Hatay'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında haklarında dava açılan, sözde 'Hatay sıkıyönetim komutanı' olarak belirlenen dönemin 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hasan Polat ve eski emniyet mensuplarının da aralarında olduğu 37'si tutuklu, 5'i tutuksuz, 2'si firari 44 sanığın yargılanmasına devam edildi.
21.10.2017 14:32 Hatay'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında haklarında dava açılan, sözde 'Hatay sıkıyönetim komutanı' olarak belirlenen dönemin 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hasan Polat ve eski emniyet mensuplarının da aralarında olduğu 37'si tutuklu, 5'i tutuksuz, 2'si firari 44 sanığın yargılanmasına devam edildi.
17.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, söz konusu tarihte 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı, 121. Serinyol Er Eğitim Alayı ve Garnizon Komutanlığında görevli askerler, görevden ihraç edilen polisler ile bir muhtar ve kardeşinin de aralarında bulunduğu tutuklu, tutuksuz sanıklar ile avukatları ve tanıklar katıldı.
Mahkemeye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılan gizli tanık 'Millet', darbe girişiminin yaşandığı gece Ahmet Tor Kışlası'ndaki Tank Tabur Komutanlığında bulunan tanklara ve zırhlı personel taşıyıcı (ZPT) araçlara yakıt ikmali yapıldığını anlattı.
Normalde tüm araçların yakıtlarının aynı anda bitmesinin mümkün olmadığını belirten tanık, o gece tüm araçlara karargahtaki benzinlikten yakıt ikmali yapıldığını yineledi.
Darbe girişiminden 3 gün önce biri Ahmet Tor Kışlası'nda, diğeri ise nerede olduğunu hatırlamadığı başka bir yerde iki toplantı yapıldığını aktaran 'Millet', şöyle devam etti:
'Ahmet Tor Kışlası'ndaki toplantıda, askerlerden odadan çıkmamaları emri verildi. Toplantıya Hasan Polat, tugay komutanı ve tabur komutanları katıldı. Aynı zamanda, darbeden bir süre önce Ahmet Tor Kışlası'ndaki toplantı salonu ikiye bölündü. Tahminime göre, darbe sonrası tutuklanacakları koyacaklardı. Demir parmaklıkları olan bir yer yaptılar. Ayrıca Tugay Komutanı Hasan Polat'ın emriyle İskenderun'da 3 katlı demir parmaklıklı bir ev aradıklarını duydum.'
Bir başka tanık Ü.A. ise 15 Temmuz 2016 gecesi nöbetçi amir olduğu karargaha geldiği bilgisini verdi.
Karargahta tutuklu sanık Dağistan Tunçbilek ile karşılaştıklarını ve beraber televizyondan haberleri izlediklerini ifade eden Ü.A, 'Dağistan Tunçbilek hatırladığım kadarıyla darbe aleyhine konuşanların, ertesi gün lehine konuşacağını söyledi. 'Darbe başladı, durdurulamaz, sonunun gelmesi lazım' şeklinde sözler söyledi ancak 'darbe' kelimesini kullanıp kullanmadığını tam hatırlamıyorum.' dedi.
'Onlara hakkımı helal etmiyorum'
Bir başka tanık E.Y. de o gece Serinyol 121. Jandarma Er Eğitim Alayı'ndaki gazinoda nöbetçi olduğunu belirtti.
Darbe girişimini, saat 21.00 sularında televizyondan öğrendiğini dile getiren E.Y, şu ifadeleri kullandı:
'O saatte gazinoda kimse kalmamıştı. Darbe gecesi saat 22.30 sıralarında askeri gazinonun müdürü olan sanık Kadir Ayhan, sivil ve tek olarak gazinoya geldi, 'Askerleri kaldır. Silah ver, mevzilerine gönder' dedi. Daha sonra askerlere, 'Polis gelince vurun' şeklinde emir verdi. Daha sonra alaya gideceğini söyleyip ayrıldı.'
Başka bir davada tutuklu sanık olarak bulunan Mehmet Partigöç, Sincan Cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldığı duruşmada tanık olarak dinlenildi.
Partigöç, davanın firari sanığı olan eski polis memuru Ersan Özkan'ı tanımadığını ve 15 Temmuz gecesi telefonla görüşmediğini öne sürdü.
Mahkeme başkanının Hatay'a gönderilen sözde 'sıkıyönetim direktifi'nde isminin bulunduğunu hatırlatması üzerine Partigöç, 'Altında ismim var ancak ben direktifi hiç görmedim. Evrakta ıslak imzam söz konusu olmadığı gibi elektronik imzam da bulunmuyor.' savunmasını yaptı.
Tanık olarak dinlenilen R.T. ise 15 Temmuz günü devir teslim töreninde görevli olduğunu söyledi.
Darbe girişimi öncesi bununla ilgili bir hareketlilik görmediğini belirten R.T, '15 Temmuz'dan sonra, birlikte görev yaptığımız komutanlarımızın hain olduğunu öğrendiğimizde büyük travma yaşadık; hem biz hem de askerlerimiz. O komutanlarla aynı üniformayı giydiğim için utanıyorum. Onlara hakkımı helal etmiyorum.' diye konuştu.
18.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, söz konusu tarihte 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı, 121. Serinyol Er Eğitim Alayı ve Garnizon Komutanlığında görevli askerler, görevden ihraç edilen polisler ile bir muhtar ve kardeşinin de aralarında bulunduğu tutuklu, tutuksuz sanıklar ile avukatları ve tanıklar katıldı.
Mahkemede tanık olarak dinlenilen ve darbe girişiminin yaşandığı gün törenle görevini devreden E.Ö, 15 Temmuz 2016 gecesinde, dönemin İl Jandarma Komutanı ile İl Jandarma Komutanlığında olduğunu söyledi. E.Ö, dönemin İl Jandarma Komutanı'nın, görevi devralan tutuklu sanık Etem Metehan Yaşar'ı aradığını bildirdi.
Tanık E.Ö, tutuklu sanık Yaşar'ın, telefonda İl Jandarma Komutanı'na, 'Ben sıkıyönetim kurallarına uyacağım, siz ne yaparsanız yapın.' dediğine şahit olduğunu aktardı.
Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılan bir başka tanık R.C. ise 15 Temmuz'da Serinyol 121. Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürüten tutuklu sanık Yaşar'ın, o gece kendisini telefonla arayarak çağırdığını ve böylece alaya gittiği bilgisini paylaştı.
Yaşar'ın makam odasında Serinyol muhtarı ve kardeşi olduğunu daha sonradan öğrendiği iki siville alkol aldığını dile getiren tanık R.C, odada bulunan sivil vatandaşa askeri üniforma giydirildiğini belirtti.
Tutuklu sanık Yaşar'ın 15 Temmuz gecesi alayda bulunan görevli bir binbaşıya 'Seni birkaç kişiyle göndersem Vali'yi alabilir misin?' dediğini anlatan tanık R.C, görevli binbaşının olumlu cevap vermemesi üzerine Yaşar'ın oradaki binbaşıya 'Sen ne biçim askersin, esas duruşunu düzelt.' diyerek tepki gösterdiğini kaydetti.
R.C. ayrıca, dönemin alay komutanı tutuklu sanık Yaşar'ın, Serinyol muhtarı ve kardeşine dönüp '250-300 kişi toplayabilir miyiz?' ifadesini kullandığını duyduğu bilgisini de verdi.
'Emre itaatsizlik edeni vururum'
Mahkemeye SEGBİS aracılığıyla bağlanan başka bir tanık N.O.U, 15 Temmuz günü saat 23.00 sularında alaya çağrıldığını aktardı. Yaşar'ın içtima aldığını ve o gece alaya çağrılan personele yaptığı konuşmada 'Şu an durum ne belli değil, bir emir bekliyorum. O emir geldikten sonra emre itaatsizlik edeni vururum.' dediğini söyledi.
Bir diğer tanık D.D. de kendisinin o gece 'Alaya saldırı var.' diye çağrıldığını, alaya gittiğinde kendisine 'Hemen araçları hazırlayın.' diye talimat verildiğini bildirdi.
D.D, darbe girişimi olduğunu televizyonda haber kanallarından öğrendiğini, daha sonra yanındaki komutanlarla garaja giderek tüm araçların aküsünü çıkarıp bozduklarını ve bazı araçların da yakıtlarını azalttıklarını ifade etti.
Tutuklu sanıklardan sözde 'Hatay sıkıyönetim komutanı' olarak belirlenen dönemin 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hasan Polat savunmasında, darbeye teşebbüs etmediğini ve hain olmadığını öne sürdü.
Tutuklu sanık Yaşar ise hakkındaki suçlamaları reddederek beraatini istedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu durumlarının devamına hükmederek duruşmayı 11 Ocak 2018'e erteledi.
Paralel yapı-12 Ocak (2017) 'Hatay Darbe Yapılanması 44 sanık' davası
(21 Ekim 2017, 14:32)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: