İzmir 272 sanıklı Darbe davası

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu ve 272 sanığın yargılandığı davada tanıkların dinlenilmesine devam edildi.

11.11.2017 17:46 İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu ve 272 sanığın yargılandığı davada tanıkların dinlenilmesine devam edildi.

06.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince, Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. TBMM'yi temsilen AK Parti İzmir Milletvekili Kerem Ali Sürekli de kısa bir süre duruşmayı takip etti.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, sanık eski Jandarma Binbaşı Erdal Gün'ün de tanık olarak dinlenilmesini istediği tanık Polis Başmüfettişi Fatih Çankaya, ifadesinde, 15 Temmuz'da terörle mücadeleden sorumlu il emniyet müdür yardımcısı olduğunu belirterek sanık hakkında bildiklerini aktardı.

Çankaya, Gün'ün FETÖ ile bağlantılı olduğunu FETÖ'nün darbe girişimi soruşturmasında 'Şapka' kod adıyla gizli tanıklık yaptıktan sonra mahkeme sürecinde kimliğini açıklayan eski Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı Kurmay Başkanvekili Albay Hakan Bıyık'tan öğrendiğini belirtti.

-Örgütte darbe hazırlığı olduğunu itirafçı söylemiş

Çankaya, Bıyık'ın ifadesinde 'dönemin İl Jandarma Komutanı Albay Hasan Koçyiğit'in darbeyi engelleyici bir şey yapması halinde onu derdest etme görevi Erdal Gün'e verilmişti' dediğini kaydederek, 'Erdal Gün darbe gecesi birkaç kişiyle birlikte Koçyiğit'i derdest edecekti. Konuyu savcılığa intikal ettirdik. Darbecilere operasyon yapan birimin başında ben vardım. Darbeyi darbe gecesi 21.30'da Cumhurbaşkanının koruma ekibinden komiser arkadaşımın aramasıyla öğrendim. 'Beyefendinin emniyetini alın' dedim. Örgüt içerisinde gizli tanıklık yapan 'Yeğen' kod adlı itirafçı örgütte hazırlık olduğunu 2016 yılının Mart ayında söylemişti. Hareketliliği görünce darbe olduğunu anladık. İlimizde çok fazla hareketlilik olmadı. Çiğli'de hava araçlarının uçuşuna engel olamadık. Darbeyi öğrenir öğrenmez güvenlik tedbirlerinin alınması için talimat verdim.' diye konuştu.

Söz alan sanık Gün ise Albay Koçyiğit'i alma gibi bir görevden haberi olmadığını iddia ederek gizli tanığın yanlış beyan verdiğini öne sürdü.

Tanık Çankaya, 'Hakan Bıyık bildiğinin yüzde 80'ini samimi olarak anlattı. Korudukları olmuştur. Bize yardımcı oldu. İtirafçı oldu. 15 Temmuz'un planlayıcılarındandır. Adil Öksüz'ün ekibindendir. Önemli tanıktır. İlk başta Ankara'da darbenin planlandığı evle ilgili ifade aldık. İfadenin ilerleyen zamanlarında Erdal'ı söyledi. Bıyık, Erdal Gün'ü darbeden bir gün önce aradığını ve Foça'daki Burger King'te darbe gecesinin ayrıntılarını konuşmak için buluştuklarını söyledi. Gün ise Foça'da ölen bir albayın ölümüyle ilgili konuşmak için gittiklerini söylüyor. Erdal'ın doğruyu söylemediğini düşünüyorum.' ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı, Gün'ün, Fatih Çankaya'ya yaptığı soruşturmaların usullerine ilişkin sorular sorması üzerine, 'Yine sanık var gibi sorular soruyorsun. Başka sorun varsa sor, yoksa söz hakkı vermeyeceğim.' dedi.

Gün'ün aralıklarla benzer sorulara devam etmesi üzerine mahkeme başkanı Gün'ü dosyanın esasını etkileyecek konular dışında sorular sorduğu ve uyarılarını dikkate almadığı gerekçesiyle salondan çıkarttı.

Tanık İl Emniyet Müdür Yardımcısı Muhsin Aydemir, 15 Temmuz'da terörle mücadele şube müdürü olarak görev yaptığını belirterek Erdal Gün'ün gözaltına alınma sebebinin Hakan Bıyık'ın ifadeleri olduğunu söyledi.

Gün'ün avukatı tanığa, 'Gün ile çalıştığınız dönemde bir şey hissettiniz mi' sorusuna 'Örgütün özünde kendini gizlemek var. Onu tespit etmek çok kolay bir şey değil.' yanıtını verdi.

Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek duruşmayı yarına erteledi.

09.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince, Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada tanık olarak dinlenen Foça Jandarma Komando ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Semih Okyar, 15 Temmuz 2016'da Bornova 2. Jandarma Komando Tugay Komutan Vekili olarak görev yaptığını hatırlattı.

Darbe girişimi günü sabahı otobüsle ailesinin bulunduğu Bodrum'a gittiğini belirten Okyar, o akşam çarşıdaki kafeteryada televizyondan eski Boğaziçi Köprüsü'nün askerlerce tek yönlü trafiğe kapatıldığını ve uçakların alçak uçuş yaptığına ilişkin haberleri görmesinin ardından olayları anlamaya çalıştığını dile getirdi.

Halkın telaş ve korku halinde sağa sola koşturduğuna şahit olduğunu anlatan Okyar, şöyle konuştu:

'İzmir Emniyet Müdür Yardımcısı Fatih Çankaya, saat 22.30 sıralarında beni arayarak bunun bir darbe olduğunu söyledi. Daha sonra tutuklu sanık Bornova 2. Jandarma Komando Tugayında görevli eski Kurmay Yarbay Bülent Eryılmaz ile görüştüm. Bana, 'Durumu anlamaya çalışıyorum, personeli karargaha çağırıyorum, birliği topluyorum.' diye söyleyince, 'Kimseyi çağırma, ben de geliyorum.' dedim. Eryılmaz'ın ses tonundan kötü bir durumun olduğunu hissettim. Bodrum'da ailemin güvenliğini sağlamak için bir arkadaşın tavsiyesiyle bir eve gittik. Şarjım bitince arkadaşımın cep telefonuyla yaptığım görüşmelerde birliğimin güvenliğini almaya çalıştım. Bu telefon trafiğinde eski Yarbay Eryılmaz bana, 'Sen hainsin, yarın asılacaksın.' dedi. Ben de bunun üzerine 'Yarın kimin hain olduğunu, kimin asılacağını göreceksin.' dedim. Telefonu kapattıktan sonra emrindeki komutanları arayarak birliğe gelmemeleri konusunda emir verdim.'

Tuğgeneral Okyar, o an birlikte bulunan komutanların fotoğraflarını WhatsApp üzerinden İl Emniyet Müdür Yardımcısı Çankaya'ya yolladığını belirtti.

Zırhlı araçlar ve cephaneliğin anahtarının güvenli bir yere alınması konusunda emir verdiğini söyleyen Okyar, 'Yaklaşık 150 askerin emniyetini almak için birliğin yanındaki ormanlık alana çıkartılması talimatı verdim. Darbe girişiminde bulunan 2 komutanın daha sonra bu askerleri bulmak için ormanlık alana geldiğini öğrendim. Ben de yaklaşmaları halinde ateş açılması emrini verdim.' diye konuştu.

Okyar, Bodrum'dan yola çıkmadan önce Özdere'deki askeri kampta bulunan emekli Korgeneral Ata Kalkan ile telefonla konuştuğunu dile getirerek, görüşmede kendisine orasının güvenli olmadığını anlattığını kaydetti.

'Gaziemir'de yaşayan kardeşim sizi almaya gelebilir.' şeklindeki sözü üzerine Kalkan'ın, 'Eşim ve çocuğum da yanımda hiçbir yere gitmiyorum. Asıl sen kendine dikkat et.' dediğini ifade eden Okyar, şunları söyledi:

'Komutanım, en azından bulunduğunuz yerden uzaklaşıp denize girin.' diye uyardım. Saat 01.10 civarında Kalkan'ın kaçırıldığını öğrendim. Onu kaçıranların kimler olabileceğine ilişkin bilgiyi de Çankaya ile paylaştım. İlerleyen saatlerde de Kalkan'ı kaçıran ekip ile tutuklu sanıklar eski Kurmay Yarbay Eryılmaz ve eski Binbaşı Fatih Sarıçay teslim oldu.

İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hasan Koçyiğit ile önce İzmir Valiliğine, sonra da Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in yanına giderek durum değerlendirmesi yaptık.'

Tuğgeneral Okyar, ertesi gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişiminde bulunan FETÖ mensubu askerleri yakalamak için Marmaris'e giden askeri personeli komuta ettiğini kaydetti.

Mahkeme başkanının, 'Tutuklu sanık Eryılmaz'a 'darbe oluyor.' diye bir bilgilendirmede bulundun mu?' sorusu üzerine Okyar, 'Eryılmaz, bana 'Genelkurmay Başkanlığından gelen bir sıkıyönetim direktifi emri var. Bunu anlamaya çalışıyorum. Buna göre hareket edeceğiz. Sen de göreve gel, birliği topluyorum.' dedi. Ben de 'Sen kimsin, benimle böyle konuşuyorsun. Birliği kesinlikle toplamayacaksın.' dedim.' diye cevap verdi.

Duruşmada daha sonra bazı sanık avukatları, Okyar'a soru yöneltti.

Darbe girişiminin yaşandığı gece, emekli Korgeneral Ata Kalkan'ı Menderes ilçesindeki Özdere Askeri Kampı'ndan alarak derdest eden ekibin başındaki asker olan tutuklu sanık eski yarbay Faik Baran'ın, Tuğgeneral Okyar'a sorular yöneltmesinin ardından Mahkeme Başkanı, 'Burada ifade veren Tuğgeneral Semih Okyar sanık değil, tanıktır. Sorularınızı ona göre sorun.' uyarısında bulundu.

Suçlu olmadığını ve o gece pişmanlık duyacağı bir şey yapmadığını ileri süren Baran, 'O gece, Okyar ile yaptığım telefon görüşmesinde, sadece oyuna getirildiğimizi söyledim.' dedi.

Tutuklu sanık eski binbaşı Fatih Sarıçay ise ifadelerinde çelişkiler olduğunu ve kimseyi aramadığını iddia ettiği Tuğgeneral Okyar'a 'O gece beni neden aramadınız?' şeklinde soru yöneltti.

Tuğgeneral Okyar, soruyu 'O gece, kimlerle cep telefonundan görüşme yaptığıma ilişkin 8 sayfalık bir kayıt var. Benim bir beynim var. Sonuç olarak herkesi aramadım. Ben de o zaman, o gece kışlanın nöbetçi amiri olmana rağmen beni neden aramadın? diye soru sorarım. Keşke beni arasaydın Fatih.' şeklinde yanıtladı.

Mahkeme heyeti, duruşmayı 13 Kasım'a erteledi.

İDDİANAME

İddianamede, Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu 267 sanığa, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, Cumhurbaşkanına suikaste teşebbüs etme' suçlamaları yöneltilmişti.

Daha sonra hazırlanan ek iddianame ve dosyaları birleştirilen 5 kişinin daha dosyaya ilave edilmesiyle sanık sayısı 272'ye yükselmişti.

Yargılananlar arasında tamamı TSK'dan ihraç edilen, 'yurtta sulh konseyi'nce Manisa ve İzmir'de sözde 'sıkıyönetim komutanı' ilan edilen tutuklu sanıklar Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, NATO Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil, Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur, Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural, Amfibi Gemiler Komutanı Tuğamiral Erdal Ergün, Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ile Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez de bulunuyor.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'İzmir 272 sanık Darbe Yapılanması' davası

(11 Kasım 2017, 17:46)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: Göster/Gizle

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=11675