Adalet Bakanlığı, İrtica ile Mücadele Eylem Planı´na uygun olarak Erzincan´da İsmailağa cemaatine yönelik soruşturma başlattığı iddia edilen Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında görevi kötüye kullanmak, imar kirliliğine neden olmak ve resmi belgede sahtecilik suçlamalarıyla dava açtı. Bakanlığın 30 Kasım tarihli kovuşturma izni ile hazırlanan iddianamede şüpheli Başsavcı Cihaner´in 26 yıla kadar hapsi isteniyor. 2008 yılında Adalet Bakanlığı tarafından Ergenekon kapsamında haklarında teknik takip başlatılan savcı ve hakimler arasında Cihaner´in de adı geçiyordu. 27 Ekim 2009 tarihinde Erzincan´daki Çatalarmut baraj gölünde bulunan çok sayıda el bombası ve mühimmat soruşturmasını yürüten Erzurum Cumhuriyet Savcılığı da Islak İmzalı Komplo Belgesi´nin Erzincan´da uygulamaya konulduğu şüphesiyle elde ettiği bilgileri İstanbul´daki Ergenekon savcılarına göndermiş, Erzincan´da bu kapsamda üç jandarma görevlisi tutuklanmıştı.
FLAŞ!!! Islak İmza uygulayıcısı başsavcıya dava
Adalet Bakanlığı, İrtica ile Mücadele Eylem Planı´na uygun olarak Erzincan´da İsmailağa cemaatine yönelik soruşturma başlattığı iddia edilen Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında görevi kötüye kullanmak, imar kirliliğine neden olmak ve resmi belgede sahtecilik suçlamalarıyla dava açtı. Bakanlığın 30 Kasım tarihli kovuşturma izni ile hazırlanan iddianamede şüpheli Başsavcı Cihaner´in 26 yıla kadar hapsi isteniyor. 2008 yılında Adalet Bakanlığı tarafından Ergenekon kapsamında haklarında teknik takip başlatılan savcı ve hakimler arasında Cihaner´in de adı geçiyordu. 27 Ekim 2009 tarihinde Erzincan´daki Çatalarmut baraj gölünde bulunan çok sayıda el bombası ve mühimmat soruşturmasını yürüten Erzurum Cumhuriyet Savcılığı da Islak İmzalı Komplo Belgesi´nin Erzincan´da uygulamaya konulduğu şüphesiyle elde ettiği bilgileri İstanbul´daki Ergenekon savcılarına göndermiş, Erzincan´da bu kapsamda üç jandarma görevlisi tutuklanmıştı.
Adalet Bakanlığı´nın düzenlediği fezlekeyle en yakın ağır ceza mahkemesi olarak Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi´nde açılan davanın iddianamesinde Erzurum ve Erzincan Cumhuriyet Başsavcılıkları arasındaki yetki tartışmalarına da yer verildi. İsmailağa Cemaati ile ilgili soruşturmayı uzun süren yetki tartışmalarının ardından örgütün silahlı olduğunu belirten bir ihbar mektubunu gerekçe gösteren Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı´nın almasından sonra, Fethullah Gülen cemaatiyle ilgili soruşturma dosyasını da Erzincan´dan istediği iddianameyle ortaya çıktı. İddianamede Cihaner hakkında ?Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı´nın ilgili şahıslar hakkında (teknik takip, adli dinleme) bulunup bulunmadığının araştırılarak gönderilmesini talep ettiği halde, yaptığı soruşturmayı gizleyerek bulunmadığı şeklinde yazı gönderttiği ve soruşturmaya devam ettiği...? ifadeleri yer aldı.
İddianamedeki suçlamalar
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı´nın başlattığı iki cemaate yönelik iki ayrı soruşturmayla ilgili Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı´nın yetkisinde olduğu değerlendirilerek bilgi talep etmesine rağmen soruşturmayı gizlemek, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilen, bir kamu görevlisinin kaleme aldığı öne sürülen şikayet dilekçesinde Fethullah Gülen taraftarı dini grubun şeriat ihtilali planladıkları dile getirilmesine bu iddianın Erzurum yetkili cumhuriyet savcılığının yetki alanında olmasına rağmen yazışmaları sürdürerek ısrarla soruşturmaya devam etmek, Yıllık iznini kullanıp döndükten sonra 22 Eylül 2008 tarihinde göreve başlamasına rağmen 20 Eylül Cumartesi günü göreve başlamış gibi 22 Eylül´de bakanlığa telgraf çektirerek resmi evrakta sahtecilik yapmak, Resmi bir ödenek olmadığı halde adliye lojmanlarının bahçesine, haklarında kamu davaları bulunan üç kişinin de yardımlarıyla ilgili yerlerden yapı izni almadan, bilirkişi raporuna göre imar mevzuatına aykırı ölçülerde 101 metrekarelik alana kameriye yaptırarak imar kirliliğine neden olmak, yargı camiasının saygınlığına ve tarafsızlığına gölge düşürmek. Başsavcı Cihaner iddianameye itiraz edecek, itirazın reddi halinde yargılama Yargıtay´da yapılacak. ( Hürriyet)
O iki savcı Radikal´e konuştu
Radikal, ´İsmailağa soruşturması´yla başlayıp üç askerin tutuklanmasıyla süren krizin iki tarafı; Erzincan ve Erzurum savcılarıyla konuştu Erzincan Başsavcısı Cihaner: Hayati tehlike bile gündemde... Erzurum Savcısı Şanal: Tutuklanan askerler, İrtica Eylem Planı´nı uyguluyordu... Erzincan´da İsmailağa ve Fethullah Gülen cemaatleri hakkında başlattığı iki soruşturma sonrası hakkında üç idari soruşturma açılan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner ile Cihaner´in açtığı İsmailağa soruşturmasını, yetkinin kendisinde olduğu savıyla alan ve soruşturmada görevli üç istihbaratçı jandarma görevlisine tutuklama isteyen Erzurum Ağır Ceza Savcısı Osman Şanal, Radikal´in sorularını yanıtladı. Şanal, üç jandarmanın Dursun Çiçek´in imzasını taşıdığı belirtilen ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´nı Fethullah Gülen grubunu hedef alarak uyguladıkları ve dolayısıyla Ergenekon´a üye oldukları iddiasıyla tutukladığını açıkladı. Erzincan Başsavcısı Cihaner ise üç istihbaratçı jandarmadan ikisinin İsmailağa´da görev aldığını, Gülen soruşturmasını ise iddia edilenin aksine jandarma değil, polisle yürüttüğünü söyledi.
Cihaner: Gülen soruşturmasını polisle yaptım
MAĞDURUM: Suç iddiasının mağduru olarak açıklamayı yapıyorum. Yürüttüğüm soruşturmaların başından beri cunta iddialarıyla bağlantılı akıl dışı iddialar yayınlanıyor. Soruşturmayı ben resen başlattım. Bir ihbar dilekçesi yok. 2007´de ne misilleme yapılacak bir Ergenekon ne de darbe planı vardı. Olsa da ne benim hukukçu geçmişim bu tarz bir manipülasyona izin verir ne de bir güçten etkilenirim. CEBİR YOK DERKEN: İsmailağa´da Erzurum´la olan görev uyuşmazlığımın kökeni şu: Cebir kullanmayan bu tip örgütlenmelere karşı TCK´nın 220. maddesi geçerlidir. Ben bir yandan bunu iddia edip Erzurum´daki savcılığın yazılarına direnirken; bir yandan el altında yapılanmayı silahlı gibi göstereceğim. Bu olacak şey değil! KARARLARI BEN ALDIM: Bu soruşturmadaki kararlar benim tarafımdan alındı. Jandarma, ´Biz bunu başlatalım, şurada şunu yapalım´ demedi. En fazla öneri düzeyindedir. GÜLEN´DE POLİS GÖREVLİ: Fethullah Gülen soruşturmasında jandarmaya verdiğim görev yoktur. Polisle yürütüyorum o soruşturmayı. Jandarmaya verilmiş bir görev yoktur ki delil uydursun. BAKANI DİNLEMEDİM: Bakanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı´nı dinlemiş, deniyor. Böyle bir dinleme yok. Bakan´ı nasıl soruşturulacağı açıktır; ki iyi bir hukukçuyum, bilirim. Birtakım konuşmalara rastlanmıştır ama korunması olup doğrudan dinlenilen kimse yok. Bunu söylemek için idiot (aptal) olmak gerekir. ASKERLER İSTİHBARATTA GÖREVLİ: İsmailağa soruşturmasında bu arkadaşlar istihbaratta görevliydi. Ancak dinlemeleri yapan onlar değildi. Zaten dinleme TİB üzerinden oluyor. Bunlar işin mutfağında görev aldılar. İstihbarat babında katkıları olmuştur. HAYATİ TEHLİKE: Dediğim gibi, bir başsavcı olarak değil, mağdur olarak söylüyorum. Adalet Bakanlığı müfettişlerinin dört -beş aylık soruşturmalarından tutun, hiç dayanağı olmayan yayınlara kadar... Bu soruşturmaya başladığım andan itibaren hayati tehlike dahil her şeyin gündemde olduğunu düşünüyorum. BEDEL ÖDÜYORUM: Bu bir bedel. Yaptığım soruşturmaların bedelidir. Bugüne kadar her görev yaptığım yerde en ağır suçlarla mücadele etmişimdir. Bu tarz, basın ve bazı bürokratik mekanizmalar kullanılarak yapılan saldırıyı ilk kez görüyorum. Faili meçhullerle ilgili soruşturma sürecinde bile bunu yaşamamıştım.
Şanal: İsmailağa ile ilgili davayı açan savcı benim
İSMAİLAĞA´YI KOLLAMADIM: Sizin haberinizde ´Radikal´de 1 Aralık´ta yayınlanan ´Gel de çık işin içinden´ başlıklı manşet) kullandığınız ?Osman Şanal dosyayı Erzincan´dan zorla aldı? ifadesine itirazım var. Sanki İsmailağa Cemaati´ni koruyup kolluyormuşum gibi bir durum yaratmışsınız. İsmailağa ile ilgili davayı açan savcı benim. Öyle olsa bu olmazdı. CMK 250 ile yetkili mahkemede bu dava derdest durumda. Öyle bir ifade kullanmışsınız ki suçlar azaltıldı, sanıkları azaltıldı demişsiniz. İsmailağa´yla ilgili 200´ün üzerinde şüpheli vardı. Ben sanıkların sayısıyla ilgilenmem. Hakkında delil olan sanık sayısıyla ilgilenirim. İsterse bin olsun sanık sayısı. Onlar hakkında takipsizlik vermek de savcının görevi. Onları haksızca suçlamak, insan haklarına aykırıdır. Hakkında delil olmadığını düşündüğüm kişilerle ilgili takipsizlik kararı verdim. Verdiğim karara itiraza eden olmadı. İHBAR EDENLERİ ARAŞTIRDIM, BULAMADIM: (İsmailağa´nın silahlı örgüt olduğu yönünde gelen, dosyanın Erzurum´a taşınması için bizzat cemaat tarafından gönderildiği iddia edilen ihbar mektubuyla ilgili) Ben bilemem nereden geldiğini. Elime gelen delileri kullanmak zorundayım. İhbarı yapanları bulamadım. Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner diyor ki ´Cemaat´ yaptı. Nereden biliyorsun kardeşim! Senin yanında mıydı yaparken! Benim görevim, somut bilgiler içeren ihbar mektubu olduğunda görevimi yapmak. DAVA 309´DAN AÇILDI: Ben bu davayı 309. maddeden açtım. Bu madde, silahlı örgütü düzenleyen 314. maddeyi de içerir. 309. maddeden dava açıldığında ayrıca silahlı örgüt kurmaktan cezalandırılması istenmez. Çünkü maddenin içinde zaten vardır. JANDARMALAR EYLEM PLANI´NDAN TUTUKLANDI: Erzincan Jandarma İstihbarat´ta görevli olan üç jandarma, İrticayla Mücadele Eylem Planı´nı Fethullah Gülen Cemaati için uyguladıkları için ve dolayısıyla Ergenekon terör örgütüne üye olmaktan tutuklandılar. Soruşturmanın merkezinde, Fethullah Gülen Cemaati var. Yani üç jandarma, Gülen Cemaati´ne yönelik yapmayı düşündükleri davranışları yüzünden tutuklandı.
İSMAİLAĞA İLE İLGİSİ VAR MI: (Askerlerin İsmailağa soruşturması kapsamında yaptığı davranışlar da suçlamalar arasında mı?) Yorum yok. O konuda bir şey söylersem dosya içeriğine girmiş oluruz. GİZLİ TANIK: Gizli tanık sayısı ikiden çok ve başka suçlamalar da var. ÇİÇEK´LE BİRLEŞEBİLİR: Dosyayı kısmen, Ergenekon´u soruşturan İstanbul Başsavcılığı´na gönderdim. Orada, Dursun Çiçek´le ilgili soruşturmayla birleşip birleşmeyeceğini zaman gösterecek. Muhtemelen birleştirilecek. Bu soruşturmayı ihbarlar doğrultusunda resen başlattım. CİHANER DE SORUŞTURULUYOR MU: (Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in bu planda yeri var mı? Cihaner de soruşturuluyor mu?) Yorum yok. O konuda bir şey söyleyemem. ( Radikal)
Ergenekon´un karşısına çıkarılmak istenen soruşturmanın iki yıl gizlendiği ortaya çıkmıştı
Ergenekon´da inceleme kapsamına alınınca İsmailağa Cemaati´ni hedef alan büyük bir soruşturma başlatan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner´in, soruşturmayı tam 2 yıl Adalet Bakanlığı´ndan gizlediği ve illegal bir biçimde yürüttüğü, polis bölgesinde bulunan şüphelilere yönelik arama, el koyma, ifade alma gibi tüm işlemleri jandarmaya yaptırdığı ortaya çıkmıştı. Savcı İlhan Cihaner´in İsmailağa soruşturmasını 2009´da birden resmileştirmesi ve illegal biçimde, polis yerine jandarma aracılığıyla delil toplamaya çalışmasının altında, zaten çok yakında hakkında Ergenekon soruşturması yürütüldüğünün ortaya çıkacağını düşünerek tıpkı Sincan Hakim Osman Kaçmaz´ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´ü işin içine karıştırmasında olduğu gibi Ergenekon soruşturmasına karşı ´ön alma´ taktiği izlediği şüphesi ortaya çıkmıştı.
İsmailağa cemaat evlerinde sadece din eğitimi değil silahlı eğitim de yapılıyor izlenimi verebilmek için sahte deliller oluşturma çabası kameralara yakalanmıştı
Muhtarlar binbaşıyı kameraya almış
Savcı İlhan Cihaner´in emrinde çalışan ve birkaç gün önce tutuklanan Erzincan İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Nedim Ertan´ın sahte delil ve tanık üretme faaliyetleri, bir muhtarın itirafıyla ortaya çıktı. Binbaşı Nedim Ertan´ın muhtarlara baskı yaparak sahte delil üretme faaliyetlerinin kamera ile kaydedildiği öğrenildi. Binbaşının Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir operasyon için baskı ve tehdit yöntemlerini kullanmak suretiyle, ?sahte delil ve sahte tanık? oluşturma ithamıyla gözaltına alındığı ortaya çıktı. İstihbaratçı Binbaşı Nedim Ertan´ın, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner tarafından yürütülen ve Adalet Bakanlığı´na 2 yıl bilgi verilmeden sürdürüldüğü için soruşturma konusu olan Medine Vakfı´na yönelik operasyonla ilgili olarak bazı köy muhtarlarını önceden hazırlanmış ve ihbar süsü verilmiş yazılı metinleri zorla ve tehdit yöntemlerini kullanmak suretiyle imzalattığı belirlendi. Bu durumdan rahatsız olan bazı muhtarların daha sonra adli makamlara başvurmaları üzerine ortaya çıkan skandalın, kamera kayıtları ile tespit edildiği belirlendi. Önceden hazırlanarak bazı muhtarlara imzalatmaya çalışılan ihbarda cemaat evlerinde sadece dini eğitim verilmediği, silahlı eğitimin de yaptırıldığı yönünde ibarelerin bulunduğu öğrenildi.
Sahte delil sahte tanık
Gerçeğe aykırı beyanda bulunmaya zorlanan muhtarların yargıya başvurmaları üzerine soruşturma açıldığı belirlendi. Yapılan soruşturmada özel yetkili Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir davayı etkilemek amacıyla, ?Sahte delil ve sahte tanık? oluşturulma girişimi ortaya çıkarıldı. Erzincan İl Jandarma Alay komutanlığı görevlilerinin aynı maksatla görüştüğü muhtarlar adliyeye sevk edilerek ifadelerine başvuruldu. Muhtarların aynı yönde ifade vermeleri üzerine Erzincan´da İl Jandarma Alay Komutanlığı´nda görevli İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Üsteğmen Ersin Ergut ile Başçavuş Orhan Esirger yapılan sorgulamanın ardından tutuklanarak Erzurum Askeri Cezaevi´ne konuldu.
(04 Aralık 2009, 15:26)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Erzincan´da savcı İlhan Cihaner ve Jandarma´nın ´ıslak imza´ operasyonları
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi