Konya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 175'i tutuklu 527 sanığın yargılanmasına devam edildi.
26.11.2017 08:44 Konya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 175'i tutuklu 527 sanığın yargılanmasına devam edildi.
21.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesince, Büyükşehir Belediyesi tarafından özel hazırlanan merkez Meram ilçesindeki Fatih Sultan Mehmet Spor Salonu'nda görülen çatı davası duruşması, tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam etti.
Duruşmaya, sanıklar, avukatları ve sanıkların yakınları katıldı.
Etkin pişmanlıktan yararlanan tutuksuz sanık Ali Fuat Akdağ, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığını, 2013-2016 yılı arasında rütbeli emniyet personeline sohbet hocalığı yaptığını belirtti.
17-25 Aralık sonrası, Bank Asya'ya ciddi miktarda para yatırdığı belirlenen Akdağ, 'Fetullah Gülen'in o tarihlerdeki talimatları doğrultusunda, Bank Asya'nın batmasını önlemek, bankaya yardım etmek amacıyla başka bankalardaki paralarımı çekerek bu bankaya yatırdım.' ifadelerini kullandı.
Tutuksuz yargılanan ve etkin pişmanlıktan yararlanan itirafçı Ali Kudat da örgüt yapılanmasında bölge imamlığı yaptığını ve ByLock kullandığını itiraf etti.
Örgütte 2011-2014 yılı Haziran ayı sonuna kadar çeşitli görevlerde bulunduğunu anlatan Kudat, 'Bu süre içinde çalışmadığım halde birçok farklı şirket üzerinden sigortam yatırıldı.' dedi.
17-25 Aralık'tan sonra örgütün asıl amacını anladığını dile getiren Akdağ, '17-25 Aralık'tan sonra cemaatin asıl hedefinden saptığını, devlete cephe aldığını görünce, bunun kabul edilemeyeceğini görüp ayrılma kararı aldım. Arkadaşlarımızla olan gönül bağımız dolayısıyla bir süre daha ayrılmadım.' diye konuştu.
Örgüte hizmet etmekten pişman olduğunu söyleyen Akdağ, 2015 yılında tamamen bağlantısını keserek memleketine döndüğünü belirtti.
Tutuksuz yargılanan ve etkin pişmanlıktan yararlanan itirafçılardan Alper Göğebakan ise 2005-2016 yılları arasında örgüt içinde olduğunu dile getirdi.
Göğebakan, Konya'da üniversite öğrencisiyken örgüt evlerinde kaldığını belirterek, şöyle konuştu:
'Ortaokul ve lise öğrencilerine ders verdim. Askeri okullara öğrenci hazırladım. Bunlardan biri İzmir'deki askeri okula yerleşti. Onunla irtibatı koparmadım ve yaklaşık iki haftada bir İzmir'e giderek onunla buluştum. Buluşmalarda, Fetullah Gülen'e ait kitaplar okuyor, CD'ler izliyor, namaz kılıyorduk. Bunun amacı örgütün emeği bulunan, askeri okullara yerleştirilen çocukların örgüte bağlılığını devam ettirmekti.'
Eşiyle evliliğinin de örgüt içi bir evlilik olduğunu anlatan Göğebakan, Bylock kullandığını da kabul etti.
Örgütle irtibatını 2016 yılının ağustos ayında kestiğini ileten Göğebakan, şunları kaydetti:
'FETÖ'nün eğitim danışmanı, 'darbeyi cemaat olarak biz yapmadık ama bizim yetiştirdiklerimiz darbenin içinde bulunmuş olabilir' sözünden çok etkilendim. 'Bizim yetiştirdiğimiz talebeler nasıl kendi insanına silah sıkabilir' diye düşündüm. Vatanına, milletine, dinine sahip çıkan bir nesil yetiştirme amacını taşıyanlardandım. Örgüt içinde yer aldığıma pişman oldum. Tüm bildiklerimi anlattım.'
Duruşma, yarın sanıkların dinlenmesiyle devam edecek.
22.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesince, Büyükşehir Belediyesi tarafından özel hazırlanan merkez Meram ilçesindeki Fatih Sultan Mehmet Spor Salonu'nda görülen çatı davası duruşması, tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam etti.
Duruşmaya, sanıklar, avukatları ve sanıkların yakınları katıldı.
Tutuksuz sanıklardan, ilgili iddianamede örgüte eleman kazandırmakla suçlanan Bekir D, 2010 yılına kadar örgütle bağlantısının olduğunu söyledi.
Bekir D, 2010 yılında üniversiteyi kazanıp Artvin'e gidene kadar örgüte ait dershanelerde işçi olarak çalıştığını belirterek, 'Burada gördüklerim örgütten tiksinmeme, hatta daha da fazlasına neden oldu. Bu yüzden ülkeyi ele geçirmeye çalışan bu yapı hakkında bildiğim her şeyi anlattım.' dedi.
'Belli bir miktarının satıldığını hatırlıyorum'
Dershanede çalıştığı sırada velilerden 'kurban parası' toplandığını anlatan Bekir D, şöyle devam etti:
'Ben İmam Hatip Lisesi mezunuyum. Örgütteki birçok uygulama bana ters geliyordu. Velilerin verdiği kurban paralarının çok az bir kısmıyla Kurban Bayramı öncesi kurban kesip, etleri velilere bayramda kesilmiş gibi dağıtılıyordu. Bağış sahiplerine etlerin kurban kesilmişcesine dağıtıldığına şahit oldum. Bir gün öncesinden etlerin hazır olmasının kurban mantığına aykırı olduğunu gördüm. Hatta bu kurban etlerinden belli bir miktarının da satıldığını hatırlıyorum. Özellikle bu olaydan dolayı bu yapıdan tiksindim. Bu konuda da yüzleşmeye hazırım.'
Bekir D, FETÖ yapılanması içinde önemli görevlerde olanların, masum niyetler taşımayanların bugün kendini yapı içinde önemsizmiş gibi göstermeye çalıştığına dikkati çekerek, 'O günün kartalları bugün niye kendini serçe gibi göstermeye çalışıyor anlamıyorum. İsimleri söylendiğinde yer yerinden oynayan kişiler, şimdi kendilerini sade bir vatandaş, sade bir öğretmen gibi gösteriyor.' ifadelerini kullandı.
Örgütle hiçbir zaman gönül bağı kurmadığını, bağlantısını da 2010'da kopardığını savunan Bekir D, '17-25 Aralık'tan önce örgüt karşıtı ve hükümet yanlısı sosyal medya paylaşımlarım da bunu kanıtlamaktadır.' diye konuştu.
Tutuksuz sanıklardan Fatih T. ise 2014 yılına kadar örgütle bağlantısının olduğunu kabul etti.
Etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini dile getiren Fatih T, örgütte önemli görevler üstlenmediğini, sigara içmesi ve kız arkadaşının olmasının örgüt içerisinde sorunlara yol açtığını öne sürdü.
Etkin pişmanlıktan yararlanan tutuksuz sanıklardan İdris E, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinde eğitim gördüğü sırada örgütte çeşitli görevler üstlendiğini söyledi.
Örgütün asıl niyetini önceden göremediğini savunan İdris E, 'Örgütün içinde bulunduğum dönemde bu yapının bir terör örgütü olduğunu göremediğim için pişmanım.' dedi.
Etkin pişmanlıktan yararlanan tutuksuz sanıklardan Şahin G. ise üniversite eğitimi için geldiği Konya'da örgüte hizmet edecek görevler üstlendiğini anlattı.
Kredi Yurtlar Kurumu yurtlarındaki üniversite öğrencilerinin örgüte kazandırılması için çalıştığını itiraf eden Şahin G, ayrıca askeri okullar ve polis okullarındaki öğrencilere yönelik 'şehir dışı talebe mesullüğü' yaptığını kaydetti.
- 'Fetullah Gülen'in kitaplarını okuyor, CD'lerini izliyorduk'
Sanık Şahin G, İstanbul Deniz Harp Okulu'ndaki 2 öğrenciye 'abilik' yaptığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
'20 günde veya ayda bir İstanbul'a gidip, örgüt tarafından önceden belirlenen buluşma evlerinde abilik yaptığım iki öğrenciyle görüştüm. Buluştuğumuzda Fetullah Gülen'in kitaplarını okuyor, CD'lerini izliyorduk. Risale-i Nur ile hadisler de okuyorduk. Örgütün okullara yerleştirdiği bu öğrencilerle örgüt bağını devam ettiriyor, örgütten kopmalarını önlüyorduk.'
Şahin G, 2015 yılının ortasında örgütle bağlantısını kestiğini, istemeden de olsa bu yapıya hizmet ettiği için pişman olduğunu bildirdi.
Tutuksuz sanıklardan Ebru A. da 2009 yılında örgütün dershanelerinde çalışmaya başladığını aktardı.
Bu süreçte, her cuma yapılan öğretmen sohbetlerine katıldığını dile getiren Ebru A, burada Fetullah Gülen'in kitaplarının okunduğunu, CD'lerinin izlendiğini söyledi.
Mahkeme Başkanının, 'Örgüt için yardım topladın mı?' şeklindeki sorusu üzerine Ebru A, 'Yasa dışı hiçbir faaliyete katılmadım.' yanıtını verdi.
Başkanın, '2009-2014 yılları arasında dershanelerinde öğretmenlik yapacaksın ve hiçbir etkinliklerine katılmayacaksın. Biz de buna inanacağız öyle mi?' şeklindeki sorusuna Ebru A, 'Ben yaptıklarımın suç olmadığını düşünüyorum.' cevabını verdi.
Duruşma, yarın sanıkların dinlenmesiyle devam edecek.
23.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesince, Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan merkez Meram ilçesindeki Fatih Sultan Mehmet Spor Salonu'nda görülen çatı davası duruşmasında, tutuksuz sanıklar savunma yaptı.
Duruşmaya, sanıklar, avukatları ve sanık yakınları katıldı.
Tutuksuz sanıklardan, örgütte küçük bölge imamlığı, büyük bölge imamlığı yapmak ve örgüte finans sağlamakla suçlanan Hüseyin B, hakkındaki suçlamaları kabul etti.
Etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini belirten Hüseyin B, örgütle bağlantısının Kahramanmaraş'ta 2003 yılında üniversite öğrencisiyken başladığını söyledi.
Öğrencilik yıllarının başında Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait yurtlarda kaldığını anlatan Hüseyin B, sonrasında FETÖ'nün öğrenci evlerinde kalmaya başladığını belirtti.
Burada ev abisi, bölge talebe sorumlusu görevlerini üstlendiğini dile getiren Hüseyin B, 2009 yılında okuldan mezun olunca Konya'da örgüte ait bir yurtta çalışmaya başladığını ifade etti.
Hüseyin B, 'Konya'da 2009-2013 yıllarında büyük bölge imamlığı, küçük bölge imamlığı ve mütevellilere yönelik sohbet hocalığı yaptım. Mütevellilerden örgüt için bağış topladım. En fazla hizmette bulunan mütevelliye, Fetullah Gülen'in 'mal varlığını bereketlendireceği' iddiasıyla gönderdiği 1 dolar veriliyordu.' diye konuştu.
'Bize 'değiştirin' diyorlardı, değiştiriyorduk'
Mahkeme Başkanının örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kayıtlarını sorması üzerine Hüseyin B, üzerine kayıtlı 3 telefon numarası olduğunu söyledi.
Mahkeme Başkanının, HTS kayıtlarına bakarak, 'Bu numaraların birine ağustos, birine eylül, diğerine ekim ayında ByLock yüklenmiş. Her ay neden telefon numaranı değiştiriyordun? Hepsini kendin kullandığına emin misin?' sorusunu yönelttiği sanık, 'Evet, ben kullandım. O zamanlar bize 'değiştirin' diyorlardı, değiştiriyorduk.' yanıtını verdi.
'Doktorlar konusunda da hassas olmalıyız'
Tutuksuz sanıklardan Hikmet G. de Endonezya'da 2001- 2004 yıllarında örgüt abiliği yaptığını belirterek, şöyle konuştu:
'Daha sonra Konya'da doktorlara yönelik abilik yaptım. Endonezya'da görev yaparken 2 defa Amerika'ya giderek Fetullah Gülen'i ziyaret ettim. Ziyaretim esnasında, Gülen bana 'Yurt dışında doktorlar konusunda hassas değiliz, öğretmenler konusunda hassas olduğumuz kadar doktorlar konusunda da hassas olmalıyız.' diyerek, yurt dışında hastane yapılması tavsiyesinde bulundu. Tavsiyenin ardından Kuzey Irak'ta hastane açıldı.'
Konya'da Mevlana Üniversitesinin kuruluş çalışmalarında görev aldığını dile getiren Hikmet G. şunları kaydetti:
'2007 yılında, eski samimiyet kalmadığı için cemaat olarak bildiğim örgütten ayrıldım. Endonezya'da kendi işimi kurup, örgütle bağlantımı kestim. Türkiye'ye dönme kararı aldığım zaman şirket hisselerini satarak yüklü miktarda parayı Bank Asya'ya yatırdım. Bunu yaparken bankayı kurtarma amacı taşımıyordum. Devletime zarar verecek hiçbir faaliyette bulunmadım. İstemeyerek de olsa, terör örgütü olduğunu çok sonra öğrendiğim bu yapıya hizmet ettiğim için pişmanım.'
'Birçok insanın hayatını kararttılar'
Tutuksuz yargılanan Rıdvan A. da 2009-2013 yıllarında Konya'da örgüte ait evlerde kaldığını, bölge talebe mesullüğü ve bölge imamlığı yaptığını anlattı.
Rıdvan A, 2015 yılında memleketi Elazığ'a döndüğünü belirterek, '17-25 Aralık'tan sonra örgütle ilgili şüphelerim başlamıştı. 15 Temmuz'dan sonra gerçek yüzleri ortaya çıkınca tamamen ayrıldım. Buraya eğitim için gelmiştim ama hayatımı kararttılar. Sadece benim değil, birçok insanın hayatını kararttılar. Bu milletin ahını aldılar. Başka terör örgütleriyle bağlantıları ortaya çıktıkça daha da iğreniyorum.' ifadelerini kullandı.
Duruşma, 28 Kasım Salı gününe ertelendi.
Paralel yapı-21 Temmuz (2017) 'Konya 527 sanık Hava Kuvvetleri Yapılanması ve Darbeye destek' davası
(26 Kasım 2017, 08:44)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: