İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde TRT'nin Harbiye'deki binasının işgal edilmesi ve sonrasında çıkan olaylarda 3 kişinin ölümü ile 50 kişinin yaralanmasına ilişkin 24'ü tutuklu 32 eski askerin yargılanmasına başlandı. Mahkeme, 32 sanıklı bu dava ile FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Taksim Meydanı'nın kontrol altına alınmaya çalışılması ve bu sırada çıkan olaylarda 39 kişinin yaralanmasıyla ilgili 99 sanık hakkında açılan davanın birleştirilmesine karar verdi.
21.10.2017 15:30 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde TRT'nin Harbiye'deki binasının işgal edilmesi ve sonrasında çıkan olaylarda 3 kişinin ölümü ile 50 kişinin yaralanmasına ilişkin 24'ü tutuklu 32 eski askerin yargılanmasına başlandı.
16 Ekim'de İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan ilk duruşmaya tutuklu sanıklar eski binbaşı Hamza Mermer ile eski yüzbaşılar Duran Keskin, Ramazan Argunşah, Ufuk Kenan Konuk, Günay Kaya, Erdoğan Çelik, eski üsteğmen Yavuz Sarıoğlu ile 17 tutuklu er hazır bulundu. Duruşmaya, maktullerin aileleri ile bazı müşteki ve mağdurların aileleri de katıldı.
Duruşma, sanık yoklamaları ve kimlik tespitlerinin yapılmasıyla başladı. Sanıklar hakkındaki suçlamaların kısaca özetlendiği duruşmada, cumhuriyet savcısı söz alarak bazı taleplerde bulundu. Taleplere ilişkin sanık avukatlarının beyanları alınıyor.
'Artık hesap zamanı'
TRT İstanbul çalışanları da duruşma öncesi adliye önünde toplandı.
TRT İstanbul Müdürü Abdülhamit Avşar, burada yaptığı açıklamada, 'Artık hesap zamanı.' değerlendirmesinde bulundu.
'15 Temmuz gecesi binlerce yıllık şanlı bir maziye sahip peygamber ocağı ordumuzun içine sızmış hain bir güruh, ülkemizin varlığına, bütünlüğüne, demokrasimize karşı kalleş bir darbe girişimi başlattı.' diyen Avşar, FETÖ'ye mensup bu güruhun hedefleri arasında milletin yayın organı TRT'nin de var olduğunu dile getirdi.
Avşar, darbe girişimi sırasında Ankara'da Genel Müdürlük binasının yanı sıra İstanbul Müdürlüğü'nün, Ulus ve Harbiye yerleşkelerinin de işgal edildiğini anımsattı.
İşgal edenlerin yanıldıklarında çok kısa zamanda öğrendiklerini çünkü Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını vurgulayan Avşar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Nitekim aziz milletimiz, olacakları ve hain niyetleri çok çabuk sezdi ve ülkesine, devletine sahip çıkmak için harekete geçti. Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile de bir sel gibi akmaya, işgal altındaki diğer yerleri olduğu gibi TRT yerleşkelerini de kurtarmak için kahramanca direnmeye, işgalcilerin yüreklerine korku salmaya başladı. Ulus yerleşkemiz emniyet güçlerinin ve mülki yetkilerinin sabırlı ve kararlı duruşları sonucu dokuz saat sonra akan dökülmeden işgalden kurtarıldı. İstanbul Harbiye'deki yerleşkesinde ise daha ilk andan itibaren hain darbeciler tarafından sivil halkın üzerine acımasızca kurşun yağdırıldı.'
Harbiye binasının işgali sırasında 3 vatandaşın şehit olduğunu belirten Avşar, bugün yargılanacak olan darbecilerin açtıkları ateş sonucunda 48 vatandaşın da yaraladığını hatırlatarak, 'TRT ailesi olarak hainlerin yargılanmasını yakından takip edeceğiz. Bu ihanetlerin, Türk ve dünya kamuoyuna anlatılabilmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. TRT ailesi olarak tüm şehit ve gazilere ebediyen minnettarız ve onları hiç unutmayacağız, unutturmayacağız.' diye konuştu.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Harbiye'de şehit düşen Fahrettin Yavuz'un ağabeyi Fuat Yavuz ise sanıklar savunmalarında suçlamaları inkar ettiklerini belirterek, 'Ne kadar inkar ederlerse etsinler, dışardan yardım gelmeyince tek tek çözülmeye başlayacaklar. Ağa babalarını deşifre edecekler. Allah, bu vatanı bölmek isteyen kim varsa gün yüzü göstermeyecektir. Sanıkların ağır bir ceza alacaklarını düşünüyorum.' dedi.
BİRLEŞTİRME KARARI
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde TRT'nin Harbiye'deki binasının işgal edilmesi ve sonrasında çıkan olaylarda 3 kişinin ölümü ile 50 kişinin yaralanmasına ilişkin 32 sanığın yargılandığı dava ile FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Taksim Meydanı'nın kontrol altına alınmaya çalışılması ve bu sırada çıkan olaylarda 39 kişinin yaralanmasıyla ilgili 99 sanık hakkında açılan davanın birleştirilmesine karar verdi.
Cumhuriyet Savcısı Eray Akkavak'ın birleştirme talebinin ardından müzakere için duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, kararını açıkladı.
Mahkeme heyeti, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Taksim Meydanı'nın kontrol altına alınmaya çalışılması ve bu sırada çıkan olaylarda 39 kişinin yaralanmasıyla ilgili 99 sanık hakkında açılan dava ile bu dava arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğundan ve iki davanın birlikte yürütülmesinde hukuki yarar bulunduğu kanaatine vararak, bu iki davanın birleştirilmesine karar verdi.
Yargılamanın Taksim Meydanı'nı işgal davası dosyası üzerinden yürütülmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu halinin devamına hükmederek, duruşmayı, Taksim Meydanı'nın kontrol altına alınmaya çalışmasına ilişkin davanın görüleceği güne erteledi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Orhan Aydın tarafından hazırlanan 383 sayfalık iddianamede, FETÖ'nün kuruluşu, yapısı, örgütlenmesi, eylemleri anlatılırken, İstanbul'daki ana darbe davasının sanıklarından Hasdal Kışlası 6. Motorlu Piyade Alayı'nın eski alay komutanı albay Müslüm Kaya ile yeni Alay Komutanı Nebi Gazneli'nin bizzat organize ettiği ve bizzat talimatlarını verdiği olay tarihinde Hasdal Kışlası'na gelen kurmay subaylar binbaşı Hamza Mermer ile yüzbaşılar Duran Keskin, Ramazan Argunşah, Ufuk Kenan Konuk, daha sonra radyoevinden Taksim Meydanı'na geçen kurmay yüzbaşılar Günay Kaya ve Erdoğan Çelik, Hasdal Kışlası 6. Motorlu Piyade Alayı'nda üsteğmen rütbesiyle görev yapan Yavuz Sarıoğlu başlarında olmak üzere 19 er ile TRT Harbiye radyo binasından Taksim Meydanı'na geçen 6 erin askeri araçlarla tahminen saat 21.30-22.00 sıralarında Hasdal Kışlası'ndan çıkış yaptıkları belirtiliyor.
İddianamede, şüphelilerin saat 22.30 sıralarında TRT radyoevinin önüne gelerek işgal etmeye çalıştıkları, bu sırada darbecilerin neden oldukları olaylarda Fahrettin Yavuz, Murat Demirci ve Filistin kökenli Fas'lı Jaoad Merroune'nin isimli vatandaşların şehit edildiği, 50 kişinin de yaralandığı anımsatılarak, Harbiye'deki TRT radyoevi binasının darbeci askerlerce işgal edildiği ve işgal sonrası olayları protesto amacıyla radyoevi binası civarına toplanan sivil vatandaşların üzerine, bina içerisinde bulunan şüpheli askerlerce hedef gözetilerek ve bizzat öldürme kastıyla ateş edildiği vurgulanıyor.
İddianamede, 7'si rütbeli olmak üzere 24'ü tutuklu 32 askerin 'cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etme', 'cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile farklı oranlarda hapis cezalarına çarptırılması isteniyor.
İddianamede ayrıca, bir kısım şüpheliler hakkında 'terör örgütüne üye olmak', 'bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak için kasten öldürme', 'kasten öldürmeye teşebbüs', 'mala zarar verme', 'kamu malına zarar verme', 'kamu kurumları arasındaki haberleşmeyi hukuka aykırı olarak engellemeye teşebbüs etme' ve 'hürriyeti tahdit' suçlarından da hapis cezaları talep ediliyor.
lel yapı-15 Temmuz (2016)-04 Mayıs (2017) 'İstanbul 32 sanık Darbe Yap./TRT İşgali' davası
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-21 Mart (2017) 'İstanbul 99 sanık Darbe Yap./Taksim'e Çıkan Askerler' davası
(21 Ekim 2017, 15:30)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: