Düzce'de, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantısı olduğu tespit edilerek KHK ile kapatılan Düzceli Sanayici ve İşadamları Derneği (DÜSİAD) yönetici ve üyelerinin aralarında bulunduğu 27'si tutuklu 52 sanığın yargılanmasına devam edildi.
04.11.2017 16:06 Düzce'de, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantısı olduğu tespit edilerek KHK ile kapatılan Düzceli Sanayici ve İşadamları Derneği (DÜSİAD) yönetici ve üyelerinin aralarında bulunduğu 27'si tutuklu 52 sanığın yargılanmasına devam edildi.
01.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesince yeni inşa edilen salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Tutuklu sanık İlhan Celiloğlu savunmasında, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Devlet okullarında okuduğunu anlatan Celiloğlu, 'FETÖ'nün dershanelerine gitmedim, burs almadım. Liseden sonra 2006 yılına kadar kendi şirketimde çalıştım. 2006 yılında babam şirketten bana ve kardeşlerime yüzde 33 hisse verdi. 2013 yılında Pensilvanya'ya davet edildim, Fetullah Gülen'i ziyarete gittik. Fetullah Gülen'in kaldığı çiftlikte üç gün kaldık. Kendisiyle birebir temasımız olmadı, namazdan namaza görürdük. Çeşitli eyaletleri gezdik. Ben örgüt üyesi değilim. Cemaate yakınlığım vardı ama suç ve terörle bağlantısını bilmem, kandırılmışız. Devletimizin bu yapıyı terör örgütü ilan etmesinden sonra bildiğim her şeyi anlatmak benim boynumun borcudur.' diye konuştu.
Kapatılan derneğin eski başkanı olan ve halen firari durumda olan Eyüp Çakır'ın kardeşi Muhammet Çakır da, 'yurt dışına kaçarken yakalandı' iddiasını kabul etmeyerek, 'Ben ticaret kanunu kapsamında ticaret yapan bir insanım. Devlete milyonlarca lira vergi verdim. Şirketlerime kayyum atandıktan sonra dinlenmek için tatile Marmaris'e gittim. Bana yurt dışına kaçma gibi bir davet gelmedi. Yurt dışına çıkarken yakalandığım doğru değildir. Öyle bir şey yapmadım. Ağabeyim Eyüp Çakır ve arkadaşları hep birlikte orada yatırım yapmak için Etiyopya'ya gitti diye biliyorum. Benim kaçmak gibi bir niyetim yoktu, kaçmak istesem kaçardım. Ağabeyim kaçtığı için tutuklandığımı ve zoraki olarak dosyaya sokulduğumu düşünüyorum. Suçsuzum.' diye savunma yaptı.
Savunma yapan diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmedi.
Duruşma, yarın sanıkların savunmalarının alımıyla devam edecek.
02.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesince yeni yapılan salondaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Tutuksuz sanık Veysel Celiloğlu savunmasında, FETÖ örgütü ile hiç bir şekilde bağlantısı olmadığını, ağabeyi yüzünden tutuklandığını ve 5 ay cezaevinde kaldıktan sonra engellilik durumundan salıverildiğini söyledi.
'Hiç bir zaman Fetullah Gülen şarlatanının sempatizanlığını yapmadım' diyen Celiloğlu, 'Benim bu örgütle hiç bir bağım, yakınlığım yok. Dosyada tutuklu bulunan ve ağabeyim İlhan Celiloğlu sohbetler düzenler, arkadaşlarını çağırırdı. Hep zengin insanlar gelirdi bu sohbetlere, toplantılara.' dedi.
Mahkeme Başkanı Ferhan Acar'ın, 'Sen bu toplantılara, sohbetlere katılmadın mı?' şeklindeki sorusunu Celiloğlu, 'Ben hep zenginlerin sohbete, toplantıya geldiğini görünce 'Bunların içinde niye hiç garip ya da fakir yok' diye düşünerek katılmadım. Benim onlarla işim olmazdı. Ben bizim şirketin işleyişiyle ilgileniyordum, sohbetlere de toplantılara da katılmıyordum.' diye cevapladı.
Eşinin, 'İlhan ağabey, 15 Temmuz akşamı TRT spikeri darbe bildirisi okurken 'Oh be, işte bu.' dedi.' diye ifade verdiğini ve ağabeyinin bunu reddettiğini anlatan Celiloğlu, şöyle konuştu:
'Ağabeyim, eşimin ruh hastası olduğunu söyleyerek, olayları abarttığını iddia etti. Eşimin ruh hastası olduğu doğru değildir. Ruh hastası birine ehliyet vermezler. Bu iddiayı kabul etmiyoruz. Ağabeyim İlhan Celiloğlu cemaatin içindeydi. Cemaatin sempatizanıydı, bu sebepten dolayı da kamuoyunda ailemiz cemaatçi olarak tanındı. Ağabeyim yüzünden ailemizin ismi karalandı. Ayrıca benim için suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama gibi bir suçlama bulunuyor. Ailemizde, babamdan bile baskın olan İlhan ağabeyimdi. Para işlerini de o yönetirdi hep, benim söz hakkım yoktu. Ağabeyim İlhan Celiloğlu önümüze ne koyarsa imzalardık.'
Savunma yapan diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları reddetti.
Mahkeme heyeti, diğer sanıkların savunmalarını yapması için duruşmayı yarına erteledi.
03.11.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesince yeni inşa edilen salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Tutuklu sanık Sami Kanbur, dosya kapsamında 16 aydır tutuklu bulunduğunu ifade etti.
Söz konusu örgüte yapılan yardımları, Allah rızası için yaptığını savunan Kanbur, şöyle konuştu:
'Ben bu işin hamallığını yaptım. Terörle ya da devleti bölmekle alakalı hiçbir girişimim olmadı. Çalışarak kazandığım paradan, Allah rızası için yardımda bulundum. Bizler, 'eğitim gören çocuklar, yardıma muhtaç ailelere gidiyor' diye para verdik. Bunun dışında bir düşüncemiz yoktu. Hastayım, cezaevinde de hastalığım ilerliyor. Daha büyük problemlere yol açılmasını istemiyorum, hastalığımın daha da ilerlemesini istemiyorum. Heyetinizden beraatimi talep ediyorum.'
Savunma yapan diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmedi.
Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, yakalama kararı bulunan sanıklar Eyüp Çakır, Fisun Çelik, İbrahim Çelik, İsmail Çolak, Murat Güner ve Samet Yılmaz'ın hakkındaki yakalama kararlarının devamına ve infazlarının beklenmesine karar verdi.
Heyet ayrıca, tutuklu sanıklardan Cemal Dinler, Celal Furuncu, Cengiz Düzgün, Ender Tuncel, Hasan Kaşık, Mustafa Celiloğlu, Muzaffer Bülbül (sağlık nedeni ile), Niyazi Bülbül, Osman Alper, Ömer Gülen, Sinan Özçelik, Şakir Furuncu, Tahsin Sezer, Temel Karabacak, Yusuf Akbaş, Yusuf Celiloğlu ve Yusuf Fikret Şimşek'in yurt dışına çıkış yasağı ile tahliyesine hükmetti.
Heyet, duruşmayı 1 Aralık'a erteledi.
İDDİANAME
Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Düzceli Sanayici ve İşadamları Derneği (DÜSİAD) dernek altında örgüt faaliyetleri yürütüldüğüne yer veriliyor.
İddianamede 27'si tutuklu 52 sanık hakkında TCK'nın 314/2 maddesi gereğince 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'Örgüte Finansal Destek Sağlama' ve 'Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığı Değerlerini Aklama' suçundan, 15 yıl hapis cezası isteniyor.
Paralel yapı-03 Mayıs (2017) 'Düzce İşadamları Yapılanması 54 sanık' davası
(04 Kasım 2017, 16:06)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: