır, mahkeme başkanının 'Kubilay Selçuk ve Zekeriya Kuzu senin örgütle bağlantını bilmiyor muydu?' sorusuna 'Kesinlikle bilmiyorlardı. Örgütten bize 'Cemaatten olan kişilerle ilgili, bunlar babanızın oğlu olsa da bu tür şeyler konuşmayın.' diye talimat verilmişti.' diye cevap verdi.
Kuzu ve Savaş'la ilgili bildiklerini anlatan Çakır, şu ifadeleri kullandı:
'Demirarslan'ın oğlu öldürüldüğü için bir cenaze töreni düzenlenmişti. Bu törene Kuzu'nun da katıldığını cenazeye ilişkin fotoğraflardan görmüştüm. Kuzu, bununla ilgili 'Demirarslan bana sarılmış ve oğlu için dua istemişti.' diye ifadeler kullanmıştı. Bu normalde herkese normal gelebilir ancak cenaze törenine birçok astsubay katılmıştı ancak Demirarslan'ın Kuzu'ya bu şekilde sarılması dikkatimi çekmişti. Bu durumdan şüphelendiğim için burada söylüyorum. Veyis Savaş'la ilgili olarak da söyleyeceklerim var. Bir gün, Kubilay Selçuk, Savaş'ın bir emir astsubayına ihtiyacı olduğunu söyledi. 'Bunda ne var?' diye sorabilirsiniz. Ancak koskoca Hava Eğitim Tugayı'nda emir astsubaylığı yapacak kimse yoktu da Çiğli'den böyle bir talepte bulunuyordu. Bu durum da tuhafıma gitmişti. Zekeriya Kuzu, 'Mahmut' isminde birini Savaş'a gönderdi çünkü Savaş, bu tür görevlendirmelerde Kuzu'nun etkili olduğunu biliyordu.'
Kuzu'nun 'Hava Kuvvetleri Komutanlığı ele geçti' sözleri
Akıncı Üssü davasında yargılanan eski orgeneral Akın Öztürk'ün Hava Kuvvetleri Komutanlığı (HKK) yaptığı döneme de değinen Çakır, 'Akın Öztürk'ün kuvvet komutanı olduğu dönemde, örgütle bağlantısı olan muvazzaf astsubay ve subaylar hiç sektirilmeden TSK'ya alındı. Bunu Zekeriya Kuzu bizzat anlattı. Kuzu, 'Hava Kuvvetleri Komutanlığı ele geçti. Bizden olmayan hiç kimse artık kolay kolay buraya giremez.' dedi. FETÖ'den olmayanlar çok başarılı olsalar dahi bir bahane bulunarak sınavdan eleniyordu. Darbe girişiminden önce görev yapan HKK'daki emir astsubayların genç isimlerden olması dikkat çekicidir.' dedi.
'Kubilay Selçuk havacı generallerin abisidir'
Kuzu'nun Selçuk'la ilgili 'Kubilay Selçuk, İzmir'de görev yapan havacı generallerin abisidir.' dediğini iddia eden Çakır, bunların dışında bu davanın tutuklu sanığı Mehmet Emre Doğru ve tutuksuz sanık E.Ç'nin de yapıyla irtibatlı olduğunu savundu.
Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediği için cezaevinde tek kişilik koğuşta kaldığını, tutuklu sanıklar Elmas, eski NATO Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan ve eski Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur ile Murat adında bir albayın kaldığı koğuşlarının, koğuşuyla yakın olması nedeniyle bazı konuşmalarını duyduğunu ileri süren Çakır, 'Sevil'in, diğer sanıkların da duyacağı bir şekilde 'Cezaevini iyi değerlendirin. Burası bizim için bir fırsattır, bir eğitim yeridir.' dediğini duydum. Çamur ise 'Çok fazla televizyon izlenen veya sigara içilen koğuşlara Peygamberimiz ziyaret etmez.' dedi. Bunlar bana enteresan geldi, not alarak burada anlatmak istedim.' şeklinde konuştu.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, Çakır'ın baskı altında kalmamak için diğer sanıkların duruşmada olmamasına ilişkin talebi doğrultusunda tutuklu ve tutuksuz sanıklar salonda hazır edilmedi.
15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin yaşandığı gün rutin görevde olduğunu, Selçuk'un sabah saatlerinde ayrılarak Ankara'ya gideceğini söylediğini belirten Çakır, adını sonradan öğrendiği, darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin Muğla'daki davada, suikast girişimini planlayan ve saldırıyı yöneten eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in öğleden önce üs komutanlığına giriş yaptığını, bundan FETÖ'nün 'Çiğli üs imamı' olarak anılan 'paşa' lakaplı eski başçavuş Zekeriya Kuzu'nun bilgisi olduğunu ileri sürdü.
Selçuk'un eşininin Kuzu'ya ulaşamaması nedeniyle tutuklu sanık eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Harekat Komutanı Albay Ramazan Elmas'ın odasına gittiğinde Sönmezateş, Elmas, Kuzu ve eski Binbaşı Taner Berber'in toplantı halinde olduklarını ifade eden Çakır, 'Odaya girdiğimde Elmas, Kuzu, Sönmezateş ve Berber bir sehpanın etrafında toplanmış, konuşuyorlardı. Muhtemelen bir dizüstü bilgisayara bakıyorlardı. Kuzu beni görünce hemen yanıma geldi. Selçuk'un eşinin, onu aradığını söyledim ve hemen odadan çıktım.' dedi.
Çakır, Kuzu'nun bilgisi doğrultusunda eve gittiğini, darbe girişiminin başladığı saatlerde televizyona bakmadığından haberleri izleyemediğini iddia ederek, Kuzu'nun cep telefonuyla kendisini arayarak çok sayıda telsiz istediğini, bu emri ilgili kişiye aktarmasının ardından üsse gittiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimine ilişkin saldırı için Marmaris'e giden Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekibinin yoğun bir çalışma içerisinde olduğunu gördüğünü anlatan Çakır, 'MAK'çıların hazırlık yaptığı deponun içerisi yeteri kadar aydınlık değildi. Askerler, içeriden sandıklar çıkartıyordu. Kuzu, bana telsizleri sordu, getirmediğimi öğrenince beni dışarı çıkarttı. Daha sonra helikopter pistinin oraya gittim. Pistte 6 helikopter vardı. Sönmezateş'in çevresindeki askerlere vatan ve milletten bahsederek, 'Terör operasyonuna gidiyoruz, korkan varsa gelmesin. Bu iş, ciddi bir iştir' diye söylediğini duydum. Sönmezateş daha sonra sürekli cep telefonuyla görüştü. Helikopterler hareket etmeden pistten ayrıldım.' şeklinde ifade verdi.
Derdest edilen tuğamiraller ve Marmaris'e giden bir helikopterin, sabaha karşı helikopter pistine geldiğini gördüğünü aktaran Çakır, harekat komutanlığı odasında ise Sönmezateş'i gördüğünü iddia ederek, 'Askeri elbisesi üzerinde olmayan Sönmezateş kendisini gördüğümü kimseye söylemememi istedikten sonra benden yiyecek talebinde bulundu. Yiyecek bulup getirdikten sonra odaya girdiğimde Sönmezateş'i göremedim.' dedi.
Çakır, daha önce yaşadıklarını ayrıntılı bir şekilde İzmir Emniyet Müdürlüğü ve cumhuriyet savcılığında anlattığını belirterek tahliyesi istedi.
Mahkeme heyeti, Çakır'ın tahliye talebini reddederek, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'İzmir 279 sanık (ilk 270 sanık) Darbe Yapılanması' davası
(24 Aralık 2017, 14:04)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: