Tam
EskidenYeniye
 

Muhafız Alayı Darbe davası

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki faaliyetlere ilişkin, aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski Başyaveri Albay Ali Yazıcı ile eski Alay Komutanı Albay Muhsin Kutsi Barış'ın da yer aldığı 534 kişinin yargılandığı davaya, sanık savunmalarıyla devam edildi. Sanıklardan eski Binbaşı Ecir Dede savunmasında Başbakan Binali Yıldırım'ın, "ordu içindeki küçük bir grubun kalkışması" şeklindeki açıklamalarını duyduğunu dile getirdi. Mahkeme Başkanı Murat İlhan'ın, "Kalkışma sözünden ne anladın?" diye sorduğu Dede, "Hiçbir şey anlamadım." yanıtını verdi. Dede'nin bu cevabı üzerine Mahkeme Başkanı İlhan, "Ben Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev alan kişilerin nitelikli, zeki olması gerektiğini düşünürdüm. Devam eden darbe davalarında görüyoruz ki herkes üç maymunu oynuyor. Görmedim, duymadım, bilmiyorum. Köydeki çoban duymuş, sizin duymama ihtimaliniz var mıdır arkadaş." ifadelerini kullandı.

Önceki haber title=Sonraki haber

29.10.2017 10:46 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki faaliyetlere ilişkin, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski Başyaveri Albay Ali Yazıcı ile eski Alay Komutanı Albay Muhsin Kutsi Barış'ın da yer aldığı 534 kişinin yargılandığı davaya, sanık savunmalarıyla devam edildi.

23.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki faaliyetlerine ilişkin, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski başyaveri Albay Ali Yazıcı ve eski Alay Komutanı Albay Muhsin Kutsi Barış'ın da yer aldığı 279'u tutuklu, 534 sanığın yargılandığı dava görülmeye devam ediyor. Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde yer alan Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müşteki ve taraf avukatları ve çok sayıda TRT çalışanı katıldı.

Duruşmanın öğleden sonraki kısmında savunma yapan sanık eski mühimmat mal sorumlusu astsubay kıdemli çavuş Levent Karakılıç, darbe gecesi başta evinde olduğunu ve evinin -2'inci katta olması sebebiyle alçaktan uçuş yapan uçak seslerini duymadığını iddia etti.

Böyle hain bir darbe girişimi içinde hiçbir zaman bulunmadığını ve yardım etmediğini iddia eden Karakılıç, "Ben kanunsuz herhangi bir emir almadım ve yapmadım. Olay sırasında kışladan dışarı çıkmadım, halka veya başka herhangi birine ateş etmedim. FETÖ'yle eşimin benim veya çocuklarımın okul dershane gibi herhangi bir bağlantısı yok" şeklinde konuştu.

Kışlada ayrı bir yerde tek başına olduğu sebebiyle Pars planını duymadığını söyleyen Karakılıç, darbe olacağına dair de hiçbir haber almadığını ifade etti. Ayrıca kışla dışına çıkan 8 bin fişekle ilgili hiçbir müdahalesinin de olmadığını savundu. Sanığın savunmasının tamamlanmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi. Başbakanlık vekili Serhat Kemal Yılmaz sanığa herhangi bir whatsapp grubuna dahil olup olmadığını sordu. Karakılıç da sadece "lojistik destek tabur planı" adlı whatsapp gurubuna dahil olduğunu bunun dışında başka bir grupta yer almadığını ifade etti.

Sanık Öksüm, birliğe karpuz yemeğe gitmiş

Savunmasına geçilen bir diğer sanık Orhan Öksüm de personele araç desteği vermekle suçlandığını belirterek, "Alayda bir tatbikat yapılacağı bilgisini 9 Temmuz'da öğrendim. Bana tatbikat yapılacağı için araçlarda bir eksik olup olmadığı soruldu. Bende gerekli kontrolleri yaptım. 15 Temmuz'da whatsapptan bir liste gönderildi. Listede araç cinsi, araç sayısı ve araçların bulunacağı yerler yazılıydı. Ayrıca tatbikatın gece başlayacağı söylenildi. Mesai bitimine kadar araçları ve sürücülerini ayarladım. Biz öğleden önce hazırlıklara başladık, bu sırada öğleden sonra alaydaki herkes tatbikat olacağını duymuştu" diye konuştu.

Saat 16.30'da mesaisinin bittiğini ve evine gittiğini ifade eden Öksüm, "Akşam evdeyken saat 20.00 sularında birlikten telefon geldi, çocuklara ne yaptıklarını sordum, onlarda 'karpuz yiyoruz dediler' ben de madem gideyim dedim ve eşim eve geldikten sonra çıkarak birliğe gittim. Birlikte gırgır şamata sohbet ediliyordu. Saat 21.00 sıralarında telsizden 'alarm başlıyor' diye anons geçilmiş ama ben duymadım. Saat 22.00 sularında gelen emirle 4 bölgeye 27 tane araç sevk ettik" diyerek darbeden daha önceden haberi olmadığını iddia etti. Öksüm, "Birlikte bulunan personellerden birinin whatsapp grubundan 'uçaklar da geceye renk katıyor' diye mesaj atmış, bu adamlar darbe olacağını biliyor olabilir mi?" diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Murat İlhan, FETÖ'nün tepe yönetiminde yer alan Süleyman Tiflik ile telefon görüşmesinin olduğunu hatırlattı. Öksüm de bu şahsı tanımadığını iddia etti. Öksüm, Başkanın sorusu üzerine Pars planın hazırlanmasında da görev almadığını dile getirdi. Sanığın savunmasının ardından sanık müdafiinin sağlık sorunu nedeniyle duruşmaya ara verildi.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümü, sanık eski astsubay Levent Karakılıç'ın savunmasıyla başladı.

Darbe girişiminden önce muhafız alayında mühimmat sorumlusu olarak görev yaptığını anlatan Karakılıç, eski alay komutanı Barış'ın 13 Temmuz'da odasına çağırarak bölüklerin mühimmat taleplerini karşılaması emrini verdiğini belirtti.

Barış ile yanındaki rütbeli personelin konuşmasında her kişiye 120 mermi verilmesinden bahsedildiğini aktaran Karakılıç, bunun mümkün olmadığını söylemesi üzerine Barış'ın elini masaya vurarak, "Bölüklerin istediği mühimmatı ver." dediğini aktardı.

Karakılıç, bu kapsamda 8 bin mermiyi Köşk Taburuna verdiğini, yaklaşık 8 bin merminin de Barış'ın makam odasının yanındaki dinlenme odasına götürülmek üzere Üsteğmen Arif Aydınoğlu'na verildiği beyanında bulundu.

Çapraz sorgu sırasında Mahkeme Başkanı Murat İlhan'ın sorusu üzerine bu miktarda mühimmatın verilmesinden şüphe duymadığını belirten Karakılıç, geçmişte de tatbikat ve operasyonlarda kullanılmak üzere bu ölçüde mühimmat dağıtımı yapıldığını iddia etti.

Mühimmat verilme sürecinin her safhasında birinci sicil amirini bilgilendirdiğini aktaran Karakılıç, darbe girişiminde yer almadığını, sadece emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini ifade etti.

Mahkeme huzurunda olay gününe ilişkin bildiklerini bütün samimiyetiyle anlattığını dile getiren Karakkılıç, FETÖ üyesi olmadığını belirterek tahliye talebinde bulundu.

"Tatbikat 9 Temmuz'da yapılacaktı"

Sanık eski astsubay Orhan Öksüm de olay tarihinde Lojistik Destek Komutanlığı Ulaştırma Birliği Ulaştırma Kısım Komutanı olarak görev yaptığını belirtti.

Emir komuta zinciri dışında inisiyatif almasının söz konusu olmayacağını savunan Öksüm, darbe girişimi sırasında kullanılan araçların eski alay komutanı Barış'ın emriyle birlik dışına çıkarıldığını ifade etti.

Ulaştırma Komutanı Yüzbaşı Olcay Duman'ın kendisine Barış'ın emriyle 9 Temmuz'da alarm tatbikatı yapılacağını söylediğini aktaran Öksüm, "Olcay Duman, telefonda bana 9 Temmuz'da kullanılacak araç ve personel durumunu sordu. Ben de gerekli bilgileri verdim, araç ve şoförlere ilişkin sıkıntı olmadığını söyledim." dedi.

Söz konusu tarihte yapılacağı söylenen tatbikatın icra edilmediği ancak ilerleyen günlerde tatbikat alarmı verileceği bilgisini aldığını anlatan Öksüm, buna ilişkin hazırlık yapıldığını söyledi.

15 Temmuz'da, birliğin ortak yazışma programı üzerinden araçlara ilişkin bilgilerin yer aldığı bir liste aldığını belirten Öksüm,
tatbikatın gece başlayacağını öğrendikten sonra bu araçları hazırlamaya başladıklarını kaydetti.

İşlerini bitirdikten sonra evine gittiğini, akşam saatlerinde tatbikat için arandığını savunan Öksüm, birliğe geldiğinde olağandışı bir gelişmeye şahit olmadığını iddia etti.

İlerleyen saatlerde alarm verildiğine dair telsizden anons geçildiğini aktaran Öksüm, birlik komutanın kendisini arayarak alarm pozisyonuna geçilmesi için emir verdiğini söyledi.

"Bir tur atıp geleceklerdi"

Tatbikat için 4 bölgeye 27 araç tahsis edildiğini, çok hızlı bir şekilde personelin belirlenen görev yerlerine ulaştığını anlatan Öksüm, tatbikatın tamamlandığını düşündükleri bir anda araçların birlik dışına hareket etmeye başladıklarını ifade etti.

Öksüm, "Personel gelmiş, istenilen yerini almıştı. Daha önce bize sürekli araçların durumu soruluyordu. Bu durumda araçları kontrol etmek için bir tur atıp gelecekler diye düşündük. Ben araçların dönmesini beklerken, Olcay yüzbaşı telaşlı şekilde gelerek araçların nerede olduğunu sordu. Ben de hareket ettiklerini söyledim." diye konuştu.

Bu sırada uçak sesleri gelmeye başladığını, birlikteki askerlerin büyük bir kısmının uçakların da tatbikatın bir parçası olduğunu düşündüklerini iddia eden Öksüm, televizyondan İstanbul'daki köprülerin kapatılmasına ilişkin haberi izleyene kadar bu düşüncede olduklarını söyledi.

Haberlerden sonra herkesin birbirine sorular yönelttiğini aktaran Öksüm, "Memurun odasına geçerek televizyonda darbe girişimini öğrendik. O esnada şok olduk. Millet aya gitmek için plan yaparken ülkemizde darbe oluyordu." dedi.

Başbakanlık bölgesinden silah seslerinin gelmesi üzerine bir grup askerle spor salonuna sığındıklarını kaydeden Öksüm, sabaha kadar burada kaldıklarını belirtti.

Muhafız alayın darbe girişiminde yer almasını bir türlü hazmedemediğini öne süren Öksüm, "Çünkü alay olarak ne istediysek aldık. Cumhurbaşkanı her türlü imkanı sağladı." diye konuştu.

"Tatbikat için çıkacaklarını söylediler"

Sanık eski astsubay Cihan Şengören de bando astsubayı olduğunu belirterek, darbe girişimi sırasında nizamiyede nöbette olduğunu anlattı.

Darbe girişiminden saatler önce birkaç sivil giyimli kişinin TSK personeli olduğunu belirterek nizamiyeden giriş yapmak istediklerini anlatan Sengören, "Tatbikat için içeri girmek istediklerini ısrar edince ben de bu şekilde girmeyeceklerini söyledim. Bunun üzerine subay kimliklerini gösterdikten sonra içeri girdiler. Durumu bir nolu nizamiyeye bildirdim, gerekli kontrolü yapmaları için uyardım." ifadelerini kullandı.

İlerleyen saatlerde 9 araçlık bir konvoyun çıkış noktasına saat 22.50'de geldiğini aktaran Şengören, araçtakilerin tatbikat kapsamında çıkacaklarını söylediklerini, bu durumu teyit etmek için aradığı nöbetçi amiri Haydar Akkaş'ın da geçişlere izin verilmesini istediğini ifade etti.

FETÖ üyesi olmadığını savunan Şengör, darbecilerle iş birliği yapmadığını iddia ederek tahliyesini istedi.

Duruşmaya, yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

24.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde yapılan duruşmaya, sanıklar, avukatları ve yakınları ile TBMM, Başbakanlık, TRT ve diğer müşteki kurumların avukatları katıldı.

Telsiz Muhabere Kısım Komutanı olan eski astsubay Mustafa Turan, 2002'de astsubay olarak görevine başladığını, takım komutanı eski üsteğmen Arif Aydınoğlu'nun 15 Temmuz gecesi tatbikat olabileceğini söyleyerek telsizlerle ilgili sıkıntı olmaması için kendisine gece görev yerinde bulunmasını emrettiğini dile getirdi.

Mesai bitiminden sonra evine gittiğini, saat 21.40'ta birlikten arandığını ve "harekat yıldırım" kodlu mesaj geldiğinin söylendiğini anlatan Turan, mesajın kaydedilmesi ve nöbetçi amirine teslim edilmesini söylediğini, ikinci mesajın gelmesi üzerine saat 22.00 civarında birliğe gittiğini belirtti.

İkinci mesajda, "Genelkurmay Karargah Sorumlusu Tuğgeneral Mehmet Partigöç" yazdığını ifade eden Turan, saat 22.25'te 25 sayfalık bir mesaj daha geldiğini, mesajları nöbetçi amir Haydar Aktaş'a götürdüğünü, birinci sicil amiri Aydınoğlu'nu da "Komutanım tatbikattan daha sıkıntılı bir durum var. Birliğe gelmeniz uygun olur." diyerek birliğe çağırdığını kaydetti.

Aydınoğlu'nun darbeye karşı beyanları olduğunu ifade eden Turan, "Arif Aydınoğlu, alay komutanının emirlerinin geçersiz olduğunu söyleyerek, Ahmet Hatip yarbayın emirleri geçerli." diye emir verdiğini, kendisinin de darbeye karşı tavır sergilediğini öne sürdü.

Kendisi ile benzer görevde olan başka davalardaki sanıkların tutuksuz yargılandığını, o gece yaşadıklarını "yalansız" bir şekilde anlattığını iddia eden sanık Turan, tahliye talebinde bulundu.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Murat İlhan, "Yalan yok diyorsunuz ama hepiniz farklı farklı anlatıyorsunuz." diyerek sanıklara tepki gösterdi.

Telsizden "darbe" anonsu

Sanık Turgut Erdoğan, 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı 3 numaralı nizamiyede nöbetçi astsubayı olduğunu ifade etti.

Sabah yapılan nöbet toplantısında, nöbetçi amiri Haydar Aktaş'ın "Gözünüzü dört açın" dediğini ve nöbetçilere "Gece 3'te araç gelse ne yaparsın?" diye sorduğunu anlatan Erdoğan, "Ben de 'komutanım o saatte araç gelmez' dedim. Tekrar sorması üzerine 'gerekeni yaparız' dedim. Çıktıktan sonra tatbikatla ilgili konuşmalar oldu." diye konuştu.

Erdoğan, saat 21.00'e kadar olağan dışı bir durum yaşanmadığını, telsizden tatbikat diye anons geçilmesi üzerine birlik personelinin alaya gelmeye başladığını belirtti. Nöbeti görevi gereği, birliğe gelenlerin kimlik kontrolü yapılarak içeriye aldığını ve dışarı görev kağıdı olmadan çıkmaya çalışan bir aracı da geri çevirdiğini söyleyen Erdoğan, daha sonra gelen konvoya da nöbetçi amiri Aktaş'ın talimatıyla çıkışına izin verdiğini belirtti. Erdoğan, konvoyun TRT'ye gittiğini ise ertesi gün öğrendiğini iddia etti.

Saat 23.30'da telsizden, "TSK yönetime el koymuştur, herkes görevini yapsın" anonsu geçildiğini anlatan Erdoğan, 15 Temmuz'da nöbetçi olduğu için sanık durumuna düştüğünü, nöbetinin bir ay öncesinden teamüllere göre ayarlandığını öne sürerek tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Eski astsubay Hasan Enes Aydos, 14 Temmuz'da cephane dağıtım noktasında nöbetçi olduğunu, gelen 9 binden fazla mühimmatı görevi gereği tutanakla teslim aldığını beyan etti.

Perşembe nöbetçi olduğu için cuma günü izinli olduğunu dile getiren sanık Aydos, 15 Temmuz'da birlikten aranması üzerine gece 01.00 sularında birliğe gittiğini aktardı.

Aydos, "Ben hiç kimseden kanunlara ve nizamlara aykırı bir emir almadım, uygulamadım." savunmasını yaparak tahliye talebinde bulundu.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümü, sanık eski Astsubay Muhammed Mert Meydancı'nın savunmasıyla başladı.

Karargah nöbetinde bulunduğu sırada telsizden "TSK yönetime el koydu" şeklinde bir anons geçildiğini aktaran Meydancı, telsizi kimin kullandığına ilişkin bilgisi bulunmadığını savundu.

Televizyondan darbe girişimini haberlerini izledikten sonra işin aslını öğrendiklerini dile getiren Meydancı, ilerleyen saatlerde çatışma sesleri gelmeye başladığını, darbecilerin karargahı bombalayacağını zannettiğini ifade etti.

Korunmak için cephaneliğe girdiklerini, sabaha kadar burada kaldığını öne süren Meydancı, mühimmat dağıtımına ilişkin, "O gece getirilen mühimmatları alıp kaydını
işlemekten başka bir şey yapmadım. Ayrıca getirilen götürülen
mühimmatları sorgulama gibi bir yetkim yok. Pars planını duymadım, bu kapsamda bir evrak hazırlamadım." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağırısı üzerine babasının darbecilere karşı mücadele etmek için Atatürk Havalimanı'na gittiğini belirten Meydancı, bu görüntülerin dava dosyasında yer aldığını söyledi.

Darbe girişiminden yaklaşık bir ay sonra tutuklandığını anlatan Meydancı, FETÖ üyesi olmadığını iddia ederek tahliye talebinde bulundu.

"Reaksiyon süresi ölçülecekti"

Sanık Hasan Hacıköylü de bölük komutanı Yüzbaşı Burak Ercan'ın alarm tatbikatı yapılacağını, bunun için herkesin hazır olması emrini verdiğini belirtti.

Ercan'ın tatbikat günü ikinci timin komutan konutlarının bulunduğu 25 nolu nizamiyede nöbetçi olmasını istediğini aktaran Hacıköylü, tatbikat kapsamında birliğin alarma karşı reaksiyon süresinin ölçüleceğinin kendilerine söylediğini ifade etti.

Tatbikat için alarm verildiği anda belirlenen görev yerine gittiklerini söyleyen Hacıköylü, Üsteğmen Mennan Yeşilbaş'ın timdeki uzmanları nöbet noktalarına dağıttığını anlattı.

Hava Kuvvetleri Komutanlığı lojmanı yakınındaki kulübede nöbet tutuğunu dile getiren Hacıköylü, sabah saatlerine kadar burada kaldığını, darbe girişiminde yer almadığını savundu.

Hacıköylü, nöbetteyken bir arkadaşının kendisine internetten haberlere bakması için mesaj attığını, haberlerden TSK'nın yönetime el koyduğuna ilişkin bilgileri okuduğunu ifade etti.

Yanındaki arkadaşlarıyla bu duruma tepki gösterdiklerini öne süren Hacıköylü, nizamiyede giriş ve çıkışlara ilişkin bir görev almadığını, burada yaşananlardan sorumlu olmadığını iddia etti.

Bu durumunun iddianamede de yer aldığını söyleyen Hacıköylü, çapraz sorgu sırasında Mahkeme Başkanı Murat İlhan'ın sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına şahit olmadığını ileri sürdü.

- "Benim işim notalarla"

Astsubay Tahsin Atakan Koç, askerlik mesleğine yeni başladığını, bu sürede beylik tabancası dahi alamadığını belirtti.

Bando takımında görevli olduğunu, doldur boşalt istasyonunda gelen mühimmatların tasnif edilme görevinin verildiğini söyleyen Koç, yapılan bu işlemin tamamının tutanak altına aldığını aktardı.

Darbe girişiminin yaşandığı akşam evinde olduğunu, 17 Temmuz'a kadar bu konumunu koruduğunu ifade eden Koç, "22 yaşında bir astsubay olarak asıl işim, notalar ve müzik aletleridir. Hain darbe girişimiyle hiçbir işim yok." dedi.

"Emir üzerine mühimmat dağıttım"

Sanık eski Uzman Erbaş Yakup Kılıçkaya da Komutan Konutları Bölgesi Muhafız Komando Bölüğünde muhafız personeli olarak görev yaptığını söyledi.

Tatbikat olacağı için karargaha geldiğini savunan Kılıçkaya, emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini, kanunsuz bir emri yerine getirmediğini öne sürdü.

Bölük komutanı Yüzbaşı Burak Ercan ve Üsteğmen İsmail Kutluay Mıhcı ile aldıkları emir üzerine mühimmat dağıttıklarını belirten Kılıçkaya, "Emir gereği, komutalarımın da bulunduğu sırada bu eylemi gerçekleştirdim." dedi.

Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

25.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde görülen duruşmaya, sanıklar, avukatları ve yakınları ile TBMM, Başbakanlık, TRT ve diğer müşteki kurumların avukatları katıldı.

Savunma yapan eski binbaşı Ecir Dede, 13 Temmuz 2016'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Lojistik Destek Komutanlığı görevini devraldığını söyledi.

Darbe girişiminden 2 gün önce alay komutanı Barış'ın kendisini çağırdığını ve personel durumunu sorduğunu belirten Dede, alaya yeni atandığı için gerekli bilgileri toplayıp ertesi gün vermek üzere makamdan ayrıldığını ifade etti.

Dede, personel ve araç durumuna ilişkin 14 Temmuz'da Barış'a arzda bulunduğunu, alay komutanının da başçavuş Levent Karakılıç'a, birliklerin mühimmat taleplerinin karşılanması emrini verdiğini, Barış'ın ayrıca "Koruma birliğinin tatbikatında gerekirse kullanacağım." diyerek, kendi odasına 8 bin G-3 piyade tüfeği mermisi istediğini aktardı.

Barış'ın makamında 15 Temmuz sabah saatlerinde birlik komutanlarının da katıldığı bir toplantı yapıldığını bildiren Dede, hangi personelin hangi araçlara bineceği gibi hususların konuşulduğunu ancak intikal planına dair hiçbir konunun gündeme gelmediğini öne sürdü.

Toplantı öncesi ve sonrasında darbeye ilişkin bir söylem olmadığını ve birlikte buna dair bir hazırlık görmediğini iddia eden Dede, tatbikatın başlamasının ardından araçların harekete geçtiğini, bazı araçların da kışla dışına çıktığını gördüğünü anlattı. Dede, bunun üzerine Barış'ın yanına gittikten sonra aralarında geçen konuşmayı şöyle aktardı:

"(Komutanım araçlar dışarı çıkmayacaktı neden çıktılar?) dedim. Bana, 'Genelkurmay'a IŞİD saldırısı var. Bizim personel hazır olduğu için onları gönderdim.' dedi. Barış, nizamiye nöbetçilerini dolaşarak bunları anlatmamı, dışarıya görüntü verilmemesini ve dışarıdan gelenlerin, alay personeli olmayanların, birliğe alınmaması emrini verdi. Ben de nizamiyeleri dolaşarak bu emirleri ilettim."

KALKIŞMA AÇIKLAMASINDAN HİÇBİR ŞEY ANLAMAMIŞ

Sanık Dede, ilerleyen saatlerde neler olduğunu anlamaya çalıştığını, televizyondan Başbakan Binali Yıldırım'ın, "ordu içindeki küçük bir grubun kalkışması" şeklindeki açıklamalarını duyduğunu dile getirdi. Mahkeme Başkanı Murat İlhan'ın, "Kalkışma sözünden ne anladın?" diye sorduğu Dede, "Hiçbir şey anlamadım." yanıtını verdi.

Dede'nin bu cevabı üzerine Mahkeme Başkanı İlhan, "Ben Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev alan kişilerin nitelikli, zeki olması gerektiğini düşünürdüm. Devam eden darbe davalarında görüyoruz ki herkes üç maymunu oynuyor. Görmedim, duymadım, bilmiyorum. Köydeki çoban duymuş, sizin duymama ihtimaliniz var mıdır arkadaş." ifadelerini kullandı.

Darbe girişimine ilişkin faaliyette bulunmadığını ve daha önceden yaşadığı bir sağlık problemi nedeniyle 15 Temmuz gecesi bayıldığını kaydeden Dede, teşebbüsten sonra görevini sürdürdüğünü ve darbeye ilişkin suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

FETÖ üyeliğine ilişkin aleyhine beyanları da kabul etmediğini ve üzerine iftira atıldığını ileri süren Dede, "ByLock kullanıcısı değilim, bu programın varlığını cezaevinde öğrendim. FETÖ ile bağlantılı kurumlarla alakam olmamıştır." savunmasını yaparak tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümü, sanık eski uzman erbaş Cüneyt Akbuğa'nın savunmasıyla başladı.

Akbuğa, 15 Temmuz'da içtima alanında Binbaşı Fedakar Akça'nın gün içerisinde tatbikat olacağını, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in de denetlemek için geleceğini söylediğini aktardı.

Yüzbaşı Recep Karabayır'ın kendisinin de aralarında bulunduğu rütbelileri yanına çağırarak tatbikatla ilgili bilgi verdiğini, ayrıca herkesin cep telefonlarının açık olmasını istediğini ifade eden Akbuğa, daha sonra mesai bitimine kadar rutin işleri yaptığını söyledi.

Üsteğmen Hakan İnanç Bıçaksız'ın WhatsApp grubuna görev listesini gönderdiğini kaydeden Akbuğa, buna göre 1 No'lu nizamiyede görevlendirildiğinin bilgisini aldığını belirtti.

Evinde bulunduğu sırada tatbikat alarmı verildiğini, birliğine katılması için arandığını savunan Akbuğa, "Alarm verildiği zaman her zamanki gibi kamuflajlarımızı giyip silahlıktan tüfek ve kompozit başlık ile hücum yeleği alarak bölüğün önündeki iki bina arasına gittik. Burada bizi üsteğmen Hakan İnanç Bıçaksız karşıladı." dedi.

Belirlenen görev yerine gittiğini, burada darbe girişimine destek verecek herhangi bir eylemde bulunmadığını iddia eden Akbuğa, "Emir komuta zinciri içinde hareket ettik, günlük rutin bir mesai gibi, emniyet görevi olduğu için nöbet yerimi terk etmem söz konusu değildi. Beni değişecek kişi gelmeyince 48 saat nöbette kaldım. Olaydan 20 gün sonra tutuklandım." diye konuştu.

"Araçlar birlik dışına çıkmayacaktı"

Sanık eski ulaştırma şube müdürü yüzbaşı Olcay Duman da ulaştırma biriminde görevli olup da darbe suçlamasıyla yargılanan iki kişiden biri olduğunu belirterek, iddianamedeki suçları işlemediğini savundu.

Darbe girişimine yönelik araştırmaların yapılması için oluşturulan kurulda 20 gün görev yaptığını aktaran Duman, asıl darbecilerin bulunması için yoğun çaba harcadığını öne sürdü.

Nöbetçi subay olduğu 9 Temmuz'da sanık eski muhafız alay komutanı albay Muhsin Kutsi Barış'ın kendisinden araç ve sürücüleri hakkından detaylı bilgiler edindiğini belirten Duman, "Barış, ayaküstü benden bilgi aldı. Beştepe'ye yönelik bir terör saldırısına karşı daha önce tatbikat yapılıp yapılmadığını sordu. Böyle bir tatbikat yapılmadığını söyleyince Barış, 'Büyük bir eksiklik, ilerleyen günlerde buna ilişkin bir tatbikat yapalım' dedi." ifadelerini kullandı.

Kısa bir süre sonra Barış'ın tatbikatta kullanılacak araçların birlik dışına çıkmayacağını, sadece personelin hazırlanma süresinin ölçüleceğini söylediğini iddia eden Duman, Barış'ın emriyle araçlara ilişkin hazırlık aşamasını Yarbay Ekrem Kılıç ile yürüttüklerini anlattı.

14 Temmuz'daki içtimada tatbikata ilişkin askerlere bilgi verdiğini belirten Duman, şöyle devam etti:

"15 Temmuz'da sabah sıralarında daha önce bana verilen idari tahkikatla ilgili bir dosyayı tamamladığım için imzaya sunmak üzere alay komutanının makamına gittim. Dosyayı imzaladıktan sonra Barış, 'Olcay gel yapacağımız tatbikatla ilgili araçların yerlerini göstereyim sana' diyerek beni alay içerisindeki kent balkon bölgesi, botanik park bölgelerinde tek tek hangi araçların nerede olacağını ve sayılarını anlattı. Bizim bir planlama yapmamız gerek kalmadan kendisinin bu planlamayı yaptığını anladım, fakat tatbikat yapılacağını söylediği için şüphe duymadım."

"Kışlada kaos görüntüsü vardı"

Evde bulunduğu sırada telefonla aranarak tatbikatın başladığını, birliğe gelmesi için emir aldığını ifade eden Duman, kışlaya geldiğinde kaos görüntüsünün hakim olduğunu söyledi.

Önceden belirlenen araçları, çok kısa sürede muhafız alayının önüne götürdüklerini belirten Duman, bu sırada tatbikat kapsamında seri hareket ettikleri için ödüllendirileceklerini düşündüklerini dile getirdi.

Muhafız alayında bulundukları sırada binbaşı Fedakar Akça'nın yanına gelerek Genelkurmay nizamiyesine nereden gidildiğini soruduğunu bildiren Duman, bunun üzerine kuzey nizamiyeden giriş yapıldığı karşılığını verdiğini belirtti.

Televizyonda darbe girişimine ilişkin açıklamaları izleyince gerçek durumu fark ettiğini savunan Duman, yanındaki bir rütbeliyle cuntada yer almayacaklarına dair karar aldıklarını öne sürdü.

TRT ve Genelkurmay Başkanlığına götürülen askerleri aramaya başladıklarını anlatan Duman, hamile eşinin rahatsızlandığının haberini aldıktan sonra evine gittiğini, sabaha kadar konumunu koruduğunu savundu.

"Ağaçların arkasına saklandık"

Sanık eski uzman erbaş Adem Doğan da tatbikat yapılacağı gerekçesiyle karargaha çağırıldığını ifade etti.

Telsizden geçilen uzun bir anonsun dikkatini çektiğini belirten Doğan, "Ordunun yönetime el koyduğunu duydum, ancak sıkıyönetime ilişkin bir bilgi geçti mi, emin değilim." dedi.

Telsiz anonsundan sonra durum değerlendirmesi yapmak için garaj bölgesine geçtiğini, ancak burada kimseyi bulamadığını savunan Doğan, karargah binasına geldiği sırada Barış ile özel kuvvetler mensubu bir albayın konuştuğunu gördüğünü ifade etti.

Doğan, "Barış ile ÖKK'lının konuşması bitince bir cesaret 'Komutanım ne oluyor?' dedim. O da 'Yok, yok' dedi. Emrinin olup olmadığını sorunca ÖKK'lıları göstererek arkadaşlarınıza yardımcı olun dedi." diye konuştu.

Bu sırada askerlerden ilginç haberler aldığını belirten Doğan, olağandışı bu durumdan etkilenmemek için yanına aldığı erlerle ağaçların arkasına saklandıklarını kaydetti.

Darbecilerden şikayetçi olduğunu belirten Doğan, "Bu dünyada, adaletin bunlara vereceği her türlü cezanın yeterli olmayacağını düşünüyorum. O çocukların gözyaşlarında boğulsunlar. Mahkemenin vereceği kararı bir an önce bekliyoruz." dedi.

1960 ve 1980'deki askeri darbelerden mağdur olmuş bir ailenin ferdi olduğunu savunan Doğan, "Bizden darbeci ve hain çıkmaz." diyerek savunmasını tamamladı.

"Darbe girişimin internetten öğrendim"

Sanık eski uzman çavuş Özkan Akışık da tatbikat alarmına yönelik personel listelerinin hazırlandığını, ancak tatbikat tarihinin söylenmediğini ifade ederek, bölük komutanı Recep Karabayır'ın alarm kodunun "pars" olduğunu söylediğini aktardı.

15 Temmuz'da nizamiyede nöbetçi olduğunu kaydeden Akışık, özel kuvvetlerden gelen bir timi nöbetçi amirinin emriyle alaya aldığını anlattı.

İnternetten darbe girişimini öğrendiğini ve birlikten bazı personelin TRT'ye gittiğini öğrendiğini dile getiren Akışık, yarbay Ahmet Hatip'in telsizden emir komutayı devraldığı anonsunu geçerek, alay komutanı Barış'ın emirlerine uyulmaması emrini verdiğini bildirdi.

Darbe girişiminden daha önceden haberdar olmadığını ve darbeye ilişkin faaliyetlerde yer almadığını öne süren Akışık, üzerine atılı "FETÖ üyeliği" suçlamasını kabul etmediğini belirterek, tahliye talebinde bulundu.?

Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

26.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde görülen duruşmaya sanık eski Uzman Erbaş Hasan Çiçek'in savunmasıyla başlandı.

Yüzbaşı Recep Karabayır'ın bütün personele tatbikat yapılacağı bilgisini verdiğini, daha sonra doldur boşalt istasyondaki mühimmatları kontrol ettiğini belirten Çiçek, tatbikatta kullanılacağı belirtilen malzemeleri tutanak karşılığında teslim ettiğini anlattı.

Bir gün sonra tabur içtima alanında Binbaşı Fedakar Akça'nın da tatbikatın olacağını söylediğini aktaran Çiçek, akşam saatlerinde evinde bulunduğu sırada tatbikatın başladığına dair mesaj aldığını, bunun üzerine geldiği karargaha kargaşanın hakim olduğunu belirtti.

Bölük komutanı Karabayır'ın kendisinden tatbikata katılmamasını ve karargahta kalmasını istediğini dile getiren Çiçek, daha sonra geçtiği gazinoda televizyondan İstanbul'daki köprülerin kapatıldığına ilişkin haberleri izlediğini ancak duruma anlam veremediğini savundu.

Başbakan Binali Yıldırım'ın darbe girişimine yönelik açıklamalarını izledikten sonra içtima alanına gittiğini ancak burada kimseyi göremediğini kaydeden Çiçek, "Kalkışmadan ne olduğu açıktı. Bir şeyler oluyordu ancak alay bunun neresindeydi bilmiyordum. Daha sonra telsizden uzun bir konuşma geçti. TSK'nın yönetime el koyduğunu, sıkıyönetim ilan edildiğini, birlik komutanlarının gereğini yapmasını isteyen bir anonstu. Bu anonsu Binbaşı Haydar Aktaş'ın yaptığı anlaşılınca birliğin darbe girişimi içinde yer aldığını anladım." ifadelerini kullandı.

Yanındaki askerlere bu ihanetin içinde yer almayacaklarını açıkladığını savunan Çiçek, "Tabancamda 7 mermi vardı. Askerlere bu mermiler bitene kadar onları koruyacağımı, kimseye güvenmeyeceğimizi söyledim. Alayın bu işin içinde olduğunu da kaydettim." dedi.

Saat 02.30'da Hüseyin Kaplan'ın kendisini arayarak terör saldırısı olduğu gerekçesiyle TRT binasına getirildiklerini, daha sonra Oran'daki sitelere geçtiklerini söylediğini aktaran Çiçek, "Kaplan kandırıldıklarını söylüyordu. Birliğe gelmek istediklerini söyledi. Bunun üzerine ilgili komutana durumu bildirdim. O da alay personelinin içeri girmesinde bir mahsurun olmadığını söyledi." diye konuştu.

TRT baskınına giden askerlerin birliğe geldiklerinde mühimmatlarından arındırıldıklarını anlatan Çiçek, sanık eski yüzbaşı Karabayır'ın ağlayarak kandırıldıklarını söylediğini dile getirdi.

"Binbaşı, polisleri içeri almayın emrini verdi"

Sanık eski Uzman Erbaş Hakan Yurtdağ ise hazırlık aşamasında adli makamlara verdiği ifadeleri kabul ettiğini belirterek savunmasına başladı.

14 Temmuz Recep Karabayır'ın tatbikat yapılacağını, mesajı alan herkesin acil bir şekilde birliğe gelmesini istediğini anlatan Yurtdağ, 15 Temmuz'da görevli olduğu 1 nolu nöbet bölgesindeki mesaisini tamamladıktan sonra evine gittiğini söyledi.

Saat 20.30'da takım komutanı Üsteğmen Hakan İnaç Bıçaksız'ın WhatsApp'tan görev dağılımını gösteren bir liste gönderdikten kısa bir süre sonra tatbikatın başladığına dair mesaj aldığını kaydeden Yurtdağ, bunun üzerine karargaha giderek görev yerine geçtiğini belirtti.

Nizamiye girişinde araç kontrolünü yaptığı sırada içinde tam teçhizatlı özel kuvvet personelinin bulunduğu 6 araçlık bir konvoyun birlikten ayrıldığını anlatan Yurtdağ, bu sırada savaş uçaklarının alçaktan uçmaya başladığını, bunun da tatbikat kapsamında yapıldığını düşündüklerini iddia etti.

Binbaşı Ecir Dede'nin nizamiye gelerek "Alay personelin dışında kimseyi almayın, sivil polisi de içeri almayın" dediğini aktaran Yurtdağ, söz konusu binbaşıyı tanımadığını, o an için bu emri neden verdiğine anlam veremediğini kaydetti.

Bu sırada telsizden sıkıyönetim ilan edildiğine dair anons geçildiğini, kısa bir süre sonra patlama sesleri gelmeye başladığını ifade eden Yurtdağ, sabah saatlerine kadar nizamiyede beklediklerini savundu.

Bu ana kadar Muhafız Alayının darbe girişiminin hangi tarafında yer aldığına ilişkin kesin bir değerlendirme yapamadığını belirten Yurtdağ, "Bir darbe olayı var. Nasıl söyleyeyim ben alaya bunu yakıştıramıyorum. Darbeyi kim yapar? Biz darbe için gitmemiştik ki? Darbeye yönelik bir faaliyet de yoktu aslında. Duruma bir türlü anlam veremedik." ifadelerini kullandı.

"Sabaha kadar yemekhanede oturduk"

Sanık eski Uzman Erbaş Mustafa Demirdöğen de muhafız alayından bando uzman erbaş olarak görev yaptığını, 15 Temmuz'da birlikteki rutin faaliyetlerine devam ettiğini, olağan dışı bir gelişmeye şahit olmadığını iddia etti.

Evinde televizyon izlerken askeri hareketlilik olduğuna dair haberleri gördüğünü anlatan Demirdöğen, "Saat 01.00 sıralarında birlikten arayan nöbetçi astsubayı güvenli bir şekilde birliğimize toplanacağımızı söyledi. Bunun üzerine birliğime ulaştım. Birliğin yemekhanesinde sabaha kadar oturup bekledik. Herhangi bir faaliyete karışmadık." savunmasını yaptı.

Sanık eski Uzman Erbaş Ramazan Daşer de darbe girişiminde yer almadığını, emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini belirterek, "Uzman erbaş olarak bana verilen emirleri sorgulama konumunda değilim. Hain kimse, darbeci kimse cezasını çeksin. Bizim suçumuz nedir? Emirlere uymak. Tahliyemi istiyorum." dedi.

Sanık Melikşah Öngöz ise 15 Temmuz'da akşam saatlerinde muhafız alayında olağan dışı bir gelişme olmadığını ancak telsizden sıkıyönetime ilişkin geçilen anonstan sonra bu durumun değiştiğini söyledi.

Öngöz'ün "Telsizden anons geçtiği sırada bir şey anladık" demesi üzerine Mahkeme Başkanı Murat İlhan "Ne anladın peki? Herkes bir şey anlamış ama bir türlü bunu anlatmıyor?" diye sordu.

Anonstan sonra haberlere bakmaya başladıklarını anlatan Öngöz, "Bu saatten sonra patamalar başladı. Aldığımız haberlerden kimin ne olduğu belli değildi. Küçük bir grup deniliyordu, başka şeyler anlatılıyordu." diye konuştu.

Can güvenliğini sağlayacak şekilde sabaha kadar rutin görevlerini icra ettiklerini savunan Öngöz, "Sabah saatlerinde bir grup asker nizamiyeden içeri girip kandırıldıklarını söyledi. Bunlar TRT'ye gidenlerdi. O zaman muhafız alayın darbe girişimindeki konumunu anladık. Kanunsuz bir emri yerine getirmedik, darbe girişiminde yer almadık." savunmasını yaptı.

Öngöz, sanık eski alay komutanı Barış başta olmak üzere darbe girişiminde yer alanlardan şikayetçi olduğunu belirterek tahliye talebinde bulundu.

Duruşmaya ara verildi.

27.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde görülen duruşmaya sanık eski Uzman Erbaş Murat Ergün'ün savunmasıyla başlandı.

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Ergün, darbe girişiminde yer almadığını ileri sürdü.

Emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini, rütbesi gereği emirleri sorgulama konumunda olmadığını savunan Ergün, 15 Temmuz'da hazır kıta nöbetçisi olduğunu söyledi. Ergün, bölük komutanı Yüzbaşı Recep Karabayır'ın tatbikat yapacağını, birliğin reaksiyon süresinin ölçüleceğini arkadaşlarından öğrendiğini kaydetti.

Evinde bulunduğu sırada Üsteğmen Hakan İnanç Bıçaksız'ın tatbikatın başladığını bildirmesi üzerine karargaha geldiğini anlatan Ergün, nöbet bölgesine geçerek denetleme yapacak heyeti beklemeye başladığını söyledi.

Karargahtan araçlar çıkmaya başladıktan sonra uçak sesleri duyduğunu ifade eden Ergün, kısa süre sonra telsizden Silahlı Kuvvetlerin yönetime el koyduğuna ilişkin anons geçildiğini dile getirdi. Bunun üzerine televizyondaki haberlere baktıklarını, Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarını izledikten sonra darbe girişimi olduğunu anladıklarını öne süren Ergün, sabah saatlerine kadar endişeyle karargahta beklediklerini savundu.

Silahlı terör örgütü FETÖ ile hayatının hiçbir safhasında irtibatının olmadığını öne süren Ergün, iddianamede bu durumun aksini ispatlayacak delil bulunmadığını iddia ederek tahliyesini istedi.

Sanık Uzman Erbaş Mustafa Şahin de TSK'daki hiyerarşi sistemi içinde sivil memurların bile alt konumunda olduklarını belirterek, emir verecek astının bulunmadığını söyledi.

Kanunsuz bir emri yerine getirmediğini savunan Şahin, kız arkadaşıyla yemekte bulunduğu sırada tatbikat alarmı verildiği haberini alınca karargaha gittiğini ifade etti.

Sanık Şahin, teçhizatlı şekilde içtima alanına geçtiğini anlatarak, isminin sonradan "Ecir Dede" olduğunu öğrendiği binbaşının herkesin görev yerine gitmesi için emir verdiğini savundu.

Bunun üzerine nöbet bölgesine geçtiğini belirten Şahin, ilerleyen saatlerde bir astsubayın yanına gelerek, ordunun yönetime el koyduğuna dair telsiz anonsu geçildiğini söylediğini kaydetti.

Bunun üzerine sabah saatlerine kadar nöbet yerinde kaldığını, darbe girişimine destek verecek herhangi bir eylem içinde bulunmadığını savunan sanık Şahin, FETÖ ile irtibatının olmadığını öne sürdü.

Şahin, gece boyunca tüfeğinde boş şarjör takılı olduğunu, kimseye ateş etmediğini belirterek tahliyesini istedi.

"Toplantıya katılanlar darbeden haberdardı"

Sanık eski Uzman Erbaş Rıfat Figen de Muhafız Komando Bölüğü Emniyet Takımı'nda muhafız personeli olarak görev yaptığını anlattı.

Evde bulunduğu sırada alarm tatbikatı verildiği mesajını alınca karargaha geldiğini, teçhizatını aldıktan sonra toplanma alanına geçtiğini kaydeden Figen, Üsteğmen Bıçaksız mühimmat almalarına gerek olmadığını söyleyince boş şarjörle beklediğini söyledi.

Denetleme heyetini beklerken siyah bir aracın öncülük ettiği askeri konvoyun nizamiyeden çıktığını belirten sanık Figen, Binbaşı Dede'nin kendilerine toplu durmamaları konusunda uyarıda bulunduğunu anlattı.

Astsubay Turgut Erdoğan'ın telaşlı şekilde yanlarına gelerek ordunun yönetime el koyduğunu, bu bilginin telsizde anons edildiğini söylediğini kaydeden Figen, bunun üzerine cuntacılara tepki gösteren ifadeler kullandığını ileri sürdü.

Daha sonra Özel Kuvvetler mensubu bir grup subayın nizamiyeye gelerek, Barış'ın talimatıyla karargaha girdiklerini dile getiren Figen, bu sırada ambulansların da nizamiyeden giriş çıkış yaptıklarını kaydetti.

Araçlarla dışarı çıkarılan askerlerden bir kısmının telaşlı şekilde nizamiyeden giriş yaptıklarını söyleyen Figen, "Bu askerlerden Hüseyin Uzman, 'Sorma, kumpasa getirdiler, yaktılar bizi. Tatbikat diye TRT'ye götürdüler.' diyerek içeri girdi. Bunların dışarı çıktıklarını görmüştük ancak TRT'ye gittiklerini bilmiyorduk." beyanında bulundu.

Darbe girişiminde bulunan herkesten şikayetçi olan Figen, "FETÖ başta olmak üzere 2 gün boyunca mahkeme huzurunda yalan söyleyen alay komutanı Muhsin Kutsi Barış ve diğer komutanlardan şikayetçiyim. Evet, Barış yalan söylüyor, 2 gün boyunca tek bir doğru söylediğini görmedik." diye konuştu.

Barış'ın savunmasında birlik komutanlarıyla darbe öncesinde toplantı yapıldığını söylediğini belirten Figen, bu toplantıya katılanların darbe girişiminden haberdar olabileceklerini öne sürdü.

Sanık Figen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağırısı üzerine eşinin darbecilere karşı sabaha kadar mücadele ettiğini öne sürerek, konuya ilişkin görüntüleri dava dosyasına sunacağını beyan etti.

Savcı, sanıkların tutukluluk halinin devamını istedi

Sanık eski Uzman Erbaş Yakup Tok'un da savunmasını alan mahkeme, daha sonra mütalaa için duruşma savcısına söz verdi.

Savcı, "suçun vasfı ve mahiyeti", "kuvvetli suç şüphesinin varlığı", "delilerin tam olarak toplanmamış olması" ve "adli kontrol şartlarının bu aşamada yetersiz kalacağı" gerekçesiyle sanıkların tamamının tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

Mahkeme, ara kararını açıklamak üzere duruşmaya ara verdi.

Avukatların dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre heyet, CHP'nin suçtan zarar görme ihtimali doğrultusunda davaya katılma talebinin kabulüne karar verdi.

Mahkeme heyeti, iddianamede müşteki olarak yer alan Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığına iddianame ile birlikte duruşma gününü belirten davetiye çıkarılmasını da kararlaştırdı.

Sanıkların terör örgütü kaynaklı mal varlığında artış olup olmadığı ve FETÖ ile iltisaklı kuruluşlara yönelik para transferlerinin incelenmesi için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasını kararlaştıran mahkeme, darbe girişiminden sonra Muhafız Alayı'nda ele geçirilen belgelerin de incelenmesi için Ankara Emniyet Müdürlüğüyle ilgili yazışmaların yapılmasına hükmetti.

18 tahliye

Dosya kapsamındaki firari sanıkların yakalama kararlarının infazının beklenilmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Mustafa Turan, Mithat Bahçeli, Hasan Enes Aydos, Muhammet Mert Meydancı, Tahsin Atakan Koç, Özkan Akışık, Ramazan Daşer, Mehmet Er, Selçuk Taflıoğlu, Ahmet Bozdilki, Mustafa Demirdöğen, Cüneyt Akbuğa, Hakan Yurtdağ, Melikşah Öngöz, Halil Erel, Murat Ergün, Mustafa Şahin ve Rifat Figen'in adli kontrol şartıyla tahliyesine, diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

Duruşma, 22 Ocak 2018'e ertelendi.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-08 Mayıs (2017) 'Ankara 534 sanık Cumhurb. Muhafız Alayı Darbe Yap.' davası

(29 Ekim 2017, 10:46)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=11572    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.010.906